[caption id="attachment_151316" align="alignright" width="485"] Aziziye ile duygusal bağlarım var.[/caption]
Sakin tavırları ile tanınan, AK Parti tarafından ikinci kez aday gösterilen ve Cumhur ittifakının Aziziye Belediye Başkan Adayı olan Muhammed Cevdet Orhan, 5 yılda hedefleyip yapamadıklarını, Dadaşkent ve Ilıca için hazırladığı yıldız projelerini anlattı. Aziziye’nin yatay mimarisi ile göz dolduran Türkiye’nin ender ilçelerinden olduğunu söyleyen Başkan Orhan ile iki ayrı noktada şekillenen Aziziye’yi enine boyuna konuştuk.
Görev süreniz içinde bir 5 yılı geride bıraktınız, yeni bir 5 yıl içinde yola çıktınız. Göreve başladığınızda nasıl bir Aziziye devralmıştınız?
5 yıl önce koltuğa oturduğumda Dadaşkent ve Ilıca yeni birleşmesini yapmış, kurumsallaşma sürecini tamamlamamış, imarlaşma açısından katma değer durumu kendisine sağlayamamış 50 bin nüfuslu bir Aziziye vardı. Tabi bu kısım Dadaşkent bölgesiyle ilgili, termal potansiyeli bünyesinde bulunduran Ilıca, bu potansiyelin farkına varmış fakat markalaşma sürecine gidememişti. Bunun dışında şu an itibariyle 69 mahallemiz var. Biz devraldığımızda 36 tanesi yeni bağlandı bize.
Şimdi 5 yıl önce devraldığımız Aziziye’de böyle bir tablo vardı. İş gücü, makine, ekipman ve bütçe açısından baktığınızda bu kadar geniş alana hizmette zorlanan, kurumsal kimliği oturtamamış bir belediye vardı. Bu fotoğrafla nasıl hareket ederiz düşüncesiyle yapmış olduğumuz en önemli çalışmaların başını, imarlaşma sorunları içinde boğulan bir bölgeyi, katma değer kazanan bölge haline getirmemiz oldu. Büyükşehir Belediyemiz ile ciddi bir imar revizyonu yaptık. Onun meyvesini aldığımızı söyleyebiliriz. 62 bin 200 nüfusumuz var şu anda. İvmenin ne kadar hızlı bir şekilde yükseldiğini görüyorsunuz.
[caption id="attachment_151313" align="aligncenter" width="820"] İlk 5 yılda marka bir ilçe yaptık. İkinci 5 yılda üreten ilçe olacağız.[/caption]
Aziziye’nin en büyük sorunlarından biri de tamamlanamayan kentsel dönüşüm. Ilıca bu nedenle göç veriyor. Katılır mısın bir fikre?
Ilıca’nın nüfus kaybettiği doğru, bu konuda Ilıcalılar serzenişlerinde haklılar. 2004 yılından beri Ilıca bölge bölge kentsel dönüşüm kapsamında dönüşmüş. Bizim göreve geldiğimizde sıra merkeze gelmişti. Merkezlerin dönüşümü sıkıntılı ve sancılıdır. Çünkü ilk defa Ilıca’da ticari aks dönüşecekti. Biz dedik ki eğer bir stok alan kullanabilirsek nakdi dönüşümden ziyade hemen insanların konut talebini karşılarız. Çünkü nakdi talep azalacaktı. Nakdi parasını alan Ilıca’dan gidiyordu. Böylece dönüşümde nüfus kaybı yaşanmaz düşüncesi vardı. TOKİ’nin mali sıkıntılarından dolayı bu işi yapamadık. Şimdi TOKİ ile mutabık kaldık. Stok konutlar kullanılacak, dönüşüm sonrası konutlar hak sahiplerine teslim edilecek. Böylece Ilıca göç vermeyecek.
Bir diğer neden ise Ilıca’nın imarsal olarak genişleyecek alanının olmaması. Genişleyeceği tek alan Şeker Fabrikası’nın karşında yer alan askeri bölge. Ora ile ilgili girişimlerimiz var, süreç olumlu bir şekilde devam ediyor. Burada amacım nüfus kaybına uğratmadan Ilıca’nın dönüşümünü tamamlamaktır. Merkezin ardından lokal dönüşümler devam edecek. Neticede bunlar orta ve uzun vadede tamamlanması gereken işler ama biz kısa vadede elimizden gelini yapacağız.
[caption id="attachment_151314" align="aligncenter" width="820"] Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın verilerine göre Erzurum’da en çok ruhsat veren belediye biz olmuşuz.[/caption]
Görev süreniz boyunca hedeflediğiniz projelerinizi yapabildiniz mi?
Hepsini yapamadık ama çoğunu yaptık. Termal tesislerimizin revizyonunu yaparak standartları yüksek bir konuma getirdik. Kapasite artırımı yapmak istiyorduk, onu yapamadık. Önümüzdeki süreçte bunu tamamlayıp Ilıca’ya yeni bir tesis, termal köy kazandırmak ile ilgili Büyükşehir Belediye Başkanımız proje lansmanında bunun müjdesini verdi. Sosyal donatılar yapmak istiyorduk. Semt garajı ve kapalı pazar yeri, onları yetiştiremedik. Alt yapıları hazır, Dadaşkent’te mezarlık projemiz vardı. Büyükşehir belediyemizle arsa tahsis yapıldı, onu devreye sokacağız. En önemlisi de Gez Köyünde güzel bir yaşam alanı projemiz vardı. Ticaretin ve sosyal yaşamı içine alacak bu projemizi de inşallah bu dönem gerçekleştireceğiz.
Dadaşkenti cazip hale getiren nedir?
Şehir içinde çok fazla kentsel dönüşüm alanları oluştu. Yakutiye ve Palandöken’den bahsediyorum. İmarsal olarak düşünüldüğünde boş imar arsaları Dadaşkente göre çok daha azdı. Dadaşkent’te şöyle bir binalaşma vardı; Bodrum üç kat ya da bodrum dört katlı imarlar vardı. Biz geldiğimizde bu koşulların imar koşullarına çok uyulmadığını gördük. Eğer bir yasaklama getirsek müteşebbis yatırımını yapmayacaktı. İmar koşullarını düzgün bir hale getirirsek hem alıcı hem satıcı kar edeceği için bizde bodrumu iptal edip zemini yükselttik. Herkes bunu bekliyormuş galiba. Bu bir fırsattı, bizde bunu değerlendirdik. İlk yıl sonrasında bu imar revizyonu ile bina yapanların karlılık oranı yüksek olunca müteahhitlerden talep patlaması yaşadık. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ruhsat verilerine bakarsanız göreceksiniz. Erzurum’da en çok ruhsat veren belediye biz olmuşuz.
Yatay mimarının en iyi örneklerinden biri bu bölge, özellikle mi buna riayet edildi?
Aslında Dadaşkent’te bu mimari vardı. Bizde bunu korumak için çaba sarf ettik.
İlçenin bazı bölgelerinde çok katlı binalar var ama…
Evet, Milli Egemenlik Caddesi üzerinde ilk yapılan 5 katlı binalar var. Gez Köye doğru bu yapı bozulmaması için benzer binalar yapıldı. Ama arka tarafta kalan kısımların bozulmasına müsaade etmedik. Mahalle kültürünün gelişmesi, komşuluk ilişkilerinin ilerlemesi, çocukların sokakla bağının korunmasına azami dikkat ettik. İç kısımlarda parklar yaptık. Cumhurbaşkanımızın ısrarla belediye başkanlarından istediği yatay mimariyi biz zaten ilçemizde baştan beri uyguladık.
Bu dönemin yıldız projesi ne?
Biz ilçemizi iki bölüm yani Dadaşkent ve Ilıca olarak ele alıyoruz, tabi buna köyler de dâhil. Köylerimizde alt yapı çalışmalarını tamamladık. Köylerin grup yollarını da Büyükşehir Belediyemiz ile tamamladık. Sosyal donatılan ve köy içi yollar da tamamlandı. Bizim köylerimiz için yıldız projemiz, kendilerine katma değer kazandıracak projeleri devreye sokmak olacak. Soğuk süt zincirleri kurulmasını devletimiz ciddi destekliyor, bizde belediye olarak bu işin içinde olacağız. Bazı köylerimizde mera ve yaylaların kullanılmasını sağlamak için mera ıslah çalışması yapacağız. Veterinerlik hizmeti vereceğiz. Bu yolla buzağı ölümlerinin önüne geçmeyi hedefliyoruz. Yaylalarda hayvanların barınacağı altyapı sağlayacağız. Köylü bu yolla tamamen kendini köyüne ait hissedecek ve geriye göç başlayacak. Ilıca’da biz bir marka oluşturduk. Termal suyumuz artık bir marka ama ciddi bir yatırımcı bulamadık. Bu nedenle Büyükşehir Belediyemiz ile orada büyük bir yatırım hedefliyoruz. 5 yıldızlı bir otel günü birlik müşterilere hizmet verecek. İçinde spa merkezlerinin, spor merkezlerinin, hem termal hem normal havuzların olduğu bir tesisle ciddi bir turizm planlıyoruz. Ayrıca termal su kullanılarak seracılığı oluşturup geliştirmek istiyoruz. Yılın 12 ayı kaliteli tarım yapılması için fizibilite yaptık. Suyumuzun ısısının biraz daha artırılması gerektiğini anladık, ısı pompaları kuruldu. Suyumuz 75 dereceye kadar çıkacak. Şu anda deneme turları yapılıyor. Küçük küçük seralar ile başlayıp daha sonra geniş bir alana yayılacağız.
Dadaşkent girişte hiç haz etmediğimiz bir görüntü var. Gez Köyü’nde TOKİ tarafından kamulaştırılmış bir alan söz konusu. TOKİ şuana kadar orada bir çalışma yapmadı. İnşallah Büyükşehir Belediyemiz de destek verirse orada güzel bir yaşam merkezi yapmak istiyorum. Bakın ben de Aziziyenin bir sakiniyim. Aziziye benim sadece hemşerilerime hizmet ettiğim bir yer değil. Bu ilçe ile benim duygusal bağım var. Ben göreve geldikten sonra iki kız çocuğu daha sahibi oldum. Onlar bu ilçede doğdu ve bu ilçede büyüyorlar. Eksiklerimizin de son derece farkındayız. Ele ele verip daha güzel Aziziye için birlikte yürüyeceğiz.
İlçede ulaşım sorunu var. Bu konuda bir projeniz var mı?
O konuda halkımızın haklı serzenişleri var. Büyükşehir Belediye Başkanımız da bu durumun farkında. Ulaşım Büyükşehir Belediyemizin uhdesinde bir hizmet, bu sorunun asıl nedeni sürekli nüfus artışı. 5 yıllık süre zarfında Dadaşkente bir güzergâh ve bir hat eklendi. Hâlbuki bu kadar hızlı nüfusu artan yere yeni hatlar, yeni güzergâhlar gerekli. Nüfus 10 bin artıyor ama tek had, tek güzergâh üzerinden ilerliyor. Tabi ki bu şartlarda bu yükü kaldırması imkansız. Bu sorunu ulaşım dairesi ile ele aldık, master ana planı tamamladık. Saltuklu ve Selçuklu mahallelerini üç ana hat üzerinden değerlendirdik, güzergâhlar belirlendi. Bir karışıklığa mahal vermemesi adına uygulama için okulların kapanmasını bekliyoruz.
Tüm adaylara sorduk size de soralım, 31 Mart’ta Cumhur İttifakı adına nasıl bir sonuç bekliyorsunuz?
Şunu net söyleyebilirim, Cumhur ittifakı ilçemizde tüm hatları ile kabul gören bir ittifak oldu. Hem AK Parti teşkilatı açısından hem MHP teşkilatı açısından değerlendirme yaptığımızda, teşkilatlar bu ittifaka tüm güçleri ile sarıldılar. Her iki teşkilata da çok teşekkür ederim. Halkın tabanına kadar kabul görmüş bir yapının, sandığa çok olumlu yansıyacağını tahmin ediyorum. Vatandaşımız bu davanın bir siyasi davadan öte milli şuur davası olduğunun çok farkında. Aziziye’de geçmiş dönem seçimlerine baktığınızda bu iki parti dışında bir parti zaten göremezsiniz. Bu nedenle ‘en farklı sonucu biz alacağız’ diyebilirim.
Sakin tavırları ile tanınan, AK Parti tarafından ikinci kez aday gösterilen ve Cumhur ittifakının Aziziye Belediye Başkan Adayı olan Muhammed Cevdet Orhan, 5 yılda hedefleyip yapamadıklarını, Dadaşkent ve Ilıca için hazırladığı yıldız projelerini anlattı. Aziziye’nin yatay mimarisi ile göz dolduran Türkiye’nin ender ilçelerinden olduğunu söyleyen Başkan Orhan ile iki ayrı noktada şekillenen Aziziye’yi enine boyuna konuştuk.
Görev süreniz içinde bir 5 yılı geride bıraktınız, yeni bir 5 yıl içinde yola çıktınız. Göreve başladığınızda nasıl bir Aziziye devralmıştınız?
5 yıl önce koltuğa oturduğumda Dadaşkent ve Ilıca yeni birleşmesini yapmış, kurumsallaşma sürecini tamamlamamış, imarlaşma açısından katma değer durumu kendisine sağlayamamış 50 bin nüfuslu bir Aziziye vardı. Tabi bu kısım Dadaşkent bölgesiyle ilgili, termal potansiyeli bünyesinde bulunduran Ilıca, bu potansiyelin farkına varmış fakat markalaşma sürecine gidememişti. Bunun dışında şu an itibariyle 69 mahallemiz var. Biz devraldığımızda 36 tanesi yeni bağlandı bize.
Şimdi 5 yıl önce devraldığımız Aziziye’de böyle bir tablo vardı. İş gücü, makine, ekipman ve bütçe açısından baktığınızda bu kadar geniş alana hizmette zorlanan, kurumsal kimliği oturtamamış bir belediye vardı. Bu fotoğrafla nasıl hareket ederiz düşüncesiyle yapmış olduğumuz en önemli çalışmaların başını, imarlaşma sorunları içinde boğulan bir bölgeyi, katma değer kazanan bölge haline getirmemiz oldu. Büyükşehir Belediyemiz ile ciddi bir imar revizyonu yaptık. Onun meyvesini aldığımızı söyleyebiliriz. 62 bin 200 nüfusumuz var şu anda. İvmenin ne kadar hızlı bir şekilde yükseldiğini görüyorsunuz.
[caption id="attachment_151313" align="aligncenter" width="820"] İlk 5 yılda marka bir ilçe yaptık. İkinci 5 yılda üreten ilçe olacağız.[/caption]
Aziziye’nin en büyük sorunlarından biri de tamamlanamayan kentsel dönüşüm. Ilıca bu nedenle göç veriyor. Katılır mısın bir fikre?
Ilıca’nın nüfus kaybettiği doğru, bu konuda Ilıcalılar serzenişlerinde haklılar. 2004 yılından beri Ilıca bölge bölge kentsel dönüşüm kapsamında dönüşmüş. Bizim göreve geldiğimizde sıra merkeze gelmişti. Merkezlerin dönüşümü sıkıntılı ve sancılıdır. Çünkü ilk defa Ilıca’da ticari aks dönüşecekti. Biz dedik ki eğer bir stok alan kullanabilirsek nakdi dönüşümden ziyade hemen insanların konut talebini karşılarız. Çünkü nakdi talep azalacaktı. Nakdi parasını alan Ilıca’dan gidiyordu. Böylece dönüşümde nüfus kaybı yaşanmaz düşüncesi vardı. TOKİ’nin mali sıkıntılarından dolayı bu işi yapamadık. Şimdi TOKİ ile mutabık kaldık. Stok konutlar kullanılacak, dönüşüm sonrası konutlar hak sahiplerine teslim edilecek. Böylece Ilıca göç vermeyecek.
Bir diğer neden ise Ilıca’nın imarsal olarak genişleyecek alanının olmaması. Genişleyeceği tek alan Şeker Fabrikası’nın karşında yer alan askeri bölge. Ora ile ilgili girişimlerimiz var, süreç olumlu bir şekilde devam ediyor. Burada amacım nüfus kaybına uğratmadan Ilıca’nın dönüşümünü tamamlamaktır. Merkezin ardından lokal dönüşümler devam edecek. Neticede bunlar orta ve uzun vadede tamamlanması gereken işler ama biz kısa vadede elimizden gelini yapacağız.
[caption id="attachment_151314" align="aligncenter" width="820"] Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın verilerine göre Erzurum’da en çok ruhsat veren belediye biz olmuşuz.[/caption]
Görev süreniz boyunca hedeflediğiniz projelerinizi yapabildiniz mi?
Hepsini yapamadık ama çoğunu yaptık. Termal tesislerimizin revizyonunu yaparak standartları yüksek bir konuma getirdik. Kapasite artırımı yapmak istiyorduk, onu yapamadık. Önümüzdeki süreçte bunu tamamlayıp Ilıca’ya yeni bir tesis, termal köy kazandırmak ile ilgili Büyükşehir Belediye Başkanımız proje lansmanında bunun müjdesini verdi. Sosyal donatılar yapmak istiyorduk. Semt garajı ve kapalı pazar yeri, onları yetiştiremedik. Alt yapıları hazır, Dadaşkent’te mezarlık projemiz vardı. Büyükşehir belediyemizle arsa tahsis yapıldı, onu devreye sokacağız. En önemlisi de Gez Köyünde güzel bir yaşam alanı projemiz vardı. Ticaretin ve sosyal yaşamı içine alacak bu projemizi de inşallah bu dönem gerçekleştireceğiz.
Dadaşkenti cazip hale getiren nedir?
Şehir içinde çok fazla kentsel dönüşüm alanları oluştu. Yakutiye ve Palandöken’den bahsediyorum. İmarsal olarak düşünüldüğünde boş imar arsaları Dadaşkente göre çok daha azdı. Dadaşkent’te şöyle bir binalaşma vardı; Bodrum üç kat ya da bodrum dört katlı imarlar vardı. Biz geldiğimizde bu koşulların imar koşullarına çok uyulmadığını gördük. Eğer bir yasaklama getirsek müteşebbis yatırımını yapmayacaktı. İmar koşullarını düzgün bir hale getirirsek hem alıcı hem satıcı kar edeceği için bizde bodrumu iptal edip zemini yükselttik. Herkes bunu bekliyormuş galiba. Bu bir fırsattı, bizde bunu değerlendirdik. İlk yıl sonrasında bu imar revizyonu ile bina yapanların karlılık oranı yüksek olunca müteahhitlerden talep patlaması yaşadık. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ruhsat verilerine bakarsanız göreceksiniz. Erzurum’da en çok ruhsat veren belediye biz olmuşuz.
Yatay mimarının en iyi örneklerinden biri bu bölge, özellikle mi buna riayet edildi?
Aslında Dadaşkent’te bu mimari vardı. Bizde bunu korumak için çaba sarf ettik.
İlçenin bazı bölgelerinde çok katlı binalar var ama…
Evet, Milli Egemenlik Caddesi üzerinde ilk yapılan 5 katlı binalar var. Gez Köye doğru bu yapı bozulmaması için benzer binalar yapıldı. Ama arka tarafta kalan kısımların bozulmasına müsaade etmedik. Mahalle kültürünün gelişmesi, komşuluk ilişkilerinin ilerlemesi, çocukların sokakla bağının korunmasına azami dikkat ettik. İç kısımlarda parklar yaptık. Cumhurbaşkanımızın ısrarla belediye başkanlarından istediği yatay mimariyi biz zaten ilçemizde baştan beri uyguladık.
Bu dönemin yıldız projesi ne?
Biz ilçemizi iki bölüm yani Dadaşkent ve Ilıca olarak ele alıyoruz, tabi buna köyler de dâhil. Köylerimizde alt yapı çalışmalarını tamamladık. Köylerin grup yollarını da Büyükşehir Belediyemiz ile tamamladık. Sosyal donatılan ve köy içi yollar da tamamlandı. Bizim köylerimiz için yıldız projemiz, kendilerine katma değer kazandıracak projeleri devreye sokmak olacak. Soğuk süt zincirleri kurulmasını devletimiz ciddi destekliyor, bizde belediye olarak bu işin içinde olacağız. Bazı köylerimizde mera ve yaylaların kullanılmasını sağlamak için mera ıslah çalışması yapacağız. Veterinerlik hizmeti vereceğiz. Bu yolla buzağı ölümlerinin önüne geçmeyi hedefliyoruz. Yaylalarda hayvanların barınacağı altyapı sağlayacağız. Köylü bu yolla tamamen kendini köyüne ait hissedecek ve geriye göç başlayacak. Ilıca’da biz bir marka oluşturduk. Termal suyumuz artık bir marka ama ciddi bir yatırımcı bulamadık. Bu nedenle Büyükşehir Belediyemiz ile orada büyük bir yatırım hedefliyoruz. 5 yıldızlı bir otel günü birlik müşterilere hizmet verecek. İçinde spa merkezlerinin, spor merkezlerinin, hem termal hem normal havuzların olduğu bir tesisle ciddi bir turizm planlıyoruz. Ayrıca termal su kullanılarak seracılığı oluşturup geliştirmek istiyoruz. Yılın 12 ayı kaliteli tarım yapılması için fizibilite yaptık. Suyumuzun ısısının biraz daha artırılması gerektiğini anladık, ısı pompaları kuruldu. Suyumuz 75 dereceye kadar çıkacak. Şu anda deneme turları yapılıyor. Küçük küçük seralar ile başlayıp daha sonra geniş bir alana yayılacağız.
Dadaşkent girişte hiç haz etmediğimiz bir görüntü var. Gez Köyü’nde TOKİ tarafından kamulaştırılmış bir alan söz konusu. TOKİ şuana kadar orada bir çalışma yapmadı. İnşallah Büyükşehir Belediyemiz de destek verirse orada güzel bir yaşam merkezi yapmak istiyorum. Bakın ben de Aziziyenin bir sakiniyim. Aziziye benim sadece hemşerilerime hizmet ettiğim bir yer değil. Bu ilçe ile benim duygusal bağım var. Ben göreve geldikten sonra iki kız çocuğu daha sahibi oldum. Onlar bu ilçede doğdu ve bu ilçede büyüyorlar. Eksiklerimizin de son derece farkındayız. Ele ele verip daha güzel Aziziye için birlikte yürüyeceğiz.
İlçede ulaşım sorunu var. Bu konuda bir projeniz var mı?
O konuda halkımızın haklı serzenişleri var. Büyükşehir Belediye Başkanımız da bu durumun farkında. Ulaşım Büyükşehir Belediyemizin uhdesinde bir hizmet, bu sorunun asıl nedeni sürekli nüfus artışı. 5 yıllık süre zarfında Dadaşkente bir güzergâh ve bir hat eklendi. Hâlbuki bu kadar hızlı nüfusu artan yere yeni hatlar, yeni güzergâhlar gerekli. Nüfus 10 bin artıyor ama tek had, tek güzergâh üzerinden ilerliyor. Tabi ki bu şartlarda bu yükü kaldırması imkansız. Bu sorunu ulaşım dairesi ile ele aldık, master ana planı tamamladık. Saltuklu ve Selçuklu mahallelerini üç ana hat üzerinden değerlendirdik, güzergâhlar belirlendi. Bir karışıklığa mahal vermemesi adına uygulama için okulların kapanmasını bekliyoruz.
Tüm adaylara sorduk size de soralım, 31 Mart’ta Cumhur İttifakı adına nasıl bir sonuç bekliyorsunuz?
Şunu net söyleyebilirim, Cumhur ittifakı ilçemizde tüm hatları ile kabul gören bir ittifak oldu. Hem AK Parti teşkilatı açısından hem MHP teşkilatı açısından değerlendirme yaptığımızda, teşkilatlar bu ittifaka tüm güçleri ile sarıldılar. Her iki teşkilata da çok teşekkür ederim. Halkın tabanına kadar kabul görmüş bir yapının, sandığa çok olumlu yansıyacağını tahmin ediyorum. Vatandaşımız bu davanın bir siyasi davadan öte milli şuur davası olduğunun çok farkında. Aziziye’de geçmiş dönem seçimlerine baktığınızda bu iki parti dışında bir parti zaten göremezsiniz. Bu nedenle ‘en farklı sonucu biz alacağız’ diyebilirim.