Göreve başladığı günden bu yana; üniversitenin akademik ve idari kadrosu ile sık sık bir araya gelerek hem üniversitenin gelişimine yönelik değerlendirmelerde bulunuyor hem de çeşitli vesilelerle yapılan ziyaretlerde tebrikleri kabul ediyor. Bu ziyaretler, üniversite bünyesinde aile ortamı oluştururken, aynı zamanda üniversitenin geleceğe yönelik vizyonunun da paylaşıldığı önemli buluşmalar olarak öne çıkıyor.
Akademik başarıları, projeleri ve özverili çalışmaları ile üniversitenin adını ulusal ve uluslararası arenada duyuran akademisyenler, bu ziyaretlerde Rektör Hacımüftüoğlu’nun liderliğinde daha büyük başarılara imza atma kararlılıklarını ifade ettiler. Ziyaret sırasında Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, üniversitenin son dönemde gerçekleştirdiği projeler ve elde ettiği başarılar hakkında değerlendirmelerde bulunarak, Atatürk Üniversitesinin Türkiye’nin en köklü ve saygın eğitim kurumlarından biri olma misyonunu sürdüreceğini vurguladı. Ayrıca, üniversitenin gelecek dönem projeleri hakkında da bilgi vererek, özellikle Ar-Ge çalışmaları ve uluslararası iş birlikleri konusundaki hedeflerini paylaştı.
Hacımüftüoğlu, akademik kadronun yanı sıra idari personelin de üniversitenin başarısında önemli bir rol oynadığını belirterek: "Birlikte çalışarak, Atatürk Üniversitesini daha da ileriye taşıyacağımıza inancım tam. Sizlerin desteğiyle, üniversitemizi hem akademik anlamda hem de topluma katkı sunma noktasında daha güçlü bir konuma getireceğiz” ifadelerini kullandı.
Üniversite mensupları da bu buluşmalarda, Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu’nun liderliğinde yürütülen çalışmalardan duydukları memnuniyeti dile getirerek, tebriklerini ilettiler. Ayrıca, üniversitenin sunduğu imkânlar ve yaratılan çalışma ortamının kendilerine sağladığı motivasyon sayesinde, daha büyük başarılara imza atacaklarını belirttiler.
Melek Ahıskalı
GENEL
Yayınlanma: 07 Eylül 2024 - 14:19
Rektör Hacımüftüoğlu: "Üniversiteyi daha ileriye taşıyacağız"
Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, üniversitenin idari ve akademik kadrosuyla bir araya geldi.
GENEL
07 Eylül 2024 - 14:19
Yükselmeler mükteseb haktır devlet yukselmelerde sinir koymuyor ama bazı işguzarlar bu özlük hakkını ihlal etmeye çalışıyor.Ozaman Arş görevlileri 1000 tane bile yayın yapsa öğretim üyesi olamasın demek oluyor. Üniversite olmanın anlamı kalmıyor yüksek lise olarak devam edilsin
Yabancı dil bilmeyen akademisyen nasıl girmişse öyle de yükselsin, sanki yabancı dil konuşma seminer verme soru cevap alma iletişim kurmamı önemli, ezber yap al puanı, sanki eskiler şakır şakır İngilizce konuşuyor
Bazen atama ve yükselme gibi özlük haklarına bile dokunan üniversite yöneticileri duyuyoruz bölüm o öğretim üyesine ihtiyacı olması öğretim üyesi atanma ve yükselme kriterlerini fazlası ile sağlamasina rağmen, bu öğretim üyesinin hakkı olan ilan verilmez iken, çok sayida öğretim üyesi olan bölumlere hiç problem çıkarılmadan ilana cikiliyor.YÖK bu gibi mobing ve adam kayırma durumlarını talep edenlerin listesi (Bu listedeki öğretim üyelerinin puanları ve bölümdeki öğretim üyesi sayisi ve ihtiyaci) ve ilana çikarilanlar listesi olarak incelerse çok açık mobingi ve adam kayırmayi görecektir. Bu şekilde desizi atayan iradeyede layık is yapmış olusunuz.
İhtiyaca binaen mi akademik personel alınıyor ????
Yalakalıkla, kendini pazarlama ile, torpille, şube müdürü, fakülte sekreteri olanlar keyfini sürün, idari birimlerin başı genel sekreterlik öyle olursa atamalarda böyle olur, bizde bir şeflik için 500 sayfa çalışalım
Üniversite de akraba kalabalığı olan kendi soyadindan 4-5 akademisyen olan kişileri rektör yada rektör yrd yapmamalı Siyasi irade sayın Cumhurbaşkanımızın karizmasını arkasına sığınıp Cumhurbaşkanınimizin yükselttiği parti oylarını aşağı cekmemelidirler.HacıMüftüoğlu gibi hocalarimiz her üniversiteye gerekli.Hacımüftüoglu Hocam üniversiteye çok şey katacaktır.Darısı komşu bazı üniversitelerin başina
Üniversite tarım ve hayvancılığa destek vermeli. Fidan yetiştirme, buzağı yetiştirme çiftlikleri kurulmalı.. Ata tohumları çoğaltılıp halka dağıtılmalı. Organik tarım desteklenmeli. Halk bilinçlendirilmeli. Gerekirse köy köy gezerek seminerler verilmeli. Üniversite demek bir kampüse tıkılmış yer değildir. Üreten beyinler o şehirdeki bütün insanları geliştirmek için çabalar. Şehrin sanayisine, tarımına ,hayvancılığa katkı sağlar. Bilimin ışığını her yere yayar.