
SGK değil, SHK!
Sosyal Hayır Kurumu!
Eski Palandöken Hastanesi yanında ki yeni binasında hizmet vermeye başlayan Sosyal Güvenlik Kurumu, eski yerleşkelerinde bulunan malzemeleri çürümeye terketmemiş, milli ekonomiye dahil etmiş. Kurum, tüm malzemeleri ihtiyaç sahibi olan Erzurum’da ki çeşitli kurumlara dağıtmış. İl Müdürü Nizamettin Durmuş, yeni hizmet binasına taşınma sürecinde eski malzemelerin akibeti konusunda sıkıntı yaşarken, bunu kurumlara dağıtmak süretiyle hallettiklerini anlattı. Masa, sandalye, döşeme ve hatta kalorifer kazanlarının dahi belirledikleri ihtiyaçlı kurumlara dağıttıklarını anlatan İl Müdürü, ‘’Yeni binamızda bulunan tüm malzemeleri yenilerken, eski binalarımızdaki malzemeler de değerlendirilsin istedik. Bir tarafta çürümeye terkedilmesi yerine, lazım olan kurumlar değerlendirsin istedik. Sayın Valimizin de bilgisi dahilinde bazı kurumlar ile irtibata geçtik ve çoğu da daha uzun yıllar kullanılacak olan bu malzemeleri bir Devlet Malzeme Ofisi gibi dağıttık. Hem biz vicdanen rahat ettik, hem de o kurumlar ihtiyaçlarını görmüş oldular’’ diye konuştu. Aldığım bilgiye göre bir hayır kurumu gibi çalışan Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nün bu malzemelerinin büyük bir bölümü Müftülük ve bağlı birimlerine gitmiş..

Yılların mülkiyelisine Valilik bir türlü nasip olmadı!
Yanarım da ona yanarım..

Her Vali ve kaymakamlar kararnamesi çıktığında ilk aklıma gelen isimdir Ömer Karaman. Ben tıfıl bir muhabirken 1985 yılında henüz Kkam adayı iken tanıdığım ve tanıştığım Ömer ağabey, geçen bunca zaman içerisinde ya Vali yardımcısı ya da kaymakam oldu ama bir türlü Vali olamadı. Yanarım da ona yanarım. Olmadı, olamadı. Emeklilik dönemi gelmesine rağmen bir tülü o koltuğa oturmak nasip olmadı ağabeyime. Erzurumlu 1959 doğumlu Ömer ağabeyin Vali olması ile beklentimiz geçtiğimiz günler yayınlanan son kararname ile bir kere daha hayal kırıklığı oldu. Bu defa Vali olur diye beklediğimiz Karaman’ın son kararname ile yine Vali olmadığını öğrendik, yeni bir hayal kırıklığı daha yaşamış olduk. Görev süreleri içerisinde bulunduğu yerlerde hemşehri ilişkileri ile dikkatleri çeken, her yıl mutlaka en az iki defa sılayı rahim yapan Ömer ağabey, sempatikliği ve sıcakkanlılığı ile gittiği her yerde gönüllerde taht kurmuş bir isimdir. Ölüde, diride her daim hemşehrilerinin yanında olan ve bulunduğu yerlerde sosyal sorumluluk projeleri ile de büyük taktir toplayan Karaman, kayak başta olmak üzere farklı spor dallarında da sporcu kişiliğiyle bilinen ve tanınan biridir.
***
Mülki İdare mesleğine geçtiğinde ilk İki yıl Trabzon İli, Akçaabat İlçesi vekil kaymakamlık görevinde bulunan Karaman. 73. dönem kaymakamlık kursu’nu başarıyla bitirip, 1989 yılında Denizli’nin Babadağ ilçesinde Kaymakamlık görevine başlamıştı. Hemşehrimiz Karaman, daha sonra Malatya’nın Yazıhan ilçesi’nde kurucu kaymakamlık yaptı. 1993 ile 1995 yılları arasında Çankırı İli Eskipazar İlçe Kaymakamlığı, 1995-1998 yılları arasında Kars Sarıkamış İlçe kaymakamlığı görevlerinde bulundu. 29 Ağustos 1998 tarihinde Gaziantep İli Şahinbey ilçe kaymakamı olarak atandı. 23 Şubat 2004 tarihinden itibaren 8 ay Giresun Vali vekili olarak görev yaptıktan sonra, 16 Nisan 2004 tarihinde İzmir Vali Yardımcılığına atandı. 17 Eylül 2009 tarihinde Sarıyer Kaymakamlığı görevine getirilen ve daha sonra 2 Eylül 2014 tarihinde Darıca Kaymakamı olan Karaman, 11 Ağustos 2020 tarihinde Aliağa Kaymakamı olarak göreve başlamıştı.

Üst Minikler Boksa şampiyonasında renkli sahne..
Baba başka, oğul başka alemde!
Başkanlığını hemşehrimiz Eyüp Gözgeç’in yaptığı Türkiye Boks Federasyonu, Erzurum’a jest yaptı, üst minikler Avrupa Şampiyonası Erzurum’da gerçekleşti. Çok sayıda yerli ve yabancı sporcunun iştirak ettiği yarışlar, son derece zevkli ve çekişmeli geçti. Başarılı bir organizasyona imza atan Boks Federasyonu, adeta boksseverleri boksa doyurdu, uzun zamandır böyle organizasyona hasret kalan Erzurum çok mutlu oldu. Yarışların yapıldığı 3 binlik Buz Hokey Salonu’nun uzaklığı sebebiyle seyirci katılımının kısıtlı olduğu yarışlarda tribünlerin genelde sporcu ve yakınları tarafından dolduğu gözlendi. Protokol üyelerinin de ara ara izlediği yarışları izleyenlerden biri de İl Sağlık Müdürlüğü Ambülans Hizmetleri Başhekimi Dr.Oğuzhan Aygün’dü. Eski bir milli boksör olan Dr.Aygün, 3 yaşındaki oğlu Korkut Aslan ile yarışları izledi. Baba büyük bir dikkatle döğüşleri izlerken, minik Korkut Aslan babasının kucağında kendi dünyasındaydı. Babasına ait telefonla indirilen çocuk videosunu seyrediyor, başka aleme dalmıştı.

Efsane şekerci jübileye hazırlanıyor..
Tatlı yerinde bırakıyor..
Şeker, çikolata denince akla gelen isimlerden biriydi Osman İş. Namı diğer Şekerci Osman. Yıllar önce dükkanını oğullarından Zeki İş’e bırakan ve emeklilik hayatı yaşayan Şekerci Osman, geçen hafta geçirdiği rahatsızlık sonucu vefat etti. Oğul Zeki İş, babasının vefatı sebebiyle ani bir karar aldı ve bir-iki yıl içerisinde kendisinin de mesleği bırakma kararına vardı. Şekercilik sektöründe şehrin önde gelen firmalarından olan Şekerci Osman’ı birilerine devredip babası gibi emeklilik hayatına atmayı planlayan Zeki İş, ‘’Bugüne kadar çalıştık, kazandık, şükür bir yerlere kadar geldik. Daha fazla ne diye kendimi yorayım. Kazandığımız kadar para kazandık, sonrasını daha ne yapayım? Çocuklarım da okudu, bir yerlere gitti. Şimdi ben de işi tatlı yerinde bırakıp, eşimle beraber güzel bir emeklilik hayatı yaşamak istiyorum’’ diyor. Zirvede bırakmak gerektiğinin altını vurgulayan Zeki İş, ‘’Bundan sonra bana kazanacağım hiçbir paranın karı yok. Tam da babamın mesleğe veda ettiği yaşta veda edeceğim. Sultan Süleyman’a, Sakıp Sabancılara kalmayan dünya’’ diyor… Yürüyen tezgahını samimi olarak bırakmak ve de arkaya dönüp bakmamaya karar veren bu sempatik işinsanının düşüncesini çok tuttum, sizinle de paylaşmak istemedim. Bana göre on numara bir karar almış, tebrik ediyorum. Yunus Emre gibi düşünenlerdenim. Derdi dünya olanın dünya kadar derdi olur. Bu benim son kararımdır.
Siz siz olun artık ‘’alt yapı yok’’ deyip durmayın..
Gördüm, inandım!
Günümüzde alt yapının önemi sanıldığından da daha önemlidir.
Hele de Erzurum gibi bir futbol şehrinde alt yapı olmazlardandır.
Genelde alt yapının eksikliğinden sözettiğimiz günümüzde Erzurum’da da bu konuda atılan adımlar yok değilmiş.
Hem de önemli bir adım atılmış, bunu ancak hafta sonu bizatihi alt yapı çalışmalarının olduğu sahalara gittim de gördüm.
Erzurumspor’un efsane oyuncularından Sebati Öztürk’ün önderliğinde farklı yaş gruplarına mensup minikleri ve yıldızları gördüm de alt yapıda ki bilgi eksikliğim tamamen giderilmiş oldu.
Onlarca her biri 25 numara forma giyinmiş yaşları farklı çocuk, temel eğitim grupları halinde antrenman yapıyor ve kendilerini gösteriyordu.
Futbol akademisi mantığıyla geleceğin yıldızlarının izi sürülüyor, bağışlayın beni, daha yeni farkediyorum.
Elbette bu önemli projenin içinde sadece Sebati Öztürk hoca yok.
Büyük emek veren diğer futbol antrenörü arkadaşların isimlerini bilmiyorum, bağışlasınlar, özellikle Atik Palandöken hocamızı da o miniklere ve yıldızlara ne kadar önem verdiğini gördüm, bayağı bir mutlu oldum.

Bu konuda özellikle Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’e ve de yeni adıyla Erzurumspor FK’ya bir teşekkürü borç biliyorum.
Borcumuz borç, işte teşekkür edip o yükten kurtuluyorum.
Bayağı bir emek verilmiş ve en azından onca grup oluşturulmuş.
Daha yapılan onca sahaları, tesis ve imkanları saymıyorum bile.
Peki, geleceğin başta Erzurumspor olmak üzere Türk futboluna hediye edilecek olan bu oyuncu gruplarında emeği geçen hiç mi bir yönetici yok, teşekkür edeceğim.
Var elbette.
O isim de Yavuz Güney.
6 yıllık Erzurumspor yöneticiliği döneminde alt yapıdan sorumlu tutulan bu idareci kardeşim, bayağı bir iş yapmış ve büyük bir alkışı, teşekkürü haketmiş.
Mevcut tesislerinin yanısıra planlı çalışmayla özellikle Türk ve Avrupa futboluna oyuncu kazandırması ile bilinen Altınordu’dan çektiği kopyayı burada uygulayan Yavuz Güney’e de sadece ben değil, hepimiz teşekkür etmezsek ayıp etmiş oluruz.
Geçtiğimiz sezon çığır açarak ilk defa Erzurumlu bir teknik adam olarak profesyonel ligde, 2’nci ligde İspartaspor’u çalıştıran Murat Yılmaz ile izlediğim alt yapı çalışmaları, beni benden aldı.
Artık ilerisine şahsen ben daha bir umutla bakar oldum.
Ve alt yapı konusunda iç dünyamda yaşadığım o önyargıdan kurtulduğuma sevindiğim kadar da hiçbir şeye sevinmedim.
TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Bana eski günler lazım, bir de şimdiki aklım! (Bilge KARASU)
DUVARIN DİLİ : Ben sana kızsam kendime kızarım!
Sosyal Hayır Kurumu!
Eski Palandöken Hastanesi yanında ki yeni binasında hizmet vermeye başlayan Sosyal Güvenlik Kurumu, eski yerleşkelerinde bulunan malzemeleri çürümeye terketmemiş, milli ekonomiye dahil etmiş. Kurum, tüm malzemeleri ihtiyaç sahibi olan Erzurum’da ki çeşitli kurumlara dağıtmış. İl Müdürü Nizamettin Durmuş, yeni hizmet binasına taşınma sürecinde eski malzemelerin akibeti konusunda sıkıntı yaşarken, bunu kurumlara dağıtmak süretiyle hallettiklerini anlattı. Masa, sandalye, döşeme ve hatta kalorifer kazanlarının dahi belirledikleri ihtiyaçlı kurumlara dağıttıklarını anlatan İl Müdürü, ‘’Yeni binamızda bulunan tüm malzemeleri yenilerken, eski binalarımızdaki malzemeler de değerlendirilsin istedik. Bir tarafta çürümeye terkedilmesi yerine, lazım olan kurumlar değerlendirsin istedik. Sayın Valimizin de bilgisi dahilinde bazı kurumlar ile irtibata geçtik ve çoğu da daha uzun yıllar kullanılacak olan bu malzemeleri bir Devlet Malzeme Ofisi gibi dağıttık. Hem biz vicdanen rahat ettik, hem de o kurumlar ihtiyaçlarını görmüş oldular’’ diye konuştu. Aldığım bilgiye göre bir hayır kurumu gibi çalışan Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nün bu malzemelerinin büyük bir bölümü Müftülük ve bağlı birimlerine gitmiş..

Yılların mülkiyelisine Valilik bir türlü nasip olmadı!
Yanarım da ona yanarım..

Her Vali ve kaymakamlar kararnamesi çıktığında ilk aklıma gelen isimdir Ömer Karaman. Ben tıfıl bir muhabirken 1985 yılında henüz Kkam adayı iken tanıdığım ve tanıştığım Ömer ağabey, geçen bunca zaman içerisinde ya Vali yardımcısı ya da kaymakam oldu ama bir türlü Vali olamadı. Yanarım da ona yanarım. Olmadı, olamadı. Emeklilik dönemi gelmesine rağmen bir tülü o koltuğa oturmak nasip olmadı ağabeyime. Erzurumlu 1959 doğumlu Ömer ağabeyin Vali olması ile beklentimiz geçtiğimiz günler yayınlanan son kararname ile bir kere daha hayal kırıklığı oldu. Bu defa Vali olur diye beklediğimiz Karaman’ın son kararname ile yine Vali olmadığını öğrendik, yeni bir hayal kırıklığı daha yaşamış olduk. Görev süreleri içerisinde bulunduğu yerlerde hemşehri ilişkileri ile dikkatleri çeken, her yıl mutlaka en az iki defa sılayı rahim yapan Ömer ağabey, sempatikliği ve sıcakkanlılığı ile gittiği her yerde gönüllerde taht kurmuş bir isimdir. Ölüde, diride her daim hemşehrilerinin yanında olan ve bulunduğu yerlerde sosyal sorumluluk projeleri ile de büyük taktir toplayan Karaman, kayak başta olmak üzere farklı spor dallarında da sporcu kişiliğiyle bilinen ve tanınan biridir.
***
Mülki İdare mesleğine geçtiğinde ilk İki yıl Trabzon İli, Akçaabat İlçesi vekil kaymakamlık görevinde bulunan Karaman. 73. dönem kaymakamlık kursu’nu başarıyla bitirip, 1989 yılında Denizli’nin Babadağ ilçesinde Kaymakamlık görevine başlamıştı. Hemşehrimiz Karaman, daha sonra Malatya’nın Yazıhan ilçesi’nde kurucu kaymakamlık yaptı. 1993 ile 1995 yılları arasında Çankırı İli Eskipazar İlçe Kaymakamlığı, 1995-1998 yılları arasında Kars Sarıkamış İlçe kaymakamlığı görevlerinde bulundu. 29 Ağustos 1998 tarihinde Gaziantep İli Şahinbey ilçe kaymakamı olarak atandı. 23 Şubat 2004 tarihinden itibaren 8 ay Giresun Vali vekili olarak görev yaptıktan sonra, 16 Nisan 2004 tarihinde İzmir Vali Yardımcılığına atandı. 17 Eylül 2009 tarihinde Sarıyer Kaymakamlığı görevine getirilen ve daha sonra 2 Eylül 2014 tarihinde Darıca Kaymakamı olan Karaman, 11 Ağustos 2020 tarihinde Aliağa Kaymakamı olarak göreve başlamıştı.

Üst Minikler Boksa şampiyonasında renkli sahne..
Baba başka, oğul başka alemde!
Başkanlığını hemşehrimiz Eyüp Gözgeç’in yaptığı Türkiye Boks Federasyonu, Erzurum’a jest yaptı, üst minikler Avrupa Şampiyonası Erzurum’da gerçekleşti. Çok sayıda yerli ve yabancı sporcunun iştirak ettiği yarışlar, son derece zevkli ve çekişmeli geçti. Başarılı bir organizasyona imza atan Boks Federasyonu, adeta boksseverleri boksa doyurdu, uzun zamandır böyle organizasyona hasret kalan Erzurum çok mutlu oldu. Yarışların yapıldığı 3 binlik Buz Hokey Salonu’nun uzaklığı sebebiyle seyirci katılımının kısıtlı olduğu yarışlarda tribünlerin genelde sporcu ve yakınları tarafından dolduğu gözlendi. Protokol üyelerinin de ara ara izlediği yarışları izleyenlerden biri de İl Sağlık Müdürlüğü Ambülans Hizmetleri Başhekimi Dr.Oğuzhan Aygün’dü. Eski bir milli boksör olan Dr.Aygün, 3 yaşındaki oğlu Korkut Aslan ile yarışları izledi. Baba büyük bir dikkatle döğüşleri izlerken, minik Korkut Aslan babasının kucağında kendi dünyasındaydı. Babasına ait telefonla indirilen çocuk videosunu seyrediyor, başka aleme dalmıştı.

Efsane şekerci jübileye hazırlanıyor..
Tatlı yerinde bırakıyor..
Şeker, çikolata denince akla gelen isimlerden biriydi Osman İş. Namı diğer Şekerci Osman. Yıllar önce dükkanını oğullarından Zeki İş’e bırakan ve emeklilik hayatı yaşayan Şekerci Osman, geçen hafta geçirdiği rahatsızlık sonucu vefat etti. Oğul Zeki İş, babasının vefatı sebebiyle ani bir karar aldı ve bir-iki yıl içerisinde kendisinin de mesleği bırakma kararına vardı. Şekercilik sektöründe şehrin önde gelen firmalarından olan Şekerci Osman’ı birilerine devredip babası gibi emeklilik hayatına atmayı planlayan Zeki İş, ‘’Bugüne kadar çalıştık, kazandık, şükür bir yerlere kadar geldik. Daha fazla ne diye kendimi yorayım. Kazandığımız kadar para kazandık, sonrasını daha ne yapayım? Çocuklarım da okudu, bir yerlere gitti. Şimdi ben de işi tatlı yerinde bırakıp, eşimle beraber güzel bir emeklilik hayatı yaşamak istiyorum’’ diyor. Zirvede bırakmak gerektiğinin altını vurgulayan Zeki İş, ‘’Bundan sonra bana kazanacağım hiçbir paranın karı yok. Tam da babamın mesleğe veda ettiği yaşta veda edeceğim. Sultan Süleyman’a, Sakıp Sabancılara kalmayan dünya’’ diyor… Yürüyen tezgahını samimi olarak bırakmak ve de arkaya dönüp bakmamaya karar veren bu sempatik işinsanının düşüncesini çok tuttum, sizinle de paylaşmak istemedim. Bana göre on numara bir karar almış, tebrik ediyorum. Yunus Emre gibi düşünenlerdenim. Derdi dünya olanın dünya kadar derdi olur. Bu benim son kararımdır.
Siz siz olun artık ‘’alt yapı yok’’ deyip durmayın..
Gördüm, inandım!
Günümüzde alt yapının önemi sanıldığından da daha önemlidir.
Hele de Erzurum gibi bir futbol şehrinde alt yapı olmazlardandır.
Genelde alt yapının eksikliğinden sözettiğimiz günümüzde Erzurum’da da bu konuda atılan adımlar yok değilmiş.
Hem de önemli bir adım atılmış, bunu ancak hafta sonu bizatihi alt yapı çalışmalarının olduğu sahalara gittim de gördüm.
Erzurumspor’un efsane oyuncularından Sebati Öztürk’ün önderliğinde farklı yaş gruplarına mensup minikleri ve yıldızları gördüm de alt yapıda ki bilgi eksikliğim tamamen giderilmiş oldu.
Onlarca her biri 25 numara forma giyinmiş yaşları farklı çocuk, temel eğitim grupları halinde antrenman yapıyor ve kendilerini gösteriyordu.
Futbol akademisi mantığıyla geleceğin yıldızlarının izi sürülüyor, bağışlayın beni, daha yeni farkediyorum.
Elbette bu önemli projenin içinde sadece Sebati Öztürk hoca yok.
Büyük emek veren diğer futbol antrenörü arkadaşların isimlerini bilmiyorum, bağışlasınlar, özellikle Atik Palandöken hocamızı da o miniklere ve yıldızlara ne kadar önem verdiğini gördüm, bayağı bir mutlu oldum.

Bu konuda özellikle Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’e ve de yeni adıyla Erzurumspor FK’ya bir teşekkürü borç biliyorum.
Borcumuz borç, işte teşekkür edip o yükten kurtuluyorum.
Bayağı bir emek verilmiş ve en azından onca grup oluşturulmuş.
Daha yapılan onca sahaları, tesis ve imkanları saymıyorum bile.
Peki, geleceğin başta Erzurumspor olmak üzere Türk futboluna hediye edilecek olan bu oyuncu gruplarında emeği geçen hiç mi bir yönetici yok, teşekkür edeceğim.
Var elbette.
O isim de Yavuz Güney.
6 yıllık Erzurumspor yöneticiliği döneminde alt yapıdan sorumlu tutulan bu idareci kardeşim, bayağı bir iş yapmış ve büyük bir alkışı, teşekkürü haketmiş.
Mevcut tesislerinin yanısıra planlı çalışmayla özellikle Türk ve Avrupa futboluna oyuncu kazandırması ile bilinen Altınordu’dan çektiği kopyayı burada uygulayan Yavuz Güney’e de sadece ben değil, hepimiz teşekkür etmezsek ayıp etmiş oluruz.
Geçtiğimiz sezon çığır açarak ilk defa Erzurumlu bir teknik adam olarak profesyonel ligde, 2’nci ligde İspartaspor’u çalıştıran Murat Yılmaz ile izlediğim alt yapı çalışmaları, beni benden aldı.
Artık ilerisine şahsen ben daha bir umutla bakar oldum.
Ve alt yapı konusunda iç dünyamda yaşadığım o önyargıdan kurtulduğuma sevindiğim kadar da hiçbir şeye sevinmedim.
TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Bana eski günler lazım, bir de şimdiki aklım! (Bilge KARASU)
DUVARIN DİLİ : Ben sana kızsam kendime kızarım!