
Erzurum’da bir evde meydana gelen doğal gaz patlamasının ardından ağır yaralanan Fevzi Algan’ın avukatları, borudaki vanaların çalındığı iddialarına ilişkin kamera kayıtlarının incelenmesini talep etti. Avukatlar, vananın çalınma ihtimalinin olmadığını, durumun ihmalden kaynaklandığını öne sürerek, “Erzurum büyük bir tehlike atlatmıştır. Eğer bu ihmaller devam ederse daha vahim olaylar yaşanacaktır” dedi.

Erzurum’un Yakutiye ilçesi Rabiaana Mahallesi’nde geçtiğimiz 27 Kasım günü yaşanan olayda iki katlı sobalı bir evde patlama meydana gelmişti. Olayda o sırada evde bulunan Fevzi Algan yaralanmış, vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşmuştu. Patlamanın ardından kent genelinde 5 gün boyunca süren doğal gaz kesintileri yaşanmıştı. Palen Doğal Gaz şirketi tarafından yapılan açıklamalarda, vananın söküldüğü ileri sürmüştü. Hatta bulunan vananın çalındığı iddiaları gündeme gelmişti.

Hastanede tedavisi süren Fevzi Algan ve mağdurların avukatları Sadrettin Atalay ile Muhammed Furkan Atalay, hukuki süreci başlatarak ilgili firma hakkında suç duyurusunda bulundu. Avukatlar, kamera kayıtlarının incelenmesini ve bilirkişi raporu oluşturulmasını talep etti.

‘Kimse arayıp ne özür diledi ne de geçmiş olsun dedi’
Patlamadan sonra ilgili firma veya herhangi bir kamu kurumu yetkilisinin kendisini aramadığını söyleyen Fevzi Algan, Pusula’ya konuştu. O gün sabah namazını kıldıktan sonra uyuduğunu anlatan yaşlı adam, “Uykudayken bir anda alev topu içinde kaldım. Dışarıdan eve bir alev topu geldi. Cehennem gibiydi. Soba da patladı. Ev alevler içinde kaldı. Ben de alevler içinde kaldım. Kendi imkanlarımla kapıları kırarak balkona çıktım. Sonrasını çok hatırlamıyorum. Ama bacaklarımın kollarımın yandığını gördüm. Çok korkunçtu. Olaydan sonra ne firmadan ne de başka yerden beni bir kişi bile aramadı. Ne özür ne de geçmiş olsun dilemediler. Ben kendim Cumhurbaşkanlığı’na yazdım. Sadece ondan sonra Aile ve Sosyal Hizmetler’den aradılar destek olmak için. Koku mahallede yaklaşık 10 gündür vardı. Hatta başkaları da koku almış. Firmayı arayıp bildirenler de olmuş” diyerek mağduriyetinin bir an önce giderilmesini istedi.

İhmaller zinciri
Mağdurların avukatı Sadrettin Atalay ise olayın sıradan bir teknik arıza değil, çok daha derin bir ihmal zinciri olabileceğini ifade etti. Atalay, “Bir dış hattın vanasız bırakılması, acil durumda gazın kesilememesi anlamına gelir. Patlamadan sonra dış hattın ucunda yanmanın devam etmesi, gazın kontrolsüz şekilde mahalleye aktığını gösteriyor. Bu büyük bir altyapı zafiyetidir. Sorumlular ortaya çıkarılıncaya kadar hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

‘Kamera kayıtlarına bakılmalı’
Avukat Muhammed Furkan Atalay ise teknik delillerin hızla incelenmesi gerektiğini belirterek, “Borunun çıkarılmamış olması delilin kaybolduğu anlamına gelmez; aksine üzeri açıldığında vananın bulunmadığının görülmesi çok önemli bir teknik bilgidir. Biz kamera kayıtlarının, basınç verilerinin ve dış hattın tamamının bilirkişi tarafından incelenmesini talep ettik” diye konuştu.
‘Çalınması teknik olarak mümkün değil’
Vananın çalındığı iddialarına ilişkin konuşan Atalay, “Teknik olarak mümkün değil. Boru toprak ve beton altında. Eline kürek alan birinin bunu gizlice sökmesi mümkün değil. Ayrıca olay yeri karşısında bir kurumun tam günlük kayıt tutan kamera sistemi var. Biz bu kayıtların 20 Kasım’dan patlama gününe kadar celbini istedik. Kamera kayıtları hattın yerinde olduğunu, kimsenin dokunmadığını gösterecek. Savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Sulh Hukuk Mahkemesi’nden acil delil tespiti talep edeceğiz. Dış hattın tamamının sökülmeden bilirkişi tarafından incelenmesini, basınç verilerinin celbini, kamera kayıtlarının istenmesini talep ediyoruz. Çünkü bu olay sıradan bir kaza değil; ihmaller zinciri var. Fevzi Bey’in evi tamamen yıkıldı, eşya hiçbir şey kalmadı. Kendisi ağır yanıklarla hayata tutunmaya çalışıyor. Ellerini kullanamıyor, yüzü sargılı. Günlük ihtiyaçlarında bile yardım gerekiyor. Ailesi hem travma yaşıyor hem de barınma sorunu içinde. Biz hem maddi hem manevi tazminat sürecini başlatıyoruz. Bu olay tek bir eve ait bir sorun değil. Dış hattın vanasız olması, yönetmelik dışı bir tesisat görüntüsü, günlerce mahalleyi saran gaz kokusu. Bunlar bize altyapıda sistemsel bir denetim eksikliği olabileceğini gösteriyor. Bu nedenle bu soruşturma sadece mağdurlar için değil, tüm şehir için önemlidir” diye kaydetti.

“Borunun üzeri kazıldı, vana yoktu”
Olaydan sonra bölgeye giden mağdurlar ve mahalle sakinleri de dış hattın üzerinin kürekle açılmasıyla boruda vana bulunmadığının ortaya çıktığını belirtti. Olay anına tanıklık eden ve patlamada evi zarar gören mağdurlardan Zafer Bingöl, yaşananları şöyle anlattı: “Patlamadan hemen sonra Palen çalışanları olay yerine geldi. Kürekle kazı yaparak sarı hattın üzerini açtılar. Boruyu çıkarmadılar, ama ucunda vana olmadığı çıplak gözle görüldü. Kutu yoktu, boru doğrudan toprağın altındaydı. Bu şekilde bir hatta gaz verilmiş olması, patlamanın nasıl bu kadar büyük olduğunu açıklıyor. Vana olmadığı için gaz durdurulamadı ve patlama sonrası dış hatta alev bir süre daha devam etti. Kimse gelip vana sökmedi, kimse kutuya dokunmadı. Hırsızlık iddiaları teknik olarak imkânsız. Bu kayıtlar, hattın en başından beri vanasız olduğunun ispatıdır” dedi.

Hastanede tedavisi devam eden Fevzi Algan’ın sağlık durumu hakkında bilgi veren Avukat Muhammed Furkan Atalay, “Fevzi Bey’in durumu gerçekten çok ağırdı. İlk gün hastaneye gittiğimde elleri, kolları ve yüzü tamamen sargı içindeydi. Vücudunda 2. ve 3. derece yanıklar var. Yüzündeki yanıklar özellikle derin olduğu için ek tedaviler gerekiyor. Psikolojik durumu da çok sarsılmış durumda. Konuşmakta zorlanıyor, acı çekiyor. Tedavisi uzun süre devam edecek. Evin tamamen çöktüğünü, yapının bir kısmının yanmaya devam ettiğini gördük. Komşu evlerde çatı uçmaları vardı. En dikkat çekici nokta ise dış hatta ait sarı borunun üzerinin işçiler tarafından kürekle açılması oldu. Borunun çıkarılmadığını, sadece üzerinin açıldığını bizzat gören tanıklar var. Borunun ucunda vana olmadığı net şekilde ortaya çıktı. Bu kabul edilemez bir durum. Bir dış hatta vana yoksa, ‘acil durumda gazı kesme’ imkânınız yok demektir. Nitekim patlamadan sonra dış hattın ucunda alevin bir süre devam ettiğini gösteren görüntüler var. Bu da gazın kontrolsüz biçimde mahalleye aktığını gösteriyor. Patlamanın büyüklüğü de bu nedenle açıklanabilir” dedi.

Avukatlar, Algan’ın ailesiyle birlikte barınma, tedavi ve maddi zararların karşılanması için gerekli tüm hukuki süreçlerin başlatıldığını ifade etti.




