Erzurum Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmada hükümlüler Çifte Minareli Medrese ve Üç Kümbetler çevresini temizledi. Erzurum Valisi Okay Memiş, tarihe saygının çevre temizliğinden geçtiğini belirterek, “Ecdadımıza lafta mı saygı duyacağız? Bu mekânları tertemiz tutarak ecdada saygı duyarız” dedi.
Manolya BULUT-PUSULA
Pusula Gazetesi’nin bir süre önce gündeme getirdiği tarihi mekanlar çevresindeki kirlilik haberine yetkililer duyarsız kalmadı. Erzurum Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce düzenlenen uygulama ile denetimli serbestlik yasasından faydalanan hükümlüler Çifte Minareli Medrese ve Üç Kümbetler’deki çöpleri temizledi.
Etkinliğe 9. Kolordu Komutanı Tümgeneral Veli Tarakcı, Cumhuriyet Başsavcısı Burhan Bölükbaşı, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Ünal Bingül, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Milli Eğitim Müdürü Salih Kaygusuz ve İl Emniyet Müdürü Mehmet Aslan katıldı.
Temizlik çalışmalarına katılan 40 denetimli serbestlik hükümlüsü, iki ayrı grup halinde ellerinde çöp poşetleri ile tarihi mekanların iç ve dış kısımlarını tertemiz yaptılar.
Yılda 5 bin 500 hükümlü
Cumhuriyet Başsavcısı Burhan Bölükbaşı, “Erzurum Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü olarak bizler yılda yaklaşık 5 bin 500 hükümlüye hizmet veriyoruz. Bu yükümlülerimizin adli kontrol tedbirleri, uyuşturucu bağımlılarımıza uyuşturucuyu bırakmaları yönünde destekler, bunun yanı sıra kamu kurumlarında bu şekilde çalıştırma yoluyla arkadaşlarımızı topluma kazandırılmasını ve daha iyi bireyler olmalarını, sosyal aktivitelerle sosyal yaşamlarına takviyede bulunuyoruz. Suça sürüklenen ya da mağdur çocuklarımıza curling gibi faaliyetlerde bulunarak onların takımlarda oynamalarını sağlıyoruz. Bu anlamda yaklaşık üç gündür de il merkezinde temizlik faaliyetindeyiz. Yükümlü arkadaşlarımız da canı gönülden faaliyetlerimize destek oluyorlar” diye konuştu.
İhale 1 Eylül’de
Kale, Üç Kümbetler ve Çifte Minareli Medrese’yi içine alan Millet Bahçesi Projesinin ihalesini 1 Eylül’de yapacaklarını söyleyen Vali Okay Memiş ise, “Burası yılda neredeyse 1 milyon turisti ağırlayan bir bölge. Anadolu’nun mührünün vurulduğu yer. Bu mıntıkanın 1 Eylül’de ihalesi yapılacak. Millet bahçesinin inşaatına başlanacak. Bu hizmetin ilimize kazandırılmasında başta Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum Beye teşekkür ediyorum. Burası her gün binlerce vatandaşımızı ağırladığımız bir yer. Hem Üç Kümbetlerde hem Cumhuriyet Caddesi üzerinde Ulu Camii, Yakutiye Medresesi, Erzurum Kalesi gibi tarihi alanlarda pırıl pırıl bir temizlik içerisinde olmamız lazım. Bir takım eksikliklerimiz var. Daha temiz bir turistik bölge istiyoruz. Bu konu tamamen belediyelerimizin görevi olan bir alan. Denetimli serbestlik yasasından dolayı bu arkadaşlarımız bize yardımcı oluyor” ifadelerini kullandı.
Lafla peynir gemisi yürümez
Vali Memiş şöyle konuştu; “Ben ilin valisi olarak yerde gördüğüm çöpü alan bir adamım. Biz bu duyarlılıkta olmak zorundayız. Aksi takdirde bu imajımızı bozan bir şey olur. Ecdadımıza lafta mı saygı duyacağız? Nerede ecdada saygı duymak? Lafta mı olacak? Bu çalışarak, azmederek, dünyadaki diğer milletlerle rekabet ederek, bilimde, ilimde, teknolojide üreten bir ülke olarak ecdadımıza saygı duyabiliriz. Bu mekânları tertemiz tutarak ecdada saygı duyarız. Lafla peynir gemisi yürümez. Cezaevlerimizi sadece cezanın çekildiği bir yer değil, ayrıca orada yaşayan kardeşlerimizin topluma kazandırılması ve oradaki yaşamlarını da daha iyi şekilde idame ettirmeleri için toplumla birleştirme noktasında çok önemli görüyorum.”
Manolya BULUT-PUSULA
Pusula Gazetesi’nin bir süre önce gündeme getirdiği tarihi mekanlar çevresindeki kirlilik haberine yetkililer duyarsız kalmadı. Erzurum Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce düzenlenen uygulama ile denetimli serbestlik yasasından faydalanan hükümlüler Çifte Minareli Medrese ve Üç Kümbetler’deki çöpleri temizledi.
Etkinliğe 9. Kolordu Komutanı Tümgeneral Veli Tarakcı, Cumhuriyet Başsavcısı Burhan Bölükbaşı, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Ünal Bingül, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Milli Eğitim Müdürü Salih Kaygusuz ve İl Emniyet Müdürü Mehmet Aslan katıldı.
Temizlik çalışmalarına katılan 40 denetimli serbestlik hükümlüsü, iki ayrı grup halinde ellerinde çöp poşetleri ile tarihi mekanların iç ve dış kısımlarını tertemiz yaptılar.
Yılda 5 bin 500 hükümlü
Cumhuriyet Başsavcısı Burhan Bölükbaşı, “Erzurum Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü olarak bizler yılda yaklaşık 5 bin 500 hükümlüye hizmet veriyoruz. Bu yükümlülerimizin adli kontrol tedbirleri, uyuşturucu bağımlılarımıza uyuşturucuyu bırakmaları yönünde destekler, bunun yanı sıra kamu kurumlarında bu şekilde çalıştırma yoluyla arkadaşlarımızı topluma kazandırılmasını ve daha iyi bireyler olmalarını, sosyal aktivitelerle sosyal yaşamlarına takviyede bulunuyoruz. Suça sürüklenen ya da mağdur çocuklarımıza curling gibi faaliyetlerde bulunarak onların takımlarda oynamalarını sağlıyoruz. Bu anlamda yaklaşık üç gündür de il merkezinde temizlik faaliyetindeyiz. Yükümlü arkadaşlarımız da canı gönülden faaliyetlerimize destek oluyorlar” diye konuştu.
İhale 1 Eylül’de
Kale, Üç Kümbetler ve Çifte Minareli Medrese’yi içine alan Millet Bahçesi Projesinin ihalesini 1 Eylül’de yapacaklarını söyleyen Vali Okay Memiş ise, “Burası yılda neredeyse 1 milyon turisti ağırlayan bir bölge. Anadolu’nun mührünün vurulduğu yer. Bu mıntıkanın 1 Eylül’de ihalesi yapılacak. Millet bahçesinin inşaatına başlanacak. Bu hizmetin ilimize kazandırılmasında başta Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum Beye teşekkür ediyorum. Burası her gün binlerce vatandaşımızı ağırladığımız bir yer. Hem Üç Kümbetlerde hem Cumhuriyet Caddesi üzerinde Ulu Camii, Yakutiye Medresesi, Erzurum Kalesi gibi tarihi alanlarda pırıl pırıl bir temizlik içerisinde olmamız lazım. Bir takım eksikliklerimiz var. Daha temiz bir turistik bölge istiyoruz. Bu konu tamamen belediyelerimizin görevi olan bir alan. Denetimli serbestlik yasasından dolayı bu arkadaşlarımız bize yardımcı oluyor” ifadelerini kullandı.
Lafla peynir gemisi yürümez
Vali Memiş şöyle konuştu; “Ben ilin valisi olarak yerde gördüğüm çöpü alan bir adamım. Biz bu duyarlılıkta olmak zorundayız. Aksi takdirde bu imajımızı bozan bir şey olur. Ecdadımıza lafta mı saygı duyacağız? Nerede ecdada saygı duymak? Lafta mı olacak? Bu çalışarak, azmederek, dünyadaki diğer milletlerle rekabet ederek, bilimde, ilimde, teknolojide üreten bir ülke olarak ecdadımıza saygı duyabiliriz. Bu mekânları tertemiz tutarak ecdada saygı duyarız. Lafla peynir gemisi yürümez. Cezaevlerimizi sadece cezanın çekildiği bir yer değil, ayrıca orada yaşayan kardeşlerimizin topluma kazandırılması ve oradaki yaşamlarını da daha iyi şekilde idame ettirmeleri için toplumla birleştirme noktasında çok önemli görüyorum.”
