
Çok değer verdiğim, edebiyat kültürüne, eğitim felsefesine ve yaşamı yorumlama tarzına hayranlık duyduğum bir arkadaşım söylemişti bunu: “İyi olan hep kazanacak; ancak son nefesimde hata yapmışım dersem bu savımdan vazgeçebilirim…”
İnanıyorum, bu sözden yola çıkılarak şaheser bir roman yazılabilir…
Ya da ölümsüz bir şarkı…
Öte yandan diyebilirsiniz ki ‘kötülerin yaptığı şeylerle başa çıkabilmek için iyilerin psikologa gittiği tuhaf bir dünyada yaşıyoruz’.
Ne olacak?..
Bir şey olmayacak, merak etmeyin.
İyiler iyi olmaya devam edecekler, yüreklice.
Ve kötüler de kötülüğü yaymaya devam edecekler, kararlıca…
***
Candan Erçetin’in ‘Meğer’ diye bir şarkısı var, dinlemişsinizdir belki.
Hatta belki de -benim gibi- dinlemenin daha ilerisine geçerek bu muhteşem şarkıyı kutsayıp başka bir yere koymuşsunuzdur.
Söz ve müziği Candan Erçetin’e ait olan o şarkının düzenlemesini tanıştığım sanatçılar içinde apayrı bir yere koyduğum sevgili Alper Erinç yapmış.
Bu güfte, bu şiir ve şarkıya dönüşen bu meydan okuma olağanüstü:
“Ben ne çok hata yapmışım meğer
Gözüm kapalı bakmışım meğer
Yıllar geçmiş ben saymışım meğer
Dostum sanıp aldanmışım meğer
Yıllarca sürer sanmışım meğer
Boşa kalbimi açmışım meğer
Vakit kaybıydı diyemem ama sen hiç dostum olmamışsın meğer
Olsun varsın
Pişman değilim
Biraz üzüldüm hepsi bu…
Ağlamam artık gidenlere ağlamam artık bitenlere
Ağlamam artık üzenlere ihanet edenlere
Ağlamam artık gidenlere ağlamam artık bitenlere
Ağlamam artık üzenlere ihanet edenlere
Ben ne çok hata yapmışım meğer
Seni yokken var saymışım meğer
Yollar gitmiş ben kalmışım meğer
Aşkım deyip hapsolmuşum meğer
Bir ömür sürer sanmışım meğer
Ben boşa kürek çekmişim meğer
Vakit kaybıydı diyemem ama senden çoktan vazgeçmişim meğer
Olsun varsın
Pişman değilim
Biraz üzüldüm hepsi bu…”
***
Hayatı kendi doğrularımıza göre -iyiliğin, doğruluğun, cesaretin hep kazandırdığına inanarak- yaşar ve fakat son nefesimizde, artık bir şeyin değişme ihtimali kalmadığını görürsek ve ancak ondan sonra ‘Hata yapmışım meğer’ dersek ‘iyi olan hep kazanır’ savımızdan işte o zaman vazgeçebiliriz.
Müthiş!
Yani yazının girişinde söz ettiğim sav bu ve sevgili arkadaşım kesinlikle çok haklı.
İş işten geçmiş olur o anda, muhakkak!
Yeniden başlamak gibi bir şansımız artık olamaz, bu da kesin ne yazık ki !
Ama geride ‘iyi yaşanmış bir hayat ve iyiliğin önemli bir şey olduğuna ölünceye dek inanmış olmak gibi güzel bir sicil’ kalır.
Ve öyle bir sicil edinmek için bir ömür harcamaya değer.
İnanıyorum, bu sözden yola çıkılarak şaheser bir roman yazılabilir…
Ya da ölümsüz bir şarkı…
Öte yandan diyebilirsiniz ki ‘kötülerin yaptığı şeylerle başa çıkabilmek için iyilerin psikologa gittiği tuhaf bir dünyada yaşıyoruz’.
Ne olacak?..
Bir şey olmayacak, merak etmeyin.
İyiler iyi olmaya devam edecekler, yüreklice.
Ve kötüler de kötülüğü yaymaya devam edecekler, kararlıca…
***
Candan Erçetin’in ‘Meğer’ diye bir şarkısı var, dinlemişsinizdir belki.
Hatta belki de -benim gibi- dinlemenin daha ilerisine geçerek bu muhteşem şarkıyı kutsayıp başka bir yere koymuşsunuzdur.
Söz ve müziği Candan Erçetin’e ait olan o şarkının düzenlemesini tanıştığım sanatçılar içinde apayrı bir yere koyduğum sevgili Alper Erinç yapmış.
Bu güfte, bu şiir ve şarkıya dönüşen bu meydan okuma olağanüstü:
“Ben ne çok hata yapmışım meğer
Gözüm kapalı bakmışım meğer
Yıllar geçmiş ben saymışım meğer
Dostum sanıp aldanmışım meğer
Yıllarca sürer sanmışım meğer
Boşa kalbimi açmışım meğer
Vakit kaybıydı diyemem ama sen hiç dostum olmamışsın meğer
Olsun varsın
Pişman değilim
Biraz üzüldüm hepsi bu…
Ağlamam artık gidenlere ağlamam artık bitenlere
Ağlamam artık üzenlere ihanet edenlere
Ağlamam artık gidenlere ağlamam artık bitenlere
Ağlamam artık üzenlere ihanet edenlere
Ben ne çok hata yapmışım meğer
Seni yokken var saymışım meğer
Yollar gitmiş ben kalmışım meğer
Aşkım deyip hapsolmuşum meğer
Bir ömür sürer sanmışım meğer
Ben boşa kürek çekmişim meğer
Vakit kaybıydı diyemem ama senden çoktan vazgeçmişim meğer
Olsun varsın
Pişman değilim
Biraz üzüldüm hepsi bu…”
***
Hayatı kendi doğrularımıza göre -iyiliğin, doğruluğun, cesaretin hep kazandırdığına inanarak- yaşar ve fakat son nefesimizde, artık bir şeyin değişme ihtimali kalmadığını görürsek ve ancak ondan sonra ‘Hata yapmışım meğer’ dersek ‘iyi olan hep kazanır’ savımızdan işte o zaman vazgeçebiliriz.
Müthiş!
Yani yazının girişinde söz ettiğim sav bu ve sevgili arkadaşım kesinlikle çok haklı.
İş işten geçmiş olur o anda, muhakkak!
Yeniden başlamak gibi bir şansımız artık olamaz, bu da kesin ne yazık ki !
Ama geride ‘iyi yaşanmış bir hayat ve iyiliğin önemli bir şey olduğuna ölünceye dek inanmış olmak gibi güzel bir sicil’ kalır.
Ve öyle bir sicil edinmek için bir ömür harcamaya değer.