
Bu nasıl bir travmadır ülkeyi saran, bir kadına yapılanı unutamadan bir diğerinin acı haberini alıyoruz.
Ülkede daha Ceren’in acısı közlenmeden Kars’tan gelen haber tüylerimizi diken diken etti.
Liseli genç bir kız okul önünden gündüz vakti kaçırılmak istendi. Neyse ki korkulan olmadı.
Okul önlerinde sivil gezen polis memurları olaya müdahale etti ve genç kız canilerin elinden sağ salim kurtardı.
Genç kızı kaçırmaya teşebbüs eden 3 kişi ise hapsi boyladı.
Tıpkı daha önce onlarca kadını katledenler gibi.
***
Çok değil daha birkaç hafta evvel ‘Kadına şiddete hayır’ kampanyaları düzenlendi.
Yediden yetmişe herkes mesajlar yayınladı. Yetkili yetkisiz herkes kadına şiddetti kınadı.
Ve hatta Mecliste Kadın Milletvekilleri tören bile düzenledi.
Her yer turuncuya boyandı falan.
***
Türkiye turuncuya gülümserken Ordu kırmızıya boyandı.
Henüz hayatının baharındaki Ceren, bir manyağın hedefi oldu.
Hiç tanımadığı biri tarafından öldürüldü. Belli ki turuncu falan da işe yaramadı.
***
Şüphe yok ki bu kadar sapık ve dengesizin kol gezdiği ülkede, her kadının başına bir koruma dikemeyiz. Ama bu kadınları katledenlere karşı bir şeyler yapabiliriz.
Bu zavallı kadınları öldüren canilere caydırıcı cezalar verilebilseydi eğer Özgecan’nı mezara gönderen katilin cezaevinde başka bir mahkum tarafından öldürmesine gerek kalmayacaktı.
***
Bu katili öldüren şahıs müebbet yedi.
Eğer bu canilere gereken cezalar verilebilseydi, kadına şiddet bu kadar kolay olmayacaktı.
Bugün en ağır cezalardan biri gasp, en az 32 yılla yargılanıyorsunuz.
Belki tamamen önüne geçilemiyor ama kadınlara yapıldığı gibi elini kolunu sallayanda gasp suçunu işlemiyor.
***
Eminim ki idam bu ülkeye tekrar gelmeyecek.
Mecliste oturan kadın vekiller, öyle bir yasa çıkarınki idama rahmet okutsun.
Dışarıda kadınlar, içeride de bu işleri hazmedemeyen başka suçlardan yatan mahkûmların da hayatı kurutulsun.
***
Ve nice Cerenler, Özgecanlar sokakta en az erkekler kadar rahat yürüyebilsin.
Can güvenliğinin olmadığı bir yerde hiçbir şeyin anlamı yoktur.
***
Aklın yolu bir, Türkiye Barolar Birliği İstanbul’da yapılmak istenen kadın cinayetlerine yönelik eyleminin engellenmesine tepki gösterdi. “Kadınları değil, kadın cinayetlerini durdurun” diyerek yetkilileri uyardı. Şahane bir başlık ama Türkiye Barolar Birliği’nin görevi sadece bu değil.
***
Eğer ülke bu sınıra gelmişse ve bugüne kadar yapılan onlarca yürüyüşe, gösteriye rağmen bir yol alınamamışsa artık Barolar Birliği devreye girmeli. Yasa yapıcılara caydırıcı cezaların getirilmesi için baskı unsuru oluşturmalı, hatta verilecek cezaları içeren bir taslak hazırlamalı ve bunu kamuoyu ile paylaşmalı.
Yoksa her gün gösteri yapsak, her yeri turuncuya boyasak boş.
Ülkede daha Ceren’in acısı közlenmeden Kars’tan gelen haber tüylerimizi diken diken etti.
Liseli genç bir kız okul önünden gündüz vakti kaçırılmak istendi. Neyse ki korkulan olmadı.
Okul önlerinde sivil gezen polis memurları olaya müdahale etti ve genç kız canilerin elinden sağ salim kurtardı.
Genç kızı kaçırmaya teşebbüs eden 3 kişi ise hapsi boyladı.
Tıpkı daha önce onlarca kadını katledenler gibi.
***
Çok değil daha birkaç hafta evvel ‘Kadına şiddete hayır’ kampanyaları düzenlendi.
Yediden yetmişe herkes mesajlar yayınladı. Yetkili yetkisiz herkes kadına şiddetti kınadı.
Ve hatta Mecliste Kadın Milletvekilleri tören bile düzenledi.
Her yer turuncuya boyandı falan.
***
Türkiye turuncuya gülümserken Ordu kırmızıya boyandı.
Henüz hayatının baharındaki Ceren, bir manyağın hedefi oldu.
Hiç tanımadığı biri tarafından öldürüldü. Belli ki turuncu falan da işe yaramadı.
***
Şüphe yok ki bu kadar sapık ve dengesizin kol gezdiği ülkede, her kadının başına bir koruma dikemeyiz. Ama bu kadınları katledenlere karşı bir şeyler yapabiliriz.
Bu zavallı kadınları öldüren canilere caydırıcı cezalar verilebilseydi eğer Özgecan’nı mezara gönderen katilin cezaevinde başka bir mahkum tarafından öldürmesine gerek kalmayacaktı.
***
Bu katili öldüren şahıs müebbet yedi.
Eğer bu canilere gereken cezalar verilebilseydi, kadına şiddet bu kadar kolay olmayacaktı.
Bugün en ağır cezalardan biri gasp, en az 32 yılla yargılanıyorsunuz.
Belki tamamen önüne geçilemiyor ama kadınlara yapıldığı gibi elini kolunu sallayanda gasp suçunu işlemiyor.
***
Eminim ki idam bu ülkeye tekrar gelmeyecek.
Mecliste oturan kadın vekiller, öyle bir yasa çıkarınki idama rahmet okutsun.
Dışarıda kadınlar, içeride de bu işleri hazmedemeyen başka suçlardan yatan mahkûmların da hayatı kurutulsun.
***
Ve nice Cerenler, Özgecanlar sokakta en az erkekler kadar rahat yürüyebilsin.
Can güvenliğinin olmadığı bir yerde hiçbir şeyin anlamı yoktur.
***
Aklın yolu bir, Türkiye Barolar Birliği İstanbul’da yapılmak istenen kadın cinayetlerine yönelik eyleminin engellenmesine tepki gösterdi. “Kadınları değil, kadın cinayetlerini durdurun” diyerek yetkilileri uyardı. Şahane bir başlık ama Türkiye Barolar Birliği’nin görevi sadece bu değil.
***
Eğer ülke bu sınıra gelmişse ve bugüne kadar yapılan onlarca yürüyüşe, gösteriye rağmen bir yol alınamamışsa artık Barolar Birliği devreye girmeli. Yasa yapıcılara caydırıcı cezaların getirilmesi için baskı unsuru oluşturmalı, hatta verilecek cezaları içeren bir taslak hazırlamalı ve bunu kamuoyu ile paylaşmalı.
Yoksa her gün gösteri yapsak, her yeri turuncuya boyasak boş.