
SEKMEN’DEN AZİZİYE DERSİ!
Erzurum’un Horasan ilçesinden bir öğretmen, beraberindeki bir grup öğrenci ile birlikte Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’i makamında ziyaret eder. Hoş-beşten sonra öğretmen, Sekmen’den öğrencilerini tarihi yerleri gezip görmeleri maksadıyla Çanakkale’ye götürmek istediğini söyler ve başkandan ücretsiz otobüs ister. Normalde talep makul bir taleptir ancak Sekmen, şaşırtıcı bir şey yapar ve orada bulunan öğrencilere, ‘’Siz hiç Erzurum tabyalarını gördünüz, gezdiniz mi?’’ diye sorar. Öğrenciler hep bir ağızdan ‘’Hayır’’cevabını verince Sekmen o öğretmene döner ve ‘’Çocuklar daha Aziziye tabyalarını görmemiş, Çanakkale nereden çıktı. Aziziye tabyalarını görmeden sizlere Çanakkale gezisi yok’’ der ve uygun bir dille o isteği reddeder. Bunu Sekmen, geçtiğimiz Ramazan ayında ziyarete geldiği Gazeteciler Cemiyeti’nde bize anlatmıştı. Sekmen bunu anlatırken bu tür taleplerle gelenleri sınavdan geçirdikten sonra lehte veya alehte yanıt vererek uğurladıklarını da söyledi. Gerçekten de doğru bir tenkitti ve biz de Sekmen’e hak verdik.

ATMIŞINDA TABYALAR GÖRÜYOR!
Gerçekten de öyle. Daha Aziziye tabyalarını gezip görmemişken Çanakkale gezisi tertiplemek biraz da abesle iştigal değil de nedir? Kendi şehrindeki tarihi özellikli yerleri gezmeyen çocukları Çanakkale’ye veya başka bir yere götürmek çok da mantıklı gelmiyor insana. Bu hadise sebebiyle görüyorum ki sadece çocuklar değil, Erzurum’da çoğu yetişkin kişi de Aziziye tabyalarını görmemiş, bir gün olsun gitmemiş. Aynı İstanbul’da yaşayıp denizi görmeyenler gibi. Mesela Hicabi Tatar! SYDV Müdürlüğünden emekli olan yakın arkadaşım Zekeriye Deniz’in samimi arkadaşı olan ve bir süredir ailecek yerleştiği Kocaeli’de yaşamını sürdüren Hicabi Tatar, 60’ına yaklaşan biri ama ilk defa bizimle geldi de geçen gün Aziziye tabyalarını gördü! Yarım asırı geçen yaşantısına rağmen hem de şehirde yaşayan biri olarak Hicabi’yi ilk defa Aziziye tabyalarını görüyoruz diye yadırgadık ama belli ki hiç de yadırgamamamız lazım ve onun gibi çok insan var.
NOT: Aziziye tabyalarına yürüyüşü başlatarak Erzurum’da çoğu kişinin o mekanları görmesini sağlayan o günün Valisi Ahmet Altıparmak’ı burada saygıyla anıyor, bir kere daha tebriklerimi sunuyorum.
---
Efsane başkandan Üniversiteye veda!
Kurumlarla, şehirlerle hatta ülkelerle anılan, özdeşleşen isimler vardır. O kurumlardan, şehirlerden ve de ülkelerden bahsedilirken bazıları vardır, illa ki o isimler akla gelir. Hamit Hatunoğlu ismi de , bana göre Atatürk Üniversitesi ile özdeşleşmiş bir isimdir. Tam 21 yıldır bu Üniversitenin Öğrenci İşleri Daire Başkanlığını yapmıştır. Dile kolay, onca rektör gelmesine rağmen 21 yıl o koltukta oturmuş ve her gelenin de gönlünde taht kurmuştur. Bu ayrılışı da zaten yaş sebebiyledir, kimse ona git dememiştir. Görev süresi içerisinde 200 bin civarında öğrencinin kayıt formunda, mezuniyet dilekçesinde imzası olan isimdir. Koca bir şehir nüfusu kadar kişi ile bir şekilde muhatap olmuştur. İşte o Hamit Hatunoğlu, Eylül ayı itibariyle Atatürk Üniversitesi ve de dolayısıyla memuriyet hayatına nokta koydu. 35 yıllık memuriyet hayatına son veren Hatunoğlu, İdari İşler Daire Başkanı Sebahattin Odabaşı, Genel Sekreter Ekrem Karadişoğlu ile birlikte Üniversitede en uzun soluklu görev yapan Daire Başkanı olarak da tarihe geçti. Çoğu gibi kampüse kendini hapsetmeyen, şehirle entegre olmayı başarmış, sivil hayattan çok arkadaşı olan Hatunoğlu, tanıdığım şehirli adamlardan biridir şehrin sevilen simalarındandır. Kimseyi kırmamış, nazik tarafıyla tanınan Hamit ağabeye bu yeni hayatında da hem uzun ömürler hem de başarılar diliyorum..

--
Kayak Kulübüne kıymayın!
Erzurum Kayak Kulübü kadar Atakan Alaftargil de bu şehirde marka olmuş isimdir. Bilindiği gibi Alaftargil, geçtiğimiz günlerde Bülent Ülker’den o görevi devraldı ve bir basın açıklamasıyla yönetimini hem de yapacaklarını kamuoyuyla paylaştı. Olimpiyat patentli spor adamı Alaftargil’in oluşturduğu tamamı kayağı seven, paralı, heyecanlı gençlerden oluşan yeni yönetimden beklentilerimiz pek fazla ve bu bir sır değil! İşte o yönetimden biri ile dün karşılaştım, kısa zamanda neler yaptıklarını öğrenmek istediğimde söylediği şeyler çok şaşırttı beni. Ben Kayak Kulübü’nün geçen süre içerisinde hangi adımları attıklarını öğrenmek istiyordum, oysa onları birilerinin atacağını duydum, şok oldum. Büyükşehir Belediyesi’nden onlara Palandöken dağında yıllardır Kayak Kulübü’nün uhdesinde olan binayı terk etmeleri mesajı verilmiş. Tabi hal böyle olunca elleri kolları bağlanmış, bir an önce mülkiyeti Büyükşehire ait olan binanın kendilerinde kalmasını sağlamlaştırmanın peşine düşmüşler. Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’in olumlu tavrı onları rahatlatıyormuş ama yine de bina ellerinden gidecek diye korkuyorlar, bu sebeple de ileriye dönük ciddi adım atamıyorlarmış! Buradan Kayak Kulübünün binasında gözü olan yetkililere sesleniyorum. Bu çocukların şevkini kırmayın. Her biri kendi sektöründe önemli işlere imza atan bu adamları ellerini çabuk tutmaları için bilakis motive edin. Ben bunu bilir, bunu derim! Nokta!

--
Sen olimpiyattan haber ver, meşale işi bizde!
Son yıllarda olimpiyatlar ile anılan Erzurum, artık bu olimpiyatların meşale imalatıyla da öne çıktı. Dünyanın 3.büyük organizasyonu olan Samsun’da ki 2017 İşitme Engelliler Olimpiyatı’nın meşaleleri Erzurum’da bir firma tarafından yapıldı. Fly Bayrak Reklam Tanıtım ve Promosyon Hizmetleri Şirketi, 106 ülke ve 3500 sporcunun iştirak etiği bu olimpiyatlarda meşalelerin sahibi oldu. 65 kilometre rüzgar hızına dayanıklı, çelik tozlu plastik maddeden imal edilen meşaleler ile olimpiyata damga vuran şirketin yöneticisi Selçuk Karabulut, dünyanın neresinde olursa olsun olimpiyat meşalelerinin yapımına talipli olduklarını söyledi ve bu konuda dünyanın ciddi firmalarıyla rekabet edecek duruma geldiklerini bildirdi. Ne diyelim, sen olimpiyattan haber ver, meşalen çocuk oyuncağı!

--
Gaziantep maçı gösterdi ki..
-Erzurum kolay kolay yenilen takım değil ama kolay yenen takım da değil.
-Çoğu seyircinin, ‘Biz alt yapı oyuncuları ile oynayan bu kötü Gaziantep takımını da yenemeyeceksek ya kimi yeneceğiz’’derken çok haklılar!
-İlk haftanın ardından galibiyete hasret kalan ve Balıkesir galibiyeti sayesinde beklentileri artıran BB Erzurumspor’da artık futbolcular da strese girdi. Nobre’nin atılması bu strestendir!
-Bu hafta iç sahada oynanması gereken Boluspor maçından da galibiyet beklentisi en azından taraftarda fazla yok!
-Herkes gibi ben de de geçen yılki takım olsaydı bu Antep’i ne eder eder yener gelirdi diye düşünmeye başladım!
-Takım iyi mi kötü mü, çoğu kişi henüz daha karar vermiş değil. Bir kanaatleri yok! En azından çıplak gözle seyredemeyen ve futboldan az-çok anlayanlar!
-Ne kadar TFF suçlansa dahi o artık bizim Fırfırik’e de malzeme olan turnike konusunda yönetim de masum değil görüşü yaygın!
--
SEVDİĞİM BABA SÖZLER: Ustalaştık biraz daha taşı kırmakta / Dostu düşmanı ayırtmakta! (Nazım Hikmet)