
Pandeminin öyle ya da böyle sıkıntısını tüm dünya ile birlikte ülkemizin de yaşayacağını biliyorduk. Ancak öyle bir tufan olduk ki vatandaş ne yapacağını, nasıl ayakta duracağını şaşırdı…
Elinizi nereye atsanız yanıyorsunuz. TÜİK rakamlarına göre enflasyonun yüzde 50’leri bulduğu, mutfaktaki hesaba göre ise yüzde yüzleri aştığı bir dönemi yaşıyor Türkiye.
Saat başı değişen temel gıda fiyatları, deve yükü ile gelen elektrik, doğalgaz faturaları, neredeyse 3 günde bir zam yiyen motorin, benzin ve LPG…
İnsanları nefes alamaz hale getirdi.
Bu ülke bu sarmana nasıl geldi?
Bu ateş nasıl sönecek?
Esnaf bu dar boğazda daha ne kadar ayakta duracak?
Toplumu aydınlatacak, adam akıllı açıklama yapan da yok bilen de. Sadece önümüze konan altı doldurulmamış küresel kriz bilgileri.
***
Bu hafta ekonomi elektrik faturaları üzerinden tartışılıyor. Bakanlık ve EPDK bir çalışma yapıyor. Önümüzde ki günlerde kamuoyuna bir açıklama yapılması bekleniyor.
Oysa vatandaşın sorunu sadece elektrik değil ki, hayatın her alanı pahalı.
Gıda, akaryakıt, ev kiraları, giyim yani ülkede her şey fahiş...
Bu olumsuzlukların getirdiği umutsuzluğun yanı sıra vatandaşın hala Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan beklentisi var.
Önümüzdeki dönemde yapılacak muhtemel bir seçim için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir şeyler yapıp ekonomiyi rayına oturtacağını düşünenlerin sayısı hiç de az değil.
***
Bunun ile ilgili şahane bir hikaye anlatılır;
Adamın birinin koyunu kaybolur. Kolu komşu başlar dağ taş koyunu aramaya.Herkes yana yakıla, bağıra çağıra koyunu ararken, koyunun sahibinin sessizliği komşunun dikkatini çeker.
“Yahu biz koyunu bulmak için bu kadar endişeli olurken sen nasıl bu kadar rahatsın” diye sorar, adam cevap verir;
“Umudum şu son tepenin ardında, koyunum eğer orada da yoksa sen gör şamatayı, ağlamayı.”
Bugün halkın umudu seçim yatırımı dahi olsa ekonominin öyle ya da böyle iktidar tarafından bir raya oturtulacağıdır. Zira yaşanan olumsuzluklar açısından gözlerin çevrildiği muhalefetin de vatandaşa umut aşılayacak bir reçetesi yok...
Elinizi nereye atsanız yanıyorsunuz. TÜİK rakamlarına göre enflasyonun yüzde 50’leri bulduğu, mutfaktaki hesaba göre ise yüzde yüzleri aştığı bir dönemi yaşıyor Türkiye.
Saat başı değişen temel gıda fiyatları, deve yükü ile gelen elektrik, doğalgaz faturaları, neredeyse 3 günde bir zam yiyen motorin, benzin ve LPG…
İnsanları nefes alamaz hale getirdi.
Bu ülke bu sarmana nasıl geldi?
Bu ateş nasıl sönecek?
Esnaf bu dar boğazda daha ne kadar ayakta duracak?
Toplumu aydınlatacak, adam akıllı açıklama yapan da yok bilen de. Sadece önümüze konan altı doldurulmamış küresel kriz bilgileri.
***
Bu hafta ekonomi elektrik faturaları üzerinden tartışılıyor. Bakanlık ve EPDK bir çalışma yapıyor. Önümüzde ki günlerde kamuoyuna bir açıklama yapılması bekleniyor.
Oysa vatandaşın sorunu sadece elektrik değil ki, hayatın her alanı pahalı.
Gıda, akaryakıt, ev kiraları, giyim yani ülkede her şey fahiş...
Bu olumsuzlukların getirdiği umutsuzluğun yanı sıra vatandaşın hala Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan beklentisi var.
Önümüzdeki dönemde yapılacak muhtemel bir seçim için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir şeyler yapıp ekonomiyi rayına oturtacağını düşünenlerin sayısı hiç de az değil.
***
Bunun ile ilgili şahane bir hikaye anlatılır;
Adamın birinin koyunu kaybolur. Kolu komşu başlar dağ taş koyunu aramaya.Herkes yana yakıla, bağıra çağıra koyunu ararken, koyunun sahibinin sessizliği komşunun dikkatini çeker.
“Yahu biz koyunu bulmak için bu kadar endişeli olurken sen nasıl bu kadar rahatsın” diye sorar, adam cevap verir;
“Umudum şu son tepenin ardında, koyunum eğer orada da yoksa sen gör şamatayı, ağlamayı.”
Bugün halkın umudu seçim yatırımı dahi olsa ekonominin öyle ya da böyle iktidar tarafından bir raya oturtulacağıdır. Zira yaşanan olumsuzluklar açısından gözlerin çevrildiği muhalefetin de vatandaşa umut aşılayacak bir reçetesi yok...