
Elli dört farzdan ikinci farz ELBİSE giymektir.
Allah teâla buyurdu:
“Yâ benî âdeme ḣużû zînetekum inde kulli mescidin… / Ey âdem oğulları! Secde ettiğiniz her yerde güzel elbiselerinizi giyinin…” (A’râf 31)
Namazda kişinin avret[1] yerini örten elbisesidir. (İslam’dan önce Araplar çıplak tavaf ediyorlardı. İslam’la bu adet, ‘secde ettiğiniz her yerde, yani her namaz kıldığınızda ve tavaf ettiğinizde, güzel elbiselerinizi giyin ve ziynetlerinizi üzerinize alın’ emriyle kaldırıldı. Sünnet olan, insanın namaz için en güzel kıyafetini giymesi ve en güzel haline bürünmesidir… İbn Abbâs (ra) şöyle demiştir: ‘Dilediğini ye, dilediğini giy; senin hatan olacak sadece iki haslettir: Biri israf, diğeri de kibir.’) (Keşşaf, 2. Cilt, s.834)
Allah teâla buyurdu:
“Kul men harrame zîneta(A)llâhi-lletî aḣrace li’ibâdihi ve-ttayyibâti mine-rrizk /Allah'ın kulları için yarattığı ziynet ve temiz rızıkları haram kılan kimdir?” (A’râf 32)
(Allah’ın ziynetinden maksat elbiseler ve her türlü süslenilen şeydir. Tertemiz-hoş rızıkları, lezzetli yiyecek ve içecekleri kim haram kılabilir?)
Peygamber Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam buyurdu:
“Amel-i salih işle ve küçücük helal yemek ye ve temiz elbise giy.”
(Anlatıldığına göre Halife Harunürreşid’in mahir bir Hıristiyan doktoru varmış. Bir gün Ali b. Hüseyin b. Vâkıd’a, ‘Sizin kitabınızda tıp ilmine dair bir şey yok; oysa ilim dediğin, biri bedenlere dair ilim, diğeriyse din ilmi olmak üzere ikidir, demiş.
O da, ‘Allah bütün tıbbı kitabındaki bir tek ayetin yarısında toplamıştır’ diye cevap vermiş.
Doktor, ‘Hangi ayettir bu?’ diye sormuş.
Vâkıd, ‘Yiyin için ama aşırıya kaçmayın ayetidir’ demiş ve eklemiş: ‘Bizim Peygamberimiz de tıbbı kısacık birkaç lafızda toplamıştır: Mide hastalığın yuvası, perhiz ise her türlü devanın başıdır. Bedenin her uzvuna ona iyi gelecek olanı ver.’
Bunun üzerine doktor şu cevabı vermiş: ‘Sizin kitabınız ve Peygamberiniz Galenos’a tıp adına bir şey bırakmamış.’) (Keşşaf, 2. Cilt, s. 836)
Cabir (Allah ondan razı olsun) Hazretlerinden rivayet edilmiştir:
“Bir gün Resulullah Sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz Hazretleri bizim eve teşrif ettiler. Evde giysileri kirli bir şahıs görerek dediler ki, bu kimse elbisesini yıkayacak su bulamaz mı?!”
Yine Cabir (Allah ondan razı olsun)’den yapılan bir başka rivayet şöyledir:
“Cenabı Mahbubu Huda Aleyhi efdal-it tahiyyat Efendimiz hazretleri seksen deve karşılığında giydiği elbisesini satmış (Rum Kralının kendisine hediye olarak gönderdiği rivayet olunan elbise) ve buyurmuşlar ki, Hazreti Allah, zül celali vel ikram, sana mal verdiğinde, o malın eseri üzerinde görülsün.”
[1] Bir kimsenin açması, başkasına göstermesi ve başkasının bakması haram olan yerlerine (Avret mahalli) denir. Erkeklerin avret mahalli göbekten, diz altına kadardır. Diz avrettir. Buraları açık iken kılınan namaz kabul olmaz. Namaz kılarken, vücudun diğer kısımlarını, kolları, başı, ayakları, örtmek, erkeklere sünnettir. Buraları açık namaz kılmaları, mekruhtur. Kadınların avuç içlerinden ve yüzlerinden başka her yerleri, ellerinin üstü, saçları ve ayakları dört mezhepte de avrettir. Bunun için kadınlara (Avret) denilmiştir. Buralarını örtmesi farzdır.
Allah teâla buyurdu:
“Yâ benî âdeme ḣużû zînetekum inde kulli mescidin… / Ey âdem oğulları! Secde ettiğiniz her yerde güzel elbiselerinizi giyinin…” (A’râf 31)
Namazda kişinin avret[1] yerini örten elbisesidir. (İslam’dan önce Araplar çıplak tavaf ediyorlardı. İslam’la bu adet, ‘secde ettiğiniz her yerde, yani her namaz kıldığınızda ve tavaf ettiğinizde, güzel elbiselerinizi giyin ve ziynetlerinizi üzerinize alın’ emriyle kaldırıldı. Sünnet olan, insanın namaz için en güzel kıyafetini giymesi ve en güzel haline bürünmesidir… İbn Abbâs (ra) şöyle demiştir: ‘Dilediğini ye, dilediğini giy; senin hatan olacak sadece iki haslettir: Biri israf, diğeri de kibir.’) (Keşşaf, 2. Cilt, s.834)
Allah teâla buyurdu:
“Kul men harrame zîneta(A)llâhi-lletî aḣrace li’ibâdihi ve-ttayyibâti mine-rrizk /Allah'ın kulları için yarattığı ziynet ve temiz rızıkları haram kılan kimdir?” (A’râf 32)
(Allah’ın ziynetinden maksat elbiseler ve her türlü süslenilen şeydir. Tertemiz-hoş rızıkları, lezzetli yiyecek ve içecekleri kim haram kılabilir?)
Peygamber Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam buyurdu:
“Amel-i salih işle ve küçücük helal yemek ye ve temiz elbise giy.”
(Anlatıldığına göre Halife Harunürreşid’in mahir bir Hıristiyan doktoru varmış. Bir gün Ali b. Hüseyin b. Vâkıd’a, ‘Sizin kitabınızda tıp ilmine dair bir şey yok; oysa ilim dediğin, biri bedenlere dair ilim, diğeriyse din ilmi olmak üzere ikidir, demiş.
O da, ‘Allah bütün tıbbı kitabındaki bir tek ayetin yarısında toplamıştır’ diye cevap vermiş.
Doktor, ‘Hangi ayettir bu?’ diye sormuş.
Vâkıd, ‘Yiyin için ama aşırıya kaçmayın ayetidir’ demiş ve eklemiş: ‘Bizim Peygamberimiz de tıbbı kısacık birkaç lafızda toplamıştır: Mide hastalığın yuvası, perhiz ise her türlü devanın başıdır. Bedenin her uzvuna ona iyi gelecek olanı ver.’
Bunun üzerine doktor şu cevabı vermiş: ‘Sizin kitabınız ve Peygamberiniz Galenos’a tıp adına bir şey bırakmamış.’) (Keşşaf, 2. Cilt, s. 836)
Cabir (Allah ondan razı olsun) Hazretlerinden rivayet edilmiştir:
“Bir gün Resulullah Sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz Hazretleri bizim eve teşrif ettiler. Evde giysileri kirli bir şahıs görerek dediler ki, bu kimse elbisesini yıkayacak su bulamaz mı?!”
Yine Cabir (Allah ondan razı olsun)’den yapılan bir başka rivayet şöyledir:
“Cenabı Mahbubu Huda Aleyhi efdal-it tahiyyat Efendimiz hazretleri seksen deve karşılığında giydiği elbisesini satmış (Rum Kralının kendisine hediye olarak gönderdiği rivayet olunan elbise) ve buyurmuşlar ki, Hazreti Allah, zül celali vel ikram, sana mal verdiğinde, o malın eseri üzerinde görülsün.”
[1] Bir kimsenin açması, başkasına göstermesi ve başkasının bakması haram olan yerlerine (Avret mahalli) denir. Erkeklerin avret mahalli göbekten, diz altına kadardır. Diz avrettir. Buraları açık iken kılınan namaz kabul olmaz. Namaz kılarken, vücudun diğer kısımlarını, kolları, başı, ayakları, örtmek, erkeklere sünnettir. Buraları açık namaz kılmaları, mekruhtur. Kadınların avuç içlerinden ve yüzlerinden başka her yerleri, ellerinin üstü, saçları ve ayakları dört mezhepte de avrettir. Bunun için kadınlara (Avret) denilmiştir. Buralarını örtmesi farzdır.