
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in startını verdiği şap aşı kampanyası devam ediyor. 120 bin doz aşılama yapıldığını belirten İl Müdürü Osman Akar, Erzurum’da hastalıkla ilgili önemli bir sıkıntı olmadığını bildirdi.
HALİME DURMUŞ
Türkiye’nin büyükbaş hayvan varlığı bakımından en zengin illerinden biri olan Erzurum’da şap hastalığıyla mücadele devam ediyor. 120 bin doz aşının yapıldığı ilde, ekipler mahalle mahalle dolaşıyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Osman Akar, şap konusunda önemli bir sıkıntı olmamasına rağmen Mart sonuna kadar aşılamanın devam edeceğini bildirdi.
Türkiye’de hayvancılığı tehdit eden şap hastalığına karşı aşılama seferberliği geçtiğimiz Şubat ayında Erzurum’dan başlatılmıştı. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in startını verdiği aşılama çalışmaları büyük bir hızla devam ediyor. İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Osman Akar, hayvanlarda görülen şap hastalığının önlenmesine yönelik 2017 yılında yapılacak olan mücadele çalışmaları hakkında bilgi verdi. Yılda 2 milyonun üzerinde aşılama yapıldığını belirten Akar, “Şap hastalığı aslında kışın daha fazla görülürken Erzurum’da yazın daha fazla görülüyor. Bunun da nedeni kışın ilimizde çok fazla hayvan hareketi yok, yazın hayvanların meraya çıkması sebebiyle daha fazla görülüyor. Özellikle son dönemlerde çok etkin bir çalışma gerçekleştiriyoruz. Erzurum’da yüzde 100 civarında aşılama yapıyoruz. Bu çok da iyi bir sonuç verdi. Bu hastalıktan en etkin korunma yöntemi aşılamadır. Bu kapsamda ilkbahar ve sonbahar kampanyaları yürütüyoruz. İlkbahar kampanyamız başladı Mart ayının sonuna kadar tüm hayvanlarımızı aşılamış olacağız. Bizim yaptığımız aşı ile 4 tipi engelleyebiliyoruz” dedi.
Hayvanlarını aşılatmayanları uyarsınlar
Şap hastalığı ile ilgili en etkin mücadele yönteminin aşılama olduğunu belirten Akar, çiftçilerin hayvanlarını aşılatma konusunda duyarlı davranmalarını istedi. “Hatta aşılatmayan vatandaşları da uyarsınlar” diyen Akar, “Hastalık önemli bir ekonomik kayıp meydana getiriyor, hem hayvansal ürünlerde hem de tedavi masrafları konusunda. 2015 de Kasım ayına kadar 2 tane hastalık çıkış noktası vardı. Şu anda şap ile ilgili Erzurum’da bir sıkıntımız yok, olsa da aşılamadan ötürü hayvan çok çabuk atlatabiliyor. Erzurum 650 bin büyükbaş hayvan varlığı ile ülkedeki en fazla hayvan varlığına sahip ilimiz. Tüm çiftçilerden talebimiz gelen arkadaşlarımıza yardımcı olsunlar ve hayvanlarını mutlaka aşılatsınlar. Çünkü aşılanmayan hayvan hasta olduğunda diğerlerine de bulaştırma riski de artıyor. Aşıla faaliyetlerimize büyük bir özenle devam ediyoruz, 15 Şubat’tan sonra başladığımız ilkbahar aşılama kampanyamızda 120 bin doz üzerine çıktık” diye konuştu.
Ekonomik kayıplara yol açıyor
Şap hastalığının önemli ekonomik kayıplara yol açtığını dile getiren Akar, hastalıkla mücadelede aşılamanın önemine vurgu yaptı. Şap hastalığı ile ilgili bilgi veren Akar, “Şap hastalığı uluslararası ekonomik ticarette de meydana getirdiği kısıtlamalar nedeniyle ülkemizin ve dünyanın en önemli sorunlarından birisidir. Bu nedenle bu sorunu önemsiyoruz ve etkin mücadelede elimizden geleni yapıyoruz. Şap hastalığı hem süt hem de et veriminde kayıplar meydana getiriyor. Gebe hayvanlarda yavru atmaya neden oluyor. Özellikle zamanında müdahale edilmezse gebe hayvanlarda ölümlere sebep olabiliyor. Mesela bölgemizde ya da ilimizde bu hastalık geliştiğinde hayvansal ürünlerimizi uluslararası ticarete konu edemiyoruz. Dolayısı ile şap hastalığı önemli bir sorundur. Şap hastalığı hem büyükbaşlarda hem de küçükbaşlarda yaklaşık 70 tür hayvanda etkili olan bir hastalık, normalde 2 türlü bulaşıyor. Bazen direk temas bazen de hava yolu ile bulaşıyor. Yüzde 95’i direk temasla bulaşıyor. Hayvanın bire birebir mera ile salyası ile deri döküntüleri ile ayaktaki lezyonları ile sütü ile direk bulaşma yolları var. Hava yolu ile de rüzgârla hava sıcaklığı ve nem oranının artması ile beraber bulaşma durumları olabiliyor. Bu virüs bazen 100 kilo metre uzağa bile taşınabiliyor. Şap hastalığının 7 farklı tipi var. Bu hastalık çabuk tip değiştirebiliyor ve gelişen tip ile de yeni bir mücadele şekli geliştirmeniz gerekiyor. Bu mikrop 60 santigrat derecede 5 saniye dayanabiliyor ve eksi 5 derecede bir yıla kadar dayanabiliyor” ifadelerini kullandı.
HALİME DURMUŞ
Türkiye’nin büyükbaş hayvan varlığı bakımından en zengin illerinden biri olan Erzurum’da şap hastalığıyla mücadele devam ediyor. 120 bin doz aşının yapıldığı ilde, ekipler mahalle mahalle dolaşıyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Osman Akar, şap konusunda önemli bir sıkıntı olmamasına rağmen Mart sonuna kadar aşılamanın devam edeceğini bildirdi.
Türkiye’de hayvancılığı tehdit eden şap hastalığına karşı aşılama seferberliği geçtiğimiz Şubat ayında Erzurum’dan başlatılmıştı. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in startını verdiği aşılama çalışmaları büyük bir hızla devam ediyor. İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Osman Akar, hayvanlarda görülen şap hastalığının önlenmesine yönelik 2017 yılında yapılacak olan mücadele çalışmaları hakkında bilgi verdi. Yılda 2 milyonun üzerinde aşılama yapıldığını belirten Akar, “Şap hastalığı aslında kışın daha fazla görülürken Erzurum’da yazın daha fazla görülüyor. Bunun da nedeni kışın ilimizde çok fazla hayvan hareketi yok, yazın hayvanların meraya çıkması sebebiyle daha fazla görülüyor. Özellikle son dönemlerde çok etkin bir çalışma gerçekleştiriyoruz. Erzurum’da yüzde 100 civarında aşılama yapıyoruz. Bu çok da iyi bir sonuç verdi. Bu hastalıktan en etkin korunma yöntemi aşılamadır. Bu kapsamda ilkbahar ve sonbahar kampanyaları yürütüyoruz. İlkbahar kampanyamız başladı Mart ayının sonuna kadar tüm hayvanlarımızı aşılamış olacağız. Bizim yaptığımız aşı ile 4 tipi engelleyebiliyoruz” dedi.
Hayvanlarını aşılatmayanları uyarsınlar
Şap hastalığı ile ilgili en etkin mücadele yönteminin aşılama olduğunu belirten Akar, çiftçilerin hayvanlarını aşılatma konusunda duyarlı davranmalarını istedi. “Hatta aşılatmayan vatandaşları da uyarsınlar” diyen Akar, “Hastalık önemli bir ekonomik kayıp meydana getiriyor, hem hayvansal ürünlerde hem de tedavi masrafları konusunda. 2015 de Kasım ayına kadar 2 tane hastalık çıkış noktası vardı. Şu anda şap ile ilgili Erzurum’da bir sıkıntımız yok, olsa da aşılamadan ötürü hayvan çok çabuk atlatabiliyor. Erzurum 650 bin büyükbaş hayvan varlığı ile ülkedeki en fazla hayvan varlığına sahip ilimiz. Tüm çiftçilerden talebimiz gelen arkadaşlarımıza yardımcı olsunlar ve hayvanlarını mutlaka aşılatsınlar. Çünkü aşılanmayan hayvan hasta olduğunda diğerlerine de bulaştırma riski de artıyor. Aşıla faaliyetlerimize büyük bir özenle devam ediyoruz, 15 Şubat’tan sonra başladığımız ilkbahar aşılama kampanyamızda 120 bin doz üzerine çıktık” diye konuştu.
Ekonomik kayıplara yol açıyor
Şap hastalığının önemli ekonomik kayıplara yol açtığını dile getiren Akar, hastalıkla mücadelede aşılamanın önemine vurgu yaptı. Şap hastalığı ile ilgili bilgi veren Akar, “Şap hastalığı uluslararası ekonomik ticarette de meydana getirdiği kısıtlamalar nedeniyle ülkemizin ve dünyanın en önemli sorunlarından birisidir. Bu nedenle bu sorunu önemsiyoruz ve etkin mücadelede elimizden geleni yapıyoruz. Şap hastalığı hem süt hem de et veriminde kayıplar meydana getiriyor. Gebe hayvanlarda yavru atmaya neden oluyor. Özellikle zamanında müdahale edilmezse gebe hayvanlarda ölümlere sebep olabiliyor. Mesela bölgemizde ya da ilimizde bu hastalık geliştiğinde hayvansal ürünlerimizi uluslararası ticarete konu edemiyoruz. Dolayısı ile şap hastalığı önemli bir sorundur. Şap hastalığı hem büyükbaşlarda hem de küçükbaşlarda yaklaşık 70 tür hayvanda etkili olan bir hastalık, normalde 2 türlü bulaşıyor. Bazen direk temas bazen de hava yolu ile bulaşıyor. Yüzde 95’i direk temasla bulaşıyor. Hayvanın bire birebir mera ile salyası ile deri döküntüleri ile ayaktaki lezyonları ile sütü ile direk bulaşma yolları var. Hava yolu ile de rüzgârla hava sıcaklığı ve nem oranının artması ile beraber bulaşma durumları olabiliyor. Bu virüs bazen 100 kilo metre uzağa bile taşınabiliyor. Şap hastalığının 7 farklı tipi var. Bu hastalık çabuk tip değiştirebiliyor ve gelişen tip ile de yeni bir mücadele şekli geliştirmeniz gerekiyor. Bu mikrop 60 santigrat derecede 5 saniye dayanabiliyor ve eksi 5 derecede bir yıla kadar dayanabiliyor” ifadelerini kullandı.