
Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin Kadın ve Engelli Hizmetleri Koordinasyon Merkezi, Erzurum’da adeta okula dönüştü. Kültürel etkinlikler kapsamında ise Eğitimci-Yazar Alişan Kapaklıkaya’nın “Mutlu Çocuk-Mutlu Aile” programı ilgi gördü.
HABER MERKEZİ
Büyükşehir Belediyesi’nin içerisinde engellilere yönelik zengin içerikli kütüphaneden konferans salonuna, atölyelerden teorik sınıflara varıncaya kadar her türlü ayrıntının düşünüldüğü Büyükşehir Belediyesi’nin Kadın ve Engelli Hizmetleri Koordinasyon Merkezi, erişilebilirlik açısından da tüm standartları geride bıraktı. Atölye ve teorik sınıflarda kadın ve engellilere yönelik Yabancı Dil, Kur’an-ı Kerim, Ahşap Yakma, Halı tasarımı, Satranç, Kuaförlük, El Nakışları, Temel Cilt Bakımı, Filografi ve Spor alanlarında mesleki eğitimlerin verildiği merkezde, kursiyerlerin ulaşım ihtiyacını da, yine Büyükşehir Belediyesi’ne ait araçlarla sağlanıyor.
Bu merkezde yok, yok
Büyükşehir Belediyesi Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Kadın ve Engelli Hizmetleri Koordinasyon Merkezi’nde, kursiyerlere ekonomik olarak da katkı sağlanıyor. İŞKUR desteğiyle açılan mesleki eğitim kurslarına katılan kursiyerler günlük olarak ücretlendirilirken, eğitimlere ise, alanında uzman eğitimciler katılıyor, çeşitli konferans ve paneller de düzenleniyor. Hizmetlerin sadece bunlarla sınırlı kalmadığı Kadın ve Engelli Hizmetleri Koordinasyon Merkezi’nde, bedensel engelli gruplara özel fizik tedavi seansları da düzenleniyor. Fizyoterapistler aracılığıyla verilen fizik tedavi hizmetleri için herhangi bir ücret talep edilmezken, her hafta yaklaşık 20 engelli vatandaş bu seanslara katılıyor.

“Mutlu aile” programı
Büyükşehir Belediyesi, kültürel etkinliklerine bir yenisini daha ekledi. Eğitimci-Yazar Alişan Kapaklıkaya’nın konuşmacı olarak katıldığı “Mutlu Çocuk-Mutlu Aile” programına aileler büyük ilgi gösterdi. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Hasan Şahin, “Aile kavramının başlı başına bir değeri ifade ettiği toplumumuzda, Türk aile yapısının belki de en sağlam müesseseler arasında bulunduğu şüphe götürmez bir gerçektir” dedi. Şahin, değişen zaman, günün koşulları, şartlar ve her gün adeta yeniden biçimlenen iletişim tekniklerinin, her yapıyı olduğu gibi, aileyi de olumsuz etkilediğini ve aileyi oluşturan temel değerleri de örseleyebildiğini kaydetti. Şahin, “Kendimiz için ifade edecek olursak; aile kavramının belki de en az hırpalandığı toplumların başında Türk toplumu gelmekte ve Türk aile yapısı, çevresel etkilere ve değişim süreçlerine karşı fevkalade bir direnç göstermektedir” ifadelerini kullandı.
En büyük sorunu iletişim
Günümüzde yapılan sosyolojik birçok araştırmanın; insanların birbirinden uzaklaşmalarına neden olan en önemli sebebin iletişim eksiklikleri olduğunu ortaya koyduğunu anlatan Genel Sekreter Yardımcısı Şahin, “Kaldı ki, boşanmış çiftler ve dağılmış ailelerle ilgili olarak yapılan araştırmalarda da benzer bu sorun ortaya çıkıyor. İletişimin elbette çeşitli yolları var; bu etkileşim sadece sözlü, yazılı, işitsel ya da dokunsal olarak düşünülmemelidir. Çünkü sevgi göstermek, şefkat göstermek, güvenmek, samimiyet ve paylaşmak gibi duygusal davranışlar da bir tür iletişim biçimidir. Dolayısıyla buradan hareketle şunu çok rahatlıkla ifade edebiliriz ki; mutlu bir aile ve mutlu bireylerden oluşan bir toplum, ancak doğru ve sağlıklı bir iletişimle mümkün olacaktır” diye konuştu.
“Çocuklarımızla iletişim kuralım”
Bu süreçte en büyük sorumluluğun anne ve babalara düştüğünü kaydeden Hasan Şahin, çocuklara karşı iletişimin kesinlikle elden bırakılmaması gerektiğini dile getirdi. Şahin, “Çünkü birbirleriyle sağlam iletişim kuran aile bireyleri, her türlü güçlüğe ve zorluğa karşı koyma güdüsünü yine birlikte güçlendirecek ve bu da aile yapısının çok daha güçlü ve kalıcı olmasını sağlayacaktır. Çocuklarımızla iletişim kurarken, onları eğip bükmemeye ve kırıp dökmemeye özen gösterelim. İletişimi sevgi, saygı ve şefkat diliyle kuralım. Ailenin sadece biyolojik bir yapı ve akrabalık müessesesinden ibaret olmadığını, ailenin aynı zamanda bereketin ve faziletin kaynağı olduğunu da öğretelim” şeklinde konuştu. Programda daha sonra Eğitimci-Yazar Alişan Kapaklıkaya, Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’ni adeta hınca hınç dolduran anne ve babalara mutlu ailenin formüllerini anlattı.
HABER MERKEZİ
Büyükşehir Belediyesi’nin içerisinde engellilere yönelik zengin içerikli kütüphaneden konferans salonuna, atölyelerden teorik sınıflara varıncaya kadar her türlü ayrıntının düşünüldüğü Büyükşehir Belediyesi’nin Kadın ve Engelli Hizmetleri Koordinasyon Merkezi, erişilebilirlik açısından da tüm standartları geride bıraktı. Atölye ve teorik sınıflarda kadın ve engellilere yönelik Yabancı Dil, Kur’an-ı Kerim, Ahşap Yakma, Halı tasarımı, Satranç, Kuaförlük, El Nakışları, Temel Cilt Bakımı, Filografi ve Spor alanlarında mesleki eğitimlerin verildiği merkezde, kursiyerlerin ulaşım ihtiyacını da, yine Büyükşehir Belediyesi’ne ait araçlarla sağlanıyor.
Bu merkezde yok, yok
Büyükşehir Belediyesi Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Kadın ve Engelli Hizmetleri Koordinasyon Merkezi’nde, kursiyerlere ekonomik olarak da katkı sağlanıyor. İŞKUR desteğiyle açılan mesleki eğitim kurslarına katılan kursiyerler günlük olarak ücretlendirilirken, eğitimlere ise, alanında uzman eğitimciler katılıyor, çeşitli konferans ve paneller de düzenleniyor. Hizmetlerin sadece bunlarla sınırlı kalmadığı Kadın ve Engelli Hizmetleri Koordinasyon Merkezi’nde, bedensel engelli gruplara özel fizik tedavi seansları da düzenleniyor. Fizyoterapistler aracılığıyla verilen fizik tedavi hizmetleri için herhangi bir ücret talep edilmezken, her hafta yaklaşık 20 engelli vatandaş bu seanslara katılıyor.

“Mutlu aile” programı
Büyükşehir Belediyesi, kültürel etkinliklerine bir yenisini daha ekledi. Eğitimci-Yazar Alişan Kapaklıkaya’nın konuşmacı olarak katıldığı “Mutlu Çocuk-Mutlu Aile” programına aileler büyük ilgi gösterdi. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Hasan Şahin, “Aile kavramının başlı başına bir değeri ifade ettiği toplumumuzda, Türk aile yapısının belki de en sağlam müesseseler arasında bulunduğu şüphe götürmez bir gerçektir” dedi. Şahin, değişen zaman, günün koşulları, şartlar ve her gün adeta yeniden biçimlenen iletişim tekniklerinin, her yapıyı olduğu gibi, aileyi de olumsuz etkilediğini ve aileyi oluşturan temel değerleri de örseleyebildiğini kaydetti. Şahin, “Kendimiz için ifade edecek olursak; aile kavramının belki de en az hırpalandığı toplumların başında Türk toplumu gelmekte ve Türk aile yapısı, çevresel etkilere ve değişim süreçlerine karşı fevkalade bir direnç göstermektedir” ifadelerini kullandı.
En büyük sorunu iletişim
Günümüzde yapılan sosyolojik birçok araştırmanın; insanların birbirinden uzaklaşmalarına neden olan en önemli sebebin iletişim eksiklikleri olduğunu ortaya koyduğunu anlatan Genel Sekreter Yardımcısı Şahin, “Kaldı ki, boşanmış çiftler ve dağılmış ailelerle ilgili olarak yapılan araştırmalarda da benzer bu sorun ortaya çıkıyor. İletişimin elbette çeşitli yolları var; bu etkileşim sadece sözlü, yazılı, işitsel ya da dokunsal olarak düşünülmemelidir. Çünkü sevgi göstermek, şefkat göstermek, güvenmek, samimiyet ve paylaşmak gibi duygusal davranışlar da bir tür iletişim biçimidir. Dolayısıyla buradan hareketle şunu çok rahatlıkla ifade edebiliriz ki; mutlu bir aile ve mutlu bireylerden oluşan bir toplum, ancak doğru ve sağlıklı bir iletişimle mümkün olacaktır” diye konuştu.
“Çocuklarımızla iletişim kuralım”
Bu süreçte en büyük sorumluluğun anne ve babalara düştüğünü kaydeden Hasan Şahin, çocuklara karşı iletişimin kesinlikle elden bırakılmaması gerektiğini dile getirdi. Şahin, “Çünkü birbirleriyle sağlam iletişim kuran aile bireyleri, her türlü güçlüğe ve zorluğa karşı koyma güdüsünü yine birlikte güçlendirecek ve bu da aile yapısının çok daha güçlü ve kalıcı olmasını sağlayacaktır. Çocuklarımızla iletişim kurarken, onları eğip bükmemeye ve kırıp dökmemeye özen gösterelim. İletişimi sevgi, saygı ve şefkat diliyle kuralım. Ailenin sadece biyolojik bir yapı ve akrabalık müessesesinden ibaret olmadığını, ailenin aynı zamanda bereketin ve faziletin kaynağı olduğunu da öğretelim” şeklinde konuştu. Programda daha sonra Eğitimci-Yazar Alişan Kapaklıkaya, Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’ni adeta hınca hınç dolduran anne ve babalara mutlu ailenin formüllerini anlattı.