
Türbenin maneviyatına uygun şekilde hazırlanan örtü, geleneksel nakış teknikleriyle işlendi. Puşidenin kenarlarında tezhip desenleri yer alırken, hat tasarımları, İstanbul’dan Hattat Ömer Faruk Özoğul tarafından yapıldı. Yazılar ve desenler vektörel çizimle makineye uygun hale getirilip özel olarak işlendi. Örtünün bir tarafında Kelime-i Şehadet diğer tarafında ise “La ilahe illallahülmelikülhakkulmübinMuhammedün Resulullah SadıkulVâdil Emin” (Mülk sahibi Melik, hak ve varlığı birliği apaçık Mübin olan Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur. Vadinde sadık ve emin olan Muhammed (asm) Allah'ın Rasulüdür) ayeti bulunuyor.
Bir parçası 12 gün sürdü
Ebadı büyük olduğu için parça parça işlenen yaklaşık 5 metre uzunluğundakipuşide, Abdurrahman Gazi’nin sanduka ölçüsüne göre özel olarak dikildi. Sadece bir parçasının işlenmesi 12 gün süren puşidenin tüm süreci yaklaşık 4 ay sürdü.
Sade ve nahif bir tasarı
Puşidenin tasarımında Osmanlı geleneği referans alındı. Padişah, hanım sultan ve ulemaların sandukalarına örtülen puşidelerden ilham alınsa da, Abdurrahman Gazi’nin yaşantısına uygun olarak sade ve nahif bir tasarım tercih edildi. Bu çalışma, Erzurum Olgunlaşma Enstitüsü’nün ilk puşide tasarımı olarak da kayıtlara geçti.
Vali Mustafa Çiftçi’nin talimatıyla böyle bir çalışma yaptıklarını söyleyen Olgunlaşma Enstitüsü’nün Müdürü Fatma Taşbaşı, “Türbenin örtüsü sadeydi. Biz süsleyerek böyle bir çalışma yapmak istedik.Daha önce puşide çalışması yapmamıştık. Bu tasarladığımız puşideErzurum Olgunlaşma Enstitüsü’nün ilk puşide çalışması oldu” dedi.
Abdurrahman Gazi Türbesi’nin hikayesi
Erzurum’un Palandöken dağı yamaçlarında türbesi bulunan Abdurrahman Gazi, şehitlik ve gazilik mertebesine ulaşmış bir isim olarak halkın gönlünde yaşamaya devam ediyor. Manevi şahsiyetiyle tanınan Abdurrahman Gazi, İslam ordularının Anadolu’ya düzenlediği ilk seferlerde komutanlık yapmış, sancaktarlık görevini üstlenmiş ve Ashab-ı Kiram’dan olduğu kabul edilen bir zat olarak biliniyor.
Halk arasında,Abdurrahman Gazi’nin Hazreti Peygamber’in sancaktarı olduğu inancı yaygın. Ömer Nasuhi Bilmen’e göre Hz. Ebubekir’in oğlu olduğu yönünde rivayetler bulunurken, İbrahim Hakkı Konyalı ise onun Ashaptan olduğunun kesin olduğunu belirtir. Son dönemde yapılan araştırmalarda ise Abdurrahman Gazi’nin asıl isminin Habib Bin Mesleme olduğu, “Abdurrahman Gazi” mahlasını kullandığı yönünde bilgiler öne çıkıyor.
Türbesi keşif yoluyla bulundu
Uzun yıllar yeri bilinmeyen mezarının Pir Ali Baba tarafından keşif yoluyla bulunduğu, İbrahim Hakkı Hazretleri tarafından da doğrulandığı aktarılıyor. Bugünkü türbe, Palandöken dağının Şiğveler mevkiinde yer alıyor. Erzurum Valisi Yusuf Ziya Paşa’nın eşi Ayşe Hanım tarafından 1796’da yaptırılan türbenin yanına birde cami bulunuyor. Türbenin giriş kapısındaki 1796 tarihli kitabe ise hattat Sâlim’in eseri.
Türbe içerisinde bulunan makam 4.85 metre uzunluğunda. Bu ölçünün hem Abdurrahman Gazi’nin manevi büyüklüğünü göstermek hem de ziyaret kolaylığı sağlamak amacıyla tercih edildiği ifade ediliyor.
Ümmühan Göğtaş
Teşekkürler başarılar
Güzel bir başarım