
24 Nisan’a sayılı günler kaldı. Ermenilerin sözde soykırım iddiasında bulundukları 24 Nisan öncesi tarihçi Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez’den çok farklı bir cevap geldi. Eğilmez, sözde soykırım iddialarını başta İngiliz, Fransız ve Amerika kaynaklarının açıkladığı rakamlarla yalanladı
Salih TEKİN
1,5 milyondan fazla Ermeni’nin katledildiği iddia ediliyor. Tehcirden sonra Ermeni tarihçi Ermeni nüfusunu 1 milyon 85 bin olarak açıklıyor. Yine meşhur Nubar Paşa 1919’da ermeni nüfusunun 1 milyon 400 bin olduğunu belirtiyor. 1,5 milyon ermeni katledildiyse bunlar nereden çıktı?
Elimizde 100’den fazla farklı rakam var. Bunlar Ermeni kiliseleri, İngiliz büyükelçilikleri ve Amerikan derneklerine ait. Biz bu matematiği önlerine koyduğumuz zaman şaşırıp kalıyorlar. Ermenilerin iddiası doğru olsaydı bugün bölgede 3 bin toplu mezar olması gerekirdi. Halbuki bir tane bile çıkaramadılar.

Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, Ermenilerin sözde soykırım iddialarını bu kez rakamlarla yalanladı. Başta Ermeni, İngiliz, Fransız ve Amerika kaynakları olmak üzere yabancıların açıkladığı Ermeni nüfusuna ait rakamları açıklayan Eğilmez, “Sözde 1 milyon 500 bin Ermeni’nin katledildiği iddia ediliyor. O dönem yabancı kaynaklar bölgedeki Ermeni nüfusun 1 milyon 400 bin olduğunu belirtiyor. Bu Ermeniler nereden çıktı o zaman?” dedi.
Dünya yeni bir 24 Nisan gününe daha hazırlanıyor. Ermenistan ve ABD’deki lobileri sözde soykırım iddialarını bir kez daha dünya gündemine getirmek için yoğun çabalarını sürdürüyor. Her yıl olduğu gibi Ermeni yalanlarını tarihi belgeleriyle çürüten Türk tarihçiler bu kez yabancı belgelerdeki rakamlarla cevap veriyor. Tarihi belgeler yerine o döneme ait başta Ermeniler olmak üzere İngiliz, Fransız ve Amerika’da bulunan belgelerdeki Ermeni nüfusuna ait rakamlarla iddiaları çürüten Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, “Ermeni Nubar Paşa, 1919’da 1 milyon 400 bin Ermeni nüfusu bulunduğunu açıklıyor. Halbuki sözde soykırım iddiasına göre 1,5 milyon Ermeni katledilmiş. Bu kadar Ermeni öldürüldüyse bu 1 milyon 400 bin kişi nereden çıktı” diye sordu.
O dönem bölgede görev yapan çeşitli ülkelerin büyükelçileri ve tarihçilerinin farklı bilgiler vermediğini belirten Eğilmez, Türk tarafının belgelerini kabul etmeyen Ermenilere yabancı kaynaklardaki belgelerden cevap verdiklerini anlattı. Ermeni kaynaklarına göre tehcir öncesi ve sonrası Ermeni nüfusuyla ilgili farklı rakamların açıklandığı bilgisini veren Eğilmez, “Patrik Vajebedyan, Ermenilerin propagandalarını dayandırdıkları en önemli kişidir. Bu adam 1880 için ermeni nüfusunu 560 bin ile 805 bin arası olarak gösteriyor. Berlin konferansına rakam gönderiyor Ermeni nüfusunu 560 bin bildiriyor. 1881’de aynı adam Ermeni nüfusunu 743 bin olarak gösteriyor. 1882 de ermeni nüfusunu 1 milyon 639 bin gösteriyor. 1910 yılında Brtanica Ansiklopedisi ermeni nüfusunu 1,5 milyon veriyor 1914 yılı için aynı rakamı veriyor. Tehcirin yapılmasından sonra sözde soykırım iddialarının ardından Britanica Ermeni nüfusunu 1 milyon 800 bin olarak belirtiyor. Ermeniler katledildiyse bu rakamlar nereden çıkıyor? İngiltere’nin mavi kitabı vardır. 1912 yılı için 1 milyon 56 bin rakamını veriyor. Ermeniler, 1,5 milyondan fazla ermeni katledildi diyor. Ermeni tarihçi Lalayan tehcirden sonra 1918 için ermeni nüfusu 1 milyon 85 bin diyor. Yine Nubar Paşa 1919 için 1 milyon 400 bin olarak veriyor. Biz burada matematiği konuşturuyoruz. Çok okunan National Geographic, 1916 Ermeni nüfusu için 1 milyon 800 bin veriyor. Sözde soykırım iddiasına göre 1,5 milyon ermeni katledildiyse bunlar nereden çıktı. Elimizde 100 den fazla rakam var. Ermeni kiliseleri, İngiliz Büyükelçilikleri ve Amerikan derneklerine ait” diye konuştu.
Her gün 10 bin kişi öldürülmeli
Ermenilerin iddiasının her açıdan yalan olduğuna dikkat çeken Eğilmez, “Bir an için bu büyük yalanın doğru olduğunu varsayalım. 3 ayda her gün 10 bin kişinin öldürülmesi lazım. Çok basit bir matematik hesabı. Osmanlı her gün 10 bin kişiyi öldürmek zorunda. Onların söylediği rakama ulaşması için 10 bin kişinin öldürülmesi için 5 bin kişiye ihtiyaç var. Neyle nasıl öldürüyorlar? Öldürdüklerini ne yapıyorlar? Ermenilerin iddiası doğru olsaydı Anadolu coğrafyasında 3 bin toplu mezar olması gerekirdi. Bir tane bile çıkaramamışlar” dedi.
Çok çalışmalı, anlatmalıyız
Sözde soykırım iddialarına karşılık Türkiye’nin bugün gelinen noktada biraz daha iyi bir durumda olduğuna dikkat çeken Eğilmez, şunları ifade etti:
“Bugün geçmişe göre daha iyiyiz. Olayın daha çok farkındayız. Neyi nerede anlatmamız gerektiğini biliyoruz. O kadar uzun süre bu konu üzerinde yanlış strateji üzerinde gitmişiz ki mesafe çok açılmış. Bunu kapatmak için daha çok çalışıp anlatmamız lazım. Biz anlattıkça sonunda anlayacaklar. Biz tarihte yaşanmış bir olayı anlatmaya çalışıyoruz. Karşı taraf büyük bir başarıyla bir hazırladığı kurguyu kabul ettirmeye çalışıyor. Biz bu kurgudan çıkarıp gerçekleri anlatmayız.”
Yeniköy anlaşması ve özerklik girişimi
Açıklamasında Osmanlı ile İngiliz, Fransız ve Rusya arasında yapılan 1914 Yeniköy Anlaşmasını hatırlatan Yrd. Doç. Dr. Eğilmez, terör örgütü PKK ve HDP’nin sözde özerklik taleplerinin bu anlaşmayla birebir örtüştüğünü söyledi. Anlaşmayla Doğu Anadolu’nun ikiye bölündüğünü ve yönetmek için biri Hollandalı biri de Norveçli olmak üzere iki müfettiş gönderilmesinin planlandığını vurgulayan Eğilmez, “Bugün aynı PKK terör örgütünün dile getirdiği ve siyasi uzantısının istediği şeylerle birebir örtüşüyor. Bu iki müfettişin kontrol edeceği faaliyetler bire bir örtüşüyor. O gün Ermeni meselesinde Yeniköy anlaşmasını okuduğumuzda sanki bir PKK terör örgütünün sözcüsü konuşuyormuş gibi algılanacaktır. Maddelere göre, insanlar askere alınmayacak, yerel mahkemeler kuracaklar, kendi kararlarını verecekler, merkez buna karışmayacaktır. Bayraklarını asıp yöneticilerini atayacaklar. Erzurum, Sivas, Trabzon, Elazığ, Bitlis, Malatya’yı içiren Doğu ve Güneydoğu için bu şartları ortaya atıyorlar. Bunlar Fransız, İngiliz diplomatların resmi belgeleri ile Amerikalı resmi faaliyet raporlarından aldığımız bilgi” diye konuştu.
Salih TEKİN
1,5 milyondan fazla Ermeni’nin katledildiği iddia ediliyor. Tehcirden sonra Ermeni tarihçi Ermeni nüfusunu 1 milyon 85 bin olarak açıklıyor. Yine meşhur Nubar Paşa 1919’da ermeni nüfusunun 1 milyon 400 bin olduğunu belirtiyor. 1,5 milyon ermeni katledildiyse bunlar nereden çıktı?
Elimizde 100’den fazla farklı rakam var. Bunlar Ermeni kiliseleri, İngiliz büyükelçilikleri ve Amerikan derneklerine ait. Biz bu matematiği önlerine koyduğumuz zaman şaşırıp kalıyorlar. Ermenilerin iddiası doğru olsaydı bugün bölgede 3 bin toplu mezar olması gerekirdi. Halbuki bir tane bile çıkaramadılar.

Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, Ermenilerin sözde soykırım iddialarını bu kez rakamlarla yalanladı. Başta Ermeni, İngiliz, Fransız ve Amerika kaynakları olmak üzere yabancıların açıkladığı Ermeni nüfusuna ait rakamları açıklayan Eğilmez, “Sözde 1 milyon 500 bin Ermeni’nin katledildiği iddia ediliyor. O dönem yabancı kaynaklar bölgedeki Ermeni nüfusun 1 milyon 400 bin olduğunu belirtiyor. Bu Ermeniler nereden çıktı o zaman?” dedi.
Dünya yeni bir 24 Nisan gününe daha hazırlanıyor. Ermenistan ve ABD’deki lobileri sözde soykırım iddialarını bir kez daha dünya gündemine getirmek için yoğun çabalarını sürdürüyor. Her yıl olduğu gibi Ermeni yalanlarını tarihi belgeleriyle çürüten Türk tarihçiler bu kez yabancı belgelerdeki rakamlarla cevap veriyor. Tarihi belgeler yerine o döneme ait başta Ermeniler olmak üzere İngiliz, Fransız ve Amerika’da bulunan belgelerdeki Ermeni nüfusuna ait rakamlarla iddiaları çürüten Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, “Ermeni Nubar Paşa, 1919’da 1 milyon 400 bin Ermeni nüfusu bulunduğunu açıklıyor. Halbuki sözde soykırım iddiasına göre 1,5 milyon Ermeni katledilmiş. Bu kadar Ermeni öldürüldüyse bu 1 milyon 400 bin kişi nereden çıktı” diye sordu.
O dönem bölgede görev yapan çeşitli ülkelerin büyükelçileri ve tarihçilerinin farklı bilgiler vermediğini belirten Eğilmez, Türk tarafının belgelerini kabul etmeyen Ermenilere yabancı kaynaklardaki belgelerden cevap verdiklerini anlattı. Ermeni kaynaklarına göre tehcir öncesi ve sonrası Ermeni nüfusuyla ilgili farklı rakamların açıklandığı bilgisini veren Eğilmez, “Patrik Vajebedyan, Ermenilerin propagandalarını dayandırdıkları en önemli kişidir. Bu adam 1880 için ermeni nüfusunu 560 bin ile 805 bin arası olarak gösteriyor. Berlin konferansına rakam gönderiyor Ermeni nüfusunu 560 bin bildiriyor. 1881’de aynı adam Ermeni nüfusunu 743 bin olarak gösteriyor. 1882 de ermeni nüfusunu 1 milyon 639 bin gösteriyor. 1910 yılında Brtanica Ansiklopedisi ermeni nüfusunu 1,5 milyon veriyor 1914 yılı için aynı rakamı veriyor. Tehcirin yapılmasından sonra sözde soykırım iddialarının ardından Britanica Ermeni nüfusunu 1 milyon 800 bin olarak belirtiyor. Ermeniler katledildiyse bu rakamlar nereden çıkıyor? İngiltere’nin mavi kitabı vardır. 1912 yılı için 1 milyon 56 bin rakamını veriyor. Ermeniler, 1,5 milyondan fazla ermeni katledildi diyor. Ermeni tarihçi Lalayan tehcirden sonra 1918 için ermeni nüfusu 1 milyon 85 bin diyor. Yine Nubar Paşa 1919 için 1 milyon 400 bin olarak veriyor. Biz burada matematiği konuşturuyoruz. Çok okunan National Geographic, 1916 Ermeni nüfusu için 1 milyon 800 bin veriyor. Sözde soykırım iddiasına göre 1,5 milyon ermeni katledildiyse bunlar nereden çıktı. Elimizde 100 den fazla rakam var. Ermeni kiliseleri, İngiliz Büyükelçilikleri ve Amerikan derneklerine ait” diye konuştu.
Her gün 10 bin kişi öldürülmeli
Ermenilerin iddiasının her açıdan yalan olduğuna dikkat çeken Eğilmez, “Bir an için bu büyük yalanın doğru olduğunu varsayalım. 3 ayda her gün 10 bin kişinin öldürülmesi lazım. Çok basit bir matematik hesabı. Osmanlı her gün 10 bin kişiyi öldürmek zorunda. Onların söylediği rakama ulaşması için 10 bin kişinin öldürülmesi için 5 bin kişiye ihtiyaç var. Neyle nasıl öldürüyorlar? Öldürdüklerini ne yapıyorlar? Ermenilerin iddiası doğru olsaydı Anadolu coğrafyasında 3 bin toplu mezar olması gerekirdi. Bir tane bile çıkaramamışlar” dedi.
Çok çalışmalı, anlatmalıyız
Sözde soykırım iddialarına karşılık Türkiye’nin bugün gelinen noktada biraz daha iyi bir durumda olduğuna dikkat çeken Eğilmez, şunları ifade etti:
“Bugün geçmişe göre daha iyiyiz. Olayın daha çok farkındayız. Neyi nerede anlatmamız gerektiğini biliyoruz. O kadar uzun süre bu konu üzerinde yanlış strateji üzerinde gitmişiz ki mesafe çok açılmış. Bunu kapatmak için daha çok çalışıp anlatmamız lazım. Biz anlattıkça sonunda anlayacaklar. Biz tarihte yaşanmış bir olayı anlatmaya çalışıyoruz. Karşı taraf büyük bir başarıyla bir hazırladığı kurguyu kabul ettirmeye çalışıyor. Biz bu kurgudan çıkarıp gerçekleri anlatmayız.”
Yeniköy anlaşması ve özerklik girişimi
Açıklamasında Osmanlı ile İngiliz, Fransız ve Rusya arasında yapılan 1914 Yeniköy Anlaşmasını hatırlatan Yrd. Doç. Dr. Eğilmez, terör örgütü PKK ve HDP’nin sözde özerklik taleplerinin bu anlaşmayla birebir örtüştüğünü söyledi. Anlaşmayla Doğu Anadolu’nun ikiye bölündüğünü ve yönetmek için biri Hollandalı biri de Norveçli olmak üzere iki müfettiş gönderilmesinin planlandığını vurgulayan Eğilmez, “Bugün aynı PKK terör örgütünün dile getirdiği ve siyasi uzantısının istediği şeylerle birebir örtüşüyor. Bu iki müfettişin kontrol edeceği faaliyetler bire bir örtüşüyor. O gün Ermeni meselesinde Yeniköy anlaşmasını okuduğumuzda sanki bir PKK terör örgütünün sözcüsü konuşuyormuş gibi algılanacaktır. Maddelere göre, insanlar askere alınmayacak, yerel mahkemeler kuracaklar, kendi kararlarını verecekler, merkez buna karışmayacaktır. Bayraklarını asıp yöneticilerini atayacaklar. Erzurum, Sivas, Trabzon, Elazığ, Bitlis, Malatya’yı içiren Doğu ve Güneydoğu için bu şartları ortaya atıyorlar. Bunlar Fransız, İngiliz diplomatların resmi belgeleri ile Amerikalı resmi faaliyet raporlarından aldığımız bilgi” diye konuştu.