
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Van Büyükşehir Belediyesi, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Edremit Belediyesi ve Doğu Anadolu Kalkılma Ajansı tarafından Van Gölü Havza Koruma Eylem Planı ve Uygulama Programı kapsamında DoubleTree by Hilton Hotel Van’da düzenlenen ‘Van Gölü Sempozyumu’ na onur konuğu olarak katıldı. Erdoğan, yaptığı konuşmada eylem planı kapsamında Van Gölü’nde yapılacak çalışmaları anlattı.

Van Gölü sempozyumunda eylem planı kapsamında yapılacak çalışmalar ele alındı. Sempozyuma onur konuğu olarak katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, konuşmasında, “Bu kıymetimizi korumak için, 2019’da bir çalışma başlatıldı. Kurumlarımızın işbirliği ile Van Gölü’nü Koruma Eylem Planı ve Uygulama Programı hazırlandı. Bu girişimin, kayda değer sonuçlar vermesini umut ediyorum. Bu kapsamda, gölün dip temizliği yapılacak. Atık-su yönetimi sağlanacak. İlaveten, entegre katı atık yönetimi oluşturulacak. Bu eylem planıyla Van Gölü inşallah layıkıyla korunacak” dedi.
Kuruyan göller, hüzünlü cenazelerdir
Emine Erdoğan, “Fakat maalesef, insan kaynaklı sebeplerle, bu tabloyu meydana getiren güzellikler yavaş yavaş siliniyor. Mesela, Çad Gölü kuruyor ve hasta yatağında son nefesini veriyor. Son 50 yılda büyüklüğünün yüzde 90’ını kaybetti. Ne kadar acı değil mi? Kuruyan göller, ırmaklar, dereler, insanlığın kaldırdığı en hüzünlü cenazelerdir. Yeryüzü sularının kuruyan her damlası, yıkılan bir yuva demektir. Çünkü ekosistem çökünce, yurtsuz kalan balıklar, kuşlar, bitkiler ve nice canlılar yok oluyor. Ayrıca, su kaynakları, birçok insanın da geçim kaynağı. Tükenmeleri halinde, geriye çaresiz insanlar kalıyor. Dolayısıyla, iklim değişikliği ile mücadele artık gelecek zaman kipleriyle konuşabileceğimiz bir konu olmaktan çıktı. İklim krizi, şimdi çok hızlı ve ciddiyetle ele alınması gereken bir konudur. Bu nedenle, yürüttüğümüz Sıfır Atık ve Sıfır Atık Mavi projeleri, Türkiye’de iklim değişikliği ile mücadelede çok önemli adımlar. Bu projelerin özünde, elimizden kayıp giden tabiatın farkına varmak var. Su kaynaklarımızı ve tabiatı korumak için, yüksek bir seferberlik duygusuyla çalışmaktan başka seçeneğimiz yok. Hep söylediğim gibi, bu bir tercih değil, zorunluluk. Van Gölü için de, aynı saikle çalışmalıyız” dedi.
Kirli su yüzünden ölenlerin sayısı daha fazla
Kirli su kaynaklı ölümlerin her türlü şiddet kaynaklı ölümden fazla olduğunu kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti: “Küresel olarak, her 10 insandan 3’ünün güvenilir suya erişimi yok. Kirli su yüzünden ölenlerin sayısı, her türlü şiddet kaynaklı ölümden daha fazla. Kirli suların sebep olduğu hastalıklar yüzünden, her 1 dakikada 1 çocuk, hayatını kaybediyor. Bu hastalıkları kapan çocuklar, her yıl toplamda 400 milyon gün okuldan geri kalıyor. Dünya nüfusunun yüzde 25’i, su kriziyle karşı karşıya kalmış durumda. Bu oran gün geçtikçe de artabilir. Suyun azalması, gıda üretiminin riske girmesi demektir. Çünkü suların yüzde 70’i tarımda kullanılıyor. Her ülke, dünya üzerinde her bir fert, bu büyük krizden nasibini alır. Görüyoruz değil mi; tabiatı ihmal etmek, nasıl zincirleme sorunlar getiriyor.”
Doğa ve insan arasındaki denge bozuldu

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ise bugünün Van Gölü için çok önemli bir gün olduğunu belirterek, “Son iki yüzyıl gelişen sanayileşmeyle insan ve doğa arasındaki denge bozuldu. Dünyanın geleceğini tehdit eden çevre kirliliği, küresel ısınma, su kıtlığı, biyolojik çeşitliliğin azalması gibi sorunlarla karşı karşıyayız. Türkiye’de son 20 yılda sahip olduğumuz doğal hassasiyetle çok önemli projelerle gerçekleştirdik. 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde bu projelerimizin önemli kısmını milletimizin hizmetine sunacağız. Van Gölü çalışmalarımız bu büyük yeşil yatırımlarımızın başından gelmektedir. 600 bin yaşındaki Van Gölümüz, bünyesindeki değerlerle burada yaşamış medeniyetlere ait pek çok sırrı da bünyesinde saklamaktadır” dedi.
NASA’nın yarışmasını hatırlattı
NASA’nın düzenlediği yarışmaya da değinen Bakan Kurum, “NASA’nın düzenlediği yarışmada da gördük ki Van Gölü adaları, koyları, sahilleri, mavi ve turkuaz rengiyle bütün dünyayı kendisine hayran bırakıyor. Şimdi bu güzelliğe yeni güzellikler katmak; Van Gölü’nün, ekosistemini, balıkları ve tüm canlıları, zengin biyolojik çeşitliliği ve endemik türleri en güzel şekilde korumak adına, çok kapsamlı bir çevre koruma projesini başlatıyoruz. Bu projemizle; Van ve Bitlis’te mevcut atıksu arıtma tesislerini iyileştiriyoruz, yeni tesisler yapıyoruz. Bu kapsamda Van Merkezi İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisini Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde açılışını gerçekleştiriyoruz. Van Gölü dip tarama çalışmalarını başlatıyoruz. Böylece şehirdeki koku problemini tamamen ortadan kaldıracağız. Van Gölünün kirlilik kaynaklarından biri olan göl kıyısındaki ahırların 258’ini yıktık. Bu ahırları kuracağımız Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesine taşıyacağız. Bölgede hayvancılığın gelişimine ve şehrimizin kalkınmasına katkı sunacağız. Yine Van Gölü etrafında taşkın kotu altında kalan bölgeler için rehabilitasyon çalışmalarını en kısa sürede başlatacağız. Böylece Van Gölümüzün etrafındaki kirli görüntüyü, çarpık yapılaşmayı da ortadan kaldıracağız. Van Entegre Katı Atık Yönetim Tesisini kurarak düzensiz döküm sahasını ıslah edeceğiz. Tesisi, bu yılın sonunda hizmete sunacağız. Van ve Bitlis belediyelerimize çevre temizlik araçları, kanalizasyon, atıksu arıtma tesisi ve içme suyu gibi altyapı yatırımlarına 419 milyon lira finansman desteğinde bulunduk, desteklerimiz devam edecek.” dedi.
17 milyon ton atık dönüştürüldü
Sıfır Atık Projesi ile hayata geçirilenleri anlatan Bakan Kurum, şöyle devam etti: “Sıfır Atık Projemizle sadece 3 yılda 17 milyon ton kullanılabilir atığı geri dönüştürdük, ekonomimize 17 milyar lira katkı sağladık. Çalışmalarımızla tam 209 milyon ağaç kurtardık. Hâlihazırda yüzde 13 olan geri kazanım oranını yüzde 19’a çıkardık. 2023 yılında ise bu oranı yüzde 35’e, 2035'te yüzde 60'a çıkaracağız. Projeyle hedefimiz, 2023 yılına kadar 100 bin kişiye doğrudan istihdam sağlamaktı. 60 bin kardeşimiz sıfır atık uygulamaları kapsamında çalışmaya başladı. 2023 hedefimizi güncelliyoruz, 150 bin kişiye istihdam sağlamayı hedefliyoruz. Bu kapsamda 20 milyar lira olan tasarruf hedefimizi 30 milyar liraya çıkarıyoruz. Yakın zamanda kurduğumuz Türkiye Çevre Ajansı, projemizin yaygınlaşmasında ve atık yönetiminde önemli bir misyonu yerine getirecek. Van Gölü gibi birbirinden kıymetli doğal varlıklarımızı koruma altına alıyoruz. Milyonlarca metrekare büyüklüğünde millet bahçelerimizle, ekolojik koridorlarımızla ülkemizi yeşil ağlarla örüyoruz. Kilometrelerce uzunluktaki bisiklet yollarımızla, yeşil yürüyüş yollarımızla ve çevre dostu sokaklarımızla vatandaşlarımıza daha sağlıklı şehirlerde yaşama imkânı sunuyoruz. 2000’den bugüne atıksu arıtma tesisi sayımızı 8 kat artırdık. Arıtılmış atık suyun geri kullanım oranını yüzde 3,2’ye çıkardık, yüzde 5 hedefimize yürüyoruz. Türkiye’nin 8 büyük havzasında su kalitesini iyileştirmek için yürüttüğümüz altyapı yatırımlarımıza kararlılıkla devam ediyoruz. Beyşehir, Meke, Mogan ve Salda gibi yüzlerce gölümüzde; doğa koruma çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”

Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez de, “Van Gölü Havzası Koruma Eylem Planı ve Uygulama Programı” kapsamında düzenlenen sempozyuma ev sahipliği yapmanın heyecan ve mutluluğunu yaşadıklarını belirtti.
YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli ise sempozyuma katkı sunacak olan 60 bilim insanıyla birlikte sadece Van ve Bitlis için değil Türkiye ve dünya için önemli bir ekolojik değer olan, etrafında kurulu havzanın toplum ve kent yaşamı için de çok önemli bir yer tutan Van Gölü hakkında bilimsel verilere dayanan bir bilgi havuzu oluşturmayı ve master planına zemin hazırlamayı amaçladıklarını söyledi
Açılış konuşmalarının ardından hediye takdimi ve fotoğraf çekimi sonrası Emine Erdoğan ve beraberindekiler, İskele Mahallesi’nde yapımı tamamlanan ve Van Gölü'nü kirlilikten kurtaracak olan ‘İleri Biyolojik Arıtma Tesisi’ne geçti.
İHA

Van Gölü sempozyumunda eylem planı kapsamında yapılacak çalışmalar ele alındı. Sempozyuma onur konuğu olarak katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, konuşmasında, “Bu kıymetimizi korumak için, 2019’da bir çalışma başlatıldı. Kurumlarımızın işbirliği ile Van Gölü’nü Koruma Eylem Planı ve Uygulama Programı hazırlandı. Bu girişimin, kayda değer sonuçlar vermesini umut ediyorum. Bu kapsamda, gölün dip temizliği yapılacak. Atık-su yönetimi sağlanacak. İlaveten, entegre katı atık yönetimi oluşturulacak. Bu eylem planıyla Van Gölü inşallah layıkıyla korunacak” dedi.
Kuruyan göller, hüzünlü cenazelerdir
Emine Erdoğan, “Fakat maalesef, insan kaynaklı sebeplerle, bu tabloyu meydana getiren güzellikler yavaş yavaş siliniyor. Mesela, Çad Gölü kuruyor ve hasta yatağında son nefesini veriyor. Son 50 yılda büyüklüğünün yüzde 90’ını kaybetti. Ne kadar acı değil mi? Kuruyan göller, ırmaklar, dereler, insanlığın kaldırdığı en hüzünlü cenazelerdir. Yeryüzü sularının kuruyan her damlası, yıkılan bir yuva demektir. Çünkü ekosistem çökünce, yurtsuz kalan balıklar, kuşlar, bitkiler ve nice canlılar yok oluyor. Ayrıca, su kaynakları, birçok insanın da geçim kaynağı. Tükenmeleri halinde, geriye çaresiz insanlar kalıyor. Dolayısıyla, iklim değişikliği ile mücadele artık gelecek zaman kipleriyle konuşabileceğimiz bir konu olmaktan çıktı. İklim krizi, şimdi çok hızlı ve ciddiyetle ele alınması gereken bir konudur. Bu nedenle, yürüttüğümüz Sıfır Atık ve Sıfır Atık Mavi projeleri, Türkiye’de iklim değişikliği ile mücadelede çok önemli adımlar. Bu projelerin özünde, elimizden kayıp giden tabiatın farkına varmak var. Su kaynaklarımızı ve tabiatı korumak için, yüksek bir seferberlik duygusuyla çalışmaktan başka seçeneğimiz yok. Hep söylediğim gibi, bu bir tercih değil, zorunluluk. Van Gölü için de, aynı saikle çalışmalıyız” dedi.
Kirli su yüzünden ölenlerin sayısı daha fazla
Kirli su kaynaklı ölümlerin her türlü şiddet kaynaklı ölümden fazla olduğunu kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti: “Küresel olarak, her 10 insandan 3’ünün güvenilir suya erişimi yok. Kirli su yüzünden ölenlerin sayısı, her türlü şiddet kaynaklı ölümden daha fazla. Kirli suların sebep olduğu hastalıklar yüzünden, her 1 dakikada 1 çocuk, hayatını kaybediyor. Bu hastalıkları kapan çocuklar, her yıl toplamda 400 milyon gün okuldan geri kalıyor. Dünya nüfusunun yüzde 25’i, su kriziyle karşı karşıya kalmış durumda. Bu oran gün geçtikçe de artabilir. Suyun azalması, gıda üretiminin riske girmesi demektir. Çünkü suların yüzde 70’i tarımda kullanılıyor. Her ülke, dünya üzerinde her bir fert, bu büyük krizden nasibini alır. Görüyoruz değil mi; tabiatı ihmal etmek, nasıl zincirleme sorunlar getiriyor.”
Doğa ve insan arasındaki denge bozuldu

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ise bugünün Van Gölü için çok önemli bir gün olduğunu belirterek, “Son iki yüzyıl gelişen sanayileşmeyle insan ve doğa arasındaki denge bozuldu. Dünyanın geleceğini tehdit eden çevre kirliliği, küresel ısınma, su kıtlığı, biyolojik çeşitliliğin azalması gibi sorunlarla karşı karşıyayız. Türkiye’de son 20 yılda sahip olduğumuz doğal hassasiyetle çok önemli projelerle gerçekleştirdik. 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde bu projelerimizin önemli kısmını milletimizin hizmetine sunacağız. Van Gölü çalışmalarımız bu büyük yeşil yatırımlarımızın başından gelmektedir. 600 bin yaşındaki Van Gölümüz, bünyesindeki değerlerle burada yaşamış medeniyetlere ait pek çok sırrı da bünyesinde saklamaktadır” dedi.
NASA’nın yarışmasını hatırlattı
NASA’nın düzenlediği yarışmaya da değinen Bakan Kurum, “NASA’nın düzenlediği yarışmada da gördük ki Van Gölü adaları, koyları, sahilleri, mavi ve turkuaz rengiyle bütün dünyayı kendisine hayran bırakıyor. Şimdi bu güzelliğe yeni güzellikler katmak; Van Gölü’nün, ekosistemini, balıkları ve tüm canlıları, zengin biyolojik çeşitliliği ve endemik türleri en güzel şekilde korumak adına, çok kapsamlı bir çevre koruma projesini başlatıyoruz. Bu projemizle; Van ve Bitlis’te mevcut atıksu arıtma tesislerini iyileştiriyoruz, yeni tesisler yapıyoruz. Bu kapsamda Van Merkezi İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisini Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde açılışını gerçekleştiriyoruz. Van Gölü dip tarama çalışmalarını başlatıyoruz. Böylece şehirdeki koku problemini tamamen ortadan kaldıracağız. Van Gölünün kirlilik kaynaklarından biri olan göl kıyısındaki ahırların 258’ini yıktık. Bu ahırları kuracağımız Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesine taşıyacağız. Bölgede hayvancılığın gelişimine ve şehrimizin kalkınmasına katkı sunacağız. Yine Van Gölü etrafında taşkın kotu altında kalan bölgeler için rehabilitasyon çalışmalarını en kısa sürede başlatacağız. Böylece Van Gölümüzün etrafındaki kirli görüntüyü, çarpık yapılaşmayı da ortadan kaldıracağız. Van Entegre Katı Atık Yönetim Tesisini kurarak düzensiz döküm sahasını ıslah edeceğiz. Tesisi, bu yılın sonunda hizmete sunacağız. Van ve Bitlis belediyelerimize çevre temizlik araçları, kanalizasyon, atıksu arıtma tesisi ve içme suyu gibi altyapı yatırımlarına 419 milyon lira finansman desteğinde bulunduk, desteklerimiz devam edecek.” dedi.
17 milyon ton atık dönüştürüldü
Sıfır Atık Projesi ile hayata geçirilenleri anlatan Bakan Kurum, şöyle devam etti: “Sıfır Atık Projemizle sadece 3 yılda 17 milyon ton kullanılabilir atığı geri dönüştürdük, ekonomimize 17 milyar lira katkı sağladık. Çalışmalarımızla tam 209 milyon ağaç kurtardık. Hâlihazırda yüzde 13 olan geri kazanım oranını yüzde 19’a çıkardık. 2023 yılında ise bu oranı yüzde 35’e, 2035'te yüzde 60'a çıkaracağız. Projeyle hedefimiz, 2023 yılına kadar 100 bin kişiye doğrudan istihdam sağlamaktı. 60 bin kardeşimiz sıfır atık uygulamaları kapsamında çalışmaya başladı. 2023 hedefimizi güncelliyoruz, 150 bin kişiye istihdam sağlamayı hedefliyoruz. Bu kapsamda 20 milyar lira olan tasarruf hedefimizi 30 milyar liraya çıkarıyoruz. Yakın zamanda kurduğumuz Türkiye Çevre Ajansı, projemizin yaygınlaşmasında ve atık yönetiminde önemli bir misyonu yerine getirecek. Van Gölü gibi birbirinden kıymetli doğal varlıklarımızı koruma altına alıyoruz. Milyonlarca metrekare büyüklüğünde millet bahçelerimizle, ekolojik koridorlarımızla ülkemizi yeşil ağlarla örüyoruz. Kilometrelerce uzunluktaki bisiklet yollarımızla, yeşil yürüyüş yollarımızla ve çevre dostu sokaklarımızla vatandaşlarımıza daha sağlıklı şehirlerde yaşama imkânı sunuyoruz. 2000’den bugüne atıksu arıtma tesisi sayımızı 8 kat artırdık. Arıtılmış atık suyun geri kullanım oranını yüzde 3,2’ye çıkardık, yüzde 5 hedefimize yürüyoruz. Türkiye’nin 8 büyük havzasında su kalitesini iyileştirmek için yürüttüğümüz altyapı yatırımlarımıza kararlılıkla devam ediyoruz. Beyşehir, Meke, Mogan ve Salda gibi yüzlerce gölümüzde; doğa koruma çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”

Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez de, “Van Gölü Havzası Koruma Eylem Planı ve Uygulama Programı” kapsamında düzenlenen sempozyuma ev sahipliği yapmanın heyecan ve mutluluğunu yaşadıklarını belirtti.
YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli ise sempozyuma katkı sunacak olan 60 bilim insanıyla birlikte sadece Van ve Bitlis için değil Türkiye ve dünya için önemli bir ekolojik değer olan, etrafında kurulu havzanın toplum ve kent yaşamı için de çok önemli bir yer tutan Van Gölü hakkında bilimsel verilere dayanan bir bilgi havuzu oluşturmayı ve master planına zemin hazırlamayı amaçladıklarını söyledi
Açılış konuşmalarının ardından hediye takdimi ve fotoğraf çekimi sonrası Emine Erdoğan ve beraberindekiler, İskele Mahallesi’nde yapımı tamamlanan ve Van Gölü'nü kirlilikten kurtaracak olan ‘İleri Biyolojik Arıtma Tesisi’ne geçti.
İHA