
Erzurum Yakutiye ilçesinde uzun yıllardır akvaryum dükkânı işleten Yaşar Kıyanç’ın (77), Dadaş ismini taktığı pirana 32 yaşına girdi. Balığı için doğum günü partisi düzenleyen Kıyanç’ın Dadaş piranaya hediyesi ise kırmızı et oldu.

Manolya BULUT-PUSULA
Singapur’dan 1987 yılında getirdiği piranaya 32 yıldır gözü gibi bakan Yaşar Kıyanç, balığına komşuları ve oğlu ile doğum günü partisi düzenledi. Dadaş piranaya doğum günü pastası kesilip mumlar yakıldı. Türkiye’nin en uzun yaşayan ve tek obez piranası olan Dadaş için konfetiler patlatıldı.
Evladım gibi
Yurtdışından getirdiği pirananın zamanla akvaryum dükkanının maskotu haline geldiğini ve satmaya kıyamayarak bakmaya başladığını belirten 6 çocuk babası Kıyanç, ömrü yetene kadar balığına bakmak istediğini söyledi. Dadaş’ı evladı gibi gördüğünü ifade eden Kıyanç, “Küçükken Singapur’dan getirdik. Erzurum’un ilk piranası. O zamanlar dükkanda dursun diye getirdik, bizim maskotumuz oldu. Satmaya da kıyamadık. 32 senedir bakıyorum. Evladım gibi büyüttüm. Bakmaya da devam ediyoruz, mutluyuz. Allah daha uzun ömürler versin. Önem verdik, baktık büyüttük. İki ayda bir suyunu değiştiriyoruz. Devamlı yemini, etini verdik bu yaşa getirdik. Bu da benim bir torunum hatta evladım gibi. İsmini de Dadaş pirana koyduk. Bakması zor oluyordu ama alıştık. Beni tanıyor, akvaryumun önüne geçtiğim zaman hemen yukarı çıkıyor yemek almak için. Ellerime bakıp yemek istiyor. Doğum günü partisi yaptık. Hayırlı olsun. En çok tavuk etini seviyor. Ömrüm yetene kadar bakmayı düşünüyorum. Göremediğim zamanlar özlüyorum, üzülüyorum” dedi.

Allah uzun ömür versin
Kıyanç’ın esnaf komşusu Murat Gülrenk ise her sabah piranayla selamlaştıklarını aktararak, “Akvaryumda bir pirananın bu kadar uzun yaşaması, mutluluk verici bir şey. Her sabah geldiğimizde onunla komşumuz gibi selamlaşmamız var. Hoş bir duygu. Allah uzun ömürler versin. Her doğum gününde onun sayesinde pasta yiyoruz” diye konuştu.
Guinness Rekorlar Kitabı’na başvuracaklar
Dadaş piranayla yaşıt olduklarını dile getiren Yaşar Kıyanç’ın oğlu Arif Kıyanç ise aralarında farklı bir bağ oluştuğunu şu sözlerle ifade etti; “Piranayla benim doğum günüm hemen hemen aynı, ben de 32 yaşına girdim. Aramızda 3 ay var. O yüzden aramızda farklı bir bağ var. Genelde bakımını da ben yapıyorum. Benden bir parça gibi. Görmediğim zaman moralim bozuluyor. Balıktan öte aramızda çok farklı bir duygusal bağ oluştu. Biz bakımına çok dikkat ediyoruz. Bu kadar yaşayacağını düşünmemiştik. Türkiye’de zaten eşi benzeri yok. Guinness Rekorlar Kitabına da başvurmayı düşünüyoruz. Bizim için, Erzurum için çok özel bir yeri var. İnşallah seneye de yine birlikte kutlarız.”

Singapur’dan getirildiğinde yeni dünyaya gelen ve 5 santimetre uzunluğunda olan Dadaş, 54 santimetre uzunluğuna ulaştı. En çok tavuk etini seven Dadaş’ın kilosu ise 8 kilograma çıktı. Piranaların ortalama ömrü ise 10 yıl.

Manolya BULUT-PUSULA
Singapur’dan 1987 yılında getirdiği piranaya 32 yıldır gözü gibi bakan Yaşar Kıyanç, balığına komşuları ve oğlu ile doğum günü partisi düzenledi. Dadaş piranaya doğum günü pastası kesilip mumlar yakıldı. Türkiye’nin en uzun yaşayan ve tek obez piranası olan Dadaş için konfetiler patlatıldı.
Evladım gibi
Yurtdışından getirdiği pirananın zamanla akvaryum dükkanının maskotu haline geldiğini ve satmaya kıyamayarak bakmaya başladığını belirten 6 çocuk babası Kıyanç, ömrü yetene kadar balığına bakmak istediğini söyledi. Dadaş’ı evladı gibi gördüğünü ifade eden Kıyanç, “Küçükken Singapur’dan getirdik. Erzurum’un ilk piranası. O zamanlar dükkanda dursun diye getirdik, bizim maskotumuz oldu. Satmaya da kıyamadık. 32 senedir bakıyorum. Evladım gibi büyüttüm. Bakmaya da devam ediyoruz, mutluyuz. Allah daha uzun ömürler versin. Önem verdik, baktık büyüttük. İki ayda bir suyunu değiştiriyoruz. Devamlı yemini, etini verdik bu yaşa getirdik. Bu da benim bir torunum hatta evladım gibi. İsmini de Dadaş pirana koyduk. Bakması zor oluyordu ama alıştık. Beni tanıyor, akvaryumun önüne geçtiğim zaman hemen yukarı çıkıyor yemek almak için. Ellerime bakıp yemek istiyor. Doğum günü partisi yaptık. Hayırlı olsun. En çok tavuk etini seviyor. Ömrüm yetene kadar bakmayı düşünüyorum. Göremediğim zamanlar özlüyorum, üzülüyorum” dedi.

Allah uzun ömür versin
Kıyanç’ın esnaf komşusu Murat Gülrenk ise her sabah piranayla selamlaştıklarını aktararak, “Akvaryumda bir pirananın bu kadar uzun yaşaması, mutluluk verici bir şey. Her sabah geldiğimizde onunla komşumuz gibi selamlaşmamız var. Hoş bir duygu. Allah uzun ömürler versin. Her doğum gününde onun sayesinde pasta yiyoruz” diye konuştu.
Guinness Rekorlar Kitabı’na başvuracaklar
Dadaş piranayla yaşıt olduklarını dile getiren Yaşar Kıyanç’ın oğlu Arif Kıyanç ise aralarında farklı bir bağ oluştuğunu şu sözlerle ifade etti; “Piranayla benim doğum günüm hemen hemen aynı, ben de 32 yaşına girdim. Aramızda 3 ay var. O yüzden aramızda farklı bir bağ var. Genelde bakımını da ben yapıyorum. Benden bir parça gibi. Görmediğim zaman moralim bozuluyor. Balıktan öte aramızda çok farklı bir duygusal bağ oluştu. Biz bakımına çok dikkat ediyoruz. Bu kadar yaşayacağını düşünmemiştik. Türkiye’de zaten eşi benzeri yok. Guinness Rekorlar Kitabına da başvurmayı düşünüyoruz. Bizim için, Erzurum için çok özel bir yeri var. İnşallah seneye de yine birlikte kutlarız.”

Singapur’dan getirildiğinde yeni dünyaya gelen ve 5 santimetre uzunluğunda olan Dadaş, 54 santimetre uzunluğuna ulaştı. En çok tavuk etini seven Dadaş’ın kilosu ise 8 kilograma çıktı. Piranaların ortalama ömrü ise 10 yıl.