
-AFORİZMALAR (34)
Eski insanlar, okuryazarlığı, bilmenin, bilginin temeli gördüklerinden, okuryazar değillerse, kendilerini cahil saymıştır. Bizzat şahidim; okur-yazar olmayan kimi kadın ve erkek mahcubiyet içinde, ‘ben okuryazar değilim, cahilim!’ derdi. Artık herkes okuryazar; peki, herkes okuryazar olduğuna göre artık cahillik ülkemizden silinip gitti, denilebilir mi? Sözlükte cehalet; bilmemezlik, bilgisizlik, deneyimsizlik ve toyluk olarak tanımlanmıştır. Bu tanım, dolaylı olarak, okuryazarlığı, bilmenin, haliyle cehaleti yenmenin temeli olarak göstermektedir. Ne var ki, sosyal medyadaki kimi tutum ve davranış, duygu ve düşünceyi açığa vurma biçimi, kişi okuryazar kimse olmasına rağmen, cahilce kabul edilebilir gözükmektedir.
Okuryazar cahilliğinin açık biçimde gözüktüğü yerlerden biri sosyal medyadır. Facebook ve twitter gibi ortamlardaki paylaşımların bir kısmını cahilce yapılmış paylaşımlar olarak kabul edilebilir. Örneğin dini, milli, ideolojik, felsefi, ticari vb. paylaşımlar birer bilgi alışverişi mesabesindeyken, özel ve mahrem şeyleri yayınlamak bir cehalet izharı sayılmalıdır.
Özelin ortadan kalkışı: Özel; kişiye özgü, herkesi ilgilendirmeyen şeyler, demektir. Ölmüş yahut sağ, kişinin yahut yakını kimsenin fotoğrafları kişiye özgüdür, herkesi ilgilendirmez. Hele hasta insanları çekmek, vefat etmiş kişileri yayınlamak, eşi, kızı, gelini doğum odasında yahut hasta yatağındayken göstermek, serum takılmış, acil servisinde yatarken ya da ameliyata girerken, çıkarken çekilmiş fotoğrafları neşretmek; ‘yakınım biraz sonra ameliyata girecek, dua edin!’ karelerini paylaşmak; havuzda, hamamda, kaplıcada, plajda, barda, gazinoda, düğünde, dernekte yahut camide vs. çekilmiş fotoğraflar, videolar, kişinin özelidir, herkesi ilgilendirmez. Kişinin özelini paylaşması, bu yolla insanları meşgul etmesi ve daha başka sonuçları itibariyle yapılanın bir cehalet arz etmek olduğu kabul edilmelidir.
Mahrem ve ar duygusunun yıkılışı: Mahrem ve ar; başkalarının duymaması, öğrenmemesi gereken hususları ifade eder. Dini ve ahlaki birer kavramdır mahremiyet ve ar duygusu. Mesela eskiden anneler, gelinler, namahreme karşı yüzlerini yaşmakla örterdi, aksi arsızlık kabul edilirdi. Erkekler, kimsenin kadınına, kızına bakmaz, yanından bir namahrem geçiyorsa bakışlarını ya yere indirir ya da başka yana çevirirdi; aksi, arsızlık sayılırdı. Şimdi mahremin ve ar duygusunun neye tekabül ettiği anlaşılamamaktır. Müslüman oldukları halde, genç çiftler, ellerinde bira şişeleri barda çekilmiş ya da bikiniyle plajda çektirdikleri fotoğraflarını sosyal medyada yayınlayabiliyorlar! Durumlarında ayıp bir şey görmüyor, kendilerini mutlu hissettikleri anlarına başkalarının vakıf olması, bilakis onları mutlu ediyor. Tesettürlü genç kızlar, mankenvari giyinip kuşanıp, cilalanıp boyanıp, öz çekimlerini onlar da tepe tepe sosyal medyada yayınlıyor; böyle yaparken mahremi ve ar duygusunu ihlal ettiklerini onlar da düşünmüyor. Sosyal medyaya yansıyan bu tür haller, modern zamanların birer cehalet örneği kabul edilmelidir.
Duanın içinin boşaltılması ve riya: Dua; Allah’a yalvarma, Allah’tan yardım dilemedir; dua, kişinin en özel anıdır. Müslümanlar, artık sosyal medyayı dualarına aracı etmektedir. Kerli ferli insanlar, akademik unvan taşıyan kimseler bile, sosyal medyaya dua metinleri yazıyor! Kimi de cehaletini o dereceye taşıyor ki, bir de yayınladığı dua metninin grafiğini çeşitli objelerle güzelleştiriyor! Allah’ın dikkatini çekmek (!), dualarını görüp okumaya ikna etmek, sosyal medyada kendilerini takip ettirmek (!) için, ellerinden geleni yapıyorlar! Herhalde bu da cehaletin katmerli bir derecesi olmalı. Sosyal medyada Allah’a hitap ederek dua yayınlamak riyakârlığı da içinde taşımaktadır! Riya, bunun neresinde? denilebilir. Riya; iş, söz ve davranışta gösterişe yer verme, bir iyiliği veya salih bir ameli Allah’ın rızasını kazanmak niyetiyle değil, insanların beğenisi için yapmak demektir. Sosyal medya duaları gerçekte kimin için yazılmaktadır; kimin için dua metni süslenmektedir; dua az beğeni aldığında kişinin canı sıkılmakta mıdır?! Kişinin farkına varmadan riyakâr veya mürai durumuna düşebileceğini görmemesi de bir cehalettir.
Eski insanlar, okuryazarlığı, bilmenin, bilginin temeli gördüklerinden, okuryazar değillerse, kendilerini cahil saymıştır. Bizzat şahidim; okur-yazar olmayan kimi kadın ve erkek mahcubiyet içinde, ‘ben okuryazar değilim, cahilim!’ derdi. Artık herkes okuryazar; peki, herkes okuryazar olduğuna göre artık cahillik ülkemizden silinip gitti, denilebilir mi? Sözlükte cehalet; bilmemezlik, bilgisizlik, deneyimsizlik ve toyluk olarak tanımlanmıştır. Bu tanım, dolaylı olarak, okuryazarlığı, bilmenin, haliyle cehaleti yenmenin temeli olarak göstermektedir. Ne var ki, sosyal medyadaki kimi tutum ve davranış, duygu ve düşünceyi açığa vurma biçimi, kişi okuryazar kimse olmasına rağmen, cahilce kabul edilebilir gözükmektedir.
Okuryazar cahilliğinin açık biçimde gözüktüğü yerlerden biri sosyal medyadır. Facebook ve twitter gibi ortamlardaki paylaşımların bir kısmını cahilce yapılmış paylaşımlar olarak kabul edilebilir. Örneğin dini, milli, ideolojik, felsefi, ticari vb. paylaşımlar birer bilgi alışverişi mesabesindeyken, özel ve mahrem şeyleri yayınlamak bir cehalet izharı sayılmalıdır.
Özelin ortadan kalkışı: Özel; kişiye özgü, herkesi ilgilendirmeyen şeyler, demektir. Ölmüş yahut sağ, kişinin yahut yakını kimsenin fotoğrafları kişiye özgüdür, herkesi ilgilendirmez. Hele hasta insanları çekmek, vefat etmiş kişileri yayınlamak, eşi, kızı, gelini doğum odasında yahut hasta yatağındayken göstermek, serum takılmış, acil servisinde yatarken ya da ameliyata girerken, çıkarken çekilmiş fotoğrafları neşretmek; ‘yakınım biraz sonra ameliyata girecek, dua edin!’ karelerini paylaşmak; havuzda, hamamda, kaplıcada, plajda, barda, gazinoda, düğünde, dernekte yahut camide vs. çekilmiş fotoğraflar, videolar, kişinin özelidir, herkesi ilgilendirmez. Kişinin özelini paylaşması, bu yolla insanları meşgul etmesi ve daha başka sonuçları itibariyle yapılanın bir cehalet arz etmek olduğu kabul edilmelidir.
Mahrem ve ar duygusunun yıkılışı: Mahrem ve ar; başkalarının duymaması, öğrenmemesi gereken hususları ifade eder. Dini ve ahlaki birer kavramdır mahremiyet ve ar duygusu. Mesela eskiden anneler, gelinler, namahreme karşı yüzlerini yaşmakla örterdi, aksi arsızlık kabul edilirdi. Erkekler, kimsenin kadınına, kızına bakmaz, yanından bir namahrem geçiyorsa bakışlarını ya yere indirir ya da başka yana çevirirdi; aksi, arsızlık sayılırdı. Şimdi mahremin ve ar duygusunun neye tekabül ettiği anlaşılamamaktır. Müslüman oldukları halde, genç çiftler, ellerinde bira şişeleri barda çekilmiş ya da bikiniyle plajda çektirdikleri fotoğraflarını sosyal medyada yayınlayabiliyorlar! Durumlarında ayıp bir şey görmüyor, kendilerini mutlu hissettikleri anlarına başkalarının vakıf olması, bilakis onları mutlu ediyor. Tesettürlü genç kızlar, mankenvari giyinip kuşanıp, cilalanıp boyanıp, öz çekimlerini onlar da tepe tepe sosyal medyada yayınlıyor; böyle yaparken mahremi ve ar duygusunu ihlal ettiklerini onlar da düşünmüyor. Sosyal medyaya yansıyan bu tür haller, modern zamanların birer cehalet örneği kabul edilmelidir.
Duanın içinin boşaltılması ve riya: Dua; Allah’a yalvarma, Allah’tan yardım dilemedir; dua, kişinin en özel anıdır. Müslümanlar, artık sosyal medyayı dualarına aracı etmektedir. Kerli ferli insanlar, akademik unvan taşıyan kimseler bile, sosyal medyaya dua metinleri yazıyor! Kimi de cehaletini o dereceye taşıyor ki, bir de yayınladığı dua metninin grafiğini çeşitli objelerle güzelleştiriyor! Allah’ın dikkatini çekmek (!), dualarını görüp okumaya ikna etmek, sosyal medyada kendilerini takip ettirmek (!) için, ellerinden geleni yapıyorlar! Herhalde bu da cehaletin katmerli bir derecesi olmalı. Sosyal medyada Allah’a hitap ederek dua yayınlamak riyakârlığı da içinde taşımaktadır! Riya, bunun neresinde? denilebilir. Riya; iş, söz ve davranışta gösterişe yer verme, bir iyiliği veya salih bir ameli Allah’ın rızasını kazanmak niyetiyle değil, insanların beğenisi için yapmak demektir. Sosyal medya duaları gerçekte kimin için yazılmaktadır; kimin için dua metni süslenmektedir; dua az beğeni aldığında kişinin canı sıkılmakta mıdır?! Kişinin farkına varmadan riyakâr veya mürai durumuna düşebileceğini görmemesi de bir cehalettir.