
O gün Munsy, Thy değil de Pote olsaydı, bu sezon değil de geçen sezon ki kadro da dursaydı bugün BB Erzurumspor ligde açık ara lider olurdu düşüncesindeyim. Bunu derken bugün ki kadronun elbette kötü olduğunu söylemiyorum ama geçen yılki kadro dağılmamış olsaydı bugün bambaşka bir yerde olunurdu kanaatindeyim. Daha önce de dedim, yine diyorum. Kimseden çekindiğim yok. Çoğu kişinin de benden farklı düşündüğünü bilerek de diyorum ki Mehmet Özdilek ile yollar taa Rize maçı yenilgisinden sonra ayrılsaydı bugün belki de Erzurum yine süper ligdeydi. O gün Mehmet Özdilek ile değil de Hamza Hamzoğlu ile anlaşılmış olsaydı bugün bu takım süper lige çıkmak için uğraşmaz, yine aynı liginde olurdu. Çoğu kişi Erzurum’u küme düşürdü diye düşünüyor ama unutulmamalı ki Erzurum sadece bir galibiyet eksikliğinden dolayı o ligden düşmüş, son ana kadar da tutunmaya çalışmıştı. Özdilek zamanında kaybedilen iç saha ve dış saha maçlarını hatırlayanlar, ne demek istediğimi anlar..
***

Diğer taraftan, dün de dedim bugün de diyorum. Erkan Sözeri o gün için el sıkışılan en doğru isimdi. Elbette ki bazı maçlarda oyuncu tercihleri konusunda olsun, oyunu okuma konusunda olsun yapılan eleştirilere kısmen katılırım. Ama ligi tanıyan en iyi hocalardan biridir o ve Erzurum yönetimi doğru yapmıştır. Erkan Sözeri’ye bazı çevrelerin alerji, duyuyor olmasına bugüne kadar anlam veremedim, budan sonra da vermem. Ayrıca. Erzurum’un bu sezon ligdeki en büyük avantajı iyi takım olmaması. Hiç kimse hiçbir takımın Erzurum’dan iyi olduğunu söyleyemez, bu zaten mevcut puan durumuyla da sabit. Buna Hatay da dahil. Erzurum bu sezon direkt süper lige çıkarsa inanıyorum ki bu Erzurum takımının çok iyi olduğundan değil, biraz da rakiplerinin çok zayıf olmasındandır. İlla ki çıkacak, aksilik olmazsa durum onu gösteriyor. Erzurum bu sezon süper lige doğrudan değil de play-off’tan çıkarsa ben bunu beceriksizliğine sayarım. Bu benim son kararımdır nokta.
--

Afiyet şeker olsun..
Biraz da adettendir. Genelde işbaşındaki Valilere methiyeler dizilir, güzellikler ile anılır, bahsedilirken en süslü cümleler kurulur.. Doğrudur ama Vali Okay Memiş, geldiği ilk günden beri çevresine verdiği pozitif elektrik ile yarın gitse dahi hep övgüyle anılan bir Vali olur diye düşünüyorum. Öyle ki Erzurum Valiliği görevine başladığı 16 Kasım 2018 yılından itibaren çok iyi gidiyor ve görev süresi sonuna kadar da öyle duruyor. Bir defa doğal biri. Karşısındakini germiyor, gerdirmiyor. Son zamanlarda özellikle işyeri ziyaretlerine ağırlık veren Vali Okay Memiş, gittiği her yerde sevgi ile karşılanıyor ve nasıl karşılanıyorsa öyle de uğurlanıyor. Elbette ki sevdikleri bir Vali gelmişse ona ikramda da bulunuyorlar. İşte Organize Sanayi Bölgesindeki esnaf ziyaretlerinden biri. Vali’ye sobalı işyerinde haşlanmış patates ikram ediliyor, o da bu isteği reddetmiyor. Vali diye patatesi de çatal, kaşıkla yiyecek değil elbet. Herkes gibi o da o patatesi gereği gibi yiyor, ortaya bu fotoğra çıkıyor. Afiyet şeker olsun. Bugün PUSULA okurlarına ek olarak verdiğimiz Fırfırik’te de yayınlanan fotoğraf gazeteci arkadaşımız Valilik Basın bürosu çalışanlarından Recai Uygur’a ait..

---

Bunu söyleyen tarihçi de değil, bir beyinci..
Pasin ovasında katedral!
Erzurum’un göbeğinde katedral varmış! Ne yalan söyleyeyim, çoğunuz gibi ben de ilk defa duyuyorum. İşin garibi de Belediye Tarihi, Erzurum Kalesi ve Tabyaları, Şerif Efendi, Erzurum’un içtimai rapor adlı sayısız kitabı bulunan şehir tarihçisi ETÜ Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Murat Küçükuğurlu’ya da bahsettim, o da ilk defa duyuyor. Kaynak da göstererek bu ilginç bilgiyi veren de üstelik tarihçi de değil, beyinci bir tıp adamı. Prof.Dr.Hakan Hadi Kadıoğlu. Çok yakın bir tarihte Atatürk’ün Erzurum’da kaldığı 58 günün anısına karakalem resim yapan ve bu resimleri de albüme dönüştürerek Erzurum kitaplığına kazandıran Hakan Hadi Kadıoğlu, yeni bir kitap ile, Bir Pasin Kitabı ile ilgili düzenlediği söyleşi esnasında bu ilginç bilgiyi verdi. Pasinler ilçesine bağlı eski adı Badicivan olan ve yeni adı Esendere olan köyde eskiden katedral bulunduğunu söyleyen Kadıoğlu, köye gidenlerin bu katedrale ait bulgulara rastlayabileceğini anlattı.
***
Özellikle köydeki bir vatandaşın katedralin olduğu yeri merek yaptığını kaydeden Kadıoğlu, piskoposluk makamı da bulunan büyük kilise anlamına gelen katedralin köydeki bir ayağının da orada bulunan ilkokulun temelinde yeraldığına dikkat çekti. Şehirder’de düzenlediği ve kitabına da sponsor olan Pasinler Belediye Başkanı Ahmet Dölekli’nin de katıldığı söyleşide Hakan Hadi Kadıoğlu’nun bu açıklamasını orada bulunan herkes gibi bir Pasinlerli olarak ben de ağzı açık dinledim. Özellikle 1880’lü yılarda Erzurum’un bir çok köyünde yerleşik ermeni nüfusundan ve üç-dört kiliseden haberdardım ama ilk defa katedral olduğunu öğrendim, bayağı bir şok oldum. Bu arada Kadıoğlu’nun ‘Korgala’ siminin nereden geldiği bilgisine de yer verdiği söyleşi proğramında imzaladığı kitabı henüz açma fırsatım olmadı, en kısa zamanda okuyup, edindiğim ilginç bilgileri sizinle paylaşacağım..

--

Sen çok yaşa, sen çok yaz ağabey!
Hasankaleli Hakan Hadi Kadıoğlu’nun Bir Pasin Kitabı’nın tanıtımını yaptığı gün masamda buldum yine Hasankaleli ağabeylerimden olan Kadir Sabuncuoğlu’nun o çok konuşulan ‘Az gittik Uzun gittik’ kitabını. Sağolsun, beni de unutmamış, PUSULA’yı ziyaretinde benim için de kitabını imzalamış, masamın üstüne koymuş. Özellikle anı kitaplarına bayılan biri olarak, dün hem de onca işimin arasında en az 30 sayfa falan okuma imkanı buldum. Hepsi inşallah sabaha bitmiş olur. Tamamına yakını yaşanmış anılara yer verilen kitap, tam da Kadir şefime yakışır bir kitap olmuş. Bir kitap hele de bir gazeteci tarafından yazılmışsa, okumalara doymam, doyamam. Hele de örnek aldığım, hep yanında çalışma arzusuyla yanıp tutuşan ama bunu ıskalayan biri olarak Kadir ağabeyinin her yazdığını önemsediğim gibi bu kitabını da önemsedim elbette. Boş durmuyor olması esasında on numara beş yıldız bir şey. Hele yazmasına, yaşadıklarını kamuoyuyla kitap halinde paylaşmasına da ayrıca seviniyorum. Üçüncü kitabını da beklediğimi söylüyor, kendisini tebriklerimle beraber, daha çok yaşamasını ve daha çok yazmasını istediğimi, beklediğimi ayrıca ifade etmek isterim.

---
Bu seçim daha çok konuşulur!
Taa 3 aydır konuşuluyordu bir defa. Yakından biliyorum, kıran kırana bir yarış olacağı gözleniyordu zaten. İnanılmaz kulisler yapılıyordu. İnşaat Mühendisleri, ilk defa Oda seçimleri için 3 ayrı listeyle yarışa girdi. Nihayet, önceki gün Ünal Kırmacı, Hayati Bilge ve Abdulkadir Orhan, 2 yıllığına İnşaat Mühendisleri Odası için listeleri ile birlikte seçime girdi. Kuşkusuz daha önce bu odada başkanlık yapmış olan Ünal Kırmacı’nın en büyük avantajı üyeleri yakından tanıyor olması, Abdulkadir Orhan’ın da kabul edelim ki Aziziye Belediye Başkanı Muhammet Cevdet Orhan’ın kardeşi olmasıydı. Direkt olmasa dahi bu seçimde belediye başkanının kardeşinin kazanmasında dolaylı rolü oldu. Çevre illerden de ilk defa çok sayıda inşaat mühendisi üyenin gelip oy kullandığı seçim, Abdulkadir Orhan’ın zaferiyle sonuçlanırken, mağduru eski başkanlardan Ünal Kıraç oldu. Hayati Bilge, ilk defa girdiği bu yarışta kendisi oy çokluğuyla 7 kişilik yönetime girmeyi başarırken, ekibi liste dışı kaldı, bu onun için buruk sevinç yaşattı. Bir defa seçimin üzerinden saatler geçmiş olmasına rağmen halen daha şehirde konuşulması, genel seçim havasını yansıttı. Özellikle seçimle ilgili serzenişte bulunan Hayati Bilge tarafından bakıldığında daha çok konuşulacağa da benziyor..
--
TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Biraz insan ol diyeceğim ama seni de zor durumda bırakmak isteniyorum!
DUVARIN DİLİ: Mutluluğa giden yolda çevirme var!
***

Diğer taraftan, dün de dedim bugün de diyorum. Erkan Sözeri o gün için el sıkışılan en doğru isimdi. Elbette ki bazı maçlarda oyuncu tercihleri konusunda olsun, oyunu okuma konusunda olsun yapılan eleştirilere kısmen katılırım. Ama ligi tanıyan en iyi hocalardan biridir o ve Erzurum yönetimi doğru yapmıştır. Erkan Sözeri’ye bazı çevrelerin alerji, duyuyor olmasına bugüne kadar anlam veremedim, budan sonra da vermem. Ayrıca. Erzurum’un bu sezon ligdeki en büyük avantajı iyi takım olmaması. Hiç kimse hiçbir takımın Erzurum’dan iyi olduğunu söyleyemez, bu zaten mevcut puan durumuyla da sabit. Buna Hatay da dahil. Erzurum bu sezon direkt süper lige çıkarsa inanıyorum ki bu Erzurum takımının çok iyi olduğundan değil, biraz da rakiplerinin çok zayıf olmasındandır. İlla ki çıkacak, aksilik olmazsa durum onu gösteriyor. Erzurum bu sezon süper lige doğrudan değil de play-off’tan çıkarsa ben bunu beceriksizliğine sayarım. Bu benim son kararımdır nokta.
--

Afiyet şeker olsun..
Biraz da adettendir. Genelde işbaşındaki Valilere methiyeler dizilir, güzellikler ile anılır, bahsedilirken en süslü cümleler kurulur.. Doğrudur ama Vali Okay Memiş, geldiği ilk günden beri çevresine verdiği pozitif elektrik ile yarın gitse dahi hep övgüyle anılan bir Vali olur diye düşünüyorum. Öyle ki Erzurum Valiliği görevine başladığı 16 Kasım 2018 yılından itibaren çok iyi gidiyor ve görev süresi sonuna kadar da öyle duruyor. Bir defa doğal biri. Karşısındakini germiyor, gerdirmiyor. Son zamanlarda özellikle işyeri ziyaretlerine ağırlık veren Vali Okay Memiş, gittiği her yerde sevgi ile karşılanıyor ve nasıl karşılanıyorsa öyle de uğurlanıyor. Elbette ki sevdikleri bir Vali gelmişse ona ikramda da bulunuyorlar. İşte Organize Sanayi Bölgesindeki esnaf ziyaretlerinden biri. Vali’ye sobalı işyerinde haşlanmış patates ikram ediliyor, o da bu isteği reddetmiyor. Vali diye patatesi de çatal, kaşıkla yiyecek değil elbet. Herkes gibi o da o patatesi gereği gibi yiyor, ortaya bu fotoğra çıkıyor. Afiyet şeker olsun. Bugün PUSULA okurlarına ek olarak verdiğimiz Fırfırik’te de yayınlanan fotoğraf gazeteci arkadaşımız Valilik Basın bürosu çalışanlarından Recai Uygur’a ait..

---

Bunu söyleyen tarihçi de değil, bir beyinci..
Pasin ovasında katedral!
Erzurum’un göbeğinde katedral varmış! Ne yalan söyleyeyim, çoğunuz gibi ben de ilk defa duyuyorum. İşin garibi de Belediye Tarihi, Erzurum Kalesi ve Tabyaları, Şerif Efendi, Erzurum’un içtimai rapor adlı sayısız kitabı bulunan şehir tarihçisi ETÜ Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Murat Küçükuğurlu’ya da bahsettim, o da ilk defa duyuyor. Kaynak da göstererek bu ilginç bilgiyi veren de üstelik tarihçi de değil, beyinci bir tıp adamı. Prof.Dr.Hakan Hadi Kadıoğlu. Çok yakın bir tarihte Atatürk’ün Erzurum’da kaldığı 58 günün anısına karakalem resim yapan ve bu resimleri de albüme dönüştürerek Erzurum kitaplığına kazandıran Hakan Hadi Kadıoğlu, yeni bir kitap ile, Bir Pasin Kitabı ile ilgili düzenlediği söyleşi esnasında bu ilginç bilgiyi verdi. Pasinler ilçesine bağlı eski adı Badicivan olan ve yeni adı Esendere olan köyde eskiden katedral bulunduğunu söyleyen Kadıoğlu, köye gidenlerin bu katedrale ait bulgulara rastlayabileceğini anlattı.
***
Özellikle köydeki bir vatandaşın katedralin olduğu yeri merek yaptığını kaydeden Kadıoğlu, piskoposluk makamı da bulunan büyük kilise anlamına gelen katedralin köydeki bir ayağının da orada bulunan ilkokulun temelinde yeraldığına dikkat çekti. Şehirder’de düzenlediği ve kitabına da sponsor olan Pasinler Belediye Başkanı Ahmet Dölekli’nin de katıldığı söyleşide Hakan Hadi Kadıoğlu’nun bu açıklamasını orada bulunan herkes gibi bir Pasinlerli olarak ben de ağzı açık dinledim. Özellikle 1880’lü yılarda Erzurum’un bir çok köyünde yerleşik ermeni nüfusundan ve üç-dört kiliseden haberdardım ama ilk defa katedral olduğunu öğrendim, bayağı bir şok oldum. Bu arada Kadıoğlu’nun ‘Korgala’ siminin nereden geldiği bilgisine de yer verdiği söyleşi proğramında imzaladığı kitabı henüz açma fırsatım olmadı, en kısa zamanda okuyup, edindiğim ilginç bilgileri sizinle paylaşacağım..

--

Sen çok yaşa, sen çok yaz ağabey!
Hasankaleli Hakan Hadi Kadıoğlu’nun Bir Pasin Kitabı’nın tanıtımını yaptığı gün masamda buldum yine Hasankaleli ağabeylerimden olan Kadir Sabuncuoğlu’nun o çok konuşulan ‘Az gittik Uzun gittik’ kitabını. Sağolsun, beni de unutmamış, PUSULA’yı ziyaretinde benim için de kitabını imzalamış, masamın üstüne koymuş. Özellikle anı kitaplarına bayılan biri olarak, dün hem de onca işimin arasında en az 30 sayfa falan okuma imkanı buldum. Hepsi inşallah sabaha bitmiş olur. Tamamına yakını yaşanmış anılara yer verilen kitap, tam da Kadir şefime yakışır bir kitap olmuş. Bir kitap hele de bir gazeteci tarafından yazılmışsa, okumalara doymam, doyamam. Hele de örnek aldığım, hep yanında çalışma arzusuyla yanıp tutuşan ama bunu ıskalayan biri olarak Kadir ağabeyinin her yazdığını önemsediğim gibi bu kitabını da önemsedim elbette. Boş durmuyor olması esasında on numara beş yıldız bir şey. Hele yazmasına, yaşadıklarını kamuoyuyla kitap halinde paylaşmasına da ayrıca seviniyorum. Üçüncü kitabını da beklediğimi söylüyor, kendisini tebriklerimle beraber, daha çok yaşamasını ve daha çok yazmasını istediğimi, beklediğimi ayrıca ifade etmek isterim.

---
Bu seçim daha çok konuşulur!
Taa 3 aydır konuşuluyordu bir defa. Yakından biliyorum, kıran kırana bir yarış olacağı gözleniyordu zaten. İnanılmaz kulisler yapılıyordu. İnşaat Mühendisleri, ilk defa Oda seçimleri için 3 ayrı listeyle yarışa girdi. Nihayet, önceki gün Ünal Kırmacı, Hayati Bilge ve Abdulkadir Orhan, 2 yıllığına İnşaat Mühendisleri Odası için listeleri ile birlikte seçime girdi. Kuşkusuz daha önce bu odada başkanlık yapmış olan Ünal Kırmacı’nın en büyük avantajı üyeleri yakından tanıyor olması, Abdulkadir Orhan’ın da kabul edelim ki Aziziye Belediye Başkanı Muhammet Cevdet Orhan’ın kardeşi olmasıydı. Direkt olmasa dahi bu seçimde belediye başkanının kardeşinin kazanmasında dolaylı rolü oldu. Çevre illerden de ilk defa çok sayıda inşaat mühendisi üyenin gelip oy kullandığı seçim, Abdulkadir Orhan’ın zaferiyle sonuçlanırken, mağduru eski başkanlardan Ünal Kıraç oldu. Hayati Bilge, ilk defa girdiği bu yarışta kendisi oy çokluğuyla 7 kişilik yönetime girmeyi başarırken, ekibi liste dışı kaldı, bu onun için buruk sevinç yaşattı. Bir defa seçimin üzerinden saatler geçmiş olmasına rağmen halen daha şehirde konuşulması, genel seçim havasını yansıttı. Özellikle seçimle ilgili serzenişte bulunan Hayati Bilge tarafından bakıldığında daha çok konuşulacağa da benziyor..
--
TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Biraz insan ol diyeceğim ama seni de zor durumda bırakmak isteniyorum!
DUVARIN DİLİ: Mutluluğa giden yolda çevirme var!