
MURAT PAŞA MAHALLESİ-II
Erzurum kalesinin dışında varoşlarda kurulan mahalle adını XVI. yüzyılda Osmanlı Devletinde görevli Kuyucu Murat Paşadan alır. Murat Paşa, XVI yüzyılda Anadoluda tımarlı sipahi sistemin bozulmasıyla başlayan Celali isyanları sırasında sert tedbirler alarak bastırmıştır. Paşa hatta isyan edenleri kuyular açtırarak gömdüğü için lakabı da Kuyucu olmuştur. Kuyucu Murat Erzurum’a geldiği dönemlerde bugün Erzincankapı civarında Ahmediye Medresesinin yanı başında kendi adıyla anılan camiyi yaptırmıştır. Mahalle zamanla cami etrafına yapılan evlerle ortaya çıkmış bir dönem sonrada şehre gelen köylülerin uğrak yerlerinden biri olmuştur. Şehre gelipte Murat Paşa camisine ve Erzincankapıya uğramadan dönen için şehre gitti denilmezmiş. Murat Paşa Mahallesi uzun bir dönemde semt garajı görevini de üstlenmiş ve mahalle nüfusunu daha çok köylü kesim oluşturmuştur.
MURAT PAŞA CAMİ
Murat Paşa Cami 1572 yılında II.Selim zamanında Kuyucu Murat Paşa tarafından yaptırılmıştır. (“Caminin yapım tarihi olarak Mehmet Nusret, Tarihçe-i Erzurum adlı eserin de Arapça kitabesine gore 1573 tarihini vermektedir”, Nusret, Age., s.60.) Osmanlı Devletinden kalma şehirdeki ikinci camidir. Cami girişte beş kubbeli bir son cemaat yeri ile içte tromplar üzerine oturtulmuş bir kubbeden ibaret olup içerisi kuzey ve güneyde ikişer, doğu ve batıda birer pencere ile aydınlatılmaktadır. Caminin mihrabı taştan, minberi ahşaptandır. Taş mihrabı yağlı boyalarla boyanmış olup aslını yitirmiştir. Cami, I.Dünya savaşında ambar, II.Dünya savaşında ise yedek er koğuşu daha sonrada harbiye deposu olarak kullanılmıştır. (Başar, Tarih Boyunca Çeşitli Hizmetleriyle Camilerimiz,s.113.) Murat Paşa Camisi, Ahmediye Camisinin temelleri üzerine yapılmıştır. Eski caminin banisi bir gün Murat Paşa’nın rüyasına gelir. Rüyasında: “Ya Murat! Beni yaptırdığın camide bir azamla devam ettirme fırsatı ver.” der. Murat Paşada bunu yapacağına dair söz verir. Sabah olunca işinin çokluğundan paşa, rüyayı unutur. Çalışmaların devam ettiği bir anda paşa, karşısında bi adam görür. Adam paşaya hitap eder:
-Ahmet’e verdiğin sözü tut. Paşa, bu kişinin Hızır aleyselam olduğunu anlar. Paşa, Hızır Aleyselam’a verdiği sözü yerine getireceğini söyler ve eski caminin minaresi yeni caminin solunda ayrı olarak kalır. Murat Paşa, Hızır Aleyselam’a bunun mükâfatının ne olacağını sorması üzerine :“Camin yıkılıncaya kadar beş vakit namazdan birini burada kılacağım.” diye cevap verir; ama hangi vakitlerde olacağını bildirmez. Caminin minaresi güdük minare tipinde olup, çok kalın ve kısadır. Alt kısmı kırmızı taşla yapılmış, şerefeden yukarısı mozaiklerle süslenmiştir. Bu minare 1928 yılına kadar kullanılmış daha sonra bir fırtına ile yıkılmıştır. Minare daha sonra yeniden biraz daha kuzeyde yapılmıştır.
MURAT PAŞA HAMAMI
Cami inşaatının biran önce bitmesi için çaba sarf eden paşa, bizzat işleri takip eder, işçiler gibi çalışmalara katılırmış. Bir gün dinlenmek için bir köşeye çekilen paşa, etrafı seyrederken bir ara bir işçi dikkatini çeker. İşçinin kesme taşı alıp devamlı yukarı götürüp yerine koymadan tekrar geri getirdiğini görür. Bu işi defalarca yapan işçinin durumu paşayı düşündürür ve hemen işçiyi yanına çağırttırır.
-Oğlum seni uzun zamandır takip ediyorum, çıkardığın taşı ustaya vermeden geri dönüyorsun? Niçin ?
-Paşam sabah üzerime su dökmem lazım idi, yapamadım. Bu halimle eğer taşı oraya koyarsam kıyamete kadar taş bana lanet okur. Eğer çalışmayı da bırakırsam evde nafaka bekleyen çocuklarım aç kalır. Öğleye kadar böyle çalışıp yorulayım alın terim aksın öğlede başımın çaresine bakarım deyince paşa camii inşaatını hemen bıraktırıp hamam yapılması emrini verir. Murat Paşa hamamı da böylelikle yapılmış olur. Hamamın 1562 yılında yapıldığı tahmin edilmektedir.Klasik tarzda yapılan hamamın girişinde kubbeli küçük bir mekan yer alır.Hamamın soğukluk kısmı büyükçe bir kubbe ile örtülmüştür.Ilıklık kısmı ise kuzey ve güney uçlarında sivri kemerli tonoz, bunlar arasında da üç büyük kubbe ile örtülüdür. Sıcaklık bölümü merkezi bir kubbe ve haçvari düzende dört adet sivri kemerli tonozla örtülüdür.Köşelerde sekizgen profilli ve birer kubbe ile örtülü halvet hücreleri vardır.Hamamın sıcaklık kısmı kubbedeki dört pencere ile aydınlatılmıştır. Halvet hücrelerinin ve eyvanlarının dış örtü sistemi düz toprakla kapatılmıştır. (Solmaz ,Erzurum Şehrindeki Tarihi Eserler, s.177.)
ANE HATUN TÜRBESI
Murat Paşa Caminin hemen bitişiğinde yer alan mezarlık alanı içinde Gürcü Beyi Morov Han’ın kızı Ane Hatun yatmaktadır. Ane Hatun Sultan IV.Mehmet zamanında zamanında yaşamış ve 1649 yılında ölmüştür. (Çelik, Age., s.98.) Kare planlı olan türbe dört paye üzerine sivri kemerlerin taşıdığı kubbe ile örtülüdür. (Taşyürek, Erzurum Türbeleri ve Ziyaret Yerleri, s.75.) Türbenin tam tepe kısmında madeni bir topuz yer almakta olup türbede hiç tezyinat bulunmamaktadır. Türbe içerisinde hazire alanında üç sanduka bulunmakta olup en önemli Ane Hatunun mezarıdır. Türbenin kim tarafından yaptırıldıgı ve imar tarihi bilinmemektedir. Erzurum’un manevi dinamiklerinden biri olan bu mezarlıkta yine meçhuller yatmakta sırlı şehrin sırrına kimse vakıf olamamaktadır.
Erzurum kalesinin dışında varoşlarda kurulan mahalle adını XVI. yüzyılda Osmanlı Devletinde görevli Kuyucu Murat Paşadan alır. Murat Paşa, XVI yüzyılda Anadoluda tımarlı sipahi sistemin bozulmasıyla başlayan Celali isyanları sırasında sert tedbirler alarak bastırmıştır. Paşa hatta isyan edenleri kuyular açtırarak gömdüğü için lakabı da Kuyucu olmuştur. Kuyucu Murat Erzurum’a geldiği dönemlerde bugün Erzincankapı civarında Ahmediye Medresesinin yanı başında kendi adıyla anılan camiyi yaptırmıştır. Mahalle zamanla cami etrafına yapılan evlerle ortaya çıkmış bir dönem sonrada şehre gelen köylülerin uğrak yerlerinden biri olmuştur. Şehre gelipte Murat Paşa camisine ve Erzincankapıya uğramadan dönen için şehre gitti denilmezmiş. Murat Paşa Mahallesi uzun bir dönemde semt garajı görevini de üstlenmiş ve mahalle nüfusunu daha çok köylü kesim oluşturmuştur.
MURAT PAŞA CAMİ
Murat Paşa Cami 1572 yılında II.Selim zamanında Kuyucu Murat Paşa tarafından yaptırılmıştır. (“Caminin yapım tarihi olarak Mehmet Nusret, Tarihçe-i Erzurum adlı eserin de Arapça kitabesine gore 1573 tarihini vermektedir”, Nusret, Age., s.60.) Osmanlı Devletinden kalma şehirdeki ikinci camidir. Cami girişte beş kubbeli bir son cemaat yeri ile içte tromplar üzerine oturtulmuş bir kubbeden ibaret olup içerisi kuzey ve güneyde ikişer, doğu ve batıda birer pencere ile aydınlatılmaktadır. Caminin mihrabı taştan, minberi ahşaptandır. Taş mihrabı yağlı boyalarla boyanmış olup aslını yitirmiştir. Cami, I.Dünya savaşında ambar, II.Dünya savaşında ise yedek er koğuşu daha sonrada harbiye deposu olarak kullanılmıştır. (Başar, Tarih Boyunca Çeşitli Hizmetleriyle Camilerimiz,s.113.) Murat Paşa Camisi, Ahmediye Camisinin temelleri üzerine yapılmıştır. Eski caminin banisi bir gün Murat Paşa’nın rüyasına gelir. Rüyasında: “Ya Murat! Beni yaptırdığın camide bir azamla devam ettirme fırsatı ver.” der. Murat Paşada bunu yapacağına dair söz verir. Sabah olunca işinin çokluğundan paşa, rüyayı unutur. Çalışmaların devam ettiği bir anda paşa, karşısında bi adam görür. Adam paşaya hitap eder:
-Ahmet’e verdiğin sözü tut. Paşa, bu kişinin Hızır aleyselam olduğunu anlar. Paşa, Hızır Aleyselam’a verdiği sözü yerine getireceğini söyler ve eski caminin minaresi yeni caminin solunda ayrı olarak kalır. Murat Paşa, Hızır Aleyselam’a bunun mükâfatının ne olacağını sorması üzerine :“Camin yıkılıncaya kadar beş vakit namazdan birini burada kılacağım.” diye cevap verir; ama hangi vakitlerde olacağını bildirmez. Caminin minaresi güdük minare tipinde olup, çok kalın ve kısadır. Alt kısmı kırmızı taşla yapılmış, şerefeden yukarısı mozaiklerle süslenmiştir. Bu minare 1928 yılına kadar kullanılmış daha sonra bir fırtına ile yıkılmıştır. Minare daha sonra yeniden biraz daha kuzeyde yapılmıştır.
MURAT PAŞA HAMAMI
Cami inşaatının biran önce bitmesi için çaba sarf eden paşa, bizzat işleri takip eder, işçiler gibi çalışmalara katılırmış. Bir gün dinlenmek için bir köşeye çekilen paşa, etrafı seyrederken bir ara bir işçi dikkatini çeker. İşçinin kesme taşı alıp devamlı yukarı götürüp yerine koymadan tekrar geri getirdiğini görür. Bu işi defalarca yapan işçinin durumu paşayı düşündürür ve hemen işçiyi yanına çağırttırır.
-Oğlum seni uzun zamandır takip ediyorum, çıkardığın taşı ustaya vermeden geri dönüyorsun? Niçin ?
-Paşam sabah üzerime su dökmem lazım idi, yapamadım. Bu halimle eğer taşı oraya koyarsam kıyamete kadar taş bana lanet okur. Eğer çalışmayı da bırakırsam evde nafaka bekleyen çocuklarım aç kalır. Öğleye kadar böyle çalışıp yorulayım alın terim aksın öğlede başımın çaresine bakarım deyince paşa camii inşaatını hemen bıraktırıp hamam yapılması emrini verir. Murat Paşa hamamı da böylelikle yapılmış olur. Hamamın 1562 yılında yapıldığı tahmin edilmektedir.Klasik tarzda yapılan hamamın girişinde kubbeli küçük bir mekan yer alır.Hamamın soğukluk kısmı büyükçe bir kubbe ile örtülmüştür.Ilıklık kısmı ise kuzey ve güney uçlarında sivri kemerli tonoz, bunlar arasında da üç büyük kubbe ile örtülüdür. Sıcaklık bölümü merkezi bir kubbe ve haçvari düzende dört adet sivri kemerli tonozla örtülüdür.Köşelerde sekizgen profilli ve birer kubbe ile örtülü halvet hücreleri vardır.Hamamın sıcaklık kısmı kubbedeki dört pencere ile aydınlatılmıştır. Halvet hücrelerinin ve eyvanlarının dış örtü sistemi düz toprakla kapatılmıştır. (Solmaz ,Erzurum Şehrindeki Tarihi Eserler, s.177.)
ANE HATUN TÜRBESI
Murat Paşa Caminin hemen bitişiğinde yer alan mezarlık alanı içinde Gürcü Beyi Morov Han’ın kızı Ane Hatun yatmaktadır. Ane Hatun Sultan IV.Mehmet zamanında zamanında yaşamış ve 1649 yılında ölmüştür. (Çelik, Age., s.98.) Kare planlı olan türbe dört paye üzerine sivri kemerlerin taşıdığı kubbe ile örtülüdür. (Taşyürek, Erzurum Türbeleri ve Ziyaret Yerleri, s.75.) Türbenin tam tepe kısmında madeni bir topuz yer almakta olup türbede hiç tezyinat bulunmamaktadır. Türbe içerisinde hazire alanında üç sanduka bulunmakta olup en önemli Ane Hatunun mezarıdır. Türbenin kim tarafından yaptırıldıgı ve imar tarihi bilinmemektedir. Erzurum’un manevi dinamiklerinden biri olan bu mezarlıkta yine meçhuller yatmakta sırlı şehrin sırrına kimse vakıf olamamaktadır.