
Dikkat etmişsinizdir terör dışında neredeyse hiçbir şey yazamıyoruz.
Mecburiyet ya da bir zorlama nedeniyle değil…
Kalbimiz kalemimizin başka şeye yönelmesine müsade etmiyor!
Acılanıyoruz…
Acımızı yazıyoruz.
Acıya belenen bu ülkenin gözyaşlarını satırlarımızın arasından bir nehir gibi akıtmaya çalışıyoruz.
Elbette vicdanı olan herkesin yüreğini parça parça eden zamanlarda geçiyoruz.
Tabii olan buna duyarsız olmak değil, bu acıya ortak olabilmek.
Buraya kadar doğru.
Ancak bu kadar hayatın üzerini örtmek…
Bunca güzelliği bu bulutların ardına gizleyerek yok saymak…
Sonsuz bir acıya düşenleri biz belleyip onlarla birlikte yas kuralları gereği hayatı susturmak…
Ve böylece donup kalmak gerçek mi?
Ya da kimin işine yarar?
Sizi susmuş, bezmiş, sinmiş görmek isteyenlerin mi?
Ne yazık ki öyle!
Sosyal medyada kağıttan kaplanlar gibi haykırmanın gerçekle hiçbir alakası yok…
Evinde klavyenin başına geçip küfürler savurmanın güçlülükle alakası yok!
Hele bu hadiseleri öne çıkarıp ırkçılık yapanların yatacak yeri yok.
Acımız var ancak hayatta var.
Geçen hafta üç gün Siirt’teydim, ümitlerim tazelendi.
Siirt halkı uzaktan bakanların sandığı gibi değil.
Teröre, teröriste destek verenlerin sayısı sanıldığı gibi toplamda Siirt etmiyor.
Onlar da güven içerisinde yaşamak istiyorlar aynen Erzurum gibi, Erzincan gibi, Sivas gibi…
Huzurlu olmak, çocuklarını okula gözleri arkada kalmadan göndermek istiyorlar.
Ama sen bu ülkeyi kabusa çevirmek isteyen birkaç teröristi genişletip Siirt gibi, Diyarbakır gibi, Batman gibi görmeye başlar ve tümüne insafsızca nefret gözlüğünden bakarsan, bu kardeşlerimizin barış ve güzellikte direnmesini göçleştirmekten başka birşey yapmış olmazsın.
Bu ülke bizim diyenlerin Türk,Kürt,Arap, Çerkez,Laz ayırmadan herkesi kastediyor olması gerekir.
Biz Siirt’e mürekkebin kokusunu götürdük…
Onlar da bizi kardeşliğin paha biçilmez tebessümüyle karşıladılar.
Televizyonda söylenenlere, gazetede yazılanlara inanma!
Onlar felaket anını dondurarak başka birşey olmuyor zannını uyandırmaya çalışıyorlar.
Siirt’te huzursuzluğa karşı büyük bir tepki var…
Korkuyorlar doğru ama en çok da kardeşlerinin kendilerini terörist ilan etmesinden korkuyorlar.
Siirt Üniversitesi’nde konuşmaya gittim gençler selamlaştım, sizi temin ederim Erzurum’daki, Konya’daki, Bursa’daki üniversite öğrencisinden farkları yok…
Hepsi okulu bitirip iyi bir hayat kurmanın peşindeler.
Ama birkaç müptezel var diye başlayan cümlenizi tamamlamayın lütfen …
O dediğinizden nerede yok ki!
Bizim vazifemiz birkaç hain için hepsini cezalandırmak mı olmalı?
Öğrenci yurtlarına gittim aradaki kardeşlerimizle buluştuk dertleri başka şehirdeki öğrencilerin dertlerinden farklı değildi.
Okullara gittik, liseli, ortaokullu kardeşlerimizle söyleştik, o çocukların hiçbirinin gözlerinden sevgiden başka bir ışık gelmiyordu.
İleride içlerinden yanlış yapan biri çıkarsa bu onların Kürt, Türk ya da Arap ırkından gelmelerinden değil bizim onlara şefkatimizi yeterince hissettiremediğimizden olacaktır.
Zira özleri tertemiz, Şahidim!
Bu kadar sözü şunun için söyledim.
Ümidimizi kaybetmeyelim ve gidip gömediğimiz şehirleri topyekun reddetmeyelim.
Oralarda yaşayan ve bu ülkeyi seven kardeşlerimiz var!