FETÖ gerçeğinin iktidar tarafından 2011 yılı sonrası anlaşılmaya başladığının altını çizmek gerekiyor. Öyle ki; FETÖ’ye methiye dizmek, “muhterem hoca” diyenlerin ağzından bir daha aynı cümlenin çıktığını biliyoruz. DEVLET, FETÖ örgütünü kazımak için çalışıyor. Ancak, birileri bu mücadeleyi saptırmak için yeni oyunlar kurabiliyor.
FETÖ’yü Türk Devleti içerisinden, kamudan kazımak için canla başla çalışan, işinin ehli devletin yiğitleri var. Zaten onların gayretleriyle hiç olmayacak yerlerden hiç olmayacak görevlerin başında FETÖ yapısı kazınmaya çalışılıyor. Peki, bu bir kader midir? Yani işi kolaylayacak başka yöntemler, yollar yok mu?
Bence bunun yollarını bulmak gerekiyor! Yolun biri de siyasetten geçiyor. Hiç olmazsa her devrin adamı tiplerin siyaseten tasfiyesi yapılabilir.
Neden?
Çünkü FETÖ ile mücadele eden birimler, maalesef en önemli birimlerin başına atanan FETÖ elemanları ile güçlükle uğraşmak durumunda kalıyor. Jandarma Genel Komutanlığındaki olay bunun müşahhas örneğidir. Genel Komutan öneriyor, Bakan onaylıyor, adam FETÖ ile mücadele biriminin başına getiriliyor. Bunun vahametini anlayabiliyor musunuz?
FETÖ ile mücadeleyi, bir FETÖ’cü yürütüyor. Bence devletin ve milletin bekası için bu işe ilgililer ciddiyetle eğilmelidirler. İşte bu fecaat işin detayı T24 haber sitesinde yer alan haberde aktarılıyor, okuyun faciayı anlayın;
“Jandarma Genel Komutanlığı karargâhındaki 'FETÖ’yle mücadele biriminin başındaki Albay Mehmet Algın, Ankara’da yürütülen ankesör soruşturması çerçevesinde gözaltına alındı. Sorgusunda 'FETÖ’yle ilgili bilgiler verip itirafçı olan Albay Algın, adli kontrol şartıyla serbest kaldı. Algın’ın, genel komutanlığın 2018 yılı atamaları kapsamında İstihbarat Başkanlığı’nda (C) Şube Müdürü olarak görev yaptığı, ancak durumunun ortaya çıkması sonucunda başka birime atandığı anlaşıldı. Algın’ın 'FETÖ’den yakalanması, Jandarma Genel Komutanlığı üzerinde soru işaretlerine neden oldu.
Algın, Diyarbakır’daki 4 yıl sonrasında yine Jandarma Genel Komutanlığı tarafından hazırlanan ve Genel Komutan Orgeneral Arif Çetin’in teklifi, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun onayıyla 2018’de karargâhtaki en önemli birimlerden birisinin başına getirildi. Bu görevde 3-4 ay çalışan Algın, hakkında yapılan tespit sonrasında bu görevden alınarak son görev yerine geçici olarak atandı.
Jandarma teşkilatında 'FETÖ’yle mücadele eden birimin başındaki subayın 'FETÖ’den gözaltına alınması, teşkilatla ilgili soru işaretlerine neden oldu. Özellikle merkezdeki karargahta görev yapan subaylar içinde halen ne kadar FETÖ’cü olduğunun tam bilinmediği öne sürülüyor. Algın’ın durumunun İçişleri Bakanlığı’nda da rahatsızlık yarattığı ifade ediliyor.” (Kaynak: 27 Mayıs 2019/T24)
NOT: CHP Lideri Kürtçenin eğitim dili olması için yasal düzenleme istedi. Meral hanım ve CHP’liler S400’ün Saray’ın yani Külliye’nin korunması için alındığını anlatıp duruyorlar. Türkiye’de muhalefet sorunu var diyenler haksız mı? Kararı size bırakıyorum.
FETÖ’yü Türk Devleti içerisinden, kamudan kazımak için canla başla çalışan, işinin ehli devletin yiğitleri var. Zaten onların gayretleriyle hiç olmayacak yerlerden hiç olmayacak görevlerin başında FETÖ yapısı kazınmaya çalışılıyor. Peki, bu bir kader midir? Yani işi kolaylayacak başka yöntemler, yollar yok mu?
Bence bunun yollarını bulmak gerekiyor! Yolun biri de siyasetten geçiyor. Hiç olmazsa her devrin adamı tiplerin siyaseten tasfiyesi yapılabilir.
Neden?
Çünkü FETÖ ile mücadele eden birimler, maalesef en önemli birimlerin başına atanan FETÖ elemanları ile güçlükle uğraşmak durumunda kalıyor. Jandarma Genel Komutanlığındaki olay bunun müşahhas örneğidir. Genel Komutan öneriyor, Bakan onaylıyor, adam FETÖ ile mücadele biriminin başına getiriliyor. Bunun vahametini anlayabiliyor musunuz?
FETÖ ile mücadeleyi, bir FETÖ’cü yürütüyor. Bence devletin ve milletin bekası için bu işe ilgililer ciddiyetle eğilmelidirler. İşte bu fecaat işin detayı T24 haber sitesinde yer alan haberde aktarılıyor, okuyun faciayı anlayın;
“Jandarma Genel Komutanlığı karargâhındaki 'FETÖ’yle mücadele biriminin başındaki Albay Mehmet Algın, Ankara’da yürütülen ankesör soruşturması çerçevesinde gözaltına alındı. Sorgusunda 'FETÖ’yle ilgili bilgiler verip itirafçı olan Albay Algın, adli kontrol şartıyla serbest kaldı. Algın’ın, genel komutanlığın 2018 yılı atamaları kapsamında İstihbarat Başkanlığı’nda (C) Şube Müdürü olarak görev yaptığı, ancak durumunun ortaya çıkması sonucunda başka birime atandığı anlaşıldı. Algın’ın 'FETÖ’den yakalanması, Jandarma Genel Komutanlığı üzerinde soru işaretlerine neden oldu.
Algın, Diyarbakır’daki 4 yıl sonrasında yine Jandarma Genel Komutanlığı tarafından hazırlanan ve Genel Komutan Orgeneral Arif Çetin’in teklifi, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun onayıyla 2018’de karargâhtaki en önemli birimlerden birisinin başına getirildi. Bu görevde 3-4 ay çalışan Algın, hakkında yapılan tespit sonrasında bu görevden alınarak son görev yerine geçici olarak atandı.
Jandarma teşkilatında 'FETÖ’yle mücadele eden birimin başındaki subayın 'FETÖ’den gözaltına alınması, teşkilatla ilgili soru işaretlerine neden oldu. Özellikle merkezdeki karargahta görev yapan subaylar içinde halen ne kadar FETÖ’cü olduğunun tam bilinmediği öne sürülüyor. Algın’ın durumunun İçişleri Bakanlığı’nda da rahatsızlık yarattığı ifade ediliyor.” (Kaynak: 27 Mayıs 2019/T24)
NOT: CHP Lideri Kürtçenin eğitim dili olması için yasal düzenleme istedi. Meral hanım ve CHP’liler S400’ün Saray’ın yani Külliye’nin korunması için alındığını anlatıp duruyorlar. Türkiye’de muhalefet sorunu var diyenler haksız mı? Kararı size bırakıyorum.