
İnsanların en hayırlısı olan Peygamber Efendimizin (asm ) namaza karşı tutumu adeta bir aşk seviyesindedir. Bunu kendisi muhtelif ifadelerinde dile getirmiştir:
"Allah her nebiye bir arzu, istek ve şehvet vermiştir. Bana gelince, benim şehvetim, gece namaz kılmaktadır."
Bir başka ifadesinde ise şöyle buyurmaktadır, "Bana (üç şey) sevdirildi: Kadın, güzel koku; namaz ise benim gerçek göz aydınlığım."
Peygamberimizin (asm) kıldığı namazı, Hz. Âişe Validemiz (ra) anlatırken: "Öyle kıyamda dururdu ki, sorma gitsin. Öyle rükûa varırdı ki, sorma gitsin ve öyle secde ederdi ki, sorma gitsin!" der ve Allah Resûlü'nün (asm) kıldığı namazın güzelliğini anlatmadaki acziyetini bu ifadelerle dile getirirdi.
O (asm), namazında kulluğunu o denli derin temsil ediyordu ki neredeyse ürperip ağlamadığı namaz yok gibiydi. Sahabe, namaz kılarken O'nun (asm) sinesinin değirmen taşının ses çıkardığı gibi ses çıkardığını söylemektedir. Elbette ki bu hâl, O'nun (asm) en yüksek seviyede, kulluğunu ifa edebilme gayretinden ileri geliyordu. Rabbim bizlere de Peygamberimizin yolunda, o şuurda namaz kılmayı nasip eylesin inşallah.
Saadet Asrından
Ebu Hureyre (r.a.)’tan şöyle dediği rivayet edilmiştir: Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurdu:
“Bir adam bir gün nafile oruç tuttuktan sonra kendisine hesap gününden önce yeryüzü dolusu kadar altın verilecek olsa, sevabını tam almış olmaz.” [Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, III, 182]
"Allah her nebiye bir arzu, istek ve şehvet vermiştir. Bana gelince, benim şehvetim, gece namaz kılmaktadır."
Bir başka ifadesinde ise şöyle buyurmaktadır, "Bana (üç şey) sevdirildi: Kadın, güzel koku; namaz ise benim gerçek göz aydınlığım."
Peygamberimizin (asm) kıldığı namazı, Hz. Âişe Validemiz (ra) anlatırken: "Öyle kıyamda dururdu ki, sorma gitsin. Öyle rükûa varırdı ki, sorma gitsin ve öyle secde ederdi ki, sorma gitsin!" der ve Allah Resûlü'nün (asm) kıldığı namazın güzelliğini anlatmadaki acziyetini bu ifadelerle dile getirirdi.
O (asm), namazında kulluğunu o denli derin temsil ediyordu ki neredeyse ürperip ağlamadığı namaz yok gibiydi. Sahabe, namaz kılarken O'nun (asm) sinesinin değirmen taşının ses çıkardığı gibi ses çıkardığını söylemektedir. Elbette ki bu hâl, O'nun (asm) en yüksek seviyede, kulluğunu ifa edebilme gayretinden ileri geliyordu. Rabbim bizlere de Peygamberimizin yolunda, o şuurda namaz kılmayı nasip eylesin inşallah.
Saadet Asrından
Ebu Hureyre (r.a.)’tan şöyle dediği rivayet edilmiştir: Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurdu:
“Bir adam bir gün nafile oruç tuttuktan sonra kendisine hesap gününden önce yeryüzü dolusu kadar altın verilecek olsa, sevabını tam almış olmaz.” [Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, III, 182]