Erzurum Valisi Sayın Okay Memiş,dün önemli bir toplantıya ev sahipliği yaptı…
Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün düzenlediği ‘Düzensiz Göçle Mücadele Bölge Koordinasyon toplantısı’Erzurum’da yapıldı… Toplantıya Ezincan, Ağrı, Artvin, Ardahan,Bayburt, Bingöl, Gümüşhane, Iğdır, Kars, Muş, Rize,Trabzon ve Tunceli Valilerinin yanı sıra; Jandarma Komutanları ve Emniyet Müdürleri de katıldı…
Toplantıya Erzurum Valisi ev sahipliği yaptı çünkü Erzurum, Türkiye’nin en çok göç veren illerinden birisi ve ekonomik anlamda büyük kayba uğradığımız bir gerçek…
Jandarma Komutanları ve Emniyet Müdürleri toplantıdaydı çünkü, göç sözünü ettiğimiz bu illeri doğrudan etkiliyor ve demografik yapımızı bozuyor… Göçenlerin yerine gelenler de hepsi için söylemiyorum ama teröre alet oluyor…
İşte açılışının dışında basına kapalı olan toplantıda, Göçün yarattığı sorunlar idareciler tarafından masaya yatırıldı ve çözüm önerileri konuşuldu…
Toplantıya ev sahipliği yapan Valimiz Sayın Memiş, toplantının açılışında; ‘Uluslar arası sözleşmelerden, hukuktan, insan haklarından, göçmenlerin sebep olduğu sorunlardan ve kargaşadan yararlanan terör örgütlerinin terör faaliyetlerinden, ayrıca geri gönderme merkezlerinin çalışmalarından’ söz etti…
*
Göç ve Mülteciler ve Terör…
Gerçekten bölgemizin acil çözüm bekleyen önemli sorunlarından… Özellikle son birkaç yılda yapılan mücadele ile terörü geldiği yere, dağlara geri gönderildi ve orada da acımasızca üzerine gidiliyor…
Mülteciler, Jandarma ve Emniyet tarafından Geri Gönderme Merkezlerine gönderiliyor ve orada geldikleri ülkenin kat be kat üzerinde muamele görüyorlar…
Bölge olarak hayata geçireceğimiz ekonomi anlamındaki yatırımlarla, sosyal ve kültürel etkinliklerle ve istihdama katkı ile Marka Şehirler olup, insanımızı doğduğu yerde doyurup, göçü de engelleyebiliriz düşüncesindeyim…
Nitekim Anadolu’ya açılan kapı Erzurum, tarih boyunca bölgemizin ve İpek Yolu’nun Ticaret, Ekonomi ve Kültür Sanatının sentezlendiği bir kent oldu…
SORUN GÖÇÜLEN YERDEN BAKMAK
Bu güne kadar ‘Göç ve Sorunları’ irdelendiğinde hep göçülen yerden bakılarak geçici çözümler üzerinde duruldu. İnsanlar yaşadıkları kenti, geleneksel yapısını, yaşadıklarını ve ilişkilerini bırakarak yeni hayallerle, umutlarla, beklentilerle göçe karar veriyor. Kimi para kazanmak, daha iyi bir yaşam standardına kavuşabilmek; kimi daha iyi eğitim-sağlık hizmeti almak, kimi mevki makam sahibi olmak için göçüyor.
Göçülen yerdeki yaşama bakıldığında çoğu zaman bu saydıklarımızın hiç birisi tam olarak gerçekleşemiyor. Çünkü göçülen yerde gerekli altyapının olmayışı bütün bu beklentileri boşa çıkarıyor.
Göçülen yerden bakıldığında, yaşanan tam bir karmaşa… Belediye hizmetleri yetişmiyor, eğitim-sağlık kurumları yoğunluğu kaldıramıyor; insanları istihdam olanakları olmadığı için işsizlik artıyor ve sokağa çıkan sayısı fazlalaşıyor. Bu da beraberinde şiddeti ve terörü getiriyor.
Bir tarafta çılgınca bir yaşam devam ediyor, öbür tarafta çöplerden ekmek toplanıyor. Birileri yurt dışında öğrenim görüyor, büyük çoğunluk üniversite önlerinde yığılıyor, okuma şansı bulup da mezun olanlar ise işsiz…
Göçenlerin, göçtükleri yere kültürel anlamda uyum sağlamaları da zor, kendi kültürlerini yaşatmaları da…
İletişim kurumlarının kültür erozyonunu da eklerseniz ortaya yepyeni bir garip kültür çıkıyor. Ne köy, ne de şehir kültürü…
Arabesk bir kültür…
İki kültür arasında sıkışıp kalan insanlar, göçtükleri yere kurban veriyor. Ya çocuğunu, ya da kendisini…
GİTMEDEN GÖÇÜLEN YERE BAKMAK
Aslında göçmeden, göçülen yere bakmakta fayda var. Nereye göçülecek ve nasıl yaşanacak. Gitmeden aynı yaşam standartları sağlanabilir mi? İnsanları doğup büyüdükleri coğrafyada barındırabilir misiniz, ya da göçün getireceği hasarı en aza nasıl indirebiliriz?
Büyük kentlere göçenlerin yerine kimler ne için geliyor. Sosyal, kültürel ve demografik yapı değişiyor mu, neler yapılabilir.
Göç tersine çevrilebilir mi?
Gidip de aradığını bulan, ekonomik anlamda yaşam kalitesini yükselten insanlar göçtükleri coğrafyaya dönüp bakıyor mu?..
Bu ve benzeri soruları uzatabiliriz.
Önemli olan bu soruların cevabını bulabilmek.
Su soruların cevabını bulduğumuz gün, göçü de önlemişiz demektir…
***
İşte dün Erzurum Valiliğinin ev sahipliğinde; Valiler, Jandarma Komutanları ve Emniyet Müdürleri illerini masaya yatırarak göç olgusu ve sorunlarını tartıştılar…
Biliyorum ki bu toplantıdan faydalı sonuçlar çıkacak…
Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün düzenlediği ‘Düzensiz Göçle Mücadele Bölge Koordinasyon toplantısı’Erzurum’da yapıldı… Toplantıya Ezincan, Ağrı, Artvin, Ardahan,Bayburt, Bingöl, Gümüşhane, Iğdır, Kars, Muş, Rize,Trabzon ve Tunceli Valilerinin yanı sıra; Jandarma Komutanları ve Emniyet Müdürleri de katıldı…
Toplantıya Erzurum Valisi ev sahipliği yaptı çünkü Erzurum, Türkiye’nin en çok göç veren illerinden birisi ve ekonomik anlamda büyük kayba uğradığımız bir gerçek…
Jandarma Komutanları ve Emniyet Müdürleri toplantıdaydı çünkü, göç sözünü ettiğimiz bu illeri doğrudan etkiliyor ve demografik yapımızı bozuyor… Göçenlerin yerine gelenler de hepsi için söylemiyorum ama teröre alet oluyor…
İşte açılışının dışında basına kapalı olan toplantıda, Göçün yarattığı sorunlar idareciler tarafından masaya yatırıldı ve çözüm önerileri konuşuldu…
Toplantıya ev sahipliği yapan Valimiz Sayın Memiş, toplantının açılışında; ‘Uluslar arası sözleşmelerden, hukuktan, insan haklarından, göçmenlerin sebep olduğu sorunlardan ve kargaşadan yararlanan terör örgütlerinin terör faaliyetlerinden, ayrıca geri gönderme merkezlerinin çalışmalarından’ söz etti…
*
Göç ve Mülteciler ve Terör…
Gerçekten bölgemizin acil çözüm bekleyen önemli sorunlarından… Özellikle son birkaç yılda yapılan mücadele ile terörü geldiği yere, dağlara geri gönderildi ve orada da acımasızca üzerine gidiliyor…
Mülteciler, Jandarma ve Emniyet tarafından Geri Gönderme Merkezlerine gönderiliyor ve orada geldikleri ülkenin kat be kat üzerinde muamele görüyorlar…
Bölge olarak hayata geçireceğimiz ekonomi anlamındaki yatırımlarla, sosyal ve kültürel etkinliklerle ve istihdama katkı ile Marka Şehirler olup, insanımızı doğduğu yerde doyurup, göçü de engelleyebiliriz düşüncesindeyim…
Nitekim Anadolu’ya açılan kapı Erzurum, tarih boyunca bölgemizin ve İpek Yolu’nun Ticaret, Ekonomi ve Kültür Sanatının sentezlendiği bir kent oldu…
SORUN GÖÇÜLEN YERDEN BAKMAK
Bu güne kadar ‘Göç ve Sorunları’ irdelendiğinde hep göçülen yerden bakılarak geçici çözümler üzerinde duruldu. İnsanlar yaşadıkları kenti, geleneksel yapısını, yaşadıklarını ve ilişkilerini bırakarak yeni hayallerle, umutlarla, beklentilerle göçe karar veriyor. Kimi para kazanmak, daha iyi bir yaşam standardına kavuşabilmek; kimi daha iyi eğitim-sağlık hizmeti almak, kimi mevki makam sahibi olmak için göçüyor.
Göçülen yerdeki yaşama bakıldığında çoğu zaman bu saydıklarımızın hiç birisi tam olarak gerçekleşemiyor. Çünkü göçülen yerde gerekli altyapının olmayışı bütün bu beklentileri boşa çıkarıyor.
Göçülen yerden bakıldığında, yaşanan tam bir karmaşa… Belediye hizmetleri yetişmiyor, eğitim-sağlık kurumları yoğunluğu kaldıramıyor; insanları istihdam olanakları olmadığı için işsizlik artıyor ve sokağa çıkan sayısı fazlalaşıyor. Bu da beraberinde şiddeti ve terörü getiriyor.
Bir tarafta çılgınca bir yaşam devam ediyor, öbür tarafta çöplerden ekmek toplanıyor. Birileri yurt dışında öğrenim görüyor, büyük çoğunluk üniversite önlerinde yığılıyor, okuma şansı bulup da mezun olanlar ise işsiz…
Göçenlerin, göçtükleri yere kültürel anlamda uyum sağlamaları da zor, kendi kültürlerini yaşatmaları da…
İletişim kurumlarının kültür erozyonunu da eklerseniz ortaya yepyeni bir garip kültür çıkıyor. Ne köy, ne de şehir kültürü…
Arabesk bir kültür…
İki kültür arasında sıkışıp kalan insanlar, göçtükleri yere kurban veriyor. Ya çocuğunu, ya da kendisini…
GİTMEDEN GÖÇÜLEN YERE BAKMAK
Aslında göçmeden, göçülen yere bakmakta fayda var. Nereye göçülecek ve nasıl yaşanacak. Gitmeden aynı yaşam standartları sağlanabilir mi? İnsanları doğup büyüdükleri coğrafyada barındırabilir misiniz, ya da göçün getireceği hasarı en aza nasıl indirebiliriz?
Büyük kentlere göçenlerin yerine kimler ne için geliyor. Sosyal, kültürel ve demografik yapı değişiyor mu, neler yapılabilir.
Göç tersine çevrilebilir mi?
Gidip de aradığını bulan, ekonomik anlamda yaşam kalitesini yükselten insanlar göçtükleri coğrafyaya dönüp bakıyor mu?..
Bu ve benzeri soruları uzatabiliriz.
Önemli olan bu soruların cevabını bulabilmek.
Su soruların cevabını bulduğumuz gün, göçü de önlemişiz demektir…
***
İşte dün Erzurum Valiliğinin ev sahipliğinde; Valiler, Jandarma Komutanları ve Emniyet Müdürleri illerini masaya yatırarak göç olgusu ve sorunlarını tartıştılar…
Biliyorum ki bu toplantıdan faydalı sonuçlar çıkacak…