
Dünya’da ‘silikozis’ hastalığı teşhisini ilk koyan ve kot kumlama sektörüne nokta koyduran Prof. Dr. Metin Akgün, ülke için güncel risklerden birinin ‘kentsel dönüşüm’ olduğunu öne sürdü. Prof. Dr. Akgün, “Her yıkılan binada silika tozu ortaya çıkıyor. Eski çatılar ve tesisatlar asbest ile yapılmış” dedi.
Onur SAĞSÖZ / ERZURUM
Kumun kuru hava kompresörleriyle kotların yüzeyine tutularak aşındırılması sırasında solunan tozların akciğerlerde silikozis hastalığına yol açtığını Türkiye’de ilk kez teşhis eden Prof. Dr. Metin Akgün, Türkiye’yi bekleyen yeni riskler olduğunu bildirdi. Kentsel dönüşüm kapsamında yıkılan binalarda silika tozu çıktığını belirlediklerini kaydeden Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Akgün, eski çatılar ve tesisatlarda asbest kullanılmasının çalışanları ve çevredeki insanları tehdit ettiğini belirtti.
Kepçeyi alıp dalmayın
Eski binalar yıkılırken özel önlemler alınması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Akgün, “Mutlaka ıslak çalışma yapılmalı. Yurt dışında bu tür binalar tamamen çadır içine alınarak çevreye toz çıkmayacak şekilde kapatılıyor. Aynı yöntem Türkiye’de de uygulanmalı. Öyle kepçeyi alıp dalmamak lazım. Bunun yanında asbest riski sadece eski binalarda değil gemi sökümü yapan işçileri de tehdit ediyor. Bu anlamda çok sıkı denetimler yapılmalı” dedi.
Kot kumlama işi Türkiye’de bitti
Öte yandan silikozise ilk teşhisi koyduktan sonra Türkiye’de kot kumlama sektörünün bittiğini ifade eden Prof. Dr. Akgün, şöyle devam etti. “Sektör daha çok uzak doğuya Bangladeş, Çin ve Hindistan’a kaydı. Ancak Türkiye tamamen bundan kurtulmuş değil. Örneğin diş teknisyenleri bize çok geliyor. Diş protezi imal ederken, kullandıkları tozun içinde silika var. Bu silikadan dolayı akciğerler etkileniyor.
Seramik sektörü de bunlardan biri. Türkiye’de silikoz açısından bu iki sektörün üzerinde önemle durulması gerekiyor.”
Onur SAĞSÖZ / ERZURUM
Kumun kuru hava kompresörleriyle kotların yüzeyine tutularak aşındırılması sırasında solunan tozların akciğerlerde silikozis hastalığına yol açtığını Türkiye’de ilk kez teşhis eden Prof. Dr. Metin Akgün, Türkiye’yi bekleyen yeni riskler olduğunu bildirdi. Kentsel dönüşüm kapsamında yıkılan binalarda silika tozu çıktığını belirlediklerini kaydeden Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Akgün, eski çatılar ve tesisatlarda asbest kullanılmasının çalışanları ve çevredeki insanları tehdit ettiğini belirtti.
Kepçeyi alıp dalmayın
Eski binalar yıkılırken özel önlemler alınması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Akgün, “Mutlaka ıslak çalışma yapılmalı. Yurt dışında bu tür binalar tamamen çadır içine alınarak çevreye toz çıkmayacak şekilde kapatılıyor. Aynı yöntem Türkiye’de de uygulanmalı. Öyle kepçeyi alıp dalmamak lazım. Bunun yanında asbest riski sadece eski binalarda değil gemi sökümü yapan işçileri de tehdit ediyor. Bu anlamda çok sıkı denetimler yapılmalı” dedi.
Kot kumlama işi Türkiye’de bitti
Öte yandan silikozise ilk teşhisi koyduktan sonra Türkiye’de kot kumlama sektörünün bittiğini ifade eden Prof. Dr. Akgün, şöyle devam etti. “Sektör daha çok uzak doğuya Bangladeş, Çin ve Hindistan’a kaydı. Ancak Türkiye tamamen bundan kurtulmuş değil. Örneğin diş teknisyenleri bize çok geliyor. Diş protezi imal ederken, kullandıkları tozun içinde silika var. Bu silikadan dolayı akciğerler etkileniyor.
Seramik sektörü de bunlardan biri. Türkiye’de silikoz açısından bu iki sektörün üzerinde önemle durulması gerekiyor.”