
Kışın en kıymetli meyvelerinden olan nar çekirdeklerinin faydalarını saymakla bitmiyor. Narın çok zengin bir antioksidan kaynağı olduğunu belirten Erzurum Özel Buhara Hastanesi Diyetisyeni Tuba Yüksel, “Nar çekirdekleri vücudu virüslere karşı koruyor, cildin yaşlanmasını yavaşlatıyor, stres ve uykusuzluğa iyi geliyor” dedi.
Halime DURMUŞ / ERZURUM
Nar çekirdekleri vücudu virüslere karşı koruyor, cildin yaşlanmasını yavaşlatıyor, stres ve uykusuzluğa iyi geldiğini söyleyen Erzurum Özel Buhara Hastanesi Diyetisyen Tuba Yüksel, narın genel damar sağlığını ve özellikle de kalbi koruduğunu belirtti.
Yaz mevsiminde serin meyve suyu olarak tüketilen nar, sağlık bakımından da özellikle kış mevsiminde bol bol tüketilmesi gereken meyveler arasında yer alıyor. Narın insan sağlığına olan faydalarını saymakla bitmiyor. Adeta bir ´ilaç´, hatta antibiyotik olan nar, özellikle bağışıklık sistemini güçlendirerek pek çok hastalıktan koruyor. İçerdiği bazı maddelerle kolesterol ve şekeri de dengeleyen nar, kalp sağlığını koruduğu gibi, kanser hücrelerinin de gelişmesini engelliyor. Özel Buhara Hastanesi Diyetisyen Tuba Yüksel, narın içerdiği antioksidanlar sayesinde vücudun savunma sistemini güçlendirdiğini de belirterek nar çekirdeklerinin faydalarını ve pratik yeme yöntemlerini anlattı.
Faydaları saymakla bitmez
Narın çok zengin antioksidan kaynağı olduğunu aktaran Yüksel, faydalarının saymakla bitmeyeceğini vurguladı. Sağlık açısından bol bol tüketmek gerektiğine dikkat çeken Yüksel, “Adeta bir ilaç hatta antibiyotik olan nar, özellikle bağışıklık sistemini güçlendirerek pek çok hastalıklardan korumaktadır. İçermiş olduğu C vitamini, potasyum, demir ve antioksidanlar ile kolesterol ve kan şekerini de dengeleyen nar, kalp sağlığını koruduğu gibi, kanser hücrelerinin de gelişmesini engellemektedir” dedi.
Vücudu virüslerden koruyor
Nar çekirdeğinin faydalarını tek tek sıralayan Yüksel, en önemli özelliklerinden biri olarak virüslerin neden olduğu uçuk, grip gibi birçok hastalığın oluşumunu engellediğini söyledi. Nar çekirdeğinin oluşmuş hastalıkların iyileşme sürecini hızlandırdığını da vurgulayan Yüksel, “Nar çekirdekleri polifenol bileşik olarak zenginler. İçinde bolca antosiyanin ve tanen bulunuyor. Bu nedenle güçlü antioksidan özelliği gösteriyor, vücuttaki zararlı maddelerin daha hızlı şekilde atılmasına yardımcı oluyor. Hasar gören hücrelerin onarılmasında ve yenilenmesinde olumlu etkiler göstererek özellikle cilt üzerinde yaşlanma karşıtı etki yaratıyor. Yüksek oranda polifenol bileşik içerdiğinden anti-aging etkisi gösteren nar çekirdeği yağı da, cildin daha genç kalmasına destek oluyor. Nar çekirdeğinin içindeki linoleik asit, kolesterol seviyesinin dengelenmesini sağlayarak kötü kolesterolün olumsuz sonuçlarından vücudu koruyor. Kan basıncının artmasına neden olan enzimlerin salgılanmasını en aza indirerek tansiyonun normal seviyelerde seyretmesini sağlıyor. Özellikle hipertansiyon sorununa çare oluyor. Kötü kolesterolün ve hipertansiyonun olumsuz etkilerini bertaraf eden nar çekirdekleri bu sayede damarlarda meydana gelebilecek sertleşme gibi durumların da önüne geçmiş oluyor. Böylece kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riski azalıyor. Nar çekirdeğinin antioksidan özelliği stres ve uykusuzluk gibi sorunlar olduğunda da tüm gücünü devreye sokuyor ve vücudu zararlı maddelerden arındırarak stresten uzak, rahat bir uyku sunuyor. Ayrıca nar çekirdeği doğal ya da bitkisel östrojen içeriyor. Bu sayede kadınların özellikle menopoz dönemlerinde yaşadıkları fiziksel ve ruhsal zorlayıcı süreçlerin daha rahat geçmesini sağlıyor” diye konuştu.
Narı toz haline getirebilirsiniz
Narı çekirdekleri ile birlikte tüketmenin haricinde toz haline gererek de günlük olarak kullanmanın mümkün olduğunu belirten Yüksel, “Nar suyu sıktıktan sonra kalan posadaki çekirdekleri değerlendirebilirsiniz. Nar posasını fırınlayarak kurutun. Kuruttuğunuz çekirdekleri baharat öğütücüleriyle incecik çekin. Elde ettiğiniz bu toz halindeki nar çekirdeklerini her gün 1-2 çay kaşığı kadar içeceklerinize, yoğurdunuza, hatta yemeklerinize katarak tüketebilirsiniz. Nar çekirdeği tozuna aktarlardan ulaşmak da mümkün. Son olarak, piyasada hazır olarak bulunabilen nar çekirdeği yağı da değerlendirilebilir. Nar çekirdeğini de, bir doktora danışmadan kullanmamak gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Halime DURMUŞ / ERZURUM
Nar çekirdekleri vücudu virüslere karşı koruyor, cildin yaşlanmasını yavaşlatıyor, stres ve uykusuzluğa iyi geldiğini söyleyen Erzurum Özel Buhara Hastanesi Diyetisyen Tuba Yüksel, narın genel damar sağlığını ve özellikle de kalbi koruduğunu belirtti.
Yaz mevsiminde serin meyve suyu olarak tüketilen nar, sağlık bakımından da özellikle kış mevsiminde bol bol tüketilmesi gereken meyveler arasında yer alıyor. Narın insan sağlığına olan faydalarını saymakla bitmiyor. Adeta bir ´ilaç´, hatta antibiyotik olan nar, özellikle bağışıklık sistemini güçlendirerek pek çok hastalıktan koruyor. İçerdiği bazı maddelerle kolesterol ve şekeri de dengeleyen nar, kalp sağlığını koruduğu gibi, kanser hücrelerinin de gelişmesini engelliyor. Özel Buhara Hastanesi Diyetisyen Tuba Yüksel, narın içerdiği antioksidanlar sayesinde vücudun savunma sistemini güçlendirdiğini de belirterek nar çekirdeklerinin faydalarını ve pratik yeme yöntemlerini anlattı.
Faydaları saymakla bitmez
Narın çok zengin antioksidan kaynağı olduğunu aktaran Yüksel, faydalarının saymakla bitmeyeceğini vurguladı. Sağlık açısından bol bol tüketmek gerektiğine dikkat çeken Yüksel, “Adeta bir ilaç hatta antibiyotik olan nar, özellikle bağışıklık sistemini güçlendirerek pek çok hastalıklardan korumaktadır. İçermiş olduğu C vitamini, potasyum, demir ve antioksidanlar ile kolesterol ve kan şekerini de dengeleyen nar, kalp sağlığını koruduğu gibi, kanser hücrelerinin de gelişmesini engellemektedir” dedi.
Vücudu virüslerden koruyor
Nar çekirdeğinin faydalarını tek tek sıralayan Yüksel, en önemli özelliklerinden biri olarak virüslerin neden olduğu uçuk, grip gibi birçok hastalığın oluşumunu engellediğini söyledi. Nar çekirdeğinin oluşmuş hastalıkların iyileşme sürecini hızlandırdığını da vurgulayan Yüksel, “Nar çekirdekleri polifenol bileşik olarak zenginler. İçinde bolca antosiyanin ve tanen bulunuyor. Bu nedenle güçlü antioksidan özelliği gösteriyor, vücuttaki zararlı maddelerin daha hızlı şekilde atılmasına yardımcı oluyor. Hasar gören hücrelerin onarılmasında ve yenilenmesinde olumlu etkiler göstererek özellikle cilt üzerinde yaşlanma karşıtı etki yaratıyor. Yüksek oranda polifenol bileşik içerdiğinden anti-aging etkisi gösteren nar çekirdeği yağı da, cildin daha genç kalmasına destek oluyor. Nar çekirdeğinin içindeki linoleik asit, kolesterol seviyesinin dengelenmesini sağlayarak kötü kolesterolün olumsuz sonuçlarından vücudu koruyor. Kan basıncının artmasına neden olan enzimlerin salgılanmasını en aza indirerek tansiyonun normal seviyelerde seyretmesini sağlıyor. Özellikle hipertansiyon sorununa çare oluyor. Kötü kolesterolün ve hipertansiyonun olumsuz etkilerini bertaraf eden nar çekirdekleri bu sayede damarlarda meydana gelebilecek sertleşme gibi durumların da önüne geçmiş oluyor. Böylece kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riski azalıyor. Nar çekirdeğinin antioksidan özelliği stres ve uykusuzluk gibi sorunlar olduğunda da tüm gücünü devreye sokuyor ve vücudu zararlı maddelerden arındırarak stresten uzak, rahat bir uyku sunuyor. Ayrıca nar çekirdeği doğal ya da bitkisel östrojen içeriyor. Bu sayede kadınların özellikle menopoz dönemlerinde yaşadıkları fiziksel ve ruhsal zorlayıcı süreçlerin daha rahat geçmesini sağlıyor” diye konuştu.
Narı toz haline getirebilirsiniz
Narı çekirdekleri ile birlikte tüketmenin haricinde toz haline gererek de günlük olarak kullanmanın mümkün olduğunu belirten Yüksel, “Nar suyu sıktıktan sonra kalan posadaki çekirdekleri değerlendirebilirsiniz. Nar posasını fırınlayarak kurutun. Kuruttuğunuz çekirdekleri baharat öğütücüleriyle incecik çekin. Elde ettiğiniz bu toz halindeki nar çekirdeklerini her gün 1-2 çay kaşığı kadar içeceklerinize, yoğurdunuza, hatta yemeklerinize katarak tüketebilirsiniz. Nar çekirdeği tozuna aktarlardan ulaşmak da mümkün. Son olarak, piyasada hazır olarak bulunabilen nar çekirdeği yağı da değerlendirilebilir. Nar çekirdeğini de, bir doktora danışmadan kullanmamak gerekiyor” ifadelerini kullandı.