
Özellikle kitapları ile adından sıklıkla sözettiren Erzurum Teknik Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyelerinden Prof.Dr.Murat Küçükuğurlu’ nun da ‘Tabyalar ve Erzurum kalesi’ kitabında ‘tabyaların babası’ diye nitelendirdiği Büyük Palandöken tabyasını ben boşa su akıtan musluğa benzetirim hep. Yıllardır da boşa akan, heba olan, milli ekonomiye de darbe vuran bir savurganlık, ısraftır da kanaatimce. 2.Abdulhamit döneminde Palandöken dağının arkasında bulunan vadiden gelebilecek saldırıları kontrol altında tutma amacıyla yaptırılan o tarihi tabya, adeta yaz-kış yalnızlığa terkedilmiş. 2 bin 850 rakımda ki tamamı kesme ve moloz taşlarla kaplı, koğuş, pusu ve topçu odalarının yanısıra karargah olarak da kurulu tabya, bir gün bir umutla burasının da turizme açılacağı, herkesin bilebileceği, sessizliğini ortadan kaldıracak kalabalıkları bekliyor adeta.
***
Bugünlerde kuş uçmaz, kervan geçmez bir hali olan tabyaların bir şekilde değerlendirilmesi, atıl halden kurtarılmasının gerekli olduğuna inanan işletmecilerden işinsanı Numan Torun, ‘’Doğa yürüyüşlerimiz zamanında sıklıkla gittiğimiz Palandöken tabyasını her gördüğümde içim sızlıyor. Yıkılmaya adeta yüz tutan böylesine güzide bir mekanın mutlaka gözönüne çıkması gerekir. Atıl halden kurtarılıp, ciddi bir restorasyon ile özellikle turizme kazandırılması için bu mekanın daha kaç yıl beklemesi gerekiyor’’ ifadelerini kullanıyor ki, son derece haklı olduğuna inanıyorum, bu benim son kararımdır.
--
Vedat Refayeli