
Tortum Gölü’nün yerli balığı olan göl alasının yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu belirten Prof. Dr. Muhammed Atamanalp, göl alası türünün, 1990’lı yıllarda göle bırakılan kırmızı havuz balığı tarafından istila altına alındığını söyledi.
Halime DURMUŞ / ERZURUM
Son iki yıldır bölgede su kaynakları ve canlı türlerinin envanteri üzerinde çalıştıklarını belirten Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Su Ürünleri Yetiştiriciliği Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Muhammed Atamanalp, Tortum Gölü’ne 1990’lı yıllarda getirilen bölge için ithal sayılabilecek balık türünün ekosistemde soruna yol açtığını dile getirdi.
Erzurum Uzundere İlçesi’nde bulunan Tortum Gölü’ndeki mevcut göl alası türünün şu an risk altında olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Atamanalp, istilacı tür olarak adlandırılan kırmızı havuz balığını fakülte tesislerine getirerek biyolojik mücadele yollarını araştırdıklarını anlattı.
Yasa dışı yollarla avlanıyorlar
Kırmızı benekli alabalık türünün bölge için kıymetli bir tür olduğu belirten Prof. Dr. Atamanalp, sorumsuzca yapılan avcılıkla bu türün popülasyonlarında azalma olduğunu söyledi. Bu azalmadaki en önemli etkenin ise yöre halkının değil dışarıdan arıcılık için gelenlerin yasa dışı yollarla avlanıyor olmasından kaynaklandığını belirten Prof. Dr. Atamanalp, “İki yıldır yaptığımız çalışmalarda bölgemizdeki su kaynaklarının ve canlı türlerinin envanterini çıkartıyoruz. Bu arada da ekonomik öneme sahip olup ekosistemde önemli yer tutan türlerin azaldığını belirledik. Şimdi bizim bölgemizde kırmızı benekli alabalık, kıymetli bir tür ama maalesef son yıllarda sorumsuzca yapılan avcılıkla bunun popülasyonlarında azalma oldu. Özellikle de bizim tespitlerimize göre en önemli etken yerleşik halk değil, dışarıdan arıcılık için gelenlerin kırmızı benekli alabalığı yasa dışı yollarla avlaması, balığı avladıktan sonra büyük bidonlara salamura yaparak memleketlerine götürüyorlar. Bu da türün popülasyonunda önemli bir azalmaya sebep oluyor” diye konuştu.

Yerli alabalık istila altında
Popülasyon zenginleştirmesi yaparken ekosistemde zararlara yol açamamak gerektiğini belirten Prof. Dr. Atamanalp, 1990’lı yıllarla Tortum Gölü’ne bırakılan kırmızı havuz balığının yerli alabalığı istila altına aldığını vurguladı. Fakülteye ait tesislerde Tortum Gölü’nden getirdikleri istilacı tür olarak adlandırılan kırmızı havuz balığı ile biyolojik mücadele yollarını araştırdıklarını anlatan Prof. Dr. Atamanalp, “Tortum Gölü’ne dışarıdan getirilerek bırakılan türler, yerli türleri baskı altına aldı. Sonradan getirilen sazangiller grubundan olan kırmızı havuz balığı yerli tür dediğimiz göl alasını ciddi oranda azaltmış durumda. Tortum Gölü’ndeki bizim zararlı dediğimiz istilacı türü getirdik burada onun biyolojik mücadele yollarını araştırıyoruz. Biyolojik mücadele ise şöyle; siz o hedeflediğiniz canlı türüne herhangi bir kimyasal kullanmıyorsunuz. Onun doğal düşmanı ne ise onu baskılayacak ya da tüketecek diğer balık türünü belirlemek” ifadelerini kullandı.
Ekolojik denge bozulmamalı
Tortum Gölü üzerinde yapılacak tüm çalışmaların ekolojik düzeni bozmadan gerçekleştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Atamanalp, şunları söyledi: “Tortum Gölü bölgemiz için çok kıymetli bir su alanı. Burada yapılan rekreasyon çalışmaları var. Önemli ölçüde de bütçeler ayrılmış ama mutlaka bu çalışmalarla birlikte kendi sistemini de dikkate almak lazım. Yani, Tortum Gölü’nde çevre düzenlemesi yaparken su rezervine ve içerisindeki canlılara zarar vermemeye dikkat etmek gerekiyor.”
Halime DURMUŞ / ERZURUM

Erzurum Uzundere İlçesi’nde bulunan Tortum Gölü’ndeki mevcut göl alası türünün şu an risk altında olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Atamanalp, istilacı tür olarak adlandırılan kırmızı havuz balığını fakülte tesislerine getirerek biyolojik mücadele yollarını araştırdıklarını anlattı.
Yasa dışı yollarla avlanıyorlar
Kırmızı benekli alabalık türünün bölge için kıymetli bir tür olduğu belirten Prof. Dr. Atamanalp, sorumsuzca yapılan avcılıkla bu türün popülasyonlarında azalma olduğunu söyledi. Bu azalmadaki en önemli etkenin ise yöre halkının değil dışarıdan arıcılık için gelenlerin yasa dışı yollarla avlanıyor olmasından kaynaklandığını belirten Prof. Dr. Atamanalp, “İki yıldır yaptığımız çalışmalarda bölgemizdeki su kaynaklarının ve canlı türlerinin envanterini çıkartıyoruz. Bu arada da ekonomik öneme sahip olup ekosistemde önemli yer tutan türlerin azaldığını belirledik. Şimdi bizim bölgemizde kırmızı benekli alabalık, kıymetli bir tür ama maalesef son yıllarda sorumsuzca yapılan avcılıkla bunun popülasyonlarında azalma oldu. Özellikle de bizim tespitlerimize göre en önemli etken yerleşik halk değil, dışarıdan arıcılık için gelenlerin kırmızı benekli alabalığı yasa dışı yollarla avlaması, balığı avladıktan sonra büyük bidonlara salamura yaparak memleketlerine götürüyorlar. Bu da türün popülasyonunda önemli bir azalmaya sebep oluyor” diye konuştu.

Yerli alabalık istila altında
Popülasyon zenginleştirmesi yaparken ekosistemde zararlara yol açamamak gerektiğini belirten Prof. Dr. Atamanalp, 1990’lı yıllarla Tortum Gölü’ne bırakılan kırmızı havuz balığının yerli alabalığı istila altına aldığını vurguladı. Fakülteye ait tesislerde Tortum Gölü’nden getirdikleri istilacı tür olarak adlandırılan kırmızı havuz balığı ile biyolojik mücadele yollarını araştırdıklarını anlatan Prof. Dr. Atamanalp, “Tortum Gölü’ne dışarıdan getirilerek bırakılan türler, yerli türleri baskı altına aldı. Sonradan getirilen sazangiller grubundan olan kırmızı havuz balığı yerli tür dediğimiz göl alasını ciddi oranda azaltmış durumda. Tortum Gölü’ndeki bizim zararlı dediğimiz istilacı türü getirdik burada onun biyolojik mücadele yollarını araştırıyoruz. Biyolojik mücadele ise şöyle; siz o hedeflediğiniz canlı türüne herhangi bir kimyasal kullanmıyorsunuz. Onun doğal düşmanı ne ise onu baskılayacak ya da tüketecek diğer balık türünü belirlemek” ifadelerini kullandı.
Ekolojik denge bozulmamalı
Tortum Gölü üzerinde yapılacak tüm çalışmaların ekolojik düzeni bozmadan gerçekleştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Atamanalp, şunları söyledi: “Tortum Gölü bölgemiz için çok kıymetli bir su alanı. Burada yapılan rekreasyon çalışmaları var. Önemli ölçüde de bütçeler ayrılmış ama mutlaka bu çalışmalarla birlikte kendi sistemini de dikkate almak lazım. Yani, Tortum Gölü’nde çevre düzenlemesi yaparken su rezervine ve içerisindeki canlılara zarar vermemeye dikkat etmek gerekiyor.”