Geçtiğimiz yıllarda Bingöl şehir merkezine bağlı Sarıçiçek köyüne düşen gök taşının kaynağı belirlendi. Bilim adamlarının yaptıkları araştırmaya göre, 22 milyon önce gerçekleşen çarpışmadan kopan gök taşının yolculuğu Bingöl’de son buldu.
Manolya BULUT-PUSULA
Bingöl Sarıçiçek köyüne 2 Eylül 2015 tarihinde düşen gök taşının 4,5 milyar yaşında, Mars ve Jupiter arasındaki asteroid kuşağında yer alan, en parlak astreoid olarak bilinen 4 Vesta’nın yüzeyinden koptuğu belirlendi. 22 milyon önce gerçekleşen çarpışmadan kopan gök taşının yolculuğu Bingöl’de son buldu.
Bingöl Üniversitesi’nde görev yapan Prof. Dr. İbrahim Yasin Erdoğan, Prof. Dr. İskender Demirkol, Dr. Öğretim Üyesi Aydın Şükrü Bengü ve NASA’dan araştırmacıların bir araya gelerek oluşturduğu araştırma sonucu yayımlandı. Toplamda 79 bilim insanının yaptığı araştırmada gök taşının kökeni, yaşı, yapısal özellikleri ve geldiği nokta incelendi. Hazırlanan makale, “Meteoritics and Planetary Science” dergisinde yayımlandı.
Araştırmacılar tarafından paylaşılan bilgilere göre, dünyadan milyonlarca kilometre uzakta bulunan ve NASA’nın araştırma için yüzlerce milyon dolar harcayarak yakınına kadar gittiği, asteroid kuşağının toplam kütlesinin yaklaşık %9’unu oluşturan, 530 km çapındaki, asteroid kuşağının en büyük ikinci gövdesi olan 4 Vesta’dan kopan yaklaşık 1 metre çapındaki gök taşı Bingöl’e düştü. Bingöl Üniversitesinden araştırmacılar gök taşının düştüğü bölgede köylülerin de yardımıyla aylarca gök taşlarının düştüğü koordinatları tespit ederek bölgeyi işaretledi.
Dünya atmosferine saniyede 17,9 kilometre hızla giren gök taşının parçalanarak daha küçük parçalara ayrıldığı ve en büyüğü 1470 gram olan 343 gök taşı örneği toplandığı belirtildi. Bu örnekler çalışmada yer alan araştırmacılar tarafından detaylı olarak incelendi. Çalışmalar neticesinde nadir görülen ve bilimsel değeri yüksek olan gök taşının 4 Vesta asteroidinin güneyinde bulunan Antonia kraterinden 22 milyon yıl önce koptuğu tespit edildi.
Yapılan çalışmalarla howardite, eucrite ve diogenit (HED) kökenli gök taşlarının özellikleri detaylı olarak belirlendi. Makalede 4 Vesta asteroidinden koparak zaman içerisinde dünyamıza girebilecek daha büyük gök taşlarıyla karşılaşılması durumunda neler yapılabileceği de yer aldı.
Manolya BULUT-PUSULA
Bingöl Sarıçiçek köyüne 2 Eylül 2015 tarihinde düşen gök taşının 4,5 milyar yaşında, Mars ve Jupiter arasındaki asteroid kuşağında yer alan, en parlak astreoid olarak bilinen 4 Vesta’nın yüzeyinden koptuğu belirlendi. 22 milyon önce gerçekleşen çarpışmadan kopan gök taşının yolculuğu Bingöl’de son buldu.
Bingöl Üniversitesi’nde görev yapan Prof. Dr. İbrahim Yasin Erdoğan, Prof. Dr. İskender Demirkol, Dr. Öğretim Üyesi Aydın Şükrü Bengü ve NASA’dan araştırmacıların bir araya gelerek oluşturduğu araştırma sonucu yayımlandı. Toplamda 79 bilim insanının yaptığı araştırmada gök taşının kökeni, yaşı, yapısal özellikleri ve geldiği nokta incelendi. Hazırlanan makale, “Meteoritics and Planetary Science” dergisinde yayımlandı.
Araştırmacılar tarafından paylaşılan bilgilere göre, dünyadan milyonlarca kilometre uzakta bulunan ve NASA’nın araştırma için yüzlerce milyon dolar harcayarak yakınına kadar gittiği, asteroid kuşağının toplam kütlesinin yaklaşık %9’unu oluşturan, 530 km çapındaki, asteroid kuşağının en büyük ikinci gövdesi olan 4 Vesta’dan kopan yaklaşık 1 metre çapındaki gök taşı Bingöl’e düştü. Bingöl Üniversitesinden araştırmacılar gök taşının düştüğü bölgede köylülerin de yardımıyla aylarca gök taşlarının düştüğü koordinatları tespit ederek bölgeyi işaretledi.
Dünya atmosferine saniyede 17,9 kilometre hızla giren gök taşının parçalanarak daha küçük parçalara ayrıldığı ve en büyüğü 1470 gram olan 343 gök taşı örneği toplandığı belirtildi. Bu örnekler çalışmada yer alan araştırmacılar tarafından detaylı olarak incelendi. Çalışmalar neticesinde nadir görülen ve bilimsel değeri yüksek olan gök taşının 4 Vesta asteroidinin güneyinde bulunan Antonia kraterinden 22 milyon yıl önce koptuğu tespit edildi.
Yapılan çalışmalarla howardite, eucrite ve diogenit (HED) kökenli gök taşlarının özellikleri detaylı olarak belirlendi. Makalede 4 Vesta asteroidinden koparak zaman içerisinde dünyamıza girebilecek daha büyük gök taşlarıyla karşılaşılması durumunda neler yapılabileceği de yer aldı.