
Zaman zaman sert rüzgârların estiği, zaman zaman ise ikili ilişkilerin samimi olduğu komşu devletlerden biri Yunanistan’dır. Temel iki devlet arasında sorunların başında Kıbrıs gelmektedir. Daha önceki yazılarımızda Kıbrıs meselesine değinildiğinden bir daha bu sorunu ele almayacağız. Ege adalarının silahsızlandırılması, kıta sahanlığı, 12 mil ve fır hattı üzerinde kısaca duracağız. Kapalı Maraş şehrimizin açıldığı şu günlerde Türk-Yunan ilişkileri yine sert rüzgârların estiği bir döneme girmiştir. Yıllardır kapalı olan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin toprağı olan Maraş, tıpkı Karabağ gibi hak ettiği özgürlüğüne çok şükür kavuşmuştur. Bunda devletimizin attığı dış politikada adımları etkili olmaktadır. Emeği geçen tüm devlet adamlarımıza minnettarız.
EGE ADALARININ SİLAHLANDIRILMASI
1451-1481 tarihleri arasında hüküm sürmüş ve İstanbul’un fethi ile Fatih unvanına sahip olan II. Mehmet döneminde fethedilen ve uzun yıllar Osmanlı hâkimiyetinde kalan adalar 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Barış Antlaşmasıyla Yunanlılara bırakılmıştır. On İki Ada İtalyanlara verilirken Gökçeada ve Bozcaada Türkiye’de kalmış diğer adalar ise Yunanistan’ın olmuştur. Antlaşmaya göre Türkiye’ye yakın adalarda ise askeri tesis yapılmayacak ve asker bulundurulmayacaktı. On İki Ada daha sonra 1939-1945 yılları arasında cereyan eden II. Dünya Savaşından sonra 1947 tarihinde imzalanarak yürürlüğe giren Paris Antlaşmasıyla İtalya’dan alınıp Yunanistan’a verilmiştir. 1964, 1974 ve 1983 yıllarında Türkiye’ye yakın adaları silahlandırmaya çalışan Yunanistan’a Türkiye en sert karşılığı vermiştir. Özellikle Meis ve On İki Adayı gizlice silahlandıran Yunanistan aynı zamanda Limni Adasını NATO tatbikatları içerisine almaya çalışması ilişkileri durma noktasına getirmiştir. NATO’nun askeri kanadından ayrılan Yunanistan 1982 yılında Türkiye’nin onayı ile tekrar askeri kanada geri dönmüştür. Zaman zaman Yunanistan aynı hamleleri yaparak, Türkiye’yi bir oldubitti ile buna razı etmeye çalışmaktadır. Türkiye’nin ise buna her daim politik adımlarla ve gerekirse askeri tatbikatlarla karşılığı gecikmemektedir.
KITA SAHANLIĞI SORUNU
Kara sularının bitiş noktasından başlayan deniz altındaki devamına kıta sahanlığı adı verilir. Bu alanda her türlü tasarrufa sahip olan devlet, alanın dışına müdahale edemez. Durum böyle olsa da Yunanistan kendi kıta sahanlığı dışına çıkmaya başlayınca Türkiye ile olan ilişkileri bozulmuştur. Kıta Sahanlığı sorunu 1961 yılında Yunanistan’ın Ege Denizinin kuzey ve batı kıyılarında bazı şirketlere petrol arama ruhsatı vermesiyle başlamıştır. Türkiye ise 1973 yılında Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına petrol arama ruhsatı verince Yunanistan buna şiddetle itiraz etmiştir. Türkiye ile Yunanistan arasında karşılıklı görüşmelerden sonuç alınmamıştır. Türkiye 1976 yılında Sismik-I araştırma gemisine Ege denizinde araştırma yetkisi vermesi üzerine Yunanistan sorunu BM Güvenlik Konseyi ve Lahey Adalet Divanına götürmüştür. Devreye uluslararası örgütler girse de sorun iki tarafın imzaladığı BERN DEKLARESYONU ile çözülmüştür. Son dönemde Türkiye’nin doğalgaz arayışı, Yunanistan’ın yeniden rahatsız etmiş ve uluslararası arena da yalan yanlış bilgilerle ile bu teşebbüsümüzü yarım bırakmaya çalışmıştır. Sondaj arama gemilerimiz ise navtex ilan ederek kararlılığını dost düşman herkese ilan etmiştir.
KARASULARININ 12 MİLE ÇIKARILMASI SORUNU
Kıbrıs, Adaların silahlandırılması sorunları Türkiye ile Yunanistan arasında ilişkilerin bozulmasına neden olmuştur. İki devlet arasında ki ortaya çıkan bir diğer sorun ise Yunanistan’ın kara sularını 12 mile çıkarmasıdır. Lozan Barış Antlaşması ile 3 mil olarak kabul edilen kara sularını Yunanistan 1936 yılında 6 mile çıkarmış o dönem itibariyle Türkiye buna ses çıkarmamıştır. Türkiye kara sularını 1964’te kara sularını 3 milden 6 mile çıkarmıştır. 1974 yılında ise Yunanistan kara sularını 6 milden 12 mile çıkarmak amacıyla harekete geçmiştir Yunanistan’ın kara sularını 12 mile çıkarması Türkiye açısından hangi sonuçları ortaya çıkarır? Batı Anadolu ve boğazlar bölgesinin savunulması zorlanacak, gemilerimizin Akdeniz’e çıkışı zorlanacak, uçaklarımızın Akdeniz’e çıkışı zorlanacak, Tabiri caizse denize girmek için bile Yunanistan’dan izin almak gerekecek.
FIR HATTI SORUNU
Türkiye ile Yunanistan ile arasındaki bir diğer sorun ise it dalaşı denilen hava sahasının kullanımı ile olan sorundur.3 mil olan hava sahasını alanını Yunanistan 1931 yılında bunu 10 mile çıkarmıştır. Hava sahasının 10 mile çıkarılması Türkiye açısından özellikle Kıbrıs barış hareketi sırasında sorun olmuştur. Türkiye ile Yunanistan arasında günümüzde dahi devam eden sorundur.
EGE ADALARININ SİLAHLANDIRILMASI
1451-1481 tarihleri arasında hüküm sürmüş ve İstanbul’un fethi ile Fatih unvanına sahip olan II. Mehmet döneminde fethedilen ve uzun yıllar Osmanlı hâkimiyetinde kalan adalar 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Barış Antlaşmasıyla Yunanlılara bırakılmıştır. On İki Ada İtalyanlara verilirken Gökçeada ve Bozcaada Türkiye’de kalmış diğer adalar ise Yunanistan’ın olmuştur. Antlaşmaya göre Türkiye’ye yakın adalarda ise askeri tesis yapılmayacak ve asker bulundurulmayacaktı. On İki Ada daha sonra 1939-1945 yılları arasında cereyan eden II. Dünya Savaşından sonra 1947 tarihinde imzalanarak yürürlüğe giren Paris Antlaşmasıyla İtalya’dan alınıp Yunanistan’a verilmiştir. 1964, 1974 ve 1983 yıllarında Türkiye’ye yakın adaları silahlandırmaya çalışan Yunanistan’a Türkiye en sert karşılığı vermiştir. Özellikle Meis ve On İki Adayı gizlice silahlandıran Yunanistan aynı zamanda Limni Adasını NATO tatbikatları içerisine almaya çalışması ilişkileri durma noktasına getirmiştir. NATO’nun askeri kanadından ayrılan Yunanistan 1982 yılında Türkiye’nin onayı ile tekrar askeri kanada geri dönmüştür. Zaman zaman Yunanistan aynı hamleleri yaparak, Türkiye’yi bir oldubitti ile buna razı etmeye çalışmaktadır. Türkiye’nin ise buna her daim politik adımlarla ve gerekirse askeri tatbikatlarla karşılığı gecikmemektedir.
KITA SAHANLIĞI SORUNU
Kara sularının bitiş noktasından başlayan deniz altındaki devamına kıta sahanlığı adı verilir. Bu alanda her türlü tasarrufa sahip olan devlet, alanın dışına müdahale edemez. Durum böyle olsa da Yunanistan kendi kıta sahanlığı dışına çıkmaya başlayınca Türkiye ile olan ilişkileri bozulmuştur. Kıta Sahanlığı sorunu 1961 yılında Yunanistan’ın Ege Denizinin kuzey ve batı kıyılarında bazı şirketlere petrol arama ruhsatı vermesiyle başlamıştır. Türkiye ise 1973 yılında Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına petrol arama ruhsatı verince Yunanistan buna şiddetle itiraz etmiştir. Türkiye ile Yunanistan arasında karşılıklı görüşmelerden sonuç alınmamıştır. Türkiye 1976 yılında Sismik-I araştırma gemisine Ege denizinde araştırma yetkisi vermesi üzerine Yunanistan sorunu BM Güvenlik Konseyi ve Lahey Adalet Divanına götürmüştür. Devreye uluslararası örgütler girse de sorun iki tarafın imzaladığı BERN DEKLARESYONU ile çözülmüştür. Son dönemde Türkiye’nin doğalgaz arayışı, Yunanistan’ın yeniden rahatsız etmiş ve uluslararası arena da yalan yanlış bilgilerle ile bu teşebbüsümüzü yarım bırakmaya çalışmıştır. Sondaj arama gemilerimiz ise navtex ilan ederek kararlılığını dost düşman herkese ilan etmiştir.
KARASULARININ 12 MİLE ÇIKARILMASI SORUNU
Kıbrıs, Adaların silahlandırılması sorunları Türkiye ile Yunanistan arasında ilişkilerin bozulmasına neden olmuştur. İki devlet arasında ki ortaya çıkan bir diğer sorun ise Yunanistan’ın kara sularını 12 mile çıkarmasıdır. Lozan Barış Antlaşması ile 3 mil olarak kabul edilen kara sularını Yunanistan 1936 yılında 6 mile çıkarmış o dönem itibariyle Türkiye buna ses çıkarmamıştır. Türkiye kara sularını 1964’te kara sularını 3 milden 6 mile çıkarmıştır. 1974 yılında ise Yunanistan kara sularını 6 milden 12 mile çıkarmak amacıyla harekete geçmiştir Yunanistan’ın kara sularını 12 mile çıkarması Türkiye açısından hangi sonuçları ortaya çıkarır? Batı Anadolu ve boğazlar bölgesinin savunulması zorlanacak, gemilerimizin Akdeniz’e çıkışı zorlanacak, uçaklarımızın Akdeniz’e çıkışı zorlanacak, Tabiri caizse denize girmek için bile Yunanistan’dan izin almak gerekecek.
FIR HATTI SORUNU
Türkiye ile Yunanistan ile arasındaki bir diğer sorun ise it dalaşı denilen hava sahasının kullanımı ile olan sorundur.3 mil olan hava sahasını alanını Yunanistan 1931 yılında bunu 10 mile çıkarmıştır. Hava sahasının 10 mile çıkarılması Türkiye açısından özellikle Kıbrıs barış hareketi sırasında sorun olmuştur. Türkiye ile Yunanistan arasında günümüzde dahi devam eden sorundur.