
Erzurum’da öğrencilerle buluşan ilahiyatçı Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, hem dini konular hem de gündemle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Üniversite gençliğinin doldurduğu oditoryumda konuşan Hatipoğlu, kendisine gelen ilginç soruları da anlattı.
İlahiyatçı Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, televizyon başında dizi izlerken tespih çekilemeyeceğini söyledi. Kendisine gelen soruların magazinlere program olabileceğini anlatan Hatipoğlu, “Birisi diyor ki, ‘hocam namaz kılarken tv’nin sesi açık olabilir mi? Ya da dizi izlerken tespih çekebilir miyim’ diye soruyorlar” dedi.

Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından, Ziraat Bankası sponsorluğundaErzurum’da ‘Gençlik Söyleşileri - İslam Tarihi Sohbetleri’ programı düzenlendi. Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi Oditoryumu’ndaki programa üniversiteli gençler büyük ilgi gösterdi. Beyoğlu Kasımpaşa Büyük Piyale Paşa Cami İmam Hatibi İshak Danış’ın okuduğu Kur’anı kerimle başlayan sohbet adeta hınca hınç dolu salonda gerçekleştirildi. Öğrencilerin büyük ilgisiyle konuşmasına başlayan ilahiyatçı Prof.Dr. Nihat Hatipoğlu, Hz. Peygamberin çocuğa, kız çocuğuna ve insana verdiği önemi anlattı.
“Hz. Peygamber savaş alanını gezerken bir çocuk cenazesi görmüş. Çocuğun ölümüyle ilgili yanındakilere soru sormuş. Yanındakiler, ‘Ölen bir putperestin oğlu. Beraberinde savaşa getirmiş. Çocuk develerin ayakları altında ölmüş’ cevabını vermişler. Hz. Peygamberin üzüldüğünü gören yanındakiler, ‘Ey Allah’ın Resulü üzülmeyin ölen bir müşrik çocuğu’ deyince Peygamberimiz, “Sen kimin çocuğusun?Senin de baban düne kadar müşrikti. Sizlerin babaları müşrik değil miydi? Ben size bu çocuğu kim vurdu diyorum, siz müşrik çocuğu diyorsunuz. O çocuk masumdur,mazlumdur, mağdurdur, dini ve ırkı sorgulanmaz. Hz. Peygamber bütün bunları göstererek yaşamış, kitaplarda kalmamış” dedi.
Almanya’da bir konferansta yaşadığı olayı da anlatan Hatipoğlu, “Yaklaşık 30 kişilik grubun katıldığı bir programda bir kadın gazeteci bana Hz. Peygamberin kadınlarla ilgili bakışını sordu. Ben de kendisine ‘Siz evli misiniz?’ diye sorunca, “Babamla birlikte yaşıyorum” dedi. Bunun üzerine eve girdiğinizde babanız ne yapar? Diye tekrar sordum. ‘Birasını içmeye devam eder’ deyince bu kez Hz. Peygamberin kızı Fatıma ile olan anısını anlattım. Hz. Peygamber kızı Fatıma yanına gelince ayağa kalkar, saçını okşar, alnını öperdi. Sen benim annemsin derdi. Hz. Peygamber, Medine’de alışık olmayan şeyleri yapıyor, kız torununu sırtına alıyor. Medine çarşısında gezmeye çıkıyor. Medine çalkalanıyor. Muhammed kız çocuğunu sırtına almış. O dönem insanlar kız çocuğunu sırtına almayı felaket sayıyor. İşte Hz. Muhammed’i farklı kılan bu. İnsanlık o ahlaka doğru bakabilse bir çok problemini çözer. Şimdi Muhammed’e ihtiyaç var. Hz. Muhammed olsaydı bir kahve içimi aralığında bütün sorunları çözerdi.

Tespih çekerken dizi izleyebilir miyim?
Konuşmasında Türkiye’nin dört bir yanından maille gelen sorularla ilgili de açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, “Bana gelen soruları açıklasam her gün magazinlere konu olur. Birisi diyor ki, ‘Hocam namaz kılarken tv’nin sesi açık olsa dizinin son sahnesini kaçırmasam. Namazdan da vazgeçmiyor, diziden de. Yapımcılar da öyle bir dizi çekiyor ki bir hafta konuşuluyor. Artık hayatın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Başka birisi ‘dizi izlerken tespih çekebilir miyim?’ diyor. Hayır çekemezsin. Ya tespih çek ya da dizi izle” diye konuştu.
Yaklaşık iki saat süren program sonunda imam hatip İshak Danış ve Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu’nun günün anısına plaket verildi. Öğrenciler Danış ve Hatipoğlu’yla fotoğraf çekilmek için adeta birbirleriyle yarıştı.