
Mustafa Kemal ATATÜRK sporcunun zeki, çevik; fakat ahlaklısını severim derken spor ahlakının da önemini ortaya koymuştur. Mustafa Kemal sporun gelişmesi için maddi ve manevi desteğini her daim göstermiştir. 1924 yılında Paris Olimpiyatlarına katılacak sporcular ile yakından ilgilenmiş, onların maddi ihtiyaçlarının gidermiştir. Fenerbahçe, Karşıyaka, Altay ve Moda Deniz gibi spor kulüplerini ziyaret etmiş ve kulüp defterlerini de imzalamıştır. Kurtdereli Mehmet pehlivana mektup yazmış, binicilik dallarında başarı kazanmış olan Teğmen Saim POLATKAN’A ise ÇANKAYA adlı atını hediye etmiştir. Güreş dalında derece kazanmış olan Yaşar ERKAL’A da kutlama telgrafı yazmıştır. Mustafa Kemal döneminde spor adına birçok kurum açılmış sportif ve kültürel faaliyetlere ağırlık verilmiştir. Bunlardan bazıları ise şunlar olmuştur:
Mustafa Kemal sporu desteklediği gibi kendisi de birçok spor dalı ile uğraşmıştır. Atıcılık, binicilik, güreş, kürek çekme ve halk dansları Mustafa Kemal’in ilgi alanları içerisine giren sportif etkiniler olmuştur. Mustafa Kemal’e göre Türk insanı sanatta, edebiyatta, sporda bir yandan kendini aşacak diğer yandan Batı'nın uygarlık düzeyini yakalayacaktır. Mustafa Kemal’in sporla ilgili söylediği sözlerden bazıları ise şunlardır:
“Türk milleti anadan doğma sporcudur. Henüz yürümeye başlayan köy çocuklarını bile harman yerlerinde güreşirlerken görürsünüz. Ata en çok ve en iyi binen yalnız Türk erkekler değildir; Türk kadını da bu işi bilir.”
“ Bir toplum yalnız spor ile rengini ve gücünü değiştiremez. Orada hâkim olan sıhhi, sosyal, uygar birçok gerek ve şartların teminine yönelen girişim ve önlemlerin uygulanması gerekir.”
“Türk sporculuğu, uluslararası alanda layık olduğu yerini alacaktır. O zaman Türk sporculuğu, memleket ve millet yaşamında etkili olduğu kadar, biraz da uygarlık ve belki de benim tahminimden fazla bir uygarlık belirtisi olacaktır.”
“ Türk çocuklarına sporun bugünkü tekniğini öğretmek ve bunların bir kısmını bazı törenlerde ve bayramlarda dekor olarak ortaya koymak gerekir. “Buna lüzum var mı, yok mu?” gibi sorulara şöyle cevap verilebilir: Esasen yoktur fakat hakikati göremeyen cihan nazarında, mevcut ve muhakkak bir hakikati ufak bir örnekle ispat edebilmek için gereklidir.”
“ Spor, yalnız beden kabiliyetinin bir üstünlüğü sayılmaz. İdrak ve ahlak da bu işe yardım eder. Zekâ ve kavrayışı kısa olan kuvvetliler, zekâ kavrayışı yerinde olan daha az kuvvetlilerle başa çıkamazlar. Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim.”
Mustafa Kemal spor dallarını yapmak kadar onları izlemeyi de severdi. Mustafa Kemal’in izleyici olarak bulunduğu önemli etkinliklerden bazıları ise şunlar olmuştur:
Dans etmeyi özellikle de zeybek oynamayı paşa çok sever, fırsat buldukça da zeybek oynardı. Paşa, çoğu zaman yanında yaverleri Muzaffer Kılıç, Cevat Abbas ve Salih Bozok’u da alır, Florya’da yüzme veya Çankaya’da atıcılık sporlarını yapardı.
1925 | TÜRK TAYYERE CEMİYETİ |
1926 | Türkiye Binicilik Federasyonu |
1932 | Halk Evlerinin açılması |
1935 | TÜRK KUŞU kurumunun kurulması emrinin verilmesi |
1938 | 19 Mayıs Gençlik Spor Bayramı Kanunu |
1938 | Beden Terbiyesi Kanunu |
Mustafa Kemal sporu desteklediği gibi kendisi de birçok spor dalı ile uğraşmıştır. Atıcılık, binicilik, güreş, kürek çekme ve halk dansları Mustafa Kemal’in ilgi alanları içerisine giren sportif etkiniler olmuştur. Mustafa Kemal’e göre Türk insanı sanatta, edebiyatta, sporda bir yandan kendini aşacak diğer yandan Batı'nın uygarlık düzeyini yakalayacaktır. Mustafa Kemal’in sporla ilgili söylediği sözlerden bazıları ise şunlardır:
“Türk milleti anadan doğma sporcudur. Henüz yürümeye başlayan köy çocuklarını bile harman yerlerinde güreşirlerken görürsünüz. Ata en çok ve en iyi binen yalnız Türk erkekler değildir; Türk kadını da bu işi bilir.”
“ Bir toplum yalnız spor ile rengini ve gücünü değiştiremez. Orada hâkim olan sıhhi, sosyal, uygar birçok gerek ve şartların teminine yönelen girişim ve önlemlerin uygulanması gerekir.”
“Türk sporculuğu, uluslararası alanda layık olduğu yerini alacaktır. O zaman Türk sporculuğu, memleket ve millet yaşamında etkili olduğu kadar, biraz da uygarlık ve belki de benim tahminimden fazla bir uygarlık belirtisi olacaktır.”
“ Türk çocuklarına sporun bugünkü tekniğini öğretmek ve bunların bir kısmını bazı törenlerde ve bayramlarda dekor olarak ortaya koymak gerekir. “Buna lüzum var mı, yok mu?” gibi sorulara şöyle cevap verilebilir: Esasen yoktur fakat hakikati göremeyen cihan nazarında, mevcut ve muhakkak bir hakikati ufak bir örnekle ispat edebilmek için gereklidir.”
“ Spor, yalnız beden kabiliyetinin bir üstünlüğü sayılmaz. İdrak ve ahlak da bu işe yardım eder. Zekâ ve kavrayışı kısa olan kuvvetliler, zekâ kavrayışı yerinde olan daha az kuvvetlilerle başa çıkamazlar. Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim.”
Mustafa Kemal spor dallarını yapmak kadar onları izlemeyi de severdi. Mustafa Kemal’in izleyici olarak bulunduğu önemli etkinliklerden bazıları ise şunlar olmuştur:
1910 | Fransa PİCARDİE HAVA tatbikatları |
1927 | Ankara Gazi Koşusu |
1936 | Moda Deniz Yarışları |
1938 | Spor Bayramı |
Dans etmeyi özellikle de zeybek oynamayı paşa çok sever, fırsat buldukça da zeybek oynardı. Paşa, çoğu zaman yanında yaverleri Muzaffer Kılıç, Cevat Abbas ve Salih Bozok’u da alır, Florya’da yüzme veya Çankaya’da atıcılık sporlarını yapardı.