
Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları bölümüne bağlı Pediatrik İntaniye Servisi’nde görev yapan Hemşire Pervin Selçuk, 1983 yılında hayalini kurduğu hemşirelik mesleğine adım attı. Hemşireliğe gönül veren Selçuk için bu meslek sadece bir iş değil, bir yaşam biçimi.
Aradan geçen 41 yıl boyunca ne yemininden döndü ne de ilk günkü gibi başladığı hemşire kıyafetlerinden vazgeçti. Erzurum’da görev yaptığı hastanede mesleğini büyük bir aşkla sürdüren Selçuk, geleneksel kepiyle, eteğiyle, disipliniyle sadece hastalarına değil, genç meslektaşlarına da örnek olmaya devam ediyor. Onun için hemşirelik sadece hastalara şifa vermek değil, aynı zamanda bir meslek duruşunu korumak anlamına da geliyor. Hiç evlenmeyen ve evlat sahibi olmayan hemşire Selçuk, birimindeki çocukları kendi çocukları gibi görerek yakından ilgileniyor. Çocukların ‘hemşire Pervin teyzesi’ Selçuk, mesleğini titizlikle sürdürüyor.
"Bu meslekle bir bütünüm"
Mezuniyet töreninde ettiği yemini ömür boyu taşıyacağını söyleyen ve mesleğiyle gurur duyan Selçuk, "O gün kepimi taktım, etekli formamı giydim ve mesleğime namusum ve şerefim üzerine yemin ettim. Eğer bunu çıkarırsam kendime ihanet etmiş olurum dedim. Bu benim mesleğimse, bu da kıyafetimse bir bütün olarak devam etmem gerek" ifadelerini kullandı.
Çevresindekilerin "Neden çıkarmıyorsun?" diyerek tepki olarak sordukları sorularına kararlılıkla karşılık veren Selçuk, “O zaman mesleğimi de bırakmam gerekir” diyerek tutumunu net şekilde ortaya koydu.
Formasının bir parçası olan kepin enfeksiyon kaynağı olduğu yönündeki iddialara da karşı çıkan Selçuk, “Ojeli tırnaklar, yüzükler, bilezikler, açık saçlar serbestken nasıl oluyor da kep enfeksiyon kaynağı oluyor?” diye sordu. “Ben bir bütünüm” diyen Selçuk, “Bir ağacın dalını kesersen nasıl yarım kalırsa, ben de onu çıkarırsam kendimi yarım hissederim” diyerek inancını dile getirdi.
“Allah sağlık verdiği sürece çalışacağım”
Aslen Iğdırlı olan, ortaokuldan sonra Erzurum’a yerleşen ve mesleğini elinden geldiğince iyi yapmaya çalışan Selçuk, ‘Çalıştığım servis benim aynı zamanda ailem,hastalarıma kendi çocuklarım gibi bakarım. Ailelerini de kendi ailem gibi sayarım” sözleriyle mesleğine olan duygusal bağını da ortaya koydu.
Pervin Selçuk, 61 yaşında olmasına rağmen hâlâ çalışmakta kararlı. “Allah sağlık verdiği sürece, elim ayağım tuttukça çalışmak istiyorum. Hasta olursam veya ömrüm yetmezse bırakırım. Ama işimi sevdiğim sürece neden işimden ayrılayım?” diyerek hem mesleğe hem de hayata olan bağlılığını dile getirdi.
Fotoğraflar: Ali KAYA
Ümmühan Göğtaş
Böyle mesleğine aşık kişileri gördükçe, işini severek yapmanın ne kadar önemli olduğu,millete ve devlete yararlı bir hale geldiği ortaya çıkıyor. Allah böyle insanların eksikliğini vermesin inşallah