
Virüs, belediyeler ve yerel hükümet
Corona, dünyada değişime dair örnekler gösteriyor. Avrupa ve ABD arasında maske hırsızlığı, aşırması ilginç görünüyor. Türkiye, maskeyi ücretsiz yaptı bu arada. Son haber “İsveç, Çin'den sipariş ettiği 4 milyon maskeye el koyduğu iddiasıyla Fransa'yı Avrupa Komisyonu'na şikayet etti” idi.
Virüsle mücadelede her kesim üzerine düşeni yapıyor. Belediyeler de farklı biçimde bu işe el atıyorlar. Yalnız CHP’li belediyeler ile Ak Parti Belediyeleri arasında bariz anlayış farkı gözleniyor. Erzurum özelinde Erzurum Büyükşehir Belediyesi, Yakutiye, Palandöken ve Aziziye Belediyeleri çevre ve binaların dezenfekte edilmesi için ekipler kurmuşlar. Çeşitli yardımlar da yapılıyor. En anlamlı yardımlardan birini Niğde’nin Ak Partili Belediyesi yapmıştı. Esnafın ödenmesi gereken borçları belediye tarafından üstlenilmişti.
Prototip Koli!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ihtiyaç sahipleri için hazırladığı koliye 150 TL değer biçmişti. Hayır sahipleri koli alacak, ihtiyaç sahiplerine dağıtılacaktı. Ancak İBB’nin kolileriyle ilgili tartışma yaşandı. Birçok Ak Partili Belediyenin yardım kolileri İBB’nin kinin neredeyse 2 katı ürün barındırmasına karşın fiyatı çok daha ucuzdu.
Sosyal medyada başlayan tartışma üzerine İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu bir açıklama yaptı; "İlk koli prototip olarak açıklanmıştı, bir kaç eksiği vardı. Yağını arttırdık, pirinç yoktu pirinci ekledik." Ifadeleriyle konuyu halletti. İBB ve İmamoğlu’nun resmi twitter hesaplarından da yapılan bu açıklama “Prototip” konusu sonradan silindi.
Devlet ve yerel hükümet ne iş?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi “Biz bize yeteriz” ifadesiyle kampanyaya davet etti. Son açıklanan rakamlar 1.5 milyar liranın toplandığını gösteriyor. CHP’li belediyeler ise Merkezi hükümet yaparsa bizde yaparız gibi garip bir mantık ortaya koydular. Yardım kampanyası başlattılar. Hesaplar açıldı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, izinsiz bağış toplanamayacağı için belediyeleri uyardı. Ancak “Biz CHP’li Belediyeleriz” mantığıyla izin başvurusu yapılmadı. Bunun üzerine bakanlık hesapları dondurdu.
İşte oyun burada başladı. Fatih Portakal, ardından Halk Tv, konuyu “Merkezi ve yerel hükümet çatışması” olarak sunmaya başladılar. Aynı günlerde Alman DW Türkçe, Türkiye’de 250 bin kişinin ölebileceği üzerinden konuya dahil oldu ve Merkezi Hükümet ile Yerel Hükümet çatışması var diye haber yaptı.
Hayırdır beyler, ne oluyoruz!
Oysa Anayasanın 3’üncü maddesi (Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür) devletin üniter yapısına işaret eder. Yani “merkezi hükümet-yerel hükümet” ayrışması yapıp, bunu kullananlar hakkında soruşturma açılabilir. Kimse sonradan üzülüp ağlaşmasın...
Biliyorum içiniz şişti corona yazılarından ancak başka konu işlemeye fırsat verilmiyor ki; yeni ilaç çalışmaları, aşı konusunda gelişmeler var. İnşallah tez zamanda bu derde derman bulunacak.
Fırsat olursa, önümüzdeki günler özellikle Kafkaslar üzerinden stratejik incelemeleri sizlerle paylaşacağım.
Corona, dünyada değişime dair örnekler gösteriyor. Avrupa ve ABD arasında maske hırsızlığı, aşırması ilginç görünüyor. Türkiye, maskeyi ücretsiz yaptı bu arada. Son haber “İsveç, Çin'den sipariş ettiği 4 milyon maskeye el koyduğu iddiasıyla Fransa'yı Avrupa Komisyonu'na şikayet etti” idi.
Virüsle mücadelede her kesim üzerine düşeni yapıyor. Belediyeler de farklı biçimde bu işe el atıyorlar. Yalnız CHP’li belediyeler ile Ak Parti Belediyeleri arasında bariz anlayış farkı gözleniyor. Erzurum özelinde Erzurum Büyükşehir Belediyesi, Yakutiye, Palandöken ve Aziziye Belediyeleri çevre ve binaların dezenfekte edilmesi için ekipler kurmuşlar. Çeşitli yardımlar da yapılıyor. En anlamlı yardımlardan birini Niğde’nin Ak Partili Belediyesi yapmıştı. Esnafın ödenmesi gereken borçları belediye tarafından üstlenilmişti.
Prototip Koli!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ihtiyaç sahipleri için hazırladığı koliye 150 TL değer biçmişti. Hayır sahipleri koli alacak, ihtiyaç sahiplerine dağıtılacaktı. Ancak İBB’nin kolileriyle ilgili tartışma yaşandı. Birçok Ak Partili Belediyenin yardım kolileri İBB’nin kinin neredeyse 2 katı ürün barındırmasına karşın fiyatı çok daha ucuzdu.
Sosyal medyada başlayan tartışma üzerine İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu bir açıklama yaptı; "İlk koli prototip olarak açıklanmıştı, bir kaç eksiği vardı. Yağını arttırdık, pirinç yoktu pirinci ekledik." Ifadeleriyle konuyu halletti. İBB ve İmamoğlu’nun resmi twitter hesaplarından da yapılan bu açıklama “Prototip” konusu sonradan silindi.
Devlet ve yerel hükümet ne iş?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi “Biz bize yeteriz” ifadesiyle kampanyaya davet etti. Son açıklanan rakamlar 1.5 milyar liranın toplandığını gösteriyor. CHP’li belediyeler ise Merkezi hükümet yaparsa bizde yaparız gibi garip bir mantık ortaya koydular. Yardım kampanyası başlattılar. Hesaplar açıldı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, izinsiz bağış toplanamayacağı için belediyeleri uyardı. Ancak “Biz CHP’li Belediyeleriz” mantığıyla izin başvurusu yapılmadı. Bunun üzerine bakanlık hesapları dondurdu.
İşte oyun burada başladı. Fatih Portakal, ardından Halk Tv, konuyu “Merkezi ve yerel hükümet çatışması” olarak sunmaya başladılar. Aynı günlerde Alman DW Türkçe, Türkiye’de 250 bin kişinin ölebileceği üzerinden konuya dahil oldu ve Merkezi Hükümet ile Yerel Hükümet çatışması var diye haber yaptı.
Hayırdır beyler, ne oluyoruz!
Oysa Anayasanın 3’üncü maddesi (Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür) devletin üniter yapısına işaret eder. Yani “merkezi hükümet-yerel hükümet” ayrışması yapıp, bunu kullananlar hakkında soruşturma açılabilir. Kimse sonradan üzülüp ağlaşmasın...
Biliyorum içiniz şişti corona yazılarından ancak başka konu işlemeye fırsat verilmiyor ki; yeni ilaç çalışmaları, aşı konusunda gelişmeler var. İnşallah tez zamanda bu derde derman bulunacak.
Fırsat olursa, önümüzdeki günler özellikle Kafkaslar üzerinden stratejik incelemeleri sizlerle paylaşacağım.