
Onur Sağsöz/Pusula
Palandöken’in son halini gördünüz mü? Hemen, “Arabam yok, neyle gideyim?” demeyin, belediye otobüs bile kaldırıyor. Ama damarına verip gitmeyenler için şöyle bir özetleyeyim:

Kayak Yolu pırıl pırıl… Her akşam sabunlu suyla yıkanıyor. Işıklandırılmış giriş kapısı apayrı bir hava katıyor. Bilboardlar, elektrik direklerindeki reklam tabelaları, Ejder3200’ün tanıtım görselleriyle dolu. Kışın otopark olarak kullanılan alan meraklıları için Go-Kart pistine dönüştürülmüş durumda. Hatta çocuklar için bile var. Hafta sonları kuyruk oluyor. Anneler, babalar, çocuklar cıvıl cıvıl…
Yıllarca çalışmayan gondol neredeyse 24 saat açık. Bindiğinizde Küre kafeye kadar Palandöken’in eşsiz güzelliğini görmek mümkün. Aracı olanlar için de kafenin dibine kadar sıfır asfalt dökülmüş. 2 bin 400 metrede manzara doyumsuz… İsteyenler için ATV motor turları bile var. Ejder Zirvesi’ne kadar çıkabilirsiniz.

Kısacası şundan iki yıl öncesine kadar dımdızlak bir yerdi Palandöken… Dolup taşması için kar yağmasını beklerdik. “ İstenince oluyormuş” dedirten bu değişikliği Büyükşehir Belediyesi sağladı. Ama hemen eklemeliyim işin arka planındaki isimler Genel Sekreter Yardımcısı Selami Keskin ve Ejder3200 Genel Müdürü Yusuf Uygur… Ve yapacak daha çok işleri var.
[caption id="attachment_86184" align="aligncenter" width="820"]

Ama ayağımıza sıkıyoruz… Niye mi?
Tüm bu güzelliklerle birlikte Palandöken, son dört yıldır ‘Yüksek İrtifa Kamp Merkezi’ olarak anılıyor. Her yıl neredeyse 30 futbol kulübü kamp için Erzurum’u, Palandöken’i tercih ediyor. Klimatik ikliminden tutun da sahaların oteller bölgesine yakınlığına kadar kulüplerin arayıp ta bulamadığı türden birçok avantaja sahip Palandöken… Ve şu sıralar tarihte bir ilk yaşanıyor; Temmuz ayındayız çıkın bakın tek bir boş oda bulamazsınız otellerde. Kulüp otobüsleri oteller ile sahalar arasında vızır vızır çalışıyor. Yıllardır istediğimiz de, beklediğimiz de bu değil miydi?
İşte bu potansiyelin açığa çıkmasıyla Büyükşehir geçen yıl yeni sahalar için kolları sıvadı. Mehmet Sekmen heyecanlıydı… Aynı yıl çalışmalara başlandı ve sahalar bu sezon kulüplerin hizmetinde olacaktı. Sekmen de öyle demişti. Heyecanını mı kaybetti ne, gelin görün ki çimi serip bıraktılar.
Tabi gelen takım sayısı çok olunca aşağıdaki sahalar yetmedi. “Bitiyor, bitti” dedikleri o sahalardan bir ikisini kulüplere tahsis ettiler. Futbolcular, soyunma kabini, duşu olmayan, iş makinelerinin çevrelediği çimde toz - toprak içinde idman yapmak zorunda kaldılar.

Oldu mu şimdi?
Bu yetmedi bir de güvenlik zafiyeti… Takımlar idman yapıyor, elbette ki izleyicileri de olacak. Ama izleyici de adam olacak. Öyle futbolcuları taciz etmeyecek, taş atmayacak, küfür etmeyecek. En son Okan Buruk’un çalıştırdığı Akhisar kulübü idman yaparken, densizin biri ortalığı karıştırdı. Hocası, futbolcusu, taraftarı birbirine girdi. Tek bir güvenlikçi olan biteni sadece izlemek zorunda kaldı. İyi mi oldu?
İşte bu ve bunun gibi çirkinlikleri de tabi ki yüksek irtifanın patronu önleyecek. Oraya 1-2 değil gerekirse kamp sezonu içinde 50 güvenlikçi koyacak. O misafirleri en iyi şekilde ağırlayacak.
Sayın Başkan, size “Bitti, bitti. Herkes hayatından memnun” diyerek yalan yanlış bilgi verenleri değil, bir de o sahalarda çalışmak zorunda bıraktığınız antrenörleri, futbolcuları dinleyin.
Hakkınızı yiyemeyiz, iyi iş yaptınız, bu işe sahip çıktınız. Ancak yarıda bırakmayın!
Bulduğunuz her köşeye tıkış tıkış konut yapmanıza, üzerinize yapışan kenelerin çevirdiği dolaplara kimse zaten ‘ağzını açamıyor’ bari hiç değilse ben, kentin geleceği olan bu merkez için bir ‘gık’ diyeyim. Şimdiden yapılan hataların ve yanlışların önünü almazsanız, o takımları bir daha buraya getiremezsiniz. Merkez olacağımız yerde rezil rüsva da oluruz üstelik. Sonuçta siz su, biz kumuz…

Kayak Kulübü’nün ‘Diriliş’i
Son günlerin en güzel haberi Türk kayağının efsane ismi Atakan Alaftargil’in Erzurum Kayak Kulübü Başkanlığı’na seçilmesi oldu.
1960 yılında kurulan kulüpte 80’li yıllarda spor hayatına başlayan ve milli olduktan sonra edindiği sayısız başarıyı, olimpiyatlara katılarak taçlandıran Atakan hoca bu iş için biçilmiş bir kaftan… Spor ve iş dünyasındaki başarısını yöneticilikte de göstereceğine şahsen eminim. Ancak işi zor hatta çok zor. Camiaya yapışmış keneler başta olmak üzere temizlenmesi ve çözülmesi gereken yığınla sorunu var Atakan hocanın… Ama ekibi sağlam görünüyor.
Devir teslim töreni sonrasında yaptığımız sohbette üstat Vedat Refayeli’yi bile heyecanlandırdılar. Öyle ki Vedat ağabey bir ara hızını alamadı, destek olmak için kulübün yollarına asfalt bile döktürmeye kalktı. Gerçekten heyecanlıydı ve bir şeyler yapmak istiyordu. Çünkü yılların Erzurum Kayak Kulübü, ‘diriliş’ içindeydi. Yanlış politikalar ve kısır çekişmeler yüzünden ciddi kan kaybeden Erzurum kayağının yeniden eski günlerine dönmesi için bir milattı…
Aslında yazacak o kadar çok şey var ki! Ama artık umudumuz, Atakan’ımız var! Bu yüzden her bir şeyi unutmak ve kayağa bakmak istiyoruz.
Bundan sonrası Atakan hoca ve ekibinin işi… Ve tabi Vedat ağabeyin ve benim yani Erzurum’a, Palandöken’e gönül vermişlerin işi…
