
Saadet Parti Genel Başkan Yardımcısı Birol Aydın, beraberindeki partililerle özelleştirme kapsamındaki Erzurum Şeker Fabrikasının önünde basın açıklaması yaptı. Özelleştirmenin şeker pancarını bitireceğini savunan Aydın, “Dün tütünü bitirenler, bugün şeker pancarını bitirme derdinde. Şeker fabrikalarımızın haraç mezat özelleştirilmesini doğru bulmuyoruz” dedi.
Doğa ALCA
Türkiye genelindeki 14 şeker fabrikasının özelleştirilmesine yönelik tepkiler devam ediyor. Özelleştirmelere bir tepki de Saadet Partisi cephesinden geldi. Saat Partisi Genel Başkan Yardımcısı Birol Aydın, beraberindeki partililer ve Şeker-İş Sendikası üyeleriyle Erzurum Şeker Fabrikası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Özelleştirmenin karşısında olduklarını ifade eden Aydın, özelleştirme kararının yanlış olduğunu vurguladı.

Özelleştirmenin birçok alanda zarar getireceğini paylaşan Aydın, “Bu 14 fabrikada, 4 binin üzerinde çalışanla, 7 milyon ton şeker pancarı işlenmekte ve 947 bin ton şeker, 322 bin melas, 2 milyon 74 bin ton yaş küspe üretilmektedir. Şeker pancarı üretimi açısından verimli topraklara sahip olan ülkemizde, daha fazla fabrika yapılması gerekirken, şeker fabrikalarının satılarak kapılara kilit vurulması düşünülemez. Şeker fabrikalarımızın haraç mezat satışa çıkarılması yıllardır tarım ve hayvancılıkta uygulanan yanlış politikaların bir sonucudur. Son on yılda şeker fabrikaları kasıtlı olarak bakımsız bırakıldı, modernize edilmedi. Şimdi satışa çıkarırken fabrikaların kristal şeker üretimine devam edeceği söyleniyor. Fabrika çalışanlarına yeni yatırımcılara birlikte çalışmaya ya da özelleştirme kapsamında olmayan fabrikalarda çalışma imkanı verileceği iddia ediliyor. Fabrikaların satışını, beş yıl üretim yapacaklar diyerek savunmaya çalışıyorlar” dedi.
Tütünü bitirenler, şeker pancarını bitirme derdinde
Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi kararına TEKEL örneğiyle tepki gösteren Aydın, “Pancar üretimi sonlandırılarak tarım toprağı da ekilmez, biçilmez hale getirilmek istenmesi, ülkemizin geleceği için talihsiz, yanlış bir karardır. Dün tütünü bitirenler, bugün şeker pancarını bitirme derdinde. Tütün üretiminden 300 bin aile ekmek yiyordu. 120 bin şeker pancarı üreticisini de aynı akıbet bekliyor. Özelleştirmeler gerçekleştirilirse, hem çalışanlar hem de üreticiler mağdur olacak. 14 fabrikanın bulunduğu şehirlerde binlerce aile göç ile karşı karşıya kalacak ve çalışanların düzeni bozulacak. Türkiye’de ise 10 milyon insanımız bu şeker fabrikalarının özelleştirilmesinden etkilenecektir. Öte yandan, Doğu Anadolu’da kamu işletmeciliğinin sosyo-ekonomik amaçları tümüyle tek edilmiş olacaktır. Doğu-Batı arasındaki gelir uçurumu artacak, istihdam düşecek, kırdan kente göç hızlanacaktır. Erzurum’da yaşanan iç göç bunun göstergesidir” şeklinde konuştu.
Saat Partisi Genel Başkan Yardımcısı Birol Aydın, çözüm önerilerini şöyle sıraladı: “Bizler insanlarımızın, bu fabrikalarda çalışanların, çiftçilerimizin, üreticilerimizin, esnafımızın, birlik, oda ve kooperatiflerimizin yanındayız. Şeker fabrikalarımızın haraç mezat özelleştirilmesini doğru bulmuyoruz. Şeker fabrikalarımızın yarısı devlette kalmak üzere, diğer yarısının, başta fabrika çalışanları olmak üzere yöre halkına devredilmesinin en doğru adım olduğunu düşünüyoruz. Yönetimin ise ziraat odaları, tarım kooperatifleri, ticaret ve sanayi odaları işbirliği ile verimli şekilde gerçekleştirileceğine inanıyoruz. Onun için tüm halkımızı ve tüm ilgilileri şeker fabrikalarının geleceğine sahip çıkmaya çağırıyoruz.”