
BB Erzurumspor’u galip gelmesine rağmen ilk defa bu kadar vasat buldum. Taraftarını eski seyir zevkinden mahrum bıraktığı bir maç oldu. Ne Erhan eski Erhan’dı, ne de öbürleri. Rakip filelerde 2 golü olmasına rağmen bu maçta öne çıkaracağım bir oyuncu yok doğrusu. Taylan’ın gol atmasına kendi adıma sevindim, onda da yine Erhan’ın katkısı vardı. Ama benim bildiğim Erhan biraz iyi olsaydı Eskişehir’e de bir Gaziantep tarifesi illa ki yapardı! İlerde baskı kuran, oyunu bazı bölümlerde olsa bile kanatlara yayan o takım gitmiş yerine sıradan bir takım gelmişti. Haticenin değil neticenin öne çıktığı bir maç oldu. Kağıt üzerinde kritik bir maçtı ama kritiği bile yapılamayacak bir maç oldu. Erzurum’da inanılmaz bir fizik gücü düşüşü vardı. Bunu şahsen ben 18 gün içerisinde 5’nci maçına çıkmış olmasına bağladım. Futbolda şans faktörü önemlidir. Sanırım bu sezon ilk defa biraz şans bu maçta Erzurum’un yanındaydı. Olmayan bir pozisyonda Burhan ile gol bulan Erzurum, önde oynamanın avantajını çok iyi kullandı. 50 ve 58’nci dakikalarda rakip takım iki defa yüzde yüzlük gol pozisyonuna girdi ama değerlendirmedi. Hoş o pozisyonlardan birinde golü bulsa bile o Eskişehir’in bulup bulamayacağı da o olurdu. Çünkü Erzurum’un bu maçta en büyük şanslarından birinin de rakibinin Eskişehir olmasıydı. Eskişehir, şu ana kadar iç sahada gördüğüm en kötü takımlardan biriydi. Bırak 3 puanı 1 puanı bile haketmedi. Orta sahası huzur evi gibi. Eskişehir’de Hürriyet hala daha oynuyorsa biz Abdüsselam’a haksızlık ediyormuşuz, oynamasında hiç de mahsur yokmuş! Semih Şentürk dersen adıyla oynuyor, adını yiyor! Şu an itibariyle Erzurum takımı hem de böyle vasat bir gününde 3 puan çıkartmayı başarabiliyorsa bir deplasman galibiyeti de alsın artık. En son deplasman galibiyeti ne zaman aldılar, oyuncular da unutmuştur sanırım.
--
--