
Türkiye’ye ekonomik ve askeri ve askeri yaptırım uygulamak… AB ülkeleri, özellikle dünyada insan hakları bakımından sabıkalı olan ülkelerin ve en önemlisi de Arap Birliğinin Türkiye’yi kınaması…
Ne için…
Türkiye, sınırlarını korumak, mülteci akımını durdurmak, dahası terör örgütlerinin ülkemiz insanına yönelik terör faaliyetlerine son vermek için sınır ötemizde, Suriye topraklarında başlattığı Barış Pınarı Askeri Harekatı için…
ABD başta olmak üzere dost bildiğimiz bir takım sözüm ona dost ülkeler ağız birliği etmişçesine kınama yayınladılar…
***
Geldiğimiz nokta şudur; ABD, bütün bağırıp çağırmalarının sonunda Türkiye’nin kaygılarını haklı görüp, A Takımını göndererek görüşme masasına oturdu… Dikkat edin biz gitmedik, çünkü Fırat’ın Doğusu Harekatını Doğru yaptık ve haklıydık…
Tıpkı Kıbrıs Barış Harekatında olduğu gibi girilemez denilen, ağır silahlarla tahkim edilen mevzileri TSK, bir haftada aldı ve 32 km derinliğindeki bir alanı teröristlerden temizledi…
ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’la görüşme sonrasında operasyona 5 gün ara verildi, diğer bir deyişle operasyon 5 gün süreyle durduruldu…
Anlaşmada en önemli husus YPG’nin silahlarını teslim etmesi ve bölgeyi boşaltması… Ayrıca İŞID’ın Suriye’nin kuzeydoğusunda tamamen yok edilmesi hususunda da ABD ile fikir birliğine varıldı… DEAŞ’la mücadelede de eş güdüm içinde işbirliği yapılarak çalışılacak…
Türkiye Kobani ve Münbiç’in statüsüyle ilgili herhangi bir taahhütte bulunmadı. Buralara girmeyeceğiz demedik ama Rusya ile görüşme masasında buralar olacak…
***
Cumhurbaşkanımızın, ABD Başkan Yardımcısı görüşmesi sonrasında 13 maddelik anlaşma metni imzalandı. 13 maddelik anlaşmadan anladığımız ve çıkardığımız şu;
120 saatin dolumu sonrasında terör örgütleri bölgeyi terk etmezse ve silah bırakmazsa harekat kaldığı yerden devam edecek…
ABD, silahların toplanmasında gözcü olacak ve teröristlerin bölgeyi terk etmelerini sağlayacak. Çünkü bölgede teröristlerin çok sayına sığınağı, cephaneliği, mevzisi ve ağır silahları var… Bunu da en iyi ABD biliyor… Umuyorum ki ABD attığı imzaya sadık kalır, herhangi bir oyunun içinde olmaz…
***
Gelelim Rusya ve Suriye cephesine…
Cumhurbaşkanımız defalarca söyledi, ‘Kimsenin toprağında gözümüz yok…Suriye’nin toprak bütünlüğünden yanayız…’ diye…
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov , Rusya’nın, Türkiye-Suriye sınırında güvenliğin sağlanması için iki ülke arasında işbirliği sağlanmasına katkıda bulunacağını söylüyor… Aynı Lavrov, Rusya, Suriye ve Türkiye arasında üçlü zirve düşünülmediğini de belirtiyor…
Sergey Lavrov,Rusya’nın Adana Mutabakatı’ndan yana olduğunu da vurguluyor.
ADANA MUTABAKATI NEDİR…
Adana Mutabakatı, Suriye ile Türkiye arasında 1988 yılında ABD ve Mısır’ın arabulucuğu ile imzalandı…
Bu mutabakata göre başta PKK olmak üzere her iki devlet de kendilerini tehdit eden terör örgütlerine karşı önlemler alacak ve onların kendi toprağındaki tüm faaliyetlerine engel olacaktı. Karşılıklı olarak hiçbir ikamet, lojistik, eğitim, ulaşım ve silah kapasitesine müsaade etmemek konusunda anlaşan iki ülke ortak operasyonlar, tutukluların iadesi ile bilgi, belge ve istihbarat paylaşımı alanlarında işbirliği yapmaya karar vermişti. Bu mutabakat sonrasıdır ki terörist başı Suriye’yi terk etti…
*
Şimdi Rusya Adana Mutabakatı’nın uygulanmasını Dışişleri Bakanı Lavrov aracılığı ile duyurdu…
Masada bunun yanı sıra oluşturulan güvenli bölge, TSK Harekatına 120 saatlik ara verme, ABD’nin tutumu; Münbiç, İdlip ve Kobani’nin durumu, TSK’nın Barış Harekatı, evlerinden, ailelerinden koparılan ve Türkiye’nin sahip çıkıp baktığı 4 milyonu aşkın sığınmacı…
Soçi’de bu ve benzeri konular masada olacak ve Putin’le konuşulacak…
*
Türkiye, terörizme taviz vermeden, haklı davasında dimdik duruyor…
Bize düşen şudur; ‘Kötü komşu insanı kap kacak yapar misali’ biz de ekonomimizi ve savunma sanayimizi bu gün olduğundan daha güçlü hale getirmek için çok çalışmak gerektiğinin şuurunda olmaktır…
Ne için…
Türkiye, sınırlarını korumak, mülteci akımını durdurmak, dahası terör örgütlerinin ülkemiz insanına yönelik terör faaliyetlerine son vermek için sınır ötemizde, Suriye topraklarında başlattığı Barış Pınarı Askeri Harekatı için…
ABD başta olmak üzere dost bildiğimiz bir takım sözüm ona dost ülkeler ağız birliği etmişçesine kınama yayınladılar…
***
Geldiğimiz nokta şudur; ABD, bütün bağırıp çağırmalarının sonunda Türkiye’nin kaygılarını haklı görüp, A Takımını göndererek görüşme masasına oturdu… Dikkat edin biz gitmedik, çünkü Fırat’ın Doğusu Harekatını Doğru yaptık ve haklıydık…
Tıpkı Kıbrıs Barış Harekatında olduğu gibi girilemez denilen, ağır silahlarla tahkim edilen mevzileri TSK, bir haftada aldı ve 32 km derinliğindeki bir alanı teröristlerden temizledi…
ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’la görüşme sonrasında operasyona 5 gün ara verildi, diğer bir deyişle operasyon 5 gün süreyle durduruldu…
Anlaşmada en önemli husus YPG’nin silahlarını teslim etmesi ve bölgeyi boşaltması… Ayrıca İŞID’ın Suriye’nin kuzeydoğusunda tamamen yok edilmesi hususunda da ABD ile fikir birliğine varıldı… DEAŞ’la mücadelede de eş güdüm içinde işbirliği yapılarak çalışılacak…
Türkiye Kobani ve Münbiç’in statüsüyle ilgili herhangi bir taahhütte bulunmadı. Buralara girmeyeceğiz demedik ama Rusya ile görüşme masasında buralar olacak…
***
Cumhurbaşkanımızın, ABD Başkan Yardımcısı görüşmesi sonrasında 13 maddelik anlaşma metni imzalandı. 13 maddelik anlaşmadan anladığımız ve çıkardığımız şu;
120 saatin dolumu sonrasında terör örgütleri bölgeyi terk etmezse ve silah bırakmazsa harekat kaldığı yerden devam edecek…
ABD, silahların toplanmasında gözcü olacak ve teröristlerin bölgeyi terk etmelerini sağlayacak. Çünkü bölgede teröristlerin çok sayına sığınağı, cephaneliği, mevzisi ve ağır silahları var… Bunu da en iyi ABD biliyor… Umuyorum ki ABD attığı imzaya sadık kalır, herhangi bir oyunun içinde olmaz…
***
Gelelim Rusya ve Suriye cephesine…
Cumhurbaşkanımız defalarca söyledi, ‘Kimsenin toprağında gözümüz yok…Suriye’nin toprak bütünlüğünden yanayız…’ diye…
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov , Rusya’nın, Türkiye-Suriye sınırında güvenliğin sağlanması için iki ülke arasında işbirliği sağlanmasına katkıda bulunacağını söylüyor… Aynı Lavrov, Rusya, Suriye ve Türkiye arasında üçlü zirve düşünülmediğini de belirtiyor…
Sergey Lavrov,Rusya’nın Adana Mutabakatı’ndan yana olduğunu da vurguluyor.
ADANA MUTABAKATI NEDİR…
Adana Mutabakatı, Suriye ile Türkiye arasında 1988 yılında ABD ve Mısır’ın arabulucuğu ile imzalandı…
Bu mutabakata göre başta PKK olmak üzere her iki devlet de kendilerini tehdit eden terör örgütlerine karşı önlemler alacak ve onların kendi toprağındaki tüm faaliyetlerine engel olacaktı. Karşılıklı olarak hiçbir ikamet, lojistik, eğitim, ulaşım ve silah kapasitesine müsaade etmemek konusunda anlaşan iki ülke ortak operasyonlar, tutukluların iadesi ile bilgi, belge ve istihbarat paylaşımı alanlarında işbirliği yapmaya karar vermişti. Bu mutabakat sonrasıdır ki terörist başı Suriye’yi terk etti…
*
Şimdi Rusya Adana Mutabakatı’nın uygulanmasını Dışişleri Bakanı Lavrov aracılığı ile duyurdu…
Masada bunun yanı sıra oluşturulan güvenli bölge, TSK Harekatına 120 saatlik ara verme, ABD’nin tutumu; Münbiç, İdlip ve Kobani’nin durumu, TSK’nın Barış Harekatı, evlerinden, ailelerinden koparılan ve Türkiye’nin sahip çıkıp baktığı 4 milyonu aşkın sığınmacı…
Soçi’de bu ve benzeri konular masada olacak ve Putin’le konuşulacak…
*
Türkiye, terörizme taviz vermeden, haklı davasında dimdik duruyor…
Bize düşen şudur; ‘Kötü komşu insanı kap kacak yapar misali’ biz de ekonomimizi ve savunma sanayimizi bu gün olduğundan daha güçlü hale getirmek için çok çalışmak gerektiğinin şuurunda olmaktır…