
Erzurum merkezde sayıları iki tane kalan semerciler, ilerleyen teknoloji karşısında mesleklerini ayakta tutmaya çalışıyor. En iyi dönemlerde kışın başından yazın sonuna kadar çalışıp sürekli stok yaptıklarını ifade eden semerci ustası Metin Mutaf, “Hayvanların yerini teknoloji aldığı günden beri mesleğimiz yok olup gitti” dedi.

Recai UYGUR / ERZURUM
Kültürümüzün en önemli mesleklerinden biri olan Semercilik mesleği teknolojiyle birlikte zamana karşı direnmeye çalışıyor. Erzurum’da bu mesleği icra eden 56 yaşındaki semerci ustası Metin Mutaf, 46 yıldır yok olmaya yüz tutmuş mesleğini sürdürmeye çalışıyor. Semercilik mesleğinin dedesinden babasına, babasından kendine geçtiğini ifade eden Mutaf, 45 yıldır Erzurum’un Tahtacılar semtinde, daha sonrada Gülahmet civarından semercilik yaptığını, kent merkezinde ve ilçelerde bu mesleği yapan iki kişiden biri olduğunu söyledi. 11 yaşlarında dededen kalan meslek ile tanıştığını ifade eden son usta Mutaf, geçmiş yıllarda birçok kişinin bu dükkân sayesinde ekmek yediğini, yıllar geçtikçe dükkânın küçüldükçe küçüldüğünü söyledi.
Yollar açıldıkça işler biraz canlanıyor
Şehir merkezinde artık kimsenin almadığını köylerde yaşayan vatandaşların talep ettiğine dikkat çeken Mutaf, “Kendimi bilmiş bileli bu işle uğraşıyorum. Bu meslek dedemizden bize kaldı. Eskiden teknoloji yoktu, bütün işler hayvanların sırtında yapılıyordu. Teknoloji ilerledikçe bu meslekte bitti. En iyi zamanlarımızda mesleğimizle ilgili bütün işleri yazın kışın başında yaza kadar stok yapardık. Bir yaz sezonunda toptan ve perakende bir seferde satardık. Şimdi ise ayda bir iki tane satamıyoruz. Yollar kapandıkça bizim işlerimizde kapanıyor. Ne zaman kırsaldaki vatandaş şehre iniyorsa biraz canlanma oluyor” dedi.

Hepsi el emeği
Hamut, semer, eyer, at arabası ve binek koşumu, çoban keçesi gibi birçok malzemeyi sadece el emeği ile gerçek deriden yaptıklarını vurgulayan semer ustası Metin Mutaf, “Hayvancılığın bitmesiyle birlikte bizim mesleğimizde bitti. Semer vuracak hayvan kalmadı. El emeği ve göz nuru ile yaptığımız birkaç malzeme kıştan beri dükkânda bekliyor. Bu yaştan sonra yapacağımız bir iş olmadığından gidebileceği yere kadar mesleği devam ettirmeye çalışıyorum. Örnek bir eyerin malzemesi 200 -250 TL’ye mal oluyor. Günlerce uğraşıyoruz ve 300 TL’ye ancak satabiliyoruz. Bunun yanında birkaç tamir işleriyle günü kapatıyoruz. Bir kış neredeyse geçti, siftah etmeden dükkân açıp kapattık” şeklinde konuştu.
Destek istiyoruz
Günümüzde birçok cirit ve yarış atlarının koşu ve diğer malzemeleri satıldığını bu konuda birçok kurumdan sermaye olmadığı için gerekli desteği alamadıklarını dile getiren Mutaf, “Devletimizin vermiş olduğu hibe ve çeşitli kredileri var. Onlara müracaat edip, daha kapsamlı bir yer açmayı düşündük. Fakat elimizde teminat göstereceğimiz bir mal varlığımız ve maddi anlamda teminatımız olmadığı için maalesef yararlanamadık. Bu ihtiyacı karşılamak için ciddi bir sermaye gerekli, olmadığından dolayı yapamıyoruz. Lakin destek verildiği takdirde bir binek hayvanına gerekli bütün malzemeleri yapabiliriz. Destek verilirse bir meslek daha yok olmaktan kurtulur. Ayrıca şehrimizin ekonomisine de büyük bir katkı sağlar” diye konuştu.

Semercilik
Semer; at, eşek veya katır gibi hayvanların taşıyacakları yükün zarar vermemesi için ağaç iskelet üzerine deri ile keçe arası kamış otları ile doldurulup sarılarak dikiliyor. Çok özen isteyen bir sanat dalı olan semercilik, ata yadigârı meslek. Günümüzde çok az sayıda semer ustası kaldı. Unutulmaya yüz tutmuş olan meslekte artık çırak bulunamıyor. En genç semerci ustaları 55 yaş ve üzeri yaşlarda. Semercilik de, birçok sanat dalı gibi unutulmaya yüz tutmuş meslekler arasında yerini aldı.