
Ramazan’da uzun süren açlıktan sonra iftar sofralarında tıka basa yenen yemekler, sağlık açısından risk oluşturuyor. Dr. Hatice Bayar, yanlış beslenmenin birçok sağlık sorununu da beraberinde getirebileceği uyarısında bulunarak, bu sağlık sorunlarıyla karşılaşmamak için neler yapılması gerektiğini anlattı.
Halime DURMUŞ / ERZURUM
“Ramazan ayında beslenmenize diğer aylarda olduğundan daha çok özen göstermelisiniz” diyen Dr. Hatice Bayar, ramazanda sadece 2 öğünün olması nedeniyle dikkat edilmezse çok hızlı bir şekilde kilo alımına ve metabolizmanın yavaşlamasına neden olacağına dikkat çekti.
Erzurum Halk Sağlığı Şube Müdürü Dr. Hatice Bayar, ramazan ayında doğru ve yeterli beslenildiği takdirde vücudu toksinlerden temizlemek için iyi fırsat olduğunu söyledi. Porsiyon miktarlarının fazla arttırılmaması gerektiğini belirten Bayar, yiyeceklerin içeriğinde bulunan yağ, karbonhidrat, protein, vitamin, mineral gibi maddelere dikkat edildiği takdirde daha dinç ve daha sağlıklı olunabileceğini ifade etti.
Sıvı tüketimi çok önemli
Günde 8-10 bardak sıvı tüketimine dikkat edilmesi gerektiğini bildiren Bayar, özellikle Ramazan ayında sıvı tüketiminin ihmal edilmemesi gerektiğini söyledi. İftar ve sahur öğünleri ile ilgili beslenme tüyoları veren Bayar, “Su dışında yoğurt, süt, sebze ve meyve gibi besinler de vücudun su ihtiyacını karşılar. Beyaz ekmek, pirinç pilavı gibi kan şekerini çok çabuk yükselten gıdalar yerine bulgur pilavı, tam tahıllı buğday, çavdar, kepekli ekmek veya makarna gibi besinler tercih edebilir. İftar yemeği için en ideal besinler, kahvaltılıklar, az yağlı ve susuz sebze yemekleri, ızgara, haşlama, buğulama ya da fırında etler, süt ve süt ürünleridir. Ramazanda toplam öğün sayınızı 5’e çıkarın, iftar yemeğinizi 2’ye bölün, iftar ile sahur arasında 2 ara öğün yapın ve sahur yemeğinizi mutlaka yiyin” diye konuştu.
Yemekle birlikte çay ve kahve içmeyin
Alınan vitaminlerin emilim oranını azaltacağın için yemek sırasında çay ve kahve içmemek gerektiğini belirten Bayar, bu içeceklerin yemekten 1-2 saat sonra içilmesi gerektiğine söyledi. Özellikle iftar sofrasında sebze ve meyve gibi düşük kalorili besinlere ağırlık verilmesi gerektiğini vurgulayan Bayar, “Posa içeriği yüksek besinler seçilmeli. Günde en az 2-3 porsiyon meyve tüketilmeli. Her gün iki su bardağı süt, yoğurt veya türevleri mutlaka tüketilmeli. Tatlı ihtiyacınızı kalorisi azaltılmış olanlarla gidermeye gayret edin. Sütlü tatlıları tercih edin, kepekli un kullanın, şeker yerine bal veya kuru meyveleri seçin” uyarılarında bulundu.
Hareketsiz kalmayın
Kilo artışının önüne geçebilmek için “Hareketsiz kalmayın” diyen Bayar, “İftardan sonra en az 20 dakikalık yürüyüş yapın. Mutlaka sahura kalkın. Böylece aç kaldığınız süreyi azaltacak ve metabolizmanızın yavaşlamasına engel olacaksınız. Sahur öğününüzde mutlaka protein içeren gıdalar almaya özen gösterin. Bu gıdalar, tokluk hissi oluşturacağı için acıkmamanızı sağlayacaktır” açıklamasını yaptı.
Halime DURMUŞ / ERZURUM
“Ramazan ayında beslenmenize diğer aylarda olduğundan daha çok özen göstermelisiniz” diyen Dr. Hatice Bayar, ramazanda sadece 2 öğünün olması nedeniyle dikkat edilmezse çok hızlı bir şekilde kilo alımına ve metabolizmanın yavaşlamasına neden olacağına dikkat çekti.
Erzurum Halk Sağlığı Şube Müdürü Dr. Hatice Bayar, ramazan ayında doğru ve yeterli beslenildiği takdirde vücudu toksinlerden temizlemek için iyi fırsat olduğunu söyledi. Porsiyon miktarlarının fazla arttırılmaması gerektiğini belirten Bayar, yiyeceklerin içeriğinde bulunan yağ, karbonhidrat, protein, vitamin, mineral gibi maddelere dikkat edildiği takdirde daha dinç ve daha sağlıklı olunabileceğini ifade etti.
Sıvı tüketimi çok önemli
Günde 8-10 bardak sıvı tüketimine dikkat edilmesi gerektiğini bildiren Bayar, özellikle Ramazan ayında sıvı tüketiminin ihmal edilmemesi gerektiğini söyledi. İftar ve sahur öğünleri ile ilgili beslenme tüyoları veren Bayar, “Su dışında yoğurt, süt, sebze ve meyve gibi besinler de vücudun su ihtiyacını karşılar. Beyaz ekmek, pirinç pilavı gibi kan şekerini çok çabuk yükselten gıdalar yerine bulgur pilavı, tam tahıllı buğday, çavdar, kepekli ekmek veya makarna gibi besinler tercih edebilir. İftar yemeği için en ideal besinler, kahvaltılıklar, az yağlı ve susuz sebze yemekleri, ızgara, haşlama, buğulama ya da fırında etler, süt ve süt ürünleridir. Ramazanda toplam öğün sayınızı 5’e çıkarın, iftar yemeğinizi 2’ye bölün, iftar ile sahur arasında 2 ara öğün yapın ve sahur yemeğinizi mutlaka yiyin” diye konuştu.
Yemekle birlikte çay ve kahve içmeyin
Alınan vitaminlerin emilim oranını azaltacağın için yemek sırasında çay ve kahve içmemek gerektiğini belirten Bayar, bu içeceklerin yemekten 1-2 saat sonra içilmesi gerektiğine söyledi. Özellikle iftar sofrasında sebze ve meyve gibi düşük kalorili besinlere ağırlık verilmesi gerektiğini vurgulayan Bayar, “Posa içeriği yüksek besinler seçilmeli. Günde en az 2-3 porsiyon meyve tüketilmeli. Her gün iki su bardağı süt, yoğurt veya türevleri mutlaka tüketilmeli. Tatlı ihtiyacınızı kalorisi azaltılmış olanlarla gidermeye gayret edin. Sütlü tatlıları tercih edin, kepekli un kullanın, şeker yerine bal veya kuru meyveleri seçin” uyarılarında bulundu.
Hareketsiz kalmayın
Kilo artışının önüne geçebilmek için “Hareketsiz kalmayın” diyen Bayar, “İftardan sonra en az 20 dakikalık yürüyüş yapın. Mutlaka sahura kalkın. Böylece aç kaldığınız süreyi azaltacak ve metabolizmanızın yavaşlamasına engel olacaksınız. Sahur öğününüzde mutlaka protein içeren gıdalar almaya özen gösterin. Bu gıdalar, tokluk hissi oluşturacağı için acıkmamanızı sağlayacaktır” açıklamasını yaptı.