
Yılarca önce İtalya’yı gezmiştim...
İtalya’nın kuzeyine gittikçe, yani ‘Alp’lere yaklaştıkça coğrafya dikleşiyor, sarp bir hal alıyor ve ulaşım zorlaşıyor.
Devreye yol mühendisliği giriyor, adeta otomobili bıraksanız kendi kendine gidercesine düzgün ve bakımlı yollar var...
*
Ülkemizde de ilk başlarda yapılan yollar çok üst düzey değildi ama şimdilerde yapılan yollar üst düzeyde ve parmak ısırtıyor.
Yani sizin anlayacağınız teknolojiyi çok iyi kullanıyoruz...
*
Yine İtalya, Baskent Roma’yı merkez kabul etmiş, Alpler’e doğru yatırım yaptıkça vergi dilimini artırmış keza Sicilya’ya doğru yatırım yaptıkça vergi oranını düşürmüş...
Maksat ülkenin har yanına yatırım yapmak. Vergi oranı yükselmesine karşın bugün otomotiv sanayinin merkezi Milano olmuş.
Bizde merkez de başta Bursa olmak üzere Marmara ve çevresi...
Erzurum olarak buna, yani ağır sanayi ve teknolojiye talip değiliz...
Biz sadece yapabileceğimiz şeylere devlet desteği talep ediyoruz o kadar...
NELER YAPABİLİRİZ…
Geçtiğimiz gün Gazete Pusula’nın manşetinde okudum.
Haber; ‘Atatürk Üniversitesi ATA Teknokent’te faaliyet gösteren 59 yazılım firması, dünyanın önde gelen kuruluşlarının bulunduğu ABD, Rusya, Çin, Hindistan, Almanya, Hollanda, İngiltere, İsrail, Azerbaycan, İsveç, İspanya, Kanada, Macaristan, Belçika, Gürcistan, Malta, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne, 8 milyon dolarlık ihracat yaptı. ‘ şeklindeydi.
Demek ki oturduğunuz yerden çalışabiliyor ve ihracat yapabiliyorsunuz.
Yeter ki gerek duyduğunuz teknolojiye sahih bulunasınız.
*
Mevcut teknolojimizle hayvancılığa dayalı küçük sanayilerimizi geliştirip, çeşitli üretimlerimizle ve tam anlamıyla et, süt ve peynir ürünleri merkezi olabiliriz…
Mademki Kış Başkentiyiz diye övünüyoruz,
Önemli bir girdiye sahip Kayak Merkezimize gelen ziyaretçilerimiz ve çevre ülkeler için kayak ve kar malzemeleri üreten küçük tesisler kurabiliriz.
Bunlar; Yapay kar üreten basit ve gelişmiş Kar Makinaları, Kaymak için giysi ve ayakkabı, kayak ve baton, curling için süpürge ve özel mermer taş ve ayakkabı, şort track ve figür gösterisi için paten vs.. olabilir.
Üstelik herhangi bir kuruluşa da bağımlı değiliz.
Bütün bunlar için dünyada örnek çok, dünyayı yeniden keşfetmenin anlamı da yok…
Mevcut potansiyellerimizi harekete geçirmeliyiz diye düşünüyorum…
İtalya’nın kuzeyine gittikçe, yani ‘Alp’lere yaklaştıkça coğrafya dikleşiyor, sarp bir hal alıyor ve ulaşım zorlaşıyor.
Devreye yol mühendisliği giriyor, adeta otomobili bıraksanız kendi kendine gidercesine düzgün ve bakımlı yollar var...
*
Ülkemizde de ilk başlarda yapılan yollar çok üst düzey değildi ama şimdilerde yapılan yollar üst düzeyde ve parmak ısırtıyor.
Yani sizin anlayacağınız teknolojiyi çok iyi kullanıyoruz...
*
Yine İtalya, Baskent Roma’yı merkez kabul etmiş, Alpler’e doğru yatırım yaptıkça vergi dilimini artırmış keza Sicilya’ya doğru yatırım yaptıkça vergi oranını düşürmüş...
Maksat ülkenin har yanına yatırım yapmak. Vergi oranı yükselmesine karşın bugün otomotiv sanayinin merkezi Milano olmuş.
Bizde merkez de başta Bursa olmak üzere Marmara ve çevresi...
Erzurum olarak buna, yani ağır sanayi ve teknolojiye talip değiliz...
Biz sadece yapabileceğimiz şeylere devlet desteği talep ediyoruz o kadar...
NELER YAPABİLİRİZ…
Geçtiğimiz gün Gazete Pusula’nın manşetinde okudum.
Haber; ‘Atatürk Üniversitesi ATA Teknokent’te faaliyet gösteren 59 yazılım firması, dünyanın önde gelen kuruluşlarının bulunduğu ABD, Rusya, Çin, Hindistan, Almanya, Hollanda, İngiltere, İsrail, Azerbaycan, İsveç, İspanya, Kanada, Macaristan, Belçika, Gürcistan, Malta, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne, 8 milyon dolarlık ihracat yaptı. ‘ şeklindeydi.
Demek ki oturduğunuz yerden çalışabiliyor ve ihracat yapabiliyorsunuz.
Yeter ki gerek duyduğunuz teknolojiye sahih bulunasınız.
*
Mevcut teknolojimizle hayvancılığa dayalı küçük sanayilerimizi geliştirip, çeşitli üretimlerimizle ve tam anlamıyla et, süt ve peynir ürünleri merkezi olabiliriz…
Mademki Kış Başkentiyiz diye övünüyoruz,
Önemli bir girdiye sahip Kayak Merkezimize gelen ziyaretçilerimiz ve çevre ülkeler için kayak ve kar malzemeleri üreten küçük tesisler kurabiliriz.
Bunlar; Yapay kar üreten basit ve gelişmiş Kar Makinaları, Kaymak için giysi ve ayakkabı, kayak ve baton, curling için süpürge ve özel mermer taş ve ayakkabı, şort track ve figür gösterisi için paten vs.. olabilir.
Üstelik herhangi bir kuruluşa da bağımlı değiliz.
Bütün bunlar için dünyada örnek çok, dünyayı yeniden keşfetmenin anlamı da yok…
Mevcut potansiyellerimizi harekete geçirmeliyiz diye düşünüyorum…