
Allah (CC), insanları elbette yeryüzünde bir sebepten yarattı. İmtihan denilir dini bütün çevrelerce; bu imtihan adeta bütün cevapları içerisinde barındırır. Eskilerin tabiriyle yaratılışın sebebi imtihanda mündemiçtir. Yine biliyoruz ki, bizleri kavim kavim, boy boy ayırdı.
İşte bunlardan biri Türk milletidir.
Büyük tarihçiler “Dünya tarihi içerisinden Türk milletini çıkarırsınız geriye tarih kalmaz” derler. Kültürde de öyledir, Türk kültürünü çıkarırsanız geriye pek bir şey kalmaz. Acı, gurur, büyük değişimler kimliğimizi, kültürümüzü şekillendirmiştir. Türküler, yaşayan en büyük hazinedir. Birçok sebepten çoğu zaman horlansa da bütün fikirlere, akımlara karşı en büyük direnci göstermiştir. “Baykuşlar tünedi dalıma benim” bir düşünün neleri anlatır.
Geçtiğimiz yıllarda müthiş bir buluş ile karşılaştık. Yaklaşık 4 bin yıllık ir mumya, Doğu Türkistan’da çölde bulundu. Bu “Türk Prensesi Lolan idi ve DNA testleri sonucu yüzde 100 Türk olduğu kanıtlandı.
Türk Prensesi Lolan: Türk Prensesi Lolan’ın 3800 yıllık mumyası Doğu Türkistan'da bulundu ve DNA testi ile %100 Türk olduğu kanıtlandı. İnsanlık tarihini değiştirecek bu keşiften ise Çin Hükümeti rahatsız.
Pekin’in sergilenmesinden rahatsız olduğu ve Çin Hükümetinin sürekli politik engeller uyguladığı mumya 3800 yaşında. Buna rağmen yarı açık gözlerindeki uzun kirpikleri düzgün biçimde korunmuş ve çok iyi durumdaki uzun saçları omuzlarına düşüyor.
Üzerinde bulunan Türk’lere ait olan kılık kıyafeti ve şaman gelenekleri ile gömüldüğü’nü kanıtlayan şaman ayinlerinde kullanılan gereç ve simgelerin mezardan çıkması da çok net bir sonuç olarak bu mumyanın % 100 Türklerin Atası olduğunu göstermektedir.
Lolan Güzelinin yakınında bulunan birçok mumya da yine tıpkı onun gibi özellikler taşıyor. Birçok arkeolog mumyanın Avrupa kökenli olduğunu söylerken Pekin yönetimine karşı bağımsızlık mücadelesi veren Uygurlara göre hem Lolan Güzeli, hem de civarında bulunan mumyalar Türk kökenli
Peki bu Türk Mumyaları Ne Anlama Geliyor?
Türk Bilim adamı Kazım MİRŞAN yaptığı araştırmalarda Ön-Türk uygarlıkları tarafından OT-OĞ olarak isimlendirilen Ön-Mısıra M.Ö 3000 Yıllarında Doğu Anadolu’dan Isub-Ög yazısının gittiğini tespit etmiştir.
Asya’nın kökenleri hakkında büyük sırlar saklayan bu mumya konusu derin araştırmalar yapılırsa tüm ezberlerin bozulacağı, bilim tarihinin yeniden yazılacağı gün gibi bedihi lâkin Çin Hükümeti Uygur Türklerine yaptığı zulmü asırlar öncesinden kalan mumyalara da uyguluyor.
Evet; bugün Batı’nın, küresel güçlerin gelişmesinden rahatsızlık duymasının altında biraz da bu yatmaktadır. Çünkü Batı, emperyalizm sömürüyü yalnızca Doğu’nun zengin madenlerini, petrolünü, insanını sömürerek gerçekleştirmiyor. Kültürünü de yok etmeye, beyinlere bizim köksüz olduğumuzu kazımaya çalışarak da yapıyor.
Her akşam açtığınız TV’nizin ekranından akan kültürsüz, yozlaştıran, çarpıklığa yol açan senaryoların kökeninde işte bu zihniyetin içerimizdeki yansımasını görürsünüz. ‘Töre’ diye Türk milletinin binlerce yıllık birikimi yine elimizle kötülenirken, yoz ve köksüz bir toplum için çabalarlar.
Ama ben inanıyorum başaramayacaklar.
Gerçekler bizimde yüzümüze bir tokat gibi inerek köklerimize, kültürümüze sahip çıkarak ayağa kalkacağız.
Az kaldı…
İşte bunlardan biri Türk milletidir.
Büyük tarihçiler “Dünya tarihi içerisinden Türk milletini çıkarırsınız geriye tarih kalmaz” derler. Kültürde de öyledir, Türk kültürünü çıkarırsanız geriye pek bir şey kalmaz. Acı, gurur, büyük değişimler kimliğimizi, kültürümüzü şekillendirmiştir. Türküler, yaşayan en büyük hazinedir. Birçok sebepten çoğu zaman horlansa da bütün fikirlere, akımlara karşı en büyük direnci göstermiştir. “Baykuşlar tünedi dalıma benim” bir düşünün neleri anlatır.
Geçtiğimiz yıllarda müthiş bir buluş ile karşılaştık. Yaklaşık 4 bin yıllık ir mumya, Doğu Türkistan’da çölde bulundu. Bu “Türk Prensesi Lolan idi ve DNA testleri sonucu yüzde 100 Türk olduğu kanıtlandı.
Türk Prensesi Lolan: Türk Prensesi Lolan’ın 3800 yıllık mumyası Doğu Türkistan'da bulundu ve DNA testi ile %100 Türk olduğu kanıtlandı. İnsanlık tarihini değiştirecek bu keşiften ise Çin Hükümeti rahatsız.
Pekin’in sergilenmesinden rahatsız olduğu ve Çin Hükümetinin sürekli politik engeller uyguladığı mumya 3800 yaşında. Buna rağmen yarı açık gözlerindeki uzun kirpikleri düzgün biçimde korunmuş ve çok iyi durumdaki uzun saçları omuzlarına düşüyor.
Üzerinde bulunan Türk’lere ait olan kılık kıyafeti ve şaman gelenekleri ile gömüldüğü’nü kanıtlayan şaman ayinlerinde kullanılan gereç ve simgelerin mezardan çıkması da çok net bir sonuç olarak bu mumyanın % 100 Türklerin Atası olduğunu göstermektedir.
Lolan Güzelinin yakınında bulunan birçok mumya da yine tıpkı onun gibi özellikler taşıyor. Birçok arkeolog mumyanın Avrupa kökenli olduğunu söylerken Pekin yönetimine karşı bağımsızlık mücadelesi veren Uygurlara göre hem Lolan Güzeli, hem de civarında bulunan mumyalar Türk kökenli
Peki bu Türk Mumyaları Ne Anlama Geliyor?
Türk Bilim adamı Kazım MİRŞAN yaptığı araştırmalarda Ön-Türk uygarlıkları tarafından OT-OĞ olarak isimlendirilen Ön-Mısıra M.Ö 3000 Yıllarında Doğu Anadolu’dan Isub-Ög yazısının gittiğini tespit etmiştir.
Asya’nın kökenleri hakkında büyük sırlar saklayan bu mumya konusu derin araştırmalar yapılırsa tüm ezberlerin bozulacağı, bilim tarihinin yeniden yazılacağı gün gibi bedihi lâkin Çin Hükümeti Uygur Türklerine yaptığı zulmü asırlar öncesinden kalan mumyalara da uyguluyor.
Evet; bugün Batı’nın, küresel güçlerin gelişmesinden rahatsızlık duymasının altında biraz da bu yatmaktadır. Çünkü Batı, emperyalizm sömürüyü yalnızca Doğu’nun zengin madenlerini, petrolünü, insanını sömürerek gerçekleştirmiyor. Kültürünü de yok etmeye, beyinlere bizim köksüz olduğumuzu kazımaya çalışarak da yapıyor.
Her akşam açtığınız TV’nizin ekranından akan kültürsüz, yozlaştıran, çarpıklığa yol açan senaryoların kökeninde işte bu zihniyetin içerimizdeki yansımasını görürsünüz. ‘Töre’ diye Türk milletinin binlerce yıllık birikimi yine elimizle kötülenirken, yoz ve köksüz bir toplum için çabalarlar.
Ama ben inanıyorum başaramayacaklar.
Gerçekler bizimde yüzümüze bir tokat gibi inerek köklerimize, kültürümüze sahip çıkarak ayağa kalkacağız.
Az kaldı…