10 yaşında hafızlık eğitimini tamamlayan 53 yaşındaki Hafız Haydar Savaş, 32 yılda 350 hafız yetiştirdi. Sadece Türkiye değil dünya çapında yapılan yarışmalarda öğrencileri derece alan Hafız Haydar Savaş, hafızlık eğitimini anlattı.
Halime DURMUŞ / ERZURUM
Erzurum’un Yakutiye İlçesi’ndeki Muradiye Medresesi’nde görev yapan Hafız Haydar Savaş, 32 yılda 350 hafız yetiştirmeyi başardı. Öğrencileri arasında Türkiye ve Dünya çapında başarılı olan isimler de bulunan Hafız Haydar Savaş, Kur’an ve hafızlık eğitim sürecini anlattı. Kendisinin 10 yaşında hafızlık eğitimini tamamladığını belirten Savaş, bir çocuğun hafız olabilmesi için 12-15 yaş aralığının ideal olduğunu söyledi.
Dede mesleği
İlahiyat Fakültesi mezunu olan Haydar Savaş, hafız yetiştirmenin dede mesleği olduğunu söyledi. Babası ve kardeşlerinin de hafız olduğunu ifade eden Savaş, kendisinin de 10 yaşında hafız olduğunu belirtti. Savaş, “Babam ve kardeşlerim de hoca. Onlar da hafız yetiştiriyor. Belki de hafız yetiştirirken öğrencilerimin bu kadar başarılı olmasının sebebi de bu. Aileden geliyor Kur’an ilmi öğreticiliği” dedi.
32 yıllık meslek hayatında 350 hafız yetiştirdi
Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdikten sonra hafız yetiştirmeye başladığını söyleyen Savaş, 32 yıllık görev süresince 350 çocuğun hafızlık eğitimini tamamladığını aktardı.
15 ayda hafız olabilir
Bir öğrencinin öğrenme hızına bağlı olarak en kısa 15 ayda hafız olabileceğini belirten Savaş, öğrencilerin hafızlık eğitiminde başarılı olabilmeleri için okul hayatını bir yıl dondurmalarının daha verimli olacağına dikkat çekti. Okulla beraber hafızlık eğitimini yürütmenin de mümkün olduğunu söyleyen Savaş, öğrencinin en az bir yıl tek alana yönelmesinin hem hafızlık eğitimi hem de okul eğitimi için daha verimli olacağını ifade etti. Hafız olan öğrencinin öğrendiklerini unutmaması için Kur’anı Kerim’i ayda bir hatmetmesi gerektiğini vurgulayan Savaş, “Öğrenci eğer ayda bir hatim okumazsa unutur. 12-15 yaş aralığında bir öğrencinin 20’li yaşlara kadar mutlaka velisi tarafından takip edilmesi gerekir” dedi.
Bireyselleştirilmiş öğretim yöntemi kullanılıyor
Eğitimde her öğrenci ile birebir ilgilendiklerine dikkat çeken Savaş, öğretim yöntem ve tekniklerinden Bireyselleştirilmiş Öğretim Yöntemi’ni kullandıklarını ifade ederek, öğrencilerinin 15 -22 yaş arasında olduğunu belirtti. “Hafızlık bir süreçtir” diyen Savaş, “hafızlık için en verimli yaşın 12-15 yaş aralığıdır. Bu yaştaki çocuklar öğrenmeye daha yatkın. Hem daha bilinçli yaklaşıyor öğrenime hem de hafızasını yoklaması ve yinelemesi daha kolay oluyor” diye konuştu.
Zorla hafız olunmaz
Çocuğunu hafız yapmak isteyen ailelere tavsiyelerde bulunan Savaş, “Kur’an ilmi aşktır” diyerek öğrencinin öncelikli olarak bu Kur’an öğrenmeye hevesli olması gerektiğini vurguladı. Eğitim süresinin hem aile hem de öğrenci için zorlu bir süreç olduğunu belirten Savaş, “Çocuğunu hafız yapmak için bana getiren ailelere soruyorum. Niçin Hafız yapmak istiyorsunuz diye. Çünkü ailenin de bu bilinçte olması lazım. Çocuğunun ömür boyu Kur’an ilmiyle meşgul olacağının farkında olması gerekiyor. Ezberledim bitti demekle iş bitmiyor. Öğrencinin de öğrenmek, öğrenmeyi sürdürmek ve unutmamak için bu yolda uzun vadeli bir emek vermesi gerekiyor. Eğer öğrenci yatılı kursta değilse, annenin çocuğun gece uykusundan beslenme düzenine kursta dersini verip vermediğine kadar her durumuyla ilgilenmesi gerekiyor” diye ifade etti.
Akademik eğitim mutlaka alınmalı
Hafızlık eğitiminin haricinde okul eğitiminin ve hatta akademik eğitimin çok önemli olduğuna dikkat çeken Savaş, “Eğer öğrenci dini ilmini geliştirmenin haricinde bunu meslek edinmek istiyorsa, tek başına hafızlık bir anlam ifade etmez. Çünkü mesela imam olabilmesi için en az lise mezunu olması gerekiyor. dolayısı ile hem hocaları olarak biz, hem de aileleri çocuğun mutlaka okul eğitimine devam edebilmesi için gerekli çabayı gösteriyoruz, çocukta da bu bilinci uyandırıyoruz. Örneğin bir öğrenci İlahiyat Fakültesi’ni bitirmişse bir de hafızlığı varsa öncelik tanınıyor. Hafızlık onun avantajı oluyor.” şeklinde konuştu.
Öğrencileri çok başarılı oldu
Erzurum’da yetiştirdiği hafızların yalnızca Türkiye’de değil, uluslararası düzeyde de başarılar elde ettiğini ifade eden Savaş, “2013’de Diyanet İşleri Başkanlığı’nın düzenlediği yarışmada Türkiye genelinde 4 bin hafız arasından öğrencim Ferhat Yılmaz 1’inci oldu. Öğrencim Muhammet Oğur 2015 yılı yarışmalarında Doğu Anadolu Bölge Birincisi oldu. Öğrencim Yavuz Selim Yelegen İmam Hatip Liseleri arasında gerçekleşen yarışmada birinci oldu. Da birçok öğrencimin Türkiye geneli ve dünya dereceleri var” diye anlattı.
Türkiye Hafızlık Yarışması Birincisi Ferhat Yılmaz
Lise son sınıf öğrencisi Ferhat yılmaz 15 ayda hafız olduğunu söyleyerek, hafızlık sürecinin büyük bir çalışma disiplini gerektirdiğini ifade etti. Hafızlık eğitimi alan arkadaşlarına da önerilerde bulunan Yılmaz, “Kolay ezber yapabilmek için önce çalıştığınız sayfayı 3-5 kere düz okumanız gerekir ki kolay aklınızda kalsın. Kur’an’da zor diye bir şey yok. Benim günde en az 8 saat Kur’an çalıştığım zamanlar oldu. Sadece kendi çalışma stilinizi iyi belirlemiş olmanız gerekir. Ben 15 ayda hafız oldum. İlk 1 sayfayla ezberlemeye başladım sonra 2’şer 2’şer artırdım” şeklinde hafızlık sürecini anlattı.
Halime DURMUŞ / ERZURUM
Erzurum’un Yakutiye İlçesi’ndeki Muradiye Medresesi’nde görev yapan Hafız Haydar Savaş, 32 yılda 350 hafız yetiştirmeyi başardı. Öğrencileri arasında Türkiye ve Dünya çapında başarılı olan isimler de bulunan Hafız Haydar Savaş, Kur’an ve hafızlık eğitim sürecini anlattı. Kendisinin 10 yaşında hafızlık eğitimini tamamladığını belirten Savaş, bir çocuğun hafız olabilmesi için 12-15 yaş aralığının ideal olduğunu söyledi.
Dede mesleği
İlahiyat Fakültesi mezunu olan Haydar Savaş, hafız yetiştirmenin dede mesleği olduğunu söyledi. Babası ve kardeşlerinin de hafız olduğunu ifade eden Savaş, kendisinin de 10 yaşında hafız olduğunu belirtti. Savaş, “Babam ve kardeşlerim de hoca. Onlar da hafız yetiştiriyor. Belki de hafız yetiştirirken öğrencilerimin bu kadar başarılı olmasının sebebi de bu. Aileden geliyor Kur’an ilmi öğreticiliği” dedi.
32 yıllık meslek hayatında 350 hafız yetiştirdi
Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdikten sonra hafız yetiştirmeye başladığını söyleyen Savaş, 32 yıllık görev süresince 350 çocuğun hafızlık eğitimini tamamladığını aktardı.
15 ayda hafız olabilir
Bir öğrencinin öğrenme hızına bağlı olarak en kısa 15 ayda hafız olabileceğini belirten Savaş, öğrencilerin hafızlık eğitiminde başarılı olabilmeleri için okul hayatını bir yıl dondurmalarının daha verimli olacağına dikkat çekti. Okulla beraber hafızlık eğitimini yürütmenin de mümkün olduğunu söyleyen Savaş, öğrencinin en az bir yıl tek alana yönelmesinin hem hafızlık eğitimi hem de okul eğitimi için daha verimli olacağını ifade etti. Hafız olan öğrencinin öğrendiklerini unutmaması için Kur’anı Kerim’i ayda bir hatmetmesi gerektiğini vurgulayan Savaş, “Öğrenci eğer ayda bir hatim okumazsa unutur. 12-15 yaş aralığında bir öğrencinin 20’li yaşlara kadar mutlaka velisi tarafından takip edilmesi gerekir” dedi.
Bireyselleştirilmiş öğretim yöntemi kullanılıyor
Eğitimde her öğrenci ile birebir ilgilendiklerine dikkat çeken Savaş, öğretim yöntem ve tekniklerinden Bireyselleştirilmiş Öğretim Yöntemi’ni kullandıklarını ifade ederek, öğrencilerinin 15 -22 yaş arasında olduğunu belirtti. “Hafızlık bir süreçtir” diyen Savaş, “hafızlık için en verimli yaşın 12-15 yaş aralığıdır. Bu yaştaki çocuklar öğrenmeye daha yatkın. Hem daha bilinçli yaklaşıyor öğrenime hem de hafızasını yoklaması ve yinelemesi daha kolay oluyor” diye konuştu.
Zorla hafız olunmaz
Çocuğunu hafız yapmak isteyen ailelere tavsiyelerde bulunan Savaş, “Kur’an ilmi aşktır” diyerek öğrencinin öncelikli olarak bu Kur’an öğrenmeye hevesli olması gerektiğini vurguladı. Eğitim süresinin hem aile hem de öğrenci için zorlu bir süreç olduğunu belirten Savaş, “Çocuğunu hafız yapmak için bana getiren ailelere soruyorum. Niçin Hafız yapmak istiyorsunuz diye. Çünkü ailenin de bu bilinçte olması lazım. Çocuğunun ömür boyu Kur’an ilmiyle meşgul olacağının farkında olması gerekiyor. Ezberledim bitti demekle iş bitmiyor. Öğrencinin de öğrenmek, öğrenmeyi sürdürmek ve unutmamak için bu yolda uzun vadeli bir emek vermesi gerekiyor. Eğer öğrenci yatılı kursta değilse, annenin çocuğun gece uykusundan beslenme düzenine kursta dersini verip vermediğine kadar her durumuyla ilgilenmesi gerekiyor” diye ifade etti.
Akademik eğitim mutlaka alınmalı
Hafızlık eğitiminin haricinde okul eğitiminin ve hatta akademik eğitimin çok önemli olduğuna dikkat çeken Savaş, “Eğer öğrenci dini ilmini geliştirmenin haricinde bunu meslek edinmek istiyorsa, tek başına hafızlık bir anlam ifade etmez. Çünkü mesela imam olabilmesi için en az lise mezunu olması gerekiyor. dolayısı ile hem hocaları olarak biz, hem de aileleri çocuğun mutlaka okul eğitimine devam edebilmesi için gerekli çabayı gösteriyoruz, çocukta da bu bilinci uyandırıyoruz. Örneğin bir öğrenci İlahiyat Fakültesi’ni bitirmişse bir de hafızlığı varsa öncelik tanınıyor. Hafızlık onun avantajı oluyor.” şeklinde konuştu.
Öğrencileri çok başarılı oldu
Erzurum’da yetiştirdiği hafızların yalnızca Türkiye’de değil, uluslararası düzeyde de başarılar elde ettiğini ifade eden Savaş, “2013’de Diyanet İşleri Başkanlığı’nın düzenlediği yarışmada Türkiye genelinde 4 bin hafız arasından öğrencim Ferhat Yılmaz 1’inci oldu. Öğrencim Muhammet Oğur 2015 yılı yarışmalarında Doğu Anadolu Bölge Birincisi oldu. Öğrencim Yavuz Selim Yelegen İmam Hatip Liseleri arasında gerçekleşen yarışmada birinci oldu. Da birçok öğrencimin Türkiye geneli ve dünya dereceleri var” diye anlattı.
Türkiye Hafızlık Yarışması Birincisi Ferhat Yılmaz
Lise son sınıf öğrencisi Ferhat yılmaz 15 ayda hafız olduğunu söyleyerek, hafızlık sürecinin büyük bir çalışma disiplini gerektirdiğini ifade etti. Hafızlık eğitimi alan arkadaşlarına da önerilerde bulunan Yılmaz, “Kolay ezber yapabilmek için önce çalıştığınız sayfayı 3-5 kere düz okumanız gerekir ki kolay aklınızda kalsın. Kur’an’da zor diye bir şey yok. Benim günde en az 8 saat Kur’an çalıştığım zamanlar oldu. Sadece kendi çalışma stilinizi iyi belirlemiş olmanız gerekir. Ben 15 ayda hafız oldum. İlk 1 sayfayla ezberlemeye başladım sonra 2’şer 2’şer artırdım” şeklinde hafızlık sürecini anlattı.
