
Neslihan Abla’nın Hafızası yazı dizimizde bu gün sizlere Hatunoğlu Kemal Bey kitabının tarihi birçok konuya değinmesinden söz edeceğim. Kitap tabiri caizse tam bir tarihi vesika niteliğinde olmuştur. Kemal Bey’in I. Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı, II. Dünya Savaşı ve sonrası dönemlerle ilgili yaşadıkları veya dönemi yaşayanların aktardıkları biz tarihçiler için bulunmaz kaynaklar olmuştur. Yalnızca bu bilgiler bile kitabın önemini ortaya koyması bakımından kıymetlidir. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı veyahut Rumi takvime göre 93 Harbi, Gazi Ahmet Muhtar Paşa’nın oynadığı rol, ZİVİN kuşatması ve dönemin şahsiyetlerinin olaylardaki davranışları tüm ayrıntılarıyla ele alınırken, bizleri adeta o döneme götürmektedir. II. Meşrutiyet öncesi hayvan vergisi ve şahsı vergilerin konulmasının şehirde oluşturduğu hava ve sonrası, Neslihan Abla tarafından ustaca ele alınmıştır. Tarihçilerin hem fikir olduğu konu olan eğer Erzurum’daki vergi isyanı bastırılmasaydı, II. Meşrutiyet 1908’de değil, 1906’de Erzurum’da ilan edilecek olmasıdır. İşte Hatunoğlu Kemal Bey kitabı bu gerçeği bir kez daha ortaya koymuştur. Kitapta tarihe ışık tutacak o kadar çok bilgi var ki ben hangi birini yazacağımı bilemedim. İşte kitapta ele alınan önemli tarihi bilgilerden biride şapka kanunu ve şapkaya muhalif olanlarla ilgili olanlardır. Şalcı Bacı ile ilgili ele alınan bilgi, daha önceki kaynaklara göre farklı bir bakış acısıyla ele alınmış, KULLEBİ Akif Ağayla ortaya konulan bilgiler ise kayda değerdir. 1924, 1939, 1950 depremleri ve sonrasında yaşanılanlar, Hatunoğlu Kemal Bey kitabının okunmasını artırmaktadır. Mustafa Kemal Atatürk ve eşi Latife Hanım’ın, Erzurum ziyaretleri, Kemal Bey’de oluşan hayvan sevgisi, 1939 Erzincan depreminde hazırlanan yemeklerle ilgili Numune Hastanesinin istihkak cezasına çaptırılması belki de ilk defa yazılı kaynaklarda yer almıştır. 1960’da Saray sinemasının yanması, İsmet İnönü’nün İkinci Dünya Savaşı sırasında Numune Hastanesini ziyaret etmesi ve ziyaret esnasında yaşanılan sinek olayı önemlidir.
Neslihan Abla’nın kitapta verdiği önemli bilgiler arasında şehre ait ilklerin olmasıdır. Numune Hastanesinin şehirdeki ilk çok katlı bina olması, şehirde ilk defa kamu olarak mescidin Numune Hastanesinde açılması, ilk kalorifer sisteminin yine hastaneye döşenmesi, ilk asansörün hastanede yer alması ve Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatıyla birlikte ilk bayrak indiren kurumun Numune Hastanesi olması çok önemlidir. Biz tarihçiler için özellikle şehir tarihi üzerine çalışanlar için Hatunoğlu Kemal Bey kitabı başucudur. Var olasın Neslihan Abla, rahmet ola Kemal Amca. Dadaş Turizmin kurulması, Necip Fazıl’la ilgili Kemal Bey’in düşünceleri, varlık vergisi ve Aşkale’de çalışmaya gelen gayrimüslimlerin durumlarıyla ilgili bilgiler farklı alan tarih araştırmacılarının yöneleceği bilgilerden sadece bazılarıdır. 1940’da Necip Fazıl’ın Erzurum’da askerlik dönemindeki hayatının sonraki dönemlerden farklı olması, Kemal Amca’nın ona bakış açısının farklı olmasına neden olmuştur. Bu yüzdende Necip Fazıl’ı, Kemal Bey sevememiş ve onunla ilgili konuşmalar sırasında hep tepkili davranmıştır. Nene Hatun’un 1955’te ölümünden önce Numune Hastanesine yatması, tedavi süreci ve ölümüyle ilgili verilen bilgiler ise nettir. Özellikle de Kemal Amcanın Anadolu Ajansında çalışması şehre dair birçok bilgiye ilk elde ulaşmasına neden olmuştur. İşte Nene Hatun’un ölüm haberi de askeri makamlara ilk Kemal Bey tarafından ulaştırılmıştır. Şenkaya’nın Atatürk’ü olarak bilinen Hüseyin Köycü’yle tanışması, Mersinli Ahmet’le ilgili düşünceleri, Sülün Osman’la karşılaşması ve daha nice Türkiye’ye ait olayları gün yüzüne çıkarması kitabı farklı kılan özelliklerden biridir. Kemal Amcanın, Adnan Menderes tarafından uzun süre makam otosu olan 56 model CADİLLAC marka otoya sahip olma ve o arabayla olan gönül bağı ise bizleri hüzünlendiren bölümlerden olmuştur. Uzun yıllar aracı kullanan Kemal Bey daha sonra aracı atıl olarak bir kenara bırakmış ama ondan uzaklaşmayı düşünmemiştir. Bir süre sonra aracın maliyeti artınca mecburen elden çıkarmak zorunda kalmış. O ana kadar arayan soranın olmadığı aracı hurdaya verdiğinde birçok kişi arayınca Kemal Bey uzun süre bu duruma üzülmüştür. Sonunda her şey kaderdir deyip şükürle o defteri kapatmıştır. Neslihan Abla’nın Hafızası-6 yazı dizimizi pazartesi günü sizlerle paylaşacağım. Şimdilik bu kadar herkese keyifli okumalar dilerim.
Neslihan Abla’nın kitapta verdiği önemli bilgiler arasında şehre ait ilklerin olmasıdır. Numune Hastanesinin şehirdeki ilk çok katlı bina olması, şehirde ilk defa kamu olarak mescidin Numune Hastanesinde açılması, ilk kalorifer sisteminin yine hastaneye döşenmesi, ilk asansörün hastanede yer alması ve Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatıyla birlikte ilk bayrak indiren kurumun Numune Hastanesi olması çok önemlidir. Biz tarihçiler için özellikle şehir tarihi üzerine çalışanlar için Hatunoğlu Kemal Bey kitabı başucudur. Var olasın Neslihan Abla, rahmet ola Kemal Amca. Dadaş Turizmin kurulması, Necip Fazıl’la ilgili Kemal Bey’in düşünceleri, varlık vergisi ve Aşkale’de çalışmaya gelen gayrimüslimlerin durumlarıyla ilgili bilgiler farklı alan tarih araştırmacılarının yöneleceği bilgilerden sadece bazılarıdır. 1940’da Necip Fazıl’ın Erzurum’da askerlik dönemindeki hayatının sonraki dönemlerden farklı olması, Kemal Amca’nın ona bakış açısının farklı olmasına neden olmuştur. Bu yüzdende Necip Fazıl’ı, Kemal Bey sevememiş ve onunla ilgili konuşmalar sırasında hep tepkili davranmıştır. Nene Hatun’un 1955’te ölümünden önce Numune Hastanesine yatması, tedavi süreci ve ölümüyle ilgili verilen bilgiler ise nettir. Özellikle de Kemal Amcanın Anadolu Ajansında çalışması şehre dair birçok bilgiye ilk elde ulaşmasına neden olmuştur. İşte Nene Hatun’un ölüm haberi de askeri makamlara ilk Kemal Bey tarafından ulaştırılmıştır. Şenkaya’nın Atatürk’ü olarak bilinen Hüseyin Köycü’yle tanışması, Mersinli Ahmet’le ilgili düşünceleri, Sülün Osman’la karşılaşması ve daha nice Türkiye’ye ait olayları gün yüzüne çıkarması kitabı farklı kılan özelliklerden biridir. Kemal Amcanın, Adnan Menderes tarafından uzun süre makam otosu olan 56 model CADİLLAC marka otoya sahip olma ve o arabayla olan gönül bağı ise bizleri hüzünlendiren bölümlerden olmuştur. Uzun yıllar aracı kullanan Kemal Bey daha sonra aracı atıl olarak bir kenara bırakmış ama ondan uzaklaşmayı düşünmemiştir. Bir süre sonra aracın maliyeti artınca mecburen elden çıkarmak zorunda kalmış. O ana kadar arayan soranın olmadığı aracı hurdaya verdiğinde birçok kişi arayınca Kemal Bey uzun süre bu duruma üzülmüştür. Sonunda her şey kaderdir deyip şükürle o defteri kapatmıştır. Neslihan Abla’nın Hafızası-6 yazı dizimizi pazartesi günü sizlerle paylaşacağım. Şimdilik bu kadar herkese keyifli okumalar dilerim.