
Tartışmalı gündem maddelerinin başında gelen Kanal İstanbul projesi için ilk temel bugün atılıyor. Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Coğrafya Bölümü’nden öğretim üyesi Prof. Dr. Hayati Doğanay, projenin sanıldığının aksine birçok avantajı olduğunu söyledi.
Manolya BULUT-PUSULA
Avrupa Yakası'nda Karadeniz ile Marmara Denizi'nin arasına yapılacak, 45 kilometre, taban genişliği minimum 275 metre ve derinliği 20,75 metre olacak olan Kanal İstanbul için ilk kazma bugün vuruluyor. İnşa edilecek 6 köprüden ilkinin temel atma törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katılacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kamuoyuna duyurulduğu günden itibaren güzergahı, çevresi, ÇED raporu ve saha çalışmalarıyla gündemden düşmeyen projenin ekolojik dengeye zarar vereceği yönünde tartışmalar devam ederken aksine bir destek de Erzurum’dan geldi.
Projenin istihdamdan savunmaya kadar birçok avantajı olduğunu kaydeden Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Coğrafya Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hayati Doğanay, Marmara Denizi’nin de bol oksijenli suya kavuşacağını belirtti.
Dünyada örnekleri var
Dünyadaki kanallardan örnek veren Prof. Dr. Hayati Doğanay, “Dünyada Panama, Süveyş, Kiel gibi ünlü kanallar var. Bunlar da yapımı maliyetli ve uzun yıllarda yapıldılar ancak bitirildikleri günden itibaren yarar sağladılar ve devam da ediyorlar. Çevrelerindeki şehirlere ekonomik anlamda refah sağlıyorlar. Bunlar yapılabilmişken, örnekleri varken Kanal İstanbul’u eleştirmek yalnızca politik ifadelerdir. Tüm ülkenin, hepimizin yararına olabilecek bir çalışmayı engellemeye çalışmanın bir manası yok. Başkaları hayata geçirmiş ve bundan fayda sağlıyorsa biz neden yapamayalım?” dedi.

Gemi kazalarını önler
İstanbul Boğazı’ndaki gemi trafiğinin rahatlayacağını hatırlatan Prof. Doğanay, “Orası gemi trafiği açısından büyük riskler içeren bir boğaz. Buradaki bir gemi kazası milyonlar belki de milyarlarca dolar zarar demek. Kanal İstanbul ile trafik rahatlayacak, olası risklerin önüne geçilecek. Boğazdan petrol taşıyan gemiler de geçiyor, bunlar oradaki tarihi dokuya zarar veren maddeler. Bu gemiler de proje ile birlikte Kanal İstanbul’a kaydırılacak” diye konuştu.
Marmara oksijene kavuşacak
Karadeniz’deki oksijenli suyun Marmara’ya akacağını ifade eden Doğanay, “Kanal İstanbul, Karadeniz’le Marmara Denizi’ni birbirine bağlayacak. Kanal aracılığı ile Karadeniz’deki bol su da Marmara’ya akmış olacak. Böylelikle Marmara Denizi bol oksijenli suyla buluşmuş olacak” ifadelerini kullandı.
Yeni iş alanları
Projenin İstanbul ile çevresini jeopolitik ve stratejik açıdan önemli bir merkez haline getireceğini ifade eden Doğanay, “Kanal çevresinde yapılan yat ve limanlarla birlikte istihdama açılacak, yeni iş imkanları doğuracak. Buralarda belki de yüzbinlerce insan çalışacak. Öte yandan oradan geçecek gemilerden alınacak ücretlerin ekonomiye büyük katkıları olacak. Projeye harcanan para da zannediyorum ki yaklaşık 15 sene içerisinde kendisini amorti eder. Uzun vadede çok doğru ve yerinde bir yatırım” diye konuştu.
Savunmaya katkı
Kanal İstanbul’un güvenlik açısından da önemi olduğunu belirten Doğanay, “Edirne sınırından sonra İstanbul'a kadar herhangi bir savunmayı engelleyen coğrafi engel yok. İstanbul'un savunması açısından daha da güvenli hale gelecek. İstanbul ve Boğazlar bölgesini savunacak olan 1. Ordu'nun büyük çoğunluğu Kanal İstanbul güzergahının batısında. Herhangi bir savaş halinde İstanbul'un güvenliğini çok daha iyi bir noktaya taşıyacağı için Türkiye'nin açısından avantaj sağlayacak” dedi.
Manolya BULUT-PUSULA
Avrupa Yakası'nda Karadeniz ile Marmara Denizi'nin arasına yapılacak, 45 kilometre, taban genişliği minimum 275 metre ve derinliği 20,75 metre olacak olan Kanal İstanbul için ilk kazma bugün vuruluyor. İnşa edilecek 6 köprüden ilkinin temel atma törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katılacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kamuoyuna duyurulduğu günden itibaren güzergahı, çevresi, ÇED raporu ve saha çalışmalarıyla gündemden düşmeyen projenin ekolojik dengeye zarar vereceği yönünde tartışmalar devam ederken aksine bir destek de Erzurum’dan geldi.
Projenin istihdamdan savunmaya kadar birçok avantajı olduğunu kaydeden Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Coğrafya Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hayati Doğanay, Marmara Denizi’nin de bol oksijenli suya kavuşacağını belirtti.
Dünyada örnekleri var
Dünyadaki kanallardan örnek veren Prof. Dr. Hayati Doğanay, “Dünyada Panama, Süveyş, Kiel gibi ünlü kanallar var. Bunlar da yapımı maliyetli ve uzun yıllarda yapıldılar ancak bitirildikleri günden itibaren yarar sağladılar ve devam da ediyorlar. Çevrelerindeki şehirlere ekonomik anlamda refah sağlıyorlar. Bunlar yapılabilmişken, örnekleri varken Kanal İstanbul’u eleştirmek yalnızca politik ifadelerdir. Tüm ülkenin, hepimizin yararına olabilecek bir çalışmayı engellemeye çalışmanın bir manası yok. Başkaları hayata geçirmiş ve bundan fayda sağlıyorsa biz neden yapamayalım?” dedi.

Gemi kazalarını önler
İstanbul Boğazı’ndaki gemi trafiğinin rahatlayacağını hatırlatan Prof. Doğanay, “Orası gemi trafiği açısından büyük riskler içeren bir boğaz. Buradaki bir gemi kazası milyonlar belki de milyarlarca dolar zarar demek. Kanal İstanbul ile trafik rahatlayacak, olası risklerin önüne geçilecek. Boğazdan petrol taşıyan gemiler de geçiyor, bunlar oradaki tarihi dokuya zarar veren maddeler. Bu gemiler de proje ile birlikte Kanal İstanbul’a kaydırılacak” diye konuştu.
Marmara oksijene kavuşacak
Karadeniz’deki oksijenli suyun Marmara’ya akacağını ifade eden Doğanay, “Kanal İstanbul, Karadeniz’le Marmara Denizi’ni birbirine bağlayacak. Kanal aracılığı ile Karadeniz’deki bol su da Marmara’ya akmış olacak. Böylelikle Marmara Denizi bol oksijenli suyla buluşmuş olacak” ifadelerini kullandı.
Yeni iş alanları
Projenin İstanbul ile çevresini jeopolitik ve stratejik açıdan önemli bir merkez haline getireceğini ifade eden Doğanay, “Kanal çevresinde yapılan yat ve limanlarla birlikte istihdama açılacak, yeni iş imkanları doğuracak. Buralarda belki de yüzbinlerce insan çalışacak. Öte yandan oradan geçecek gemilerden alınacak ücretlerin ekonomiye büyük katkıları olacak. Projeye harcanan para da zannediyorum ki yaklaşık 15 sene içerisinde kendisini amorti eder. Uzun vadede çok doğru ve yerinde bir yatırım” diye konuştu.
Savunmaya katkı
Kanal İstanbul’un güvenlik açısından da önemi olduğunu belirten Doğanay, “Edirne sınırından sonra İstanbul'a kadar herhangi bir savunmayı engelleyen coğrafi engel yok. İstanbul'un savunması açısından daha da güvenli hale gelecek. İstanbul ve Boğazlar bölgesini savunacak olan 1. Ordu'nun büyük çoğunluğu Kanal İstanbul güzergahının batısında. Herhangi bir savaş halinde İstanbul'un güvenliğini çok daha iyi bir noktaya taşıyacağı için Türkiye'nin açısından avantaj sağlayacak” dedi.
