Erzurum 2. Organize Sanayi Bölgesi (2. OSB) Müdürlüğü, yatırımcılarla, yönetim kurulu üyelerinin bir araya geldiği bir dayanışma yemeği düzenledi. Şehrin önde gidenleri konuşmalar yaptı. ETSO Meclis Başkanı Saim Özakalın; “2. etap için özel teşvik bekliyoruz!” dedi; Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen; “Taşın altına elimizi koyduk!” dedi; Valimiz Okay Memiş de; “Hep birlikte önemli projelere imza atacağız!” dedi. Sayın Özakalın’ın beklediği ‘özel teşvik’ nedir, kimden beklemektedir, bu beklentinin gerçekleşmesi için ‘2.OSB Özel Teşvik Kanunu’mu çıkarılacaktır, yoksa bir genelge mi bu işi çözecektir? Sayın Sekmen ise tecrübeli bir başkandır; eli kolay kolay taşın altında kalmaz, elini bir şekilde taşın altından kurtarır. Lakin 2. OSB taş mıdır? O yelli bayıra o taşı kim çıkarmıştır? O tepede o taşı tutmak öyle kolay mıdır, göreceğiz! Sayın Valimiz Memiş Bey de ‘hep birlikte önemli projelere imza atacağız,’ demiştir. İnsan bu ya, aklına envaı çeşit sorular geliyor: Acaba önemli projeler nelerdir? Üç yetkilinin üç söylem biçimi de bana çok tanıdık geldi.
Her ne ise; Erzurum’un sanayi üretimine ve sanayi istihdamına ihtiyacı pek çok. 2. OSB bunu ne ölçüde karşılayacak, burası da depolarla mı dolacak? Sahi, şu ünlü Lojistik Merkezimiz ne oldu? Devlet muazzam para harcadı ve bir altyapı kurdu. 2019’da Lojistik Merkez’de bir faaliyet olacak mı olmayacak mı? Artık bekleyip görmekten başka çaremiz yoktur.
…
1972’den beri basının içindeyim. Meslek hayatım boyunca yüzümü en çok astığım faaliyetler havanda su döğen salon faaliyetleri olmuştur. Bu türe giren bir toplantı geçende, ‘Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Uluslararası Çalışma Örgütü Ankara Ofisi’ ortaklığında ETSO salonunda yapıldı. Konunun başlığı şöyleydi: “Türkiye’de Uluslararası Koruma Başvuru ve Statü Sahipleri İçin İnsana Yakışır İş Olanaklarının Geliştirilmesi.” Bu başlığın tefsiri ne olabilir? Uluslararası koruma başvurusu yapmış doktor, mühendis, kalifiye meslekçi vb. ‘statü sahibi’ Afganlılara, Iraklılara, Suriyelilere, İranlılara vb. iş verelim, hatta vatandaşlık verelim, insana yakışır bir göçmenlik statüsünde ömürlerini sürdürsünler… Bu bakış açısı tam da AB’nin ve ABD’nin bakış açısıdır. Onlar vasıfsız göçmen istemiyor. Vasıfsız göçmenlerin ‘insana yakışır iş olanaklarına’ kavuşturulması gereksizdir, çünkü vasıfsız insanlar insan bile değildir! Öyle, öyle… Baksanıza; bombalanan onlar, denizlerde boğulanlar onlar, dağlarda, yollarda, nehirlerde donarak ölenler hep onlar. Fon, AB fonu olunca, Erzurum’daki toplantı da işte böyle çok insani bir içerikle ele alınabiliyor.
Bu arada vasıfsız göçmenlerin insan olduğunu bilen ve onlara babalık eden ER-VAK Başkanı Eczacı Erdal Güzel’i bir kere daha muhabbetle anmaktan geçemeyeceğim.
Her ne ise; Erzurum’un sanayi üretimine ve sanayi istihdamına ihtiyacı pek çok. 2. OSB bunu ne ölçüde karşılayacak, burası da depolarla mı dolacak? Sahi, şu ünlü Lojistik Merkezimiz ne oldu? Devlet muazzam para harcadı ve bir altyapı kurdu. 2019’da Lojistik Merkez’de bir faaliyet olacak mı olmayacak mı? Artık bekleyip görmekten başka çaremiz yoktur.
…
1972’den beri basının içindeyim. Meslek hayatım boyunca yüzümü en çok astığım faaliyetler havanda su döğen salon faaliyetleri olmuştur. Bu türe giren bir toplantı geçende, ‘Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Uluslararası Çalışma Örgütü Ankara Ofisi’ ortaklığında ETSO salonunda yapıldı. Konunun başlığı şöyleydi: “Türkiye’de Uluslararası Koruma Başvuru ve Statü Sahipleri İçin İnsana Yakışır İş Olanaklarının Geliştirilmesi.” Bu başlığın tefsiri ne olabilir? Uluslararası koruma başvurusu yapmış doktor, mühendis, kalifiye meslekçi vb. ‘statü sahibi’ Afganlılara, Iraklılara, Suriyelilere, İranlılara vb. iş verelim, hatta vatandaşlık verelim, insana yakışır bir göçmenlik statüsünde ömürlerini sürdürsünler… Bu bakış açısı tam da AB’nin ve ABD’nin bakış açısıdır. Onlar vasıfsız göçmen istemiyor. Vasıfsız göçmenlerin ‘insana yakışır iş olanaklarına’ kavuşturulması gereksizdir, çünkü vasıfsız insanlar insan bile değildir! Öyle, öyle… Baksanıza; bombalanan onlar, denizlerde boğulanlar onlar, dağlarda, yollarda, nehirlerde donarak ölenler hep onlar. Fon, AB fonu olunca, Erzurum’daki toplantı da işte böyle çok insani bir içerikle ele alınabiliyor.
Bu arada vasıfsız göçmenlerin insan olduğunu bilen ve onlara babalık eden ER-VAK Başkanı Eczacı Erdal Güzel’i bir kere daha muhabbetle anmaktan geçemeyeceğim.