
Bitkilerin ve hayvanların içinden sadece kendi cinsleri çıkıyor. İnsan, tabii bir şekilde ürediği gibi içinden ayrıca şehirler, uçaklar, arabalar, gemiler, bilgisayarlar, vs’de, çıkmaktadır!
Bu nasıl oluyor? Bunun sebebi yaptığı her şeyin ilminin insanın içinde olmasıdır.
Allah teâla bitkiye ve hayvana değil, insana kulluk görevi ve dünyayı imar sorumluluğu verdi; görevine uygun ilimlerle de insanı donatıp yüceltti.
Şimdi insandaki ilimleri bir tanıyalım: Allah insanı bilgilerin ‘hazine evi’ yaptı ve kendisiyle ilgili ilimleri insanda topladı.
İlimlerin ‘tevhidi hayat’ ettiği makam insandır.
İnsanın beş yerine beş ilim sandığı konuldu. Ahlak, hukuk gibi değerlerin yanı sıra dışarıdaki icatlar, her çeşit yapıp etme, üretilen bilgi ve teknoloji, hep bu ilimlerin eseridir.
İnsanda ‘tevhidi hayat’ eden bu beş ilim; zahir ilmi, ibret ilmi, hikmet ilmi, sır ilmi ve kudret ilmidir. Zahir ilmi nefsin koynundadır; ibret ilmi aklın içine gizlenmiştir; hikmet ilminin yeri gönüldür; sır ilminin makamı ruhtur; kudret ilmine gelince o haktır ve tüm bu ilimleri içine alarak, insanın maddi ve manevi zatını ihata etmiştir.
Her ilmin delilleri vardır: Zahir ilminin delilleri, Kuran ayetleri ve Peygamberin sözüdür; nefs, başka kimsenin sözünü dinlemez ve kabul etmez!
İbret ilminin kullandığı yöntem ise, muhataba örnek sunmaktır; örnek, ikna edici bir kanıttır. İbret, geniş bir ilimdir. Manevi bilgileri görmeyi, okumayı beceren akıl, ibret ilmini varlıklardan dışarı çıkarıp örnekler şeklinde insanların yararına sunar.
“Bu örnekleri insanlara olur ki düşünürler diye söylüyoruz.” (Haşir 21)
Gönüldeki hikmet ilmi Hakkın sözü demektir; dinleyende ortaya çıkan bir bilgi türüdür. Dinleyen samimi ise, o kişide doğruluk ve kalp temizliği varsa, hikmet ilmi o şahısta etkisini gösterecektir. Çünkü bu ilmin delili insanın doğruluğu ve kalbinin temizliğidir. Bu seviyedeki insanlar, hakkın mesajını gönülleriyle işitir ve ‘ne kadar doğru, inanıp kabul ettik’ derler. (Örneği Peygamberimiz ve sahabeleridir.)
Sır ilminin yeri candır; kişideki varlığının kanıtı sevgidir. Kişide aşk ve sevgi bulunmazsa sır kendini can içinde göstermez. Elmayı ağacın içinden çıkaran nasıl bahar mevsimi ise, insanın içinden sır ilmini çıkaran da, sevgidir. Kişi sevmediği yüze söz söylerse sözü zaten dinlenmeyecektir. Can canı sevince sır ilmi zuhur eder. İnsanın duygu, düşünce, tutum ve davranışında görülen muhabbet, samimi dostluk ve yakınlaşma sır ilminin kişideki varlığının kanıtıdır.
Kudret ilmine gelince onun kişideki varlığının kanıtı her söylediğini ve dilediğini yapmasıdır. Kudret, öyle büyük bir güçtür ki, tabiri caizse, bu âlemi her gün yapar ve yıkar! Medeniyet onun hamlelerinin bir sonucudur. Kudret, taşkın bir güçtür, en nihayetinde, can alır ve can verir.
Nerede kudret ilmi iş görüyorsa, eylem hâli zuhur ettiğinden, bu haktır. Kudret sahibi bunun farkında ve eyleminin kaynağını biliyorsa, o Hakk’ı bulmuş ve görmüş demektir.
İnsan, içine yerleştirilen bu beş ilmin farkında olur ve her ilimle amel ederse, hayatı ‘tevhidi hayata’ inkılap edecektir.
Beş ilme göre hayatını inşa edip varlığını bitki, hayvan ve insan için rahmet kaynağı kılanlara can feda olsun.
Bu nasıl oluyor? Bunun sebebi yaptığı her şeyin ilminin insanın içinde olmasıdır.
Allah teâla bitkiye ve hayvana değil, insana kulluk görevi ve dünyayı imar sorumluluğu verdi; görevine uygun ilimlerle de insanı donatıp yüceltti.
Şimdi insandaki ilimleri bir tanıyalım: Allah insanı bilgilerin ‘hazine evi’ yaptı ve kendisiyle ilgili ilimleri insanda topladı.
İlimlerin ‘tevhidi hayat’ ettiği makam insandır.
İnsanın beş yerine beş ilim sandığı konuldu. Ahlak, hukuk gibi değerlerin yanı sıra dışarıdaki icatlar, her çeşit yapıp etme, üretilen bilgi ve teknoloji, hep bu ilimlerin eseridir.
İnsanda ‘tevhidi hayat’ eden bu beş ilim; zahir ilmi, ibret ilmi, hikmet ilmi, sır ilmi ve kudret ilmidir. Zahir ilmi nefsin koynundadır; ibret ilmi aklın içine gizlenmiştir; hikmet ilminin yeri gönüldür; sır ilminin makamı ruhtur; kudret ilmine gelince o haktır ve tüm bu ilimleri içine alarak, insanın maddi ve manevi zatını ihata etmiştir.
Her ilmin delilleri vardır: Zahir ilminin delilleri, Kuran ayetleri ve Peygamberin sözüdür; nefs, başka kimsenin sözünü dinlemez ve kabul etmez!
İbret ilminin kullandığı yöntem ise, muhataba örnek sunmaktır; örnek, ikna edici bir kanıttır. İbret, geniş bir ilimdir. Manevi bilgileri görmeyi, okumayı beceren akıl, ibret ilmini varlıklardan dışarı çıkarıp örnekler şeklinde insanların yararına sunar.
“Bu örnekleri insanlara olur ki düşünürler diye söylüyoruz.” (Haşir 21)
Gönüldeki hikmet ilmi Hakkın sözü demektir; dinleyende ortaya çıkan bir bilgi türüdür. Dinleyen samimi ise, o kişide doğruluk ve kalp temizliği varsa, hikmet ilmi o şahısta etkisini gösterecektir. Çünkü bu ilmin delili insanın doğruluğu ve kalbinin temizliğidir. Bu seviyedeki insanlar, hakkın mesajını gönülleriyle işitir ve ‘ne kadar doğru, inanıp kabul ettik’ derler. (Örneği Peygamberimiz ve sahabeleridir.)
Sır ilminin yeri candır; kişideki varlığının kanıtı sevgidir. Kişide aşk ve sevgi bulunmazsa sır kendini can içinde göstermez. Elmayı ağacın içinden çıkaran nasıl bahar mevsimi ise, insanın içinden sır ilmini çıkaran da, sevgidir. Kişi sevmediği yüze söz söylerse sözü zaten dinlenmeyecektir. Can canı sevince sır ilmi zuhur eder. İnsanın duygu, düşünce, tutum ve davranışında görülen muhabbet, samimi dostluk ve yakınlaşma sır ilminin kişideki varlığının kanıtıdır.
Kudret ilmine gelince onun kişideki varlığının kanıtı her söylediğini ve dilediğini yapmasıdır. Kudret, öyle büyük bir güçtür ki, tabiri caizse, bu âlemi her gün yapar ve yıkar! Medeniyet onun hamlelerinin bir sonucudur. Kudret, taşkın bir güçtür, en nihayetinde, can alır ve can verir.
Nerede kudret ilmi iş görüyorsa, eylem hâli zuhur ettiğinden, bu haktır. Kudret sahibi bunun farkında ve eyleminin kaynağını biliyorsa, o Hakk’ı bulmuş ve görmüş demektir.
İnsan, içine yerleştirilen bu beş ilmin farkında olur ve her ilimle amel ederse, hayatı ‘tevhidi hayata’ inkılap edecektir.
Beş ilme göre hayatını inşa edip varlığını bitki, hayvan ve insan için rahmet kaynağı kılanlara can feda olsun.