
Dün 10 Ocak’tı…
Yani ‘Çalışan Gazeteciler Günü…’
Onca sorunumuza karşın ülke genelinde göze batmayan kutlamalar yapıldı, meslektaşlar yadedidi.
Bu vesileyle bir kez daha tüm gazetecilerin gününü kutluyorum.
Aslında birçok İldeki Gazeteciler Cemiyetleri bu günü Basınla Dayanışma Günü olarak görüyor…
Çünkü ortada çözüm bekleyen onlarca mesleki sorun bulunmakta…
İrdeleyecek olursak, ilk sırayı Basın Kanununda gerekli düzenlemeye gidilmesi ve Meslek Yasasının çıkarılması alıyor…
Türk basını, gazetecilik mesleğini ve bu mesleği kimlerin yapabileceğini düzenleyen ‘Gazetecilik Meslek Yasası’na acilen ihtiyaç duymaktadır.
Günümüzde böyle bir yasa olmayınca dileyen herkes, eğitimine ve bilgi birikimine bakılmaksızın ‘gazeteciyim’ diyerek mesleğe başlayabilmektedir.
Gazetecilik mesleğinde bu çarpık durumu ortadan kaldırmak için, gazetecilik mesleğini ve bu mesleği kimlerin yapabileceğini düzenleyen ‘Gazetecilik Meslek Yasası’ teknolojik gelişmeler de göz önüne alınıp günümüz koşullarına uygun olarak yeniden çıkarılmalıdır.
Bunun yanı sıra ‘Meslek Örgütleri Yasası’ da çıkarılıp, yürürlüğe konmalıdır.
Her önüne gelen fason dernek kuramamalı, bağlayıcı ve ağır şartlar istenmelidir…
Ayrıca Türkiye genelinde Türk Barolar Birliği, Türk Hekimler Birliği gibi Türk Basın Birliği de hayata geçirilmelidir.
*
Dünkü yazımızda İnternet Haberciliğinden söz etmiştik… Bu gün farklı bir zaviyeden bakacağız…
İnternet ağının hemen hemen her noktaya ulaşması ile birlikte, internet haberciliği büyük bir gelişim göstermiştir.
Bu konudaki yasal boşluğu, ‘Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’ bir nebze de olsa doldurmuştur.
Internet alanında faaliyet gösteren kurumsal haber sitelerinin düzenleme kapsamında basın kuruluşu statüsü kazanması, çalışanlarının da basın emekçisi olarak kabul edilmesi sevindiricidir.
Ancak, Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu tarafından bu konuda hazırlanan ve 13 Ocak’ta BİK Genel Kurulunda görüşülecek olan Resmi İlan ve Reklam Yönetmeliği taslağı, internet haber sitelerine ağır koşullar getirmektedir.
Anadolu Medyasının mevcut durumuna bakıldığında, yönetmelik taslağında yer alan hükümlerin gerçekçi olmadığı ve bu şartlara göre yayın yapılmasının mümkün olmadığı açıkça görülmektedir.
Bu nedenle beklentimiz, 13 Ocak’ta yapılacak Genel Kurul’da taslağın değiştirilerek uygulanabilir hale getirilmesi yönündedir.
Meslektaşlarımızın bir diğer önemli sorunu, emeklilikte basın kartı şartı olmasıdır.
Meslektaşlarımızın emeklilikte fiili hizmet süresi zammından yararlanabilmesi, ‘Basın Kartı’ şartına bağlanmıştır.
Gazetecilik mesleği basın kartı sahibi olma koşuluna bağlı olmadan yapılan ağır ve tehlikeli bir iş olarak kabul edilmeli, basın kartı sahibi ve çeşitli nedenlerle basın kartı alamayan gazetecilerin anayasal sosyal güvenlik hakkının sonucu olan fiili hizmet süresi zammı geri verilmelidir.
*
Bu sorunların çözümü için siyasetçilerden, hukukçulardan, bürokratlardan, akademisyenlerden, sendikalardan, medya kuruluşlarından ve basın meslek örgütlerinden temsilcilerin bir araya gelmesi gerekmektedir…
Yani ‘Çalışan Gazeteciler Günü…’
Onca sorunumuza karşın ülke genelinde göze batmayan kutlamalar yapıldı, meslektaşlar yadedidi.
Bu vesileyle bir kez daha tüm gazetecilerin gününü kutluyorum.
Aslında birçok İldeki Gazeteciler Cemiyetleri bu günü Basınla Dayanışma Günü olarak görüyor…
Çünkü ortada çözüm bekleyen onlarca mesleki sorun bulunmakta…
İrdeleyecek olursak, ilk sırayı Basın Kanununda gerekli düzenlemeye gidilmesi ve Meslek Yasasının çıkarılması alıyor…
Türk basını, gazetecilik mesleğini ve bu mesleği kimlerin yapabileceğini düzenleyen ‘Gazetecilik Meslek Yasası’na acilen ihtiyaç duymaktadır.
Günümüzde böyle bir yasa olmayınca dileyen herkes, eğitimine ve bilgi birikimine bakılmaksızın ‘gazeteciyim’ diyerek mesleğe başlayabilmektedir.
Gazetecilik mesleğinde bu çarpık durumu ortadan kaldırmak için, gazetecilik mesleğini ve bu mesleği kimlerin yapabileceğini düzenleyen ‘Gazetecilik Meslek Yasası’ teknolojik gelişmeler de göz önüne alınıp günümüz koşullarına uygun olarak yeniden çıkarılmalıdır.
Bunun yanı sıra ‘Meslek Örgütleri Yasası’ da çıkarılıp, yürürlüğe konmalıdır.
Her önüne gelen fason dernek kuramamalı, bağlayıcı ve ağır şartlar istenmelidir…
Ayrıca Türkiye genelinde Türk Barolar Birliği, Türk Hekimler Birliği gibi Türk Basın Birliği de hayata geçirilmelidir.
*
Dünkü yazımızda İnternet Haberciliğinden söz etmiştik… Bu gün farklı bir zaviyeden bakacağız…
İnternet ağının hemen hemen her noktaya ulaşması ile birlikte, internet haberciliği büyük bir gelişim göstermiştir.
Bu konudaki yasal boşluğu, ‘Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’ bir nebze de olsa doldurmuştur.
Internet alanında faaliyet gösteren kurumsal haber sitelerinin düzenleme kapsamında basın kuruluşu statüsü kazanması, çalışanlarının da basın emekçisi olarak kabul edilmesi sevindiricidir.
Ancak, Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu tarafından bu konuda hazırlanan ve 13 Ocak’ta BİK Genel Kurulunda görüşülecek olan Resmi İlan ve Reklam Yönetmeliği taslağı, internet haber sitelerine ağır koşullar getirmektedir.
Anadolu Medyasının mevcut durumuna bakıldığında, yönetmelik taslağında yer alan hükümlerin gerçekçi olmadığı ve bu şartlara göre yayın yapılmasının mümkün olmadığı açıkça görülmektedir.
Bu nedenle beklentimiz, 13 Ocak’ta yapılacak Genel Kurul’da taslağın değiştirilerek uygulanabilir hale getirilmesi yönündedir.
Meslektaşlarımızın bir diğer önemli sorunu, emeklilikte basın kartı şartı olmasıdır.
Meslektaşlarımızın emeklilikte fiili hizmet süresi zammından yararlanabilmesi, ‘Basın Kartı’ şartına bağlanmıştır.
Gazetecilik mesleği basın kartı sahibi olma koşuluna bağlı olmadan yapılan ağır ve tehlikeli bir iş olarak kabul edilmeli, basın kartı sahibi ve çeşitli nedenlerle basın kartı alamayan gazetecilerin anayasal sosyal güvenlik hakkının sonucu olan fiili hizmet süresi zammı geri verilmelidir.
*
Bu sorunların çözümü için siyasetçilerden, hukukçulardan, bürokratlardan, akademisyenlerden, sendikalardan, medya kuruluşlarından ve basın meslek örgütlerinden temsilcilerin bir araya gelmesi gerekmektedir…