
AFORİZMALAR (25)
Başlık tuhaf, farkındayım! Ama acele etmeyin… Teknoloji ekmek su gibi hayatımızın bir parçası artık; teknoloji olmadan modern hayatı yaşamak nerdeyse imkânsız. TV, bilgisayar, akıllı cep telefonları vb. aletler yediden yetmişe, belli yoğunluklara sahip olarak, günlük hayatın bir vazgeçilmezi. Hele cep telefonunun, bilgisayarın şarjı bittiğinde ya da TV izlerken elektrik gittiğinde, nasıl agresifleştiğimizi hatırlayınca teknolojiye olan bağımlılığımız daha iyi anlaşılıyor. Yoksunluğuna tahammül edemeyeceğimiz şey artık ekmek su değil, sanki de teknolojidir.
Bir ağa bağlı bilgisayar, twitter ve facebook, sosyal medyanın en etkili adresleri; her gün tüm dünyada milyonlarca belki de milyarlarca insan bu ortamları çeşitli amaçlarla kullanıyor. Özellikle twitter ve facebook; politika, din ve kültürel amaçlı en yaygın kullanılan ortamlar. Her millet, her kültür bu ortamlarda boy gösteriyor. Bu yönüyle sosyal medya aslında etkili ve iyi de bir öğretmen…
Google, Yahoo, Yandex, Bing, Altavista vb. arama motorları devletlerin, şirketlerin, vatandaşların resmi işlemlerinden kişisel işlerine kadar, milyonlarca siteye çalışma imkânı sağlıyor ve adeta sınırsız bir veri akışını gerçekleştiriyorlar.
Müslümanlar da sosyal medyayı etkili bir şekilde kullanıyor. Ayet, hadis, tarih, tasavvuf, tefsir, fıkıh, hikmetli söz, dini öykü, şiir vb. din bilimi ve kültürüyle ilgili binlerce sitede her gün binlerce paylaşım yapılıyor.
Bunlar işin iyi yanı; çünkü sonuçta bir bilgi aktarımı söz konusu; yararı inkâr edilemez. Fakat şu twitter ve facebook ortamında ‘Yaratıcıya dua etmek!’, işte sanki burada bir sorun var! Özellikle Cuma günleri sosyal medyada bir dua sağanağı başlıyor: Sosyal medya dualarına bir de güzel zeminler, güllü çiçekli çerçeveler, estetik fontlar kullanılıyor; hele fotoshop kullanan arkadaşlar, dualarını âdeta birer tablo güzelliğinde hazırlayıp gönderiyorlar.
İşte kafam bu noktan sonra karışıyor! Kime gönderiyorlar bu sosyal medya dualarını? Yaratıcıya mı, sosyal medya vatandaşlarına mı? Haşa! Yaratıcı ve melekleri bir de günlük dua taraması mı yapıyor; kim hangi duayı etmiş, kimin duası kabul edilecek, edilmeyecek!..
Haşa! Bu sosyal medya sanal bir ilah sanki! Herkes her şeyini ona söylüyor artık!!! Hani siz Yaratıcıyla kulu arasına kimse giremez; bu, şirktir diyordunuz. Twitter ve facebook dualara aracılık edince bir mahsur yok mu diyorsunuz!
Dua; Allah ile kulu arasındaki birebir ilişkidir. Kişi her an her yerde Allah’a dua edebilir, ancak müslümanlar beş vakit namazlarını müteakip ellerini açıp Yaratıcıya doğrudan dua ederler ki, Hz. Muhammed (sav)’in, dua öğretimi de bu şekildedir.
Kuran’da görüyoruz; dua, bir diyalogdur; duanın iki tarafı vardır: Allah ve kulu… Twitter ve facebook duaları ise aslında bir monolog; modern olanın aşkın olanla ilişkisinin teknolojik ve zavallı bir düzeyi.
Kuran’da, nasıl dua etmemiz gerektiğini Rabbimiz açıklamıştır:
“Rabbinize yalvara yakara ve gizlice dua edin. Bilesiniz ki O, haddi aşanları sevmez.” (A’râf 55)
“Kullarım sana, beni sorduğunda (söyle onlara): Ben çok yakınım. Bana dua ettiği vakit dua edenin dileğine karşılık veririm. O halde (kullarım da) benim davetime uysunlar ve bana inansınlar ki doğru yolu bulalar.” (Bakara 186) vb. ayetler…
Sonuç olarak demeye çalışıyorum ki, dua bizim özelimizdir; duamızı twitter ve facebooka yansıtmazsak daha bilinçli bir davranış sergilemiş olabiliriz.
Başlık tuhaf, farkındayım! Ama acele etmeyin… Teknoloji ekmek su gibi hayatımızın bir parçası artık; teknoloji olmadan modern hayatı yaşamak nerdeyse imkânsız. TV, bilgisayar, akıllı cep telefonları vb. aletler yediden yetmişe, belli yoğunluklara sahip olarak, günlük hayatın bir vazgeçilmezi. Hele cep telefonunun, bilgisayarın şarjı bittiğinde ya da TV izlerken elektrik gittiğinde, nasıl agresifleştiğimizi hatırlayınca teknolojiye olan bağımlılığımız daha iyi anlaşılıyor. Yoksunluğuna tahammül edemeyeceğimiz şey artık ekmek su değil, sanki de teknolojidir.
Bir ağa bağlı bilgisayar, twitter ve facebook, sosyal medyanın en etkili adresleri; her gün tüm dünyada milyonlarca belki de milyarlarca insan bu ortamları çeşitli amaçlarla kullanıyor. Özellikle twitter ve facebook; politika, din ve kültürel amaçlı en yaygın kullanılan ortamlar. Her millet, her kültür bu ortamlarda boy gösteriyor. Bu yönüyle sosyal medya aslında etkili ve iyi de bir öğretmen…
Google, Yahoo, Yandex, Bing, Altavista vb. arama motorları devletlerin, şirketlerin, vatandaşların resmi işlemlerinden kişisel işlerine kadar, milyonlarca siteye çalışma imkânı sağlıyor ve adeta sınırsız bir veri akışını gerçekleştiriyorlar.
Müslümanlar da sosyal medyayı etkili bir şekilde kullanıyor. Ayet, hadis, tarih, tasavvuf, tefsir, fıkıh, hikmetli söz, dini öykü, şiir vb. din bilimi ve kültürüyle ilgili binlerce sitede her gün binlerce paylaşım yapılıyor.
Bunlar işin iyi yanı; çünkü sonuçta bir bilgi aktarımı söz konusu; yararı inkâr edilemez. Fakat şu twitter ve facebook ortamında ‘Yaratıcıya dua etmek!’, işte sanki burada bir sorun var! Özellikle Cuma günleri sosyal medyada bir dua sağanağı başlıyor: Sosyal medya dualarına bir de güzel zeminler, güllü çiçekli çerçeveler, estetik fontlar kullanılıyor; hele fotoshop kullanan arkadaşlar, dualarını âdeta birer tablo güzelliğinde hazırlayıp gönderiyorlar.
İşte kafam bu noktan sonra karışıyor! Kime gönderiyorlar bu sosyal medya dualarını? Yaratıcıya mı, sosyal medya vatandaşlarına mı? Haşa! Yaratıcı ve melekleri bir de günlük dua taraması mı yapıyor; kim hangi duayı etmiş, kimin duası kabul edilecek, edilmeyecek!..
Haşa! Bu sosyal medya sanal bir ilah sanki! Herkes her şeyini ona söylüyor artık!!! Hani siz Yaratıcıyla kulu arasına kimse giremez; bu, şirktir diyordunuz. Twitter ve facebook dualara aracılık edince bir mahsur yok mu diyorsunuz!
Dua; Allah ile kulu arasındaki birebir ilişkidir. Kişi her an her yerde Allah’a dua edebilir, ancak müslümanlar beş vakit namazlarını müteakip ellerini açıp Yaratıcıya doğrudan dua ederler ki, Hz. Muhammed (sav)’in, dua öğretimi de bu şekildedir.
Kuran’da görüyoruz; dua, bir diyalogdur; duanın iki tarafı vardır: Allah ve kulu… Twitter ve facebook duaları ise aslında bir monolog; modern olanın aşkın olanla ilişkisinin teknolojik ve zavallı bir düzeyi.
Kuran’da, nasıl dua etmemiz gerektiğini Rabbimiz açıklamıştır:
“Rabbinize yalvara yakara ve gizlice dua edin. Bilesiniz ki O, haddi aşanları sevmez.” (A’râf 55)
“Kullarım sana, beni sorduğunda (söyle onlara): Ben çok yakınım. Bana dua ettiği vakit dua edenin dileğine karşılık veririm. O halde (kullarım da) benim davetime uysunlar ve bana inansınlar ki doğru yolu bulalar.” (Bakara 186) vb. ayetler…
Sonuç olarak demeye çalışıyorum ki, dua bizim özelimizdir; duamızı twitter ve facebooka yansıtmazsak daha bilinçli bir davranış sergilemiş olabiliriz.