
Dr. Sıtkı Yılmaz Kuşkay’ın “Kafkasya’da Rus Yayılmacılığı ve 1801’den Günümüze Türk Gürcü İlişkileri” isimli kitabı raflardaki yerini aldı.
Sadettin Cacı/Pusula
Elli yıllık bir birikim ve incelemelerin ardından hazırlanan kitap, geçtiğimiz yüzyıldaki gelişmeleri irdeleyerek çağımıza ışık tutuyor. Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık Platformundan çıkan kitabında ilk defa yayınlanan belgelere yer verdiğini belirten Dr. Sıtkı Yılmaz Kuşkay, “Kafkasya'da Rus Yayılmacılığını ve 1801'den Günümüze Türk-Gürcü ilişkilerini ele alan ve hiç yayınlanmamış belgelerle Rus Yayılmacılığını ve özellikle Anadolu'nun Parçalanması ve Manda Meselesini ve Türkiye'den Toprak Taleplerini anlatmaya çalıştım” dedi.
Tarihçi Prof. Dr. Enver Konukçu kitap hakkında şu değerlendirmelerde bulundu:
Erzurum ve Kars dahil Kafkasya Bölgesi’nin Çarlık, Sovyet ve bugünkü dönemini en iyi bilen ve değerlendiren kişi olarak gördüğüm değerli dostum Dr. Sıtkı Yılmaz Kuşkay’ın Türk yayın hayatına sunduğu kitap, tarihin karanlık sayfalarında kalmış birçok olaya ışık tutmaktadır.
Gençlik yıllarından beri Türk Dünyası’na özel ilgi duymuş, bu konuda Türk ve yabancı kaynakları okumuş ve 1974 yılından itibaren Sovyetler Birliği’ni ziyaret etmenin çok zor olduğu yıllarda, 1991 yılında Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra ve özellikle Sarp Sınır Kapısı’nın açılmasından sonra sık sık bölgeyi ziyaret etmiştir. Bu çalışma yaklaşık 50 yıllık bir bilgi ve saha incelemesinin eseridir.
Sovyetler Birliği’nin çökeceğini 1980’li yılların başlarında tahmin etmiş, Erzurum TSO Başkanı olduğu dönemde Türkiye-Sovyetler Birliği ile olan Sarp ve Nahcivan kapılarının açılmasına özel gayret göstermiştir. Bakü-Tiflis-Kars İpek Demiryolu Projesi ve Hazar Sahasından Erzurum’a doğal gaz getirilmesi projeleri onun ortaya attığı projelerdir.
Gürcistan, her ne kadar 19. yy başlarında Rus Hâkimiyetine girmesine rağmen Bolşevikliği hiçbir zaman benimsememiş ve bağımsızlık duyguları en yüksek olan milletlerden birisidir. Gürcistan Güney Kafkasya’da sahip olduğu çok stratejik konumla kritik bir rol oynamaktadır. Azerbaycan-Gürcistan ve Türkiye iş birliği en üst düzeyde olup, uyguladıkları dikkatli politikalar ve başarıyla gerçekleştirilen Hazar Havzası enerji projeleriyle, bölgenin refah ve kalkınmasını sağlamaktadırlar. Bu kitap, bütün bu ilişkileri daha derinliğine görme fırsatı sunmaktadır.
Sadettin Cacı/Pusula
Elli yıllık bir birikim ve incelemelerin ardından hazırlanan kitap, geçtiğimiz yüzyıldaki gelişmeleri irdeleyerek çağımıza ışık tutuyor. Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık Platformundan çıkan kitabında ilk defa yayınlanan belgelere yer verdiğini belirten Dr. Sıtkı Yılmaz Kuşkay, “Kafkasya'da Rus Yayılmacılığını ve 1801'den Günümüze Türk-Gürcü ilişkilerini ele alan ve hiç yayınlanmamış belgelerle Rus Yayılmacılığını ve özellikle Anadolu'nun Parçalanması ve Manda Meselesini ve Türkiye'den Toprak Taleplerini anlatmaya çalıştım” dedi.
Tarihçi Prof. Dr. Enver Konukçu kitap hakkında şu değerlendirmelerde bulundu:
Erzurum ve Kars dahil Kafkasya Bölgesi’nin Çarlık, Sovyet ve bugünkü dönemini en iyi bilen ve değerlendiren kişi olarak gördüğüm değerli dostum Dr. Sıtkı Yılmaz Kuşkay’ın Türk yayın hayatına sunduğu kitap, tarihin karanlık sayfalarında kalmış birçok olaya ışık tutmaktadır.
Gençlik yıllarından beri Türk Dünyası’na özel ilgi duymuş, bu konuda Türk ve yabancı kaynakları okumuş ve 1974 yılından itibaren Sovyetler Birliği’ni ziyaret etmenin çok zor olduğu yıllarda, 1991 yılında Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra ve özellikle Sarp Sınır Kapısı’nın açılmasından sonra sık sık bölgeyi ziyaret etmiştir. Bu çalışma yaklaşık 50 yıllık bir bilgi ve saha incelemesinin eseridir.
Sovyetler Birliği’nin çökeceğini 1980’li yılların başlarında tahmin etmiş, Erzurum TSO Başkanı olduğu dönemde Türkiye-Sovyetler Birliği ile olan Sarp ve Nahcivan kapılarının açılmasına özel gayret göstermiştir. Bakü-Tiflis-Kars İpek Demiryolu Projesi ve Hazar Sahasından Erzurum’a doğal gaz getirilmesi projeleri onun ortaya attığı projelerdir.
Gürcistan, her ne kadar 19. yy başlarında Rus Hâkimiyetine girmesine rağmen Bolşevikliği hiçbir zaman benimsememiş ve bağımsızlık duyguları en yüksek olan milletlerden birisidir. Gürcistan Güney Kafkasya’da sahip olduğu çok stratejik konumla kritik bir rol oynamaktadır. Azerbaycan-Gürcistan ve Türkiye iş birliği en üst düzeyde olup, uyguladıkları dikkatli politikalar ve başarıyla gerçekleştirilen Hazar Havzası enerji projeleriyle, bölgenin refah ve kalkınmasını sağlamaktadırlar. Bu kitap, bütün bu ilişkileri daha derinliğine görme fırsatı sunmaktadır.