
Salgın nedeni ile üniversitelerin yüz yüze eğitime ara vermesi, en fazla ekonomilerini öğrenciler üzerine kuran şehirleri etkiliyor. Erzurum’da özellikle gençlerin alışveriş ettiği işyerleri kapanma noktasına geldi. Günü siftahsız kapatan esnaf, faturaları nasıl ödeyeceğini düşünüyor.
Manolya BULUT-PUSULA

Koronavirüs tedbirleri kapsamında uzun süredir yüz yüze eğitime ara veren üniversiteler nedeniyle önemli müşteri kitlesini kaybeden tekstil mağazaları iflasın eşiğinde. Günü siftah yapmadan geçiren esnafın gözü kulağı, kabine toplantısında kiralarda düzenlemeye gidileceğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan’da.
Türkiye'de vaka sayılarının artması üzerine İçişleri Bakanlığı genelgesiyle yeni kısıtlamalar yürürlüğe sokuldu. Bu durum, normalleşme döneminde bile finansal güçlükleri aşamayan işletmelerde yeni sıkıntılar doğurdu. Restoranların tamamen paket servise geçmesi, hafta içi ve hafta sonu uygulanan sokağa çıkma kısıtlamaları, en fazla aylardır ayakta kalma mücadelesi veren küçük esnafı etkiledi. Özellikle yatırımlarını üniversite öğrencileri üzerine inşa eden işletmeler, yüz yüze eğitimin başlamaması nedeni ile iflasın eşiğine geldi.

Işık yok, umut yok
Alışverişin yoğun olduğu Çaykara Caddesi’nde bulunan giyim mağazaları işletmecileri bir an önce bu duruma çare bulunmasını bekliyor.
Uzun yıllardır esnaf olan giyim mağazası sahibi Adil Günbaş, bu süre içinde ürünlerinin ellerinde kaldığını söyleyerek, “Bizim müşteri kitlemizin yüzde 90’ı öğrenciydi. Özellikle kız öğrenciler daha çok alışveriş yapıyor. Biz 20 senedir öğrenciyle çalışan biz mağazayız. O yüzden de sattığımız ürünler onlara yönelikti. Okullar kapanınca ürünler elimizde kaldı. Baktık olmuyor, yazın halkın alabileceği ürünler de getirdim ama satamadık. Ondan da zarar ettik. Uzun süredir belli bir çizgimiz, hitap ettiğimiz bir kitle var. Ne yapacağımızı şaşırdık. Mağazamızın cirosu yüzde 90 düştü. Ben eski esnaf olmasaydım, bu işyerini bir sene önce açsaydım çoktan kapatmıştım. Çünkü ışık yok, umut yok. Burayı işletmenin bir mantığı yok. Uzun yıllardır esnaf olmamın hatırına insanlar bizi idare ediyorlar. Her ay cebimden 20 bin TL’ye yakın para ödüyorum şimdi o da bitti. Bu ayın sonunu nasıl getireceğiz bilmiyorum” dedi.

Kiralar belimizi büktü
Tedbirler kapsamında son yayınlanan genelge ile hafta sonu sokağa çıkma kısıtlamasının da kendilerini sarstığını belirten Günbaş, “Çaykara Caddesi’nde kira bedelleri 7 bin TL’den başlayıp 25 bin TL’ye kadar çıkıyor. 7 bin TL kira ödesen günlük 250 TL kira bedeli yapıyor. Kısıtlamalar ile ayda 8 gün kapatıyoruz, işletmediğim bu günler için 2 bin TL kira ödeniyor. Resmen boşu boşuna verilen bir para. Bununla ilgili hiçbir adım atılmadı. 4 çalışanım vardı 1’e düşürdüm” diye konuştu.
Küçük esnafın değeri yok
Küçük esnafa yeterince değer verilmediğini kaydeden Günbaş, “Türkiye’de bin tane alışveriş merkezi varsa bunları yöneten 13-14 tane marka. Bunlar kazanıyor, bunlara destek veriliyor. Yüzde 10’unda yerel var. Küçük esnafın değeri yok. Kimsenin bizi önemsediği, derdimizi dinlediği yok. Hakkımız aranmadığı için de durumumuz bu. Hayatımda ilk defa bu sene siftahsız dükkanı kapatmaya başladım. Biz de daha ne kadar idare edeceğiz bilmiyorum. Her şey eski haline dönse bile toparlanmamız en az iki seneyi bulacak” ifadelerini kullandı.

Önümüzü görmüyoruz
Müşterilerinin büyük kısmının öğrenci kesimi olduğunu belirten Mağaza Müdürü İzzet Çayır ise, “ Öğrenci yok, diğer müşterilerimiz de tedbirlerden dolayı çıkıp alışveriş yapmak istemiyor. Çalışan sayımız 15 kişiden 4 kişiye indi, iş potansiyeli yüzde 75 düştü. Bizim taksitli satış avantajımız var ama buna rağmen büyük bir kayıp yaşadık. Merkezden ürünler gelmiyor, elimizdekileri tedarik ediyoruz. Önümüzü görmüyoruz, ne olacağımız belli değil. Bu sürecin bir an önce bitmesini ve eski günlerimize dönmeyi umuyoruz” dedi.
Sürekli diken üstündeyiz
Bu girdaptan kurtulmak için farklı kampanya ve uygulamalar düşündüklerini anlatan mağaza görevlisi Eda Geyik ise “Bizim de müşterimizin yüzde 80’i öğrenciydi. Pandemiden dolayı şehirden ayrıldılar ve satışlarımız neredeyse durdu. Hiç mağdur edilmedik ama bazen maaşımız yatar mı yatmaz mı diye düşünüyoruz, sürekli diken üstündeyiz. Mağazamız bomboş, daha doğrusu cadde bomboş. Satışlarımızda yüzde 70 civarında düşüş yaşandı. Aşı bulunsa da tekrar toparlanmamız bir seneyi bulur. İnsanlar boğazının derdinde, kıyafet alışverişi ikinci planda. Biz de sürekli müşteri çekmek için kampanyalar, indirimler yapmaya çalışıyoruz ama fayda etmiyor” diye konuştu.

Gözümüz kulağımız Cumhurbaşkanımızda
Özellikle küçük esnafın bu süreçte mağdur olduğunu ifade eden Erzurum Esnaf Sanatkârlar Odaları Birliği (ESOB) Başkanı Rasim Fırat ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önceki gün ‘kiralarda düzenlemeye gidilecek’ ifadelerinin umut verici olduğunu söyledi.
Birlik olarak şahıs yerinde olan işletmelere karşı bir şey yapamadıkalrını anlatan Başkan Fırat, “ Devlete ait yerlerde kiracı olanlar için resmi yazışmalar yaptık. Hem Büyükşehir hem de Valilikle görüştük. Onlarda bu taleplerimizi bakanlığa ileteceklerini söylediler. Sayın Cumhurbaşkanımızın da bu konuda beyanatları oldu. Sabırsızlıkla yapılacak düzenlemeleri bekliyoruz” dedi.
Özel mülk sahiplerinden bu süreçte biraz daha anlayışlı davranmalarını isteyen Fırat, “ Sonuçta aynı gemi içindeyiz, bu süreci birlikte atlatmamız gerekiyor. Esnaf yaşarsa ülke ayakta kalır ve faturalarını rahatlıkla öder, bu durum mülk sahipleri için de geçerli. Sıkıntılı günleri birlikte atlatmamız lazım. Yoksa işyerlerini kiraya verecek esnaf bulamazlar” diye konuştu.
Manolya BULUT-PUSULA

Koronavirüs tedbirleri kapsamında uzun süredir yüz yüze eğitime ara veren üniversiteler nedeniyle önemli müşteri kitlesini kaybeden tekstil mağazaları iflasın eşiğinde. Günü siftah yapmadan geçiren esnafın gözü kulağı, kabine toplantısında kiralarda düzenlemeye gidileceğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan’da.
Türkiye'de vaka sayılarının artması üzerine İçişleri Bakanlığı genelgesiyle yeni kısıtlamalar yürürlüğe sokuldu. Bu durum, normalleşme döneminde bile finansal güçlükleri aşamayan işletmelerde yeni sıkıntılar doğurdu. Restoranların tamamen paket servise geçmesi, hafta içi ve hafta sonu uygulanan sokağa çıkma kısıtlamaları, en fazla aylardır ayakta kalma mücadelesi veren küçük esnafı etkiledi. Özellikle yatırımlarını üniversite öğrencileri üzerine inşa eden işletmeler, yüz yüze eğitimin başlamaması nedeni ile iflasın eşiğine geldi.

Işık yok, umut yok
Alışverişin yoğun olduğu Çaykara Caddesi’nde bulunan giyim mağazaları işletmecileri bir an önce bu duruma çare bulunmasını bekliyor.
Uzun yıllardır esnaf olan giyim mağazası sahibi Adil Günbaş, bu süre içinde ürünlerinin ellerinde kaldığını söyleyerek, “Bizim müşteri kitlemizin yüzde 90’ı öğrenciydi. Özellikle kız öğrenciler daha çok alışveriş yapıyor. Biz 20 senedir öğrenciyle çalışan biz mağazayız. O yüzden de sattığımız ürünler onlara yönelikti. Okullar kapanınca ürünler elimizde kaldı. Baktık olmuyor, yazın halkın alabileceği ürünler de getirdim ama satamadık. Ondan da zarar ettik. Uzun süredir belli bir çizgimiz, hitap ettiğimiz bir kitle var. Ne yapacağımızı şaşırdık. Mağazamızın cirosu yüzde 90 düştü. Ben eski esnaf olmasaydım, bu işyerini bir sene önce açsaydım çoktan kapatmıştım. Çünkü ışık yok, umut yok. Burayı işletmenin bir mantığı yok. Uzun yıllardır esnaf olmamın hatırına insanlar bizi idare ediyorlar. Her ay cebimden 20 bin TL’ye yakın para ödüyorum şimdi o da bitti. Bu ayın sonunu nasıl getireceğiz bilmiyorum” dedi.

Kiralar belimizi büktü
Tedbirler kapsamında son yayınlanan genelge ile hafta sonu sokağa çıkma kısıtlamasının da kendilerini sarstığını belirten Günbaş, “Çaykara Caddesi’nde kira bedelleri 7 bin TL’den başlayıp 25 bin TL’ye kadar çıkıyor. 7 bin TL kira ödesen günlük 250 TL kira bedeli yapıyor. Kısıtlamalar ile ayda 8 gün kapatıyoruz, işletmediğim bu günler için 2 bin TL kira ödeniyor. Resmen boşu boşuna verilen bir para. Bununla ilgili hiçbir adım atılmadı. 4 çalışanım vardı 1’e düşürdüm” diye konuştu.
Küçük esnafın değeri yok
Küçük esnafa yeterince değer verilmediğini kaydeden Günbaş, “Türkiye’de bin tane alışveriş merkezi varsa bunları yöneten 13-14 tane marka. Bunlar kazanıyor, bunlara destek veriliyor. Yüzde 10’unda yerel var. Küçük esnafın değeri yok. Kimsenin bizi önemsediği, derdimizi dinlediği yok. Hakkımız aranmadığı için de durumumuz bu. Hayatımda ilk defa bu sene siftahsız dükkanı kapatmaya başladım. Biz de daha ne kadar idare edeceğiz bilmiyorum. Her şey eski haline dönse bile toparlanmamız en az iki seneyi bulacak” ifadelerini kullandı.

Önümüzü görmüyoruz
Müşterilerinin büyük kısmının öğrenci kesimi olduğunu belirten Mağaza Müdürü İzzet Çayır ise, “ Öğrenci yok, diğer müşterilerimiz de tedbirlerden dolayı çıkıp alışveriş yapmak istemiyor. Çalışan sayımız 15 kişiden 4 kişiye indi, iş potansiyeli yüzde 75 düştü. Bizim taksitli satış avantajımız var ama buna rağmen büyük bir kayıp yaşadık. Merkezden ürünler gelmiyor, elimizdekileri tedarik ediyoruz. Önümüzü görmüyoruz, ne olacağımız belli değil. Bu sürecin bir an önce bitmesini ve eski günlerimize dönmeyi umuyoruz” dedi.
Sürekli diken üstündeyiz
Bu girdaptan kurtulmak için farklı kampanya ve uygulamalar düşündüklerini anlatan mağaza görevlisi Eda Geyik ise “Bizim de müşterimizin yüzde 80’i öğrenciydi. Pandemiden dolayı şehirden ayrıldılar ve satışlarımız neredeyse durdu. Hiç mağdur edilmedik ama bazen maaşımız yatar mı yatmaz mı diye düşünüyoruz, sürekli diken üstündeyiz. Mağazamız bomboş, daha doğrusu cadde bomboş. Satışlarımızda yüzde 70 civarında düşüş yaşandı. Aşı bulunsa da tekrar toparlanmamız bir seneyi bulur. İnsanlar boğazının derdinde, kıyafet alışverişi ikinci planda. Biz de sürekli müşteri çekmek için kampanyalar, indirimler yapmaya çalışıyoruz ama fayda etmiyor” diye konuştu.

Gözümüz kulağımız Cumhurbaşkanımızda
Özellikle küçük esnafın bu süreçte mağdur olduğunu ifade eden Erzurum Esnaf Sanatkârlar Odaları Birliği (ESOB) Başkanı Rasim Fırat ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önceki gün ‘kiralarda düzenlemeye gidilecek’ ifadelerinin umut verici olduğunu söyledi.
Birlik olarak şahıs yerinde olan işletmelere karşı bir şey yapamadıkalrını anlatan Başkan Fırat, “ Devlete ait yerlerde kiracı olanlar için resmi yazışmalar yaptık. Hem Büyükşehir hem de Valilikle görüştük. Onlarda bu taleplerimizi bakanlığa ileteceklerini söylediler. Sayın Cumhurbaşkanımızın da bu konuda beyanatları oldu. Sabırsızlıkla yapılacak düzenlemeleri bekliyoruz” dedi.
Özel mülk sahiplerinden bu süreçte biraz daha anlayışlı davranmalarını isteyen Fırat, “ Sonuçta aynı gemi içindeyiz, bu süreci birlikte atlatmamız gerekiyor. Esnaf yaşarsa ülke ayakta kalır ve faturalarını rahatlıkla öder, bu durum mülk sahipleri için de geçerli. Sıkıntılı günleri birlikte atlatmamız lazım. Yoksa işyerlerini kiraya verecek esnaf bulamazlar” diye konuştu.